eğitim lüks bir şey.
bir ihtiyaç değil,
burjuva ve aristokratlara göre bir şey. artık böyle düşünmeye başladım.
sosyoekonomik durumunuz iyi değilse ne kadar yetenekli ve zeki olursanız olun, elinizdeki imkanlar sahip olduğunuz potansiyeli açığa çıkarmada yetersiz kalacaktır ve sonuçta gelişemeyeceksiniz, ilerleyemeyeceksiniz, yükselemeyeceksiniz; öylece kalacaksınız.
diyelim ki ekonomik sorunları aştınız, okuyorsunuz. ancak bu sefer de oradaki sosyal ortam size göre olmayacaktır, yabancılık çekip yalnız kalacaksınız. bu durum derslerinizi de olumsuz etkileyecektir ve sizi "ben neden onlar gibi değilim"e varan sorgulama ve özentiliklere sevk edecektir.
bununla birlikte türkiye sosyal devlet uygulamalarına sahip bir ülke. bu nedenle de her üniversite her bölüm benzer ortama ve gereklere sahip değil. sonuç olarak bu da sizi sosyoekonomik düzeyinize uygun üniversite ve bölüm seçmeye götürecektir.
veridir o veri. sen vermezsen o alamaz, anlayamaz, anlamdıramaz ve sana öneri sunamaz.
veri toplama mekanizmaları almış başını gitmiş, koca koca algoritmalar, machine learning'e yatırımlar falanlar filanlar...
slogancılardır. mahiyetini bile bilmediği bir idealin partizanlığını yapanlardır.
bu yalnızca radikal müslümanlara da mal edilemez. bunun ateist, deist, solcu, komünist vb. varyantları da vardır. nitekim marx'ın daha eseri okumamış, okusa da anlamamış, anlasa da sindirememiş, her iddiasını olduğu gibi kabul etmiş komünistler de söz konusudur vs.
slogancılık bir grup insanı tanımlar kısaca, zıt fikirlere sahip insanları dahi kümesine katar.
kadınlar ve erkeklerden ziyade insanları birbirine yakınlaştıran şey ortak noktaların çokluğudur. iki insanın ne kadar çok ortak noktası varsa o kadar çok birbirine yakınlaşırlar, birbirini severler.
ve evet, sevgi de egoizm temellidir; ya kendinize benzeyeni seversiniz ya da olmak istediğinizi, rol model gördüğünüzü.
başka insanların eğlenerek dolu dolu yaşadıkları hayata bakılması sonucu oluşan his.
imrenmek, onlar gibi olmak istemek ama kendi içine tıkalı kalmak, içsel kabuğu kıramamak, imkan ve şartların el vermemesidir. beraberinde iç çatışmayı doğurur ve kişiyi agresifleştirerek yaşamdan soğutur.
pek çok yazılım desteğini kesse dahi hala temel görevleri yerine getirebilecek kabiliyette olan eski işletim sistemidir.
tarayıcı olarak mozilla firefox kullanın, yoksa sertifika hatası alıp bazı sitelere giremeyebilirsiniz. kaliteli video izlemek için medya çözücülerini de kurun, k-lite codec pack belli bir sürüme kadar xp'ye destek veriyordu. belge işleri içinse isteğe bağlı olarak microsoft office 2003, 2007 veya 2010 kullanılabilir.
tesellisizliktir. bu hayatta sizi teselli eden, sizi anlayabilen ve sizin de onu anlayabildiğiniz, dertleşebildiğiniz bir yoldaşınızın olmadığının işaretidir. burada olma nedeninizdir.
zararlı yazılım ve etkinliklerden koruyan güvenlik yazılımları.
home user için windows defender'ın gelişmesiyle artık üçüncü taraf bir program kurulmasına ihtiyaç kalmamakla birlikte ortak kullanımlı bilgisayarlarda başka kişilerin güvenliği atlatmaması adına üçüncü taraf bir antivirüs kurulup üzerine parola atanabilir. hesap yetkileri üzerinden kısıtlama imkanı sağlanabilse de bununla uğraşmak istemeyenler için ideal bir yoldur. üçüncü taraflardan ücretsiz olarak kaspersky security cloud free çok tavsiye edilir.
bu yazılımların devasa veriler topladığını da unutmamak gerekir.
youtube reklamlarını engellemeye yönelik önerilerdir.
iki tavsiyem var: reklam engelleyicisi bulunan/eklenti olarak kurulabilen bir tarayıcı kullanarak youtube'a erişmek, yahut açık kaynak kodlu ve fonksiyonel bir youtube istemcisi olan newpipe uygulamasını kullanmak.
youtube vanced'ın ne idiğü belirsiz bir uygulama olmasından önermemekteyim. ayrıca tarayıcı eklentileri arasında da ublock origin ve adguard iyidir.