Dünyada hiçbir zaman Kör, sağır, dilsiz, (Kur'an'da ki manasıyla) tayfa eksik olmamış ki...
Yani anlayacağınız böyleleri hep olmuştur, ve olmaya da devam edecek.
Bu kısır döngüden bir an önce çıkıp, yeni gelecek olan K. S. D ye yer açmak lazım. Tıpkı yağmur gibi,kar gibi, dönüşüm halinde bunlar çünkü.
“Ey, Aşk..! Ateşdir senin nesebin..;
Niteliğin dumandır, kaynağın ise rüzgar..
Su, tufâna dönüştü.. Toprak da küle..;
Senin kokunla ateş rüzgara karıştı…
Şirinsiz her saray, bi sütûn gibi viranedir..;
Ferhatsız her dağ bir saman çöpüdür rüzgarda…
Yedi nesil öteye, tüm atalarımız gâmdı..;
Bize miras kalan hep sonsuz keder oldu..
Rüzgar esince toprağımızdan senin kokun geliyor..;
Sadece sen kalacaksın, biz hepimiz gidince…”
nasıl bir toplum olmuşlar ki biri de çıkıp biz ne yapıyoruz diyememiş, yada dememiş. Bu olay dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın eyvah diyeceğimiz bir olayken, ne yazık bizim ülkemizde yaşanıyor. Bu duruma razı öğretmen de öğrenci de yerin dibine batsın.
Bir şeyler öğrenmesi lazım geldiğinin farkında olan insandır. Ki, bu da bir hayli şey bildiğini gösteriyor.
Yani, esas manada kendi standartları dışındakilerden daha fazla bildiğini anlayabiliyoruz.
senden bilirim yok bana bir fâide ey gül.
gül yağını eller sürünür çatlasa bülbül.
etsem de abesdir sitem-i hâre tahammül.
gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.
Karşılığı yok ise, başı ümit, ortası hüzün, sonu hüsran olan bir hikayedir.
Ne de kolay söyledim.
halbuki, hem vallahi, hem de billahi ki sönmeyen bir ateşin içine girmek gibi bir şey. ölmek istersiniz ölemezsiniz, kaçayım dersiniz, heyhât kendinizden ne kadar kaçabilirsiniz ki.
Ne söylesem boş, düşmeyen bilmez, düşene kelime yetmez.
o saray gibi evinin, son model arabanın, güzel sevgilinin, vs. Hiçbir önemi kalmıyor, akşam evine gidip ayaklarını uzatıp tv izlemek yok. uzat uzata bildiğin kadar. Diğer alemin sıkıntılarından hiç bahsetmeyeyim.
şu an ölsem, önem verdiklerimin ne önemi kalır, ve benim ne önemim kalır.
zamanla unutulur, unutulduğum dahi unutulur. Sanki hiç var olmamışım, içimdeki arzularla ölmekten çok korkuyorum, ne yazık ki bu başıma gelecek. en iyisi ben iki gün sonra ölecekmişim gibi bir önem sırası yapayım. ve son olarak teşekkürler.
bir şeyleri yanlış yapmış hissi ve daha neler...
her güzel şeye geç kaldığım gibi uyumaya da geç kaldım, adımı geç kalan koysalardı keşke, neyse yeni nickimi buldum.