eserde hakikatin varolup olmadığı, varsa ne olduğu, hakikat varolmasa dahi hakikatliligin neden önemli olduğu irdelenir.
reddeden grup (kıtacılar) ve sağduyu grubu (analitikçiler) olmak üzere hakikat üzerine olan görüşleri ikiye ayırır. hayali bir "doğal durum" belirler ve kendi görüşünü doğal durum üzerinden yaptığı çıkarımlarla temellendirmeye çalışır.
felsefe ile ilgili herkesin okuması gereken bir eser.
iktisadı bilim yapmaktan çok bilim olmaktan çıkaran bir iktisat dalı.
mevcut ekonomik eğitimin neredeyse tamamı iktisadi kanun oluşturmak için varsayımlarda bulunmaktan müteşekkil. varsayımın doğru olup olmadığı değil onun ekonomik bir fenomeni açıklama gücünün önemli olduğu iddia ediliyor (bkz: milton friedman).
ekonometri ise bundan bile fazlasını yapmaktadır. tamamının varsayıma dayandığı yetmezmiş gibi neredeyse tüm içeriği verileri manipüle etmek üzerine çalışır. buna ne kadar bilim denilebilir, bilemiyorum.