Bilirsiniz ahnet'in katildigi sevimsi suriye'nin gelecegi, esadsi çözümlerin konusuldugu toplantilardir.
Bana istemeden bir ayeti hatirlatti." Çünkü Allah zalimleri muslumanlarin elleriyle cezalandirmak lsitiyor ."
Ee musluman ummeti,
yoneticileriniz zalimlerle ayni masada hangi zulmu durdurabilir? Musluman olmak yeterdi zulmu durdurmaya ama onu basaramiyorsunuz.
Sizi oyaliyanlari, susturanlari aranizdan secen seytanin farkina varin.
cenneti değişmez ortadoğu'nun petrolüne
yıllar geçse de,
iktidarlar değişse de bi vazgeçemedi bu aşktan cici kız nato.
çocuklar bile söylüyor
nato türkiye'yi seviyor.
son gününe bir sigara
adaletin sağlandığı güne bir sigara
uzmanlığı bitirdiği güne bir sigara
aşkını söylemekte olacağı ana bir sigara
sefaletin yok sayıldığı güne bir sigara
son iki sigara bugüne
ömrünün hepsini kapitalist bir düzende sınıfları kaldırmaya çabalamak yerine eğitimine, işine, ailesine bakan komunist söylemidir. işçiler kendi sorunları için birleşmeyi öğreniceklerdir.
kısacası huzur evindeki yaşlıları sevindiren, öğrencilere burs veren komunist bir patron, doktor, öğretmen,.. olmayı seçmiştir.
aşırı uçak sevgisi.
bugün bu gerçeğimin farkına vardım. uçak benim için sadece hava aracından öte, bir aşkmış.
şöyle bir kaç örnekle uçak fetişizminin belirtilerini sıralayabilirim siz değerli sözlükçüler için:
-dün hava alanını çok uzaktan gören bir balkonda dikkatimi toparlayamadığımı, konuşulanlara odaklanamadığımı farkettim.
-gizlice netten uçakların sefer saatlerine baktım, son uçak inişini yapınca öyle evime dönmeye karar verdim. *
-ergenken cemaat dershanesinde hocanın yüzyüze yaptığı anketin; '' beyaz deyince aklına ne geliyor? ''sorusuna uçak demiştim. hoca baya afallamıştı. *. gece deyince de ''uçak'' gelmişti ama aynı cevabı vermemek için ''yıldızlar'' demiştim.
şöyledir, başınıza gelen şeyin daha kötüsünü düşünerek işe başlıyorsunuz. ve bu düşüneceğiniz şey ileride gerçekleşecek bir şey olmalı. yani o günün korkusu bu anınızı daha iyi değerlendirmenizi sağlamalı.
misal ota boka batmış ben şimdi annemi aradım, onun hayatta olduğu bir günü daha üzülerek ve stresle geçirmemeye karar verdim. şu an başıma gelenler ilerde onu kaybedeceğim gerçeğinin tırnağı kadar bile olamaz. iyi ki bu günü bile özel kılacak o insana sahibim. eğer o günün geleceğini bile bile yaşıyorsam her şeyi yapabilirim.
kimin kimi öldürdüğü, ne düşünceler yüzünden öldüğü ya da ölenin masum olup olmadığından çok o silahlar onların elin nasıl geçti, kim verdi, kim karlı bu işten?
o parayla ne yapılablirdi?
hastahane, okul,..
çok sinirli olabilirsiniz, öldürmek için elinize kutsal nedenler tutuşturulmuş olabilir.
cihad, şehitlik, devrim, baskı,...
bunlarda olabilir
ama durun ve bir dakika o silahı kimin ürettiğini, ve eliniz kimin tutuşturduğunu bir dakika düşünün. o zaman saçmalığı görürsünüz.
eminim tepeden torpille, kıç yalamayla o koltuğa oturacan.
çaplı bir profesör otursa, adam otursa haksızlığa olur vermez, tepedekiler, kabarık cüzdanlılar için.
daha çok para için önlem almayan, madende gerekli koşulları sağlamayan, gaz ölçümünden haberi olduğu halde işçileri madenden çıkarmayan patron, kankin zor duruma düşebilir, muhtaç olduğun kudret bu sitede http://demle.net/tag/Kader/ .
kaderle ilgili twit sallıyosun.
sonracıma ingiltere, amerika, norveç yok norveçi bilmesen de olur neme lazım bakanlık taslarsın tayyibe filan.
bu iki ülkenin tarihini kavimler göçünden 1900lere kadar öğreniyorsun. ( özellikle kavimler göçünün sonuçları çok işine yarayabilir, detaylı öğren)
polisle aranı iyi tut, ikramiyelerini eksik ettirtme.
tayyip erdoğan imzalı kuran'dan bi yasin okumayı unutma. unutsan da olur zaten medya senin oturt iki üç jöleli sabah akşam ağlaşsınlar.
bi de 6-7 normal türkiye şartlarında ideal, ondan pek şaşma.
eğer bu dediklerimi başaramazsan işin zor, koltuk uçuverir.
günü gelirde amaçlardan, ideallerden, sevdiklerden belki de hayattan vazgeçme korkusu, bırakma, yılma korkusu yaşayan insan sözü.
belki yaşadığı yere kadar hayal kırıkları, güçsüzlüğü ve hiçsizliğiyle, değersizliğiyle doldurdu kitabını,
belki umutsuzluk dışında yazılmış bir cümle ekleyemedi kitabına..
sonrası için ne onun vazgeçmekten yılmaktan alıkoyabilir, işte bunu kimse bilmiyor.
ama şu an uyanık kalmalı ve süreci işlemeli.
siyasetin halka inmesi zanımca türkiye'nin en büyük sorunudur.
siyasetin halka inmesi nasıl anormal olur bir ülkede?
rüşvet,
torpil,
ölüm,
taraf,
yandaş,
polis,
asker,
mit,
dershane,
cami,
cem evi,
stadyumlar,
profesör,
akil adam,
öğretmen
tarih,
din,
.. bu ve nicelerini siyasetten ayrı düşünen kaldı mı? hep halka inen ''siyaset-i çamurdan''dır.
halkla siyaseti ayıran ilkeyi bir an önce ülkemin geleceği için talep ederim.
yazarların yazdığı tek kişilik tiyatro oyunlarıdır.
(sahne kutlama masası, genç kadın siyasette geldiği konumu (ilk kadın vekildir.) dostlarıyla kutlamaktadır.)
kadın:
elimdeki kadehte yatmıyor, mutluluğum ve varolmam.
çocuk 27 yaşındaydım, senin gibi çocuk.
bedenim babamın dükkanında oturken ruhum ve gözlerim, siz bedenime uzak insanlar arasında gezindi.
ölen çocuk cenazesinde ağladı.
kurşunun deldiği aydının kalbinde hissetti.
babadan çıkan terle, anneden akan yaşla ıslandı.
ve gördüm yıkılış
yıkılışını gördüm hayallerin genç yaşamlarda.
dayanamadım. kaçtım , mezarlara
içinde dünya hırsı kalmamışlara
dünyayı silmişlere, unutmuşlara koştum.
onlardan çanakkale'nin ruhunu topladım.
ve daldım siz takım elbiseli, ak saçlı, bu kemikleşmişliğin tadıldığı meclise. bedenimle, 27'imde, kadın halimle.
varolduğum gün, varolduğumu iliklerime kadar hissettiğim gün o gündü.
o gün ocean battı. elimdeki kağıt ve sözlerimle ki hepsi ruhumda biriktirdiklerimdi. beni yok sayan bıyıklıları varlığımla tanıştırdım.
mutluluğum ise şerefe niyetine içeceğiniz zehrin, kadehte değil karşınızda duruyor olmasındandır.
düşman,dost, rakip oldunuz bana karşı. önyargılarınızla ezdiniz. yanında ciddi konular konuşulmayan çocuğa bakar gibi baktınız, davrandınız.
oysa ben sizi hep öğrencilerim olarak gördüm, size öğretmekten yılmadım. siz adaleti, demokrasiyi,eşitliği öğretmekten yılmadım. kadın olmama rağmen sizlerle ve kemikleşmiş düşüncelerinizle savaşacak cesaretim olduğunu öğrettim.
şimdi öğrenmeniz gereken son bir şey var. imkansız dediğiniz kadın başvekildir.
sizi ve sizin gibileri bu milletin başından ve o koltuktan alacağımı ilan ederim, yemin ederim.
ya benimle çalışırsınız ya da rakibim olmaya çalışırsınız sayın vekil dostlarım.
karar sizin,
lütfen düşününüz.
not: demir leydi'den etkilenerek zamanında yazılmıştı.
küçük sebeplerdende olur, bazen yaşı aşan büyük sebeplerden de olur. bir çocuğun geleceğe bakışını çizer, çocuğun ruhundan yaşlar süzer.
mesela babasızlık
mesela ayakkabısı eski oldğu için soruyu çözdüğü halde tahtaya çıkmamak
mesela haksız yere babasından yediği tokat
mesela hiç sinemaya gitmediğini saklamak zorunda kalması
mesela yazın kağıt toplamak
mesela koşamamak
mesela her gün derisinin soyulduğu genetik hastalık
neden vardır dünyada böyle bir şey? çocukların öldürüldüğü bu dünyada kimsenin içine işlemeyen hüzündür.
çok başarılı, güzel olan ve mest eden okumadır. şiir okumak zordur, onu yazan için bile ama bu adam şiirlerindeki mertliği, aşkı, fukaralığı tonlaya tonlaya okumayı başarmıştır. sanki sizi karşısına çekmiş öğüt verir gibi okumaktadır. ''offf'' çektirmesinide, ''kahpe'' dedirtmesinide iyi bilir. çay demlettirir, sigara yaktırır. http://www.siir.gen.tr/index.html şu siteden ulaşabilirsiniz.
bebek katili mi yoksa demokrasi savaşçıcı mı diye sürüp giden tartışmalara benzetme üzerinden bir nihayet erdirmenin umut edildiği listedir.
öncelikle şu sözü derlerim size okuduğum kitaplardan biri size bir iddia bir şiarla geliyorsa sizle yüzde yüz örtüşen, arzuldığınız şey olsada onu size vaat edenin sözünden çok yaptıklarına bakın. yani bir nevi kanıt toplayın. bıraktığı somut ipuçlarına inanın, söze değil, söyleyene değil.
1- iddia olarak amerika demokrasi, ezilenlere yadım şiarını takındı. tamam iyi, hoş ama kanıt olarak: amerika 75milyon kadar parayı hastahanesiz, aç, sefillere yardıma ayrdı.(150 milyondu rakamı düşürdü). 1.3 milyarı ise sadece kolombiya ordusuna yardıma harcadı. en çok yardım ettiği ülke israil. yani savaş ve kan işine daha uygun. daha önemli.
2- bazı olaylara ses çıkartırken suudi müttefiklerine, israil'e sustular. yani ikiyüzlü bir anlayışı var.
3- her ne kadar ulusunu önemser gibi dursada gdo şirketlerinin, büyük şirketlerin onaylamadığı bir yasa başkandan geçmedi. yani başkanın asli görevi amerikan halkı olarak dillendirilsede kanıtlar tam tersi yönde, başkan paranın çıkarı için görevinde.
4-bombardıman, nükleer tehlikesi bitsin diye ırak'a girdi. ama kanıtlar asi süper gücün bu tavrının nükleer silahlanmaya zemin hazırladığını, nükleeri tehdit, caydırıcı koz olarak gören ülkelerin arttığı yönünde. bombardıman sonucu ölenlerin, acıların artığı yönünde.
5-amerikan'ın wilson ilkelerinden demokrasiden başlayan şanlı tarihi, kültürü kandan ibaret hale geldi. yerle bir edilmiş bir amerikan kültürü,tarih, kaldı.
liste eminim daha uzundur ama bunların tıpatıp aynıları apo içinde söylenebilir. ikiside bebek katilidir. bunlarla anlaşanda kana eyvallah diyendir.
adolf hitler ve arkadaşlarının benimsediği, ikinci dünya savaşına ve milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş siyasettir.
bunun yakınından geçenlerin adolfa cehennemde eşlik etmesi muhtemeldir.
chp istediği kadar önerge versin ya da itülü öğrenciler kural embesiline haddini istediği kadar bildirmiş olsun, bunların hiçbiri soma için hiçtir.
yine başbakanımız yüce tayyip kendi eliyle bir kampanya başlatmış ve somalıların rahat bir nefes almasını sağlamıştır.
kampanyanın adından içeriği ve işlenişi gayet açıktır sözlük arkadaşlarım, desteklerimizi esirgemeyelim.
Dilimizden ingilizceye gececek ikinci kelime olmasi icin basvurulmasi gereken eyleM.
. malum adamlar magdur oldular facebookta, bi destek verelim kampanya baslatalim. TAM ANLAMI ARAP ICIN AGLAMAK'TIR.
Ulkemizde son moda eylemdir. bu eylemi gerceklestiren. ve Samimiyetsiz olanlari aglak necmilerdir. ki cogu samimiyetsizdirler, magdur rolu oynamak ustlerine yapismistirlar, hicbir bok yapmadan facebook profil bokunu gozumuze sokarlar.
Bak canim kardesim yanindaki icin uzulmuyorsan, bi sey yapabilecegin yaninda olan haksizliga bi ses etmiyosan sen itsin.
ve her itin yaptigi gibi bi suriyeliden cok suriye baglarsin konuyu, bi filistinliden cok filistine dem vurursun ama gel gor kendi miletin, vatanin icin bi amerikalidan az dem vurursun.
hele bi otur soluklan it . ayni olaylar turkiyede olsa bi tane arap cikar eylem yaparsa ben de bi bok bilmiyorum. lan araplar yazik ama hala kabile zihniyetini koruyalar. senin gotunu yine biz savunucaz akil lan artik it.
Ben demiyorum ki rabianing yapma ama bi sey basarmis bi ummet olmus gibi dolasma it it.
edit: nitekim araplar soma'da olenleri cok onemsediler. everday rabaining'e devam somadan sonra.
vicdan, kalp, duygular yoluyla bulunabilecek bir yaratan olduğu gerçeğini akıl yoluyla da ispat etmektir. hz. ibrahim'in zamanında yaptığı sorgulamalardır, akli-fikirsel önermeleri kalbiyle birleştirmesidir.
benim de bir önermem var sevgili atesitler ve inananlar
not1: öncelikle fosil sergisi kuracak, fosil capsi koyacak değilim. adnan hocanın kedilerinden değilim saçını tek düz düzleştiren basit bir kadınım. ve adetten olan ateistler bunu da açıklayın espirikini patlatmicam.
not2: not3'ü yazının sonunda hevesle beklemeniz dileğiyle yazıya başlıyorum.
doğayı, canlıları ve evreni tüm güzelliğini bir yana bırakıp akıl ve mantıkla inceleyince gereksiz bir canlı, cansız bulamadım. lan şu canlı ne halta yarıyor zaa dememle onun besin zinciri, ekosistem açısından görevini ağzıma tıkarlar biyologlar, fizikçiler. sonracıma bu canlıların bu düzenin ya da asli genel görevlerinin(davranışlarının-doğalarının) dışına çıkmıyorlar.
misal virüsler ne melum canlılardır bir bir hücre patlatırlar ama lakin onlar bile doğalarından gelen asli tek görevi yürütüyorlar, onun dışına çıkmıyorlar.
tamam. güzel aferin tabiat ana süpersin ahanda yaratan demicem.
ulan insan ne peki dicem?
ne faydası, ne görevi, ne için var bu doğada? bu gezegende dicem. ben doğa açısından bir gereklilik bir görev biçemedim insana. olmasa da olur. ki olmaması lazımdı. bi gezegen bu kadar gerekli ve düzenli bir sistem içinde gereksiz ve kendini yok edecek insanı niye var etsin, nasıl var eder, nasıl bu düzenin dışında varlığı düzenine karşı çıkarak yaratır?
orada durun.
çünkü doğa insanı var etmez, edemez.
çünkü insan tanrıyı yaratmadı, tanrı insanı yarattı.
insana biraz daha bakalım hayvanları, bitkileri, madenleri, nehirleri nasıl da kullanıyor, istediği gibi çoğu zaman, tek tük değil ucsuz bucaksız farklı farklı doğası , davranışı var. bir köpek gibi eğitmek yok, bir balık gibi üreme mevsimi yok, o kadar doğa dışı ki, buraya ziyaretçi olduğu çok açık.
ve bakıyorum gezegende kimsenin(canlıların) kullanmadığı doğal geri dönüşüme gidecek tezeği kullanacak kadar doğa dışı.
ve bakıyorum biyoloji, fizik, mikrobiyoloji kuracak kadar doğa dışı.
ve bakıyorum yaptığı hareketleri yorumlayan, çevresindeki hareketleri yorumlayacak(misal brusellozdan ineği kurtarmak, arıların uçuş şekillerinden davranışlarını açıklamak) doğa dışı.
not3: her önerme çürütülebilir, geliştirilebilir. insan aklı asla doğmatik olamaz, asla sorgulamadan denilenlere inanmaz, inanmamalı.
kısacası eleştirilerinize, mesajlarınıza cevap ederim.
edit: dini değerlere saygısızlık yapacaklar hiç toplaşmayın.
aklın uğramadığı alan yaratıcı olduğu hususunda aklın var olabileceğini göstermek için yazdım. akıl üzerinden felsefeniz, kibriniz, ön yargılarınız için yazdım.
bir insan sizin gibi kalbiyle inanmak istemeyebilir, aklıyla inanmak istemeyebilir ya da her ikisiylede.
bunun tersi de mevcuttur kalple, * ya da her ikisiyle inanabilirsin bu inandığın şeyin noksanlığından değil senin noksanlığından kaynaklanır.
türk, kürt, alevi, sunni, kayserili, izmirli, konyalı insanların emperyalizme karşı canlarıyla karşı koydukları savaştır. simgesi kağnıdır çünkü sanayi devriminin makinelerinin yanında bir hiç olan kağnı bir halkı özgür yapmıştır.
namık kemal'in deyimiyle bir halkı, ezilenleri hürriyete efsunlamıştır adeta.
ey hürriyetin güzel yüzü, sen ne büyüleyici imişsin.
gerçi esaretten kurtulduk derken senin aşkının esiri olduk.
şimdi kalbi fethedecek güç sendedir, güzelliğini gizleme;
güzelliğin, milletin nazarlarından ebediyete kadar uzak kalmasın.
ey geleceğin umudu, sen ne can dostuymuşsun;
dünyayı bütün üzüntü ve sıkıntılarından kurtaran sensin.
hükmetme çağı senindir, hükmünü dünyaya geçir;
allah yüceliğini her türlü belâlardan korusun.
ey yaralı kükreyen aslan, senin gezdiğin güzel sahralar zulmün köpeklerine kaldı,
artık gaflet uykusundan uyan!
korku filmlerindeki şişman gözlüklü tiple yarışan tiptir. salak salak alışveriş yapma çabasındadır, insanların yaptığı davranışları tarih bilgisiyle açıklar, bazen saçma bir aksanla konuşur bazen tarihten öğrendiği selamlaşma, vedalaşma, .. gibi hareketleri karşısındakilere yapar, onlar ne diyo bu aklı kıt oğlan bakışı atar dolayısıyla. uzar uzar liste.
not: bu tiple sorunum şu; doctor who kasan ben sadece bir kere rüyamda zaman ve mekan yolculuğu yapabildim ve onda da bu salak tiptim, saçma saçma espirikler yapmalar, güneşlenmeler, yöresel kıyafet almalar, te allah'ım yanımdaki esrarengiz olayı çözerken ben kendi rüyamda göt oldum çıktım. daha aleti kullanmayı bilmiyom o kadar malım ''of hadi çalıştır da gidek''le rüyayı kapattım.
şöyle kafasını kaldırsın yavaşca çevresine baksın mobilya, ev, kitap, telefon, kıyafet,.. gördüğü her şeyi gavur diye öttüğü yarıştığı, savaştığı milletlerden almıştır. bunları almak için kendi gavur olmayan halkını ezmiş, bastırmıştır, savaştırmıştır. bunları aldığında götüyle övünmüştür, kutlama yapmıştır.
sevgili hiç komik olmayan şaka;
bilim, bilim adamı, genç, kadın, aydın, sanatçı, öğretmen, doktor,.. bunlara çektirdiğin tüm çileleri sözde güçlü gavur sikici olmak için yapıyorsun ama sikiliyon haberin yok.
az gelişen toplumların tipik özelliğidir. bu topluma mensup bireyler kızlık zarı ile ilgili derin düşüncelerini aktarmaya, tartışmaya bayılır. hymen felsefesi üzerine yürüttükleri çabayı her ne kadar bi yere oturtamasamda içlerinde, ya da yaşantılarında saklasalar ülkemizin sıradaki gerçek felsefe konularına geçmelerine vesile olabilirler.
sevgili hymen tapıcıları ya da siklemezleri;
tanrı hymeni gece gündüz tartışın, adam öldürün diye yaratmadı belki sizin için acı bir gerçek olucak ama koruyuculuğu bile fazla olmayan bir zardır.
