öncelikle fuck buddy olmamalıdır.
zira sevgili dediğin dizine yatıp huzur bulabileceğin insandır.
o kadar tiksindim ki bu fuck buddy olayından, şu genç yaşımda evlenmeyi düşünür oldum.
anlatmanın yükü bana bile ağır geliyor artık.
yaşanan, basit saydığın olayların bile diğer insanlar için büyük öneminin olması çok garip.
ayrıca yeni nesildeki abazanlık da almış başını gidiyor, o da ayrı sıkıntı.
düzgün bir ilişki peşinde koşayım dedim, yine gelip beni bulacak üç günlük orospular.
tez zamanda düze çıkma ümidiyle, selametle.
çok mutluyum, ne desem bilmiyorum.
aylarca çekilen acının sonunda böyle bir şeyin olmasını hiç beklemezdim.
her cümlesinden, her kelimesinden akıl, güzellik, saflık, sevgi fışkırıyor.
ilk defa gerçek bir şeyler yaşama ümidiyle önümdeki uzun yolda yürüyorum bakalım.
uykudur, yeterince uyumaktır.
iki aydır gözüme uyku girmiyor, en baba uykum 5 saat ammısına koyim.
ne seks ne para ne başka bir şey hiçbiri sikimde değil.
ama az kaldı, bir şerefsizin hayatını kararttıktan sonra uyumak için bol bol vaktim olacak.
bir dönem başıma geldiğini sandığım ama gelmeyen durumdur.
sevişmeyi bilen, kendine dikkat eden ve mümkünse biraz da olsa temiz olan birileriyle sevişin.
insanı kadından soğutuyorlar.
tabi gerçek bir kadınla sevişene kadar, sonra geçiyor.
götümle güldüğüm karaktersiz ve kişilik yoksunu erkektir.
ayrıca karakter ve kişilik yoksunu bir sevgiliye sahiptir.
ayrılın kardeşim, hayatınızda kimse olmasın ve istediğinizi yapın.
bak bana, yalnızım ve gecenin belli saatlerinde kimse nerede olduğumu bilmiyor.
nedense bana gayet güzel gelen hatundur.
ayrıca o yarışmanın sadece dış güzellikle ilgili değil diye biliyorum, kızın içi de güzel tahminimce.
ben sevdim açıkçası, boşuna bok atmayın.
olmayan ve olacağına inananları hayal kırıklığına uğratacak olan kızdır.
zira hiçbir insan karşılıksız bir duygu beslemez.
nefret ve sevgi insan yaşamını etkileyen ve belirleyen en güçlü iki duygudur bana göre ve ikisi de bir şeylerin farkına vardıktan sonra oluşur.
her zaman bir karşılık vardır.
nefret için bu karşılık geçmişteki bir etkiye olan tepkidir.
sevgi içinse bu beklentilerdir, "bu benim için iyi bir şey" düşüncesidir.
maalesef çıkar arayışı insan doğasının ta kendisidir.
önüne gelene aşık olup acı çeken yazar söylemidir.
ite köpeğe aşık olmayın yavrum deli misiniz siz?
aşıkmış gibi davranın, arada gözünüzden yaş akıtın rol yapın ama karşıdakinden emin olmadıkça aşık maşık olmayın.
bak bana, bir defa aşık oldum onda da karşılık bulamadım, reddetti gitti.
zaten karşılık bulamadığım tek kadın oydu, aşık oldum hep ondan oldu.
kimileri için bir mutluluk sebebiyken kimileri için stres kaynağıdır.
ben sevmem öyle işi, eski sevgili eskidir ve hayatınızdan çıktıysa ya da çıkardıysanız sizin için önemsizdir.
ben genellikle mesaj atmıyorum, olabildiğince uzak duruyorum ama rehberin bir köşesinde de dururlardı şimdiye kadar.
tabi bu telefon milleti kendi kendine arayana kadar böyleydi, birkaç ay önce birkaç gereksiz aranmış ve hiç hoş olmayan geri dönüşler oldu.
bu sebepten eski sevgili numaralarını önce engelleyip sonra sildim ki yeni telefon alana kadar başım ağrımasın.
insanoğlunun tarih boyunca cevabını bulmaya çalıştığı sorudur.
bana göre sorulması gereken soru bu değildir.
sorulması gereken soru "gerçekten yaşayabildin mi?" olmalıdır.
tedavi edilmesi gereken bir ruh hastasının yapacağı eylemdir.
sanırım instagramda gördüm bunu, hayvanı kesmiş biçmiş kalbini eline almış psikopatın biri.
yeni nesil internetle erken tanıştı, bütün sorun bu.
pek önemli olmayan ama insanların nedense çok abarttığı durumdur.
insanın kendi kendine yetemedikçe, en çok kendini sevmedikçe ve günün sonunda kafasını yastığa koyup huzurla uyuyamadıkça çevresinde kaç kişinin olduğunun önemi yoktur.
spor salonlarını dolduran, protein tozu ve yumurta akıyla seviyeli bir ilişkisi bulunan çaresiz erkeklerin aklındaki sorudur.
değildir, sadece kas yaparak kız tavlanmaz, sadece tek gecelik ilişki için işinize yarar.
tabi güzel ülkemizin cayır cayır abazanlarını düşününce tek gecelik ilişki uğruna binlerce saat harcanacak olan vücut geliştirmeye değer olacaktır.
doğru olmayan ve genellikle yakışıklı olduğunu düşünen garibanların kendini kandırmak için edindiği düşüncedir.
yakışıklı, güzel, çekici ne derseniz artık o değerlidir ve ilgi görür.
ayrıca bu yanlış düşünce aynaya bakıp "ulan çok yakışıklıyım be, kesin kızlar üstüme atlar benim ama yakışıklı olduğum için çekiniyolar hehe" diyen bir garibanın düşüncesi de olabilir.
şeref ve onurdur, bunlardan daha önemli bir şey göremedim henüz.
bugün başımıza gelen ve kötü olarak algıladığımız her şey bir şeref ve onur yoksununun elinden çıkmıştır.
o sebeple asla kaybedilmemesi gereken şeyler şeref ve onurdur.
diye düşünüyorum.
dünyanın en saçma uygulamalarından, kısıtlamalarından ve müşteriyi düdüklemelerinden biridir.
kalkacağını düşünmüyorum, kalksa da torunlarımızın çocukları falan görür sanırım.
zira internete bağımlılık bu noktadayken, bütün millet deli gibi film, dizi, oyun videoları izlerken kaldırılması biraz aptalca olur.
düşünün, çoğu insan ek paket alıyor, fazladan para ödüyor.
neden kaldırılsın?
genellikle sorunların yaşandığı, baskıların oluştuğu ve iki tarafın da mutlu olamadığı ilişkidir.
inanç faktörünün ilişkilerdeki önemini "normal kızlar" sayesinde anladığım için bu tür ilişkilerden uzak durmanızı tavsiye ederim.
ha, başlarsınız belki yürür orasını bilemem.
pek değeri olmayan, sıradan bir çaydır, zira önemli olan çaydan çok sevgilidir.
çay çok abartıldı son yıllarda, sosyal medyanın da etkisi büyük bu durumda aslında.
çoğu insan sevgiliyle 15 yıllık viski içecek parası olmadığından çay içiyor, canı sıkılan çay içiyor, keyiflenen çay içiyor.
neden? çünkü ucuz.
bu arada çay da sevmem, insan severim ben.
insan oğlunun en garip huyudur.
gece çatır çutur sevişip bütün katı inleten gençler geçmiş karşımda oturuyor masum masum.
he amınakoyim bendim duvarlarda ter bırakan.