Erdoğan referandumdan önce "Evet çıkarsa Sağlık Meslek Liselerinde Hemşire Yardımcılığı okuyanları lise mezunu olunca direkt hemşire yapacağım." demişti. Referandumda evet çıktı ve birkaç gün sonra liseyi bitirince hemşire olmayı bırakın YGS ile alan hemşirelik bölümleri de LYS'ye geçti...
büyük imparator recep tayyip erdoğan han hazretlerimizin sevgili kızı yüce prenses sümeyye erdoğan'ın twitter hesabından açtığı anayasa referandumu anketinden "hayır" çıkması sonucu gelişen hadisedir.
twitter türkiye gündeminde biraz önce #hükümetistifa tagı 20k küsür tweet ile ilk sıradayken birden kalktı ve yerine henüz 5-10 dakika önce hiç tweet girilmeyen #oyunagirilmiyoruz tagı en üste yerleşti. şimdi de #oyunagelmiyoruz geçti en başa birkaç k tweet ile.
kötü bir durum. diyelim metallica ile ilgili bir başlığa girdiniz ve bilgi almak istiyorsunuz; bir bakıyorsunuz ki metallica bir yazarın nickiymiş ve 9 entrynin 10u o yazarla ilgili...
leninin hayali, troçkinin yapmaya çalıştığı dünya düzeni. sovyetler binlerce yıldır gelen burjuvazi üzerine devlet kurma sevdasını yıkıp proletarya üstüne kurulan ilk devlet oldu. sovyetler başarısız oldu ama leninin dediği gibi;
Tarihin en büyük buluşu yapılmış, proleter tip bir devlet yaratılmıştır. Yeryüzünde hiçbir güç sovyet devletinin yaratılmış olduğu gerçeğini yok edemez. Bu tarihsel bir zaferdir. Yüzlerce yıldır devletler burjuva modele göre yaratıldı ve ilk kez burjuva olmayan bir devlet keşfedildi. Yönetim aygıtımız bozuk olabilir; ama icat edilen ilk buharlı makinenin de bozuk olduğu söyleniyor. Hatta hiç kimse bu buharlı makinenin çalışıp çalışmadığını bilmiyor; ama önemli olan bu değil; önemli olan buharlı makinenin bulunmuş olmasıdır. ilk buharlı makinenin hiçbir işe yaramadığını varsaysak bile somut gerçek, bugün artık buharlı makinelere sahip olduğumuz gerçeğidir. Yönetim aygıtımız çok bozuk olsa bile onun yaratılmış olduğu gerçeği değişmez.
eğitim sisteminin en büyük saçmalıklarından. hayır bazı insan derse katılarak anlar, bazısı sadece dinleyerek anlar. bu iki taraftan birinin diğerine üstünlüğü yoktur. bir öğrencinin dersi anlayıp anlamadığı sınavda belli olur, ders içinde değil.
ha tabi öğretmenle kişisel bir sorunun olursa da bu not düşüktür hep.
avusturya-macaristan veliahtı franz ferdinandın eşi. habsburg hanedanlığı ve özellikle kral ferdinand josef bu evliliği istememiştir çünkü sophie iyi bir soydan gelmemektedir, ferdinand buna rağmen sophie ile evlenir. kocasıyla birlikte evliliklerinin 14. yıldönümünde bosna hersekte hamile haliyle bir sırp milliyetçisi tarafından öldürüldü. bu cinayet daha sonra birinci dünya savaşının başlamasına sebebiyet verdi.
(bkz: augustus hill): dizinin en iyi karakterlerinden birisi. bölümlerde aradaki senaryo dışı konuşmalarıyla ünlüdür ki bu konuşmalar dikkatli dinlenilirse aslında oldukça mantıklıdır. zenci olmasına rağmen çeteyle ilişkisi yoktur.
(bkz: tobias beecher): dizinin ana karakteri yok ama illa birisini göstereceksek beecheri gösterebiliriz. sıradan bir avukatken yanlışlıkla bir çocuğu ezmesi sonucu cehenneme düşmüş saf bir abimizdir. sonraları bir süre aşırı manyaklaşır gta 5'deki trevor gibi ama en sonunda normal bir ayar tutturup dizi sonunda öyle devam eder. keller ile de unutulmaz bir gay aşkı vardır.
(bkz: vern schillinger): aryanların sert patronu, millete dalga vurmaya bayılır. ilk başlarda bir üstteki karakter beechera da dalgayı vurmuştur. devamında beecher kendisinin ağzına sıçar (cidden) tabi ve aralarındaki o büyük düşmanlık başlar.
(bkz: ryan o'reily): dizinin en kurnaz elemanı. ne zaman ne yapacağı belli olmaz.
(bkz: simon adebisi): zencilerin efsanevi lideri. benim de en sevdiğim karakterlerden birisi. vernin zenci versiyonu gibi, bu da millete dalga vurmayı sever.
(bkz: bob rebadow): hapishanenin babalarından. baba dediysem öyle çok saygı duyan yok ama senelerdir ozda. sakin, kendi halinde (genellikle) bir amcamız.
(bkz: kareem said): müslümanların lideri. iyi din propagandası yapar. gücü elinde bulundurur. ilk sezonun finalindeki isyanda da başı çekmiştir.
(bkz: miguel alvarez): hapishanenin cünüp karakteri. adamın 6 sezonda başına gelmeyen şey kalmadı. aslında iyi çocuk ama bela dönüp dolaşıp buluyor kendisini bir şekilde.
(bkz: cyril o'reily): ryan o'reily'nin biraz beyni geride kalmış kardeşi. iyi boksçu. diziye sonradan dahil oluyor.
(bkz: chris keller): penisini kendisinin de dediği gibi bulduğu her yere sokan karakter. beecher ile aşkı unutulmaz. gerçi beechera yaklaşmasını beecherın düşmanı vern istemişti sanırım en başta.
(bkz: omar white): tam bela bir tip. millete yapışıp bıktırıncaya kadar yanından gitmeyen, herkes tarafından dışlanan avelin teki.
(bkz: william giles): hapishane rahibi peter marieye kafayı takmış bir abi. sürekli dişlerini fırçalayıp duruyordu yanlış hatırlamıyorsam. delinin teki kısaca.
daha da aklıma gelmedi, aklıma geldikçe editlerim.
edit: tobiası doktor diye hatırladım nedense, avukattı adam. hatırlatan arkadaşa teşekkürler.
halihazırda olan durum. sözlüğe geleli birkaç ay oldu ama sürekli takılamıyorum çünkü sol framemidir nedir orada saçma salak cinsel başlıklardan başka bir şey göremiyorum. yok babaannemin amının kıllı olması, dedemin taşşağının çok büzük olması, türbanlı olup 27 kişiyle aynı anda gangbang yapan kız filan gibi bir ton saçma başlık var.
türkiye mili maçı izleyen adama yapılan şakayı da 100 beğenme miydi neydi başlığında, sonradan video tutup binlerce izlenmişti. alın size bu da geleceğin fenomen videosu. 5 like 1 disslike şu an. umarım bu da fenomen olur, ben de bir başarıyı daha eklerim sözlük haneme.
youtubeda sigara tanıtımları yapan güzel bir youtube kanalı. muhabbeti iyi 2 genç ellerine geçen sigaraları deneyip bunu videoya alıyorlar. türk youtubeda bu kültür pek gelişmiş değil ama bunu yapan ciddi yabancı kanallar var.
ege ve berk isimleri. ege şu sıralar amerikada olduğu için kanal pek aktif değil. ben kendilerinin videolarını arada canım sıkıldıkça açıp izliyorum. sigarayı ayda yılda bir içsem de muhabbetleri sarıyor. linki de bu;
bu modun yapımı yaklaşık 1 saat 15 dakika sürmüştür. oyundaki beyazları sildik, binaların da ilk katları dışındaki katlarını silip her caddeye bir pazar ekledik. emeğe karşılık yarım paket marlboro rede satılır.
anlamadığım olay. şu ülkede henüz 14-15 yaşlarındaki çocukların bile bir parti belleyip ölümüne o partiyi desteklemelerine akıl erdiremiyorum. hayır adam kendi kişisel refahını, toplum refahını, bunu geçtim o hakkında hiçbir bok bilmediği ideolojisini bile arka plana atıp sadece yanıldığını kabul edememe korkusundan kendisini bir yalana inandırıp hayatı boyunca kendi fikirlerini, düşüncelerini göz ardı ederek bir partinin yada o partinin genel başkanının tüm görüşlerine körü körüne uyuyor. bu nasıl bir mantıksızlıktır, saçmalıktır, halen anlayabilmiş değilim.
acı ama açık bir gerçektir. dinle sıçılıp fanatizmle sıvanan bu toplumda şu saatten sonra da irandaki gibi bir devrim ya olacak ya olacak çünkü bu toplumdan hiçbir bok olmaz. kimse kusura bakmasın ama gerçek budur.
gelişmiş ülkelerde insanlar kendi refahları başta olmak üzere toplum refahına göre oy veriyorlar, baştaki adamın ülkeyi yönetmesine bakıyorlar. bizde ise bir akpli akp gelip anasını gibse bile akpye oy veriyor çünkü fanatizm budur. fanatizm, yanılmaktan korkmaktır. bir söz vardır; büyük insanlar hatalarını kabullenir, küçük insanlar sürekli bir bahane bulur diye. işte ülkedeki akpli hiçbir zaman hatasını anlayıp başka partiye dönmez, sürekli kendisine bahaneler bulur. bir mhpli hiçbir zaman hatasını kabullenip bir sol partiye oy atmak çünkü yanıldığını kabullenmeye cesaret edemez. keza chpliler için de aynı şeyler geçerlidir. ingiltereye bakalım, 2007de seçilen sol görüşlü brown 3 sene sonra yerini sağ görüşlü camerona bırakmıştır çünkü orada işler sağla solla değil toplum refahıyla yürür. bu yüzden adamların işsizi bile gelip ülkemizde refah içinde tatil yapabilirken yarımızdan çoğu yurt dışı görmeden öleceğiz.
bizdeki fanatizm gerçekten içi boş bir fanatizmdir. yani hitler dönemindeki almanyada da fanatizm vardı ama içi dolu fanatizmdi, insanlar en azından kendi ideolojilerini bilirler ve tanırlardı. bu ülkede che tişörtüyle burgera giden gençleri bile gördü bu gözler. yani sadece ülkenin sağcısı değil solcusu da aynı vaziyettedir. ülkenin çoğu eline kitap almayan yobazlardan ibaret zaten, bir de bu işin öbür tarafı var ki burası daha acıdır. bu ülkenin alimlerinin çoğu da işi boş adamlardır aslında. hitlerden girdik, devam edelim bari; hitlerin kavgam kitabında anlattığı gibi kitaptan okuduğu bilgiyi büsbütün beynine yerleştiren insanlar asla alim değildir. sen sağdan soldan okuduğun bilgiyi sorgulayabiliyorsan, sorgulamaya cesaret edebiliyorsan ve sorguladıktan sonra edindiğin bilgileri beynindeki taslağa yerleştirerek kendi düşünce sistemini oluşturabiliyorsan alimsindir. yani her yerde gördüğün bilgiye inanıp 3-5 tane de pek kullanılmayan kelime kullanınca alim olamıyorsun ama türkiyede şu an tam olarak durum bu.
dünyanın en jeopolitik konumunun kalbine yoktan bir cumhuriyet kuran mustafa kemal atatürkü bile sevmeyen bu topluma söylenecek tek kelime bile olamaz zaten.
hele kendilerine dünyada ikinci seçme seçilme hakkını veren atatürkü sevmeyen kadınlar bu ülkenin en gerizekalı kesimidir. hadi bir erkek şeriatı ister çünkü şeriat erkek düzenidir ama sen ne istersin be kadın laiklik gibi senin haklarının savunulduğu bir sistemden? ama hayır, sen okullarda erkeklerle eşit eğitim görmeyecek, gezemeyecek, tozamayacak, bir erkeğin dördüncü eşi olabilirken başka bir erkeğe göz ucuyla bile bakamayacak, karnından çocuk belinden sopa eksik edilemeyecek bir organlar bütünüsün.
kim ne derse desin, biz de 50 yıl sonra şeriatla yönetilen bir üçüncü dünya ülkesi olacağız çünkü bu toplum ancak bunu hak ediyor.
edit: alta bir arkadaş ironi yaparak yazmış sanırım ama bir mevzuya daha değinmek istiyorum. durum yok, okuyamıyoruz, o yüzden bilgisiziz demek de saçmalıktır keza fransız devriminden önce fransız halkı da okumamıştı ama adamlar bir olup koca kralı indirdiler. daha kapsamlı bir örnek verecek olursak aynı şekilde rönesans ve reformdan önce avrupa halklarının elinden kitap düşmüyor gibi bir durum da söz konusu değildi.
abddeki seri katiller içerisinde bir gerçektir, hapishane yüzdesinin büyük çoğunluğunu oluşturan siyahi toplumundan neden doğru dürüst bir cinsel seri katil çıkmadığını anlamamışımdır bir türlü.
bildiğim derrick todd lee var sadece, o da ilk başlarda beyaz sanılıyormuş ve hatta bu yüzden yakalanması bir süre gecikmiş.
insan beyniyle alakalı olan ve toplum tarafından fazla önemsenmeyen, ilerideyse kişinin kendisine ve çevresine ciddi zararlar verebileceği sorunlar bütünüdür.
şahsen ben kişi ilişkilerinde zayıfım. bir insanla saatlerce muhabbet edebilirim, toplum önünde konuşabilirim ama insanlarla çok zor yakınlık kurarım. bu yüzden de hayatım boyunca hep yalnız olmuşumdur. böyle bir psikolojik rahatsızlık varsa birisi aydınlatsın beni özel mesajdan.
2005de iranda eşcinsel oldukları gerekçesiyle biri 16 diğeri 18 yaşındayken idam edildiler. daha sonra iran hükümeti bu ikilinin 13 yaşındaki bir erkek çocuğuna cinsel yaklaşımda bulunduklarını iddaa ettiler.
günümüzdeki belli olgunluğa ulaşamamış kişilerin yaşadığı çoğu aşk için geçerlidir. bu kısa süreli aşklar genellikle erkeğin kız üzerinde hakimiyet kurup ego kasması ve kızın da okuduğu saçma salak aşk kitapları yada izlediği saçma salak aşk dizilerinden özenmesiyle belirli bir süre devam eder. daha sonra biri birinden sıkılıp ayrılır ve terk edilen taraf 2 günlük depresyon sürecinden sonra hayatına normal şekilde devam eder.
zor iştir, kendimden biliyorum. tuttuğum takımı kötü durumda diye bırakmam da az düzgün oynayın be kardeşim, kaç yıldır bir düzeltemediniz şu işi. en kötü takımlar bile 5 yılın 1-2'sini iyi geçirir, astonda yıllardır tık yok. bu sezon da küme düşeriz artık.
p&gnin bir projesi. twitterda filan da varlar ama asıl olay youtube kanalları.
youtube kanallarını pek takip etmedim, daha doğrusu etmek istemedim. bana sorarsanız pek başarılı değiller bu youtube işinde. nedenini şöyle açıklayayım; biz zaten televizyonda yeteri kadar yapmacık muhabbetlerin döndüğü reklamlara vs dayanıyoruz ve zaten youtubeun türkiyede bu kadar tutmasının da en büyük nedeni samimiyet istememiz fakat banabak bana pek bu samimiyeti vermedi. kendi adıma konuşacak olursam ben youtubeda sürekli enerjik olan ve etrafına pozitif enerji yollayan yapmacık tipler yerine daha doğal insanları tercih ediyorum.
kısaca youtubeda profesyonellik, ünlü vloggerlar filan değil samimiyet isteyen birisi olarak pek beğenmedim kanalı.
hakkında hiç entry girilmemiş ilginç bir survivor yarışmacısı. cidden bu kadar izlenen bir yarışmanın yarışmacısına sözlükte entry girilmemesine şaşırdım. neyse yağmura gelelim; kendisi güzel bir hanım kızımız olmasına rağmen survivorda bulunduğu süre boyunca ne adada, ne oyunlarda, ne onda ne bunda hiçbir şeyde kendisini gösterememiştir. adadaki pasifliğinin de yaşla değil kişilikle alakası olduğunu düşünüyorum ki kendiyle aynı yaştaki nihal hanım gönüllülerin en çok konuşan ismidir.
bence mehmet ve sedayı toplayıp 3'lü bir koalisyon yapmalıydı. zaten o sıralar ünlülerdeki gruplar tam belli değilken yanına 1-2 kişi çekse de fena bir sayıya ulaşmazdı kurduğu grup. e güzel de, biraz yarışmalarda çabalasa, kazanamıyosa bile bağırsa çığırsa filan ilk 3'e rahat girerdi ama olmadı. fatmagüllerin, mügelerin güzellikleriyle ve sessizlikleriyle nerelere nerelere geldiği bu yarışmada güzel olsa da yağmur kendisini zerre göstermemesiyle elendi.
bir de kendisini başvuruda tanıtırken hızına ve hırsına güvendiğini yazmış. evet yarışmalarda çok hızlı ve çok hırslıydı gerçekten.