yıllardır silinmeye çalışılan türkiye kültürlerinin ürünlerini derleyen kalan müzik'i kuran hasan saltık'ın bugün itibarı ile önerdiği fikir. ingilizce gibi bu toprağa "yabancı" bir dil yerine kürtçe, ermenice, süryanice neden olmasın demektedir hasan saltık, güzel de demektedir üstelik.
türk kimliğinin etnik olmadığını iddia eden bir anlayıştır. ya çok saf, ya da seslendiği kitleyi öyle sanıyor. eğer ilk şık doğruysa kendisine faydalanması için birkaç eser önerelim:
Kürt müziğinin dünyaca ünlü ismi 75 yaşındaki Ermeni asıllı sanatçı.
Aram Tigran'ın cenazesinin Diyarbakır'a getirilmesine izin verilmedi. Üstelik Gül'ün Ehmedî Xanî'ye ilişkin 'olumlu' açıklamalarda bulunduğu gün izin çıkmadı. Yapılan başvuru içişleri Bakanlığı'nca 'Gerekli izni Bakanlar Kurulu verir' denilerek geri çevrildi.
üzerindeki pekçok iç baskıya rağmen güzel bir söylem oluşturabilen, çok farklı siyasal çizgilerde olsak da bu duruşu ile takdir ettiğim türkiye cumhuriyeti başbakanı.
HAYALLERiNiZi ZORLAYIN: Muhayyellerinizi (hayallerinizi) zorlayın... Biz artık şu soruyu soruyoruz, hem de yüksek sesle, gür sesle; eğer Türkiye enerjisini, bütçesini, kazanımlarını, bütün bunların ötesinde huzurunu, refahını, gencecik fidan gibi delikanlılarını teröre kurban etmeseydi, Türkiye son 25 yılını terörle, çatışmayla, olağanüstü hal ile faili meçhullerle, boşaltılan köylerle, üzerine ayyıldızlı bayrağımızın örtüldüğü tabut görüntüleriyle heba etmeseydi bugün nerede olurdu?
Eğer sorun daha ortaya çıkarken fark edilip gerekli tedbirler alınabilseydi, eğe mesele büyümeden çözüme kavuşturulsaydı on binlerce insanımız hayatını kaybetmeden, on binlercesi yaralanmadan ve yüz binlercesi mağdur olmadan bu mesele suhuletle çözülmüş olsaydı bugün Türkiye nerede olurdu? Bu soruları çoğaltarak sormanızı istiyorum. Milletçe sormamızı istiyorum. Ne oldu, nerede yanlış yapıldı? Nerede yanlış politikalar uygulandı, nerede yanlış tavırlar sergilendi?
mhp başkanvekili oktay vural'ın savaş yıllarında ölen herkesin şehit olduğunu ifade ederek sorduğu "40 bin şehidimiz yok mu?" sorusu ile yaptığı açılımdır. buyrun:
faşistlerin sağa sola çemkirirken ve her fırsatta "40 bin şehidimiz" edebiyatı parçalarken türk sorunu ile ilgili çözüm sürecinde boş durmadıklarını, kaşındıklarını, uyuzlaştıklarını algılamamazı sağlamış onlarca haberden yalnızca birisidir.
bunların sahipleri daha geçen gün recep tayyip erdoğan'la görüşmeme nedenini ntv haberde şu şekilde söylüyordu:
--spoiler--
Güncelleme: 15:36 TSi 10 Ağustos. 2009 Pazartesi
MHP Grup Başkanvekili Vural, Gül'ün ''Kafayı kuma gömmemek lazım, artık jargon bile değişti'' sözleriyle ilgili olarak, ''Kafayı kuma gömen kendisi. Devekuşu politikası uygulayan kendisi. Türkiye'de silahlı terörle, Kürtçülüğü siyalaştırmak isteyenleri görmeyen kendisi'' dedi.
Vural, "Bu milleti etnik kimliklere göre bölme senaryosunun farkında değiller mi? Bu muhteremler nerede yaşıyorlar? Kendilerine sormak lazım; bu milletin adını değiştirmek isteyenler yok mu, bu milletin coğrafyasını bölmek isteyenler yok mu, bu millete kurşun sıkanlar, Doğu ve Güneydoğu da Kürtlere kurşun sıkan PKK diye bir örgüt yok mu? 40 bin şehit yok mu?'' diye sordu.
bugüne kadar idrak ettiğimiz bir gerçekliğin ifadesidir. doğrudur, bu ülkede kürtlerin ölmesini isteme suç değildir. peki nedir suç?
* kürtçe siyasi konuşma yapmak.
* kürtleri öldüren devlet görevlilerinin yargılanmasını istemek.
* ideolojik halay çekmek.
* polise taş atan çocuk olmak.*
yaklaşık 1 aydır ayrı şehirlerde olduğumuz için görüşemediğim kız arkadaşımın gonore ye yakalandığını öğrendim. bende henüz bu hastalığa ait hiçbir belirti yok. fakat emin olmak istiyorum. bu hastalık ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili testler yaptırmak istiyorum. hastanelerin hangi kısmına başvurmam gerekiyor?
bel soğukluğu ya da gonore erkeklerde genelde başlangıç döneminde penis ucundan akıntı ile kendini gösteren bir hastalıktır. bir süre sonra bu akıntı kaybolur. akıntının kaybı hastalığın iyileştiği anlamına gelmez ve iç üreme organlarında hasara yol açarak hastalık seyrini sürdürür. ülkemizde cinsel yolla bulaşan hastalıklar uzmanlık alanı olarak dermatologlara verilmiştir. deri ve zührevi hastalıklar uzmanlığı. ancak ilgisi nedeniyle ürologlar, kadın doğumcular ve infeksiyon hastalıkları uzmanları da bu konularla ilgilenmektedir