başıma bişey gelmeyecekse hiç izlemediğim dizi. etrafımdaki insanlar sayesinde az çok biliyorum, sanırım ilk sezonlar baya sağlammış. zaten türk dizilerinin sıkıntısı da bu, çok uzatılıyor.
bugün fark ettim hayat basitçe alıyor ve geri vermiyor.
ingiltere benim-bana bi hayat borçlu.
ama sor bana neden diye gözüne tüküreyim.
ama eski rüyalara tutunamıyoruz artık
hayır, onlara tutunamıyoruz.
bi türlü aşamadığımız durum. ne bilim kimde varsa o öder. sende eksiktir öteki üstünü tamamlar, bidahaki sefere öbürü öder falan. sırf hesabı nasıl ödicez acaba diye gerim gerim gerilen insanlar var. rahat olun az.
kesinlikle baba olmaması gereken*, sorumsuz, özgürlüğüne düşkün, yalnız takılmayı tercih eden ve çapkındır. ama altıncı hisleri kuvvetlidir, şanslıdırlar.
bana dedemin onu defalarca aldatmasına rağmen yine de affettiğini övünerek anlatan nenemi hatırlatan kız. yazık lan. nasıl bi zihniyet anlamak mümkün değil, o kafayı anlamak gerçekten imkansız. azcık kendine saygın olsun gözünü seveyim, kullan şu beyni. kişilik sahibi ol az vs demek istediğim kızdır aynı zamanda.
hiperaktivite ve davranış bozukluğunun tanımını bilmeyen, çocuk yetiştirmekten bihaber anne-baba yavşaklığı. sırf yapmış olmak için yapmayın olum şunları. yapıyosanız da adam gibi eğitin.
ne yazarsa yazsın anlamsız ve komik olacağını düşünen kişi eylemi olabilir. "sizi çok seviyorum, üzdüğüm için özür dilerim" ??? cidden çok komik. yani üzeceğini biliyosun ama intihar etmekte ısrarcısın. çok bencilce. en iyisi lök diye gitmek. notsuz. temiz.
özendiğim, takdir ettiğim, muhabbet etmek istediğim(camus'dan girip yusuf atılgandan Çıkalım misal) insandır. Bütün gün boş boş bilgisyarın başında hiÇbir şey yapmayıp vakit öldüren insanların eleştirmemesi gereken kişidir bi de bu güzide insan. Kitap okumanın önemini kavrayamamış insanlarla muhattap olmasın, beni bulsun. Kitaplardan konuşalım.
elliott smith'in xo diye de bilinen annesine yazdığı bir adet şarkısı. zaten kim annesinden başka birine "i'm never gonna know you now, but i'm gonna love you anyhow" derki ?
seni asla bilmeyeceğim ama nasıl olsa seni hep seveceğim.
bugün buradayım, umut et üzerinde kalmasını, ve üzerinde...
Yorgunum, yorgunum.
...
xo mam.
tamam, sorun değil, hiçbir şey yanlış değil.
...
beni yalnız bırakın
hiç hata yapmadığım yerde.
...
seni asla bilmeyeceğim ama nasıl olsa seni hep seveceğim.
öğrenmeye çalıştığım eğlenceli zamanı suya çeviren oyun. ama allah var, zor. 1 adet beyin ve el göz koordinasyonu gerekiyor. 3 5 yıla öğrenmiş olurum belki. sanırım.
sadece yazın gidildiğinden mütevellit; bunaltıcı nemli hava. yapış yapış edeninden. akla gelenlerden çok hissedilenler var tabi. mesela bir daha hiç gitmeme isteği. oradaki akrabalar, konuşmak zorunda olunan insanlar, samimiyetten uzak ilişkiler falan.
işbu entry aşırı dozda öznellik içerdiği için her an kendi kendini imha edebilir.
nietzsche'nin "tanrı'nın tek bağışlatıcı yanı varolmamasıdır." sözüne imrendiği yazar. albert camus'nün başkaldıran insan adlı denemesinde değinilmişti. nietzsche bu sözü ilk söyleyen olmayı isterdi sanırım. ama iyi ki stendhal söylemiş. gayet net ve anlaşılır olmuş çünkü. evet.
tüy gibi smiths şarkısı. günün herhangi bir saatinde dinlendiğinde bile ortamdan soyutlayıcı etkisi olduğu test edilip onaylanmıştır. moz yine yapmış yapacağını. piano ve morrissey'in büyüleyici sesi ön plandadır sadece bir de hüzün.
uyumam için şarkı söyle bana
yoruldum ve uyumak istiyorum artık
uyumam için şarkı söyle bana
ve sonra yalnız bırak beni
beni uyandırmaya çalışma sabah olduğunda
çünkü gitmiş olacağım...
benim için kötü hissetme
bilmeni isterim
kalbimin derinliklerinde hissediyorum,
gittimde çok mutlu olacağım.
...
gitmeyi gerçekten çok istiyorum.
orada başka bir dünya var
daha iyi bir dünya var
Yani, olmak zorunda.
Hoşçakal.
the smiths'in çoğu şarkısıdır. öyle ki şarkının melodisi iyi hissettirse bile sözlerinde hep bi hüzün, melankoli var. "i'm not happy, and i'm not sad" demiş adam. daha ne desin. aa how soon is now da "i'm human and i need to be loved" diye bas bas bağırmış, gurursuzunum senin allahsız demiş. daha ne kadar damar olabilirdi?
moz'un en güzel söylediği şarkılarından biri. kesinlikle placebo coverı değil de orijinali daha iyidir. ayrıca morrissey konserlerinde bazen "i was only joking when i sad" yerine "i wasn't joke" şeklinde söylüyormuş. yirim.