olacağı baştan belli hadise. senaryo şöyle: varolan ekonomik politikalarla zaten bir yere varılamayacağı bellidir. dünya genelinde sistem sallanınca etkilerinin ülkemizde hissedilmesi kaçınılmaz olacaktı. ortada hiç sorun yokken 30 milyar doların piyasadan çekilmesi elbette panik yaratacaktı. Öte yandan, AB ve dış mihraklar 301.madde ve Vakıflar yasası için bastırmaktaydı. öyleyse bir çare bulmak gerekti. ülke karıştırılmalı, gündem değiştirilmeli bu arada sorunlardan kurtulunmalıydı.türban hemen devreye sokuldu. zaten çözülecek problem değildi bu. yurdum insanı her nekadar zeki görünse de saftı. öncelikle türban meselesi birden bire alevlendirilecek, alevlerin etrafına toplanan güruh bu sönünceye kadar ordan ayrılmayacaklar ve asıl yapılmak istenen gerçekleştirilecekti. nasılsa alevleri büyütmek isteyenler olduğu gibi söndürmek isteyenler de olacaktı. farkında mısınız vakıflar yasası kabul edildi.
kemalizm'in can çekişmesini fırsat bilen kimilerinin empoze etmeye çalıştığı "izm". yakın zamanda medyada sık sık duyulacak ve bir bakmışız ki binlerce taraftar bulmuş.
en büyük çelişkileri şudur ki efendim bu "laikçi"lerin* 25 Kasım 1925'de halledilen giyim kuşam sorununun bu milletin başına bir daha bela olmayacağını sanmaları, aradan geçen bunca zamanda için için yanan gericilik hareketini tek kalemde silmemeleridir.
yasa mı dedin? boşver nasılsa değişecek mantığıyla hareket edip, ilim, irfan yuvası olma özelliği zaten gerçekleştiremediğinden olsa gerek gözardı eden, birilerinin gözüne girme yahut en azından akılda kalma gayesiyle önümüzdeki dönemde yemeyen domuz olarak kalmamak için ilk adımı atan üniversite
deniz kenarında tanga, sahnelerde derin dekolte giyinen bir bayanın türban da takabileceğini gösterir davranış. zaten çoğu günümüz ünlüsünün de ya kalbindedir türban yada evinde.
öğretmenlerin bilgi seviyesine ve sınıfın anlayış kabiliyetine göre değişebilen konulardır. yeri geldiğinde en basit kuram ve kavramların ehliyetsiz kişilerin elinde gordion düğümüne döndüğü görülmüştür.
Öğretmen eşini boşayıp, yeniden bir öğretmenle evlenen bir arkadaşıma göre, bu tercihde bulunma sebebi, evlenerek görevinden istifa eden öğretmenlerin boşanma durumunda göreve iadelerini kolaylıkla yapılabilmesi ve erkeğin nafaka ödeme yükümlülüğünden sıyrılabilme avantajıdır.
her nekadar şaka olduğunu düşünsem de, sahibinin assolistlik, sanat, sanatçı, güzellik, entellektüelizm ve kültür kavramları hakkında karmaşa yaşadığını gösterir önerme.
1916 da Norveçli Johan Throne Holst (1868-1946) tarafından kurulmuş isveçli şirket. Önce kardeş şirketi Freia ile birleşmiş, daha sonra 3 milyon norveç kronuna gıda devi Kraft'a satılmıştır. 200grlık muhtelif çeşitleri marketlerde 15-17 isveç kronunundan bulunabilir.
ilk isveç istihabarat birimi 1914 yılında kurulmuştur. Bugünkü haline 1 Ekim 1989 tarihinde dönüştürülen Säpo'da çoğunluğu Stockholm'de görev yapan 900 eleman çalışmaktadır.
yıllar önce amerika'da bir çöpçatan programına avustralyalı eski manken kisvesiyle katılmış, partneri yaw sende hiç avustralyalı aksanı da yok şaşırdım tepkisini verince yıllarca ülke ülke dolaştığını hal böyle olunca da aksan kalmadığını beyan etmişti. Ancak, adamın çıkma teklifini reddettiği gibi öpüşme teklifini de reddetmişti.
2007 yılı Hong Kong yapımı film. Tam isimli bir dedektifin Lung, Hung, Ming ve Fong isimli dört kişinin katilini arama sürecini anlatan film, filmin temposuna tam anlamıyla oturmakta ve özellikle fotoğraf sahnesinde son çekim tekniklerinin mükemmel bir şekilde uygulandığı görülmektedir.
Karaiblerdeki cennet adalardan biri. Yolcu gemileri Hollanda bölgesinin başkenti Philipsburg'a demirler. Havaalanı Simpsons Bay'e o kadar yakındır ki, sanki uçak plaja inecekmiş sanarsınız. Fransız bölgesinin başkenti Marigot, Philipsburga'a göre çok daha şirin ve nezihtir.
iskandinav ülkelerinde gayetle de normal karşılanacak insandır. büyük ihtimalle de iskandinav olmayan kişiliktir. Zira bir iskandinav erkek bu denli ince ve hassas olamaz.
her ülkede o ülkenin dilini bilen ve konuşan yabancıya sempati duyulabilir ama sadece o kadar. 3 ay Türkiye'de kalmış ve üstelik çalışmış bir yabancının "lütfen" demesine hayran kalmak, adamın ağzının içine düşmek yada adamı hediyelere boğmak yadırganasıdır.
tatillerini seks turizmi amacıyla Tayland'da geçiren, her yıl ortalama 40'a yakın kadını ölümüne döven, alkol aldığında son derece tehlikeli ve edepsiz olabilen ve ancak inanılmaz derecede sert kanunlar tarafından zaptedilen beylerdir.
memlekette inegölünden tut kasabına kadar binbir çeşit köfte dururken Demirbaş şarlın Osmanlı'dan görüp memleketine götürdüğü bildiğimiz basit köfteyi hadise haline getirmektir.
isveç'te isveçli olmayanların da isveçliler gibi refah ve ferah içinde yaşadıklarını hayal eden, ülkesini ve insanlarını sevmeye ve anlamaya çalışıp, beğenmediği düzeni elinden geldiğince değiştirmeye çalışmayıp işin kolayına kaçanların isteğidir.