yıllardan berigele anlatılan düzmece ve kurmaca bir hoşgürüdür.
anadolu toprakları hoşgörülü insanlar var etmiş midir ? evet etmiştir ama kişi bazında bir hoşgörü olmuştur her zaman. hiçbir zaman genele ulaşamamıştır. ne mevlana ne yunus ne de pir sultan yabancılar tarafından anlaşıldıkları kadar kendi topraklarında anlaşılamamışlardır.
ne selçuklu'da ne osmalı'da öyle kürt, türk,çerkez, ermeni birbirilerini kabullenerek yaşamamışlardır. sürekli olarak cemaatleşip ve örgütlenip kendilerinikendilerinden olamayanlardan korumaya çalışmışlardır. aynı şeyi islamiyet için de söyleyebiliriz. islamiyetin içinde de tebliğ ve cihat varken hoşgörüden bahsetmek mümkün değildir.
uzun uzadıya yazmayacağım. nasıl olsakimse uzun yazı okumayı sevmiyor sözlükte. sonuç olarak anadolu toprakları hoşgörüsüz ve saygısız topraklardır. herkes sadece kendini sevmiştir.
ki bugünkü yunanistan- türkiye maçında da o hoşgörüyü görmüşsünüzdür zaten.
"sayın başbakanım...
sizden bir ricam var.
lütfen melih gökçek isimli belediye başkanınıza twitter denilen mecrayı kullanmasını tamamen ve kesin olarak yasaklar mısınız?
*
sayın başbakanım...
twitterı melih gökçeke yasaklarsanız...
vatana, millete ve devlete büyük bir hizmet yapmış olursunuz.
hatta verimliliğin artışına da muazzam bir katkı sağlamış olursunuz.
*
sayın başbakanım...
twitterı melih gökçeke yasaklarsanız...
- canı sıkıldığında tweet atmak yerine kalkıp iki santim metro yapar... böylece ankara metrosu, belki de tokyo metrosunu bile sollar.
- parti içi meselelere bodoslama dalacak bir mecradan yoksun kalır... böylece bülent arınça paralel falan diye sataşıp çarşıyı karıştıramaz.
- chpye ve kemal kılıçdaroğluna her dakika daha da orantısız yüklenerek... chpyi, ak partiden bile daha mağdur hale getirmiş olmaz.
- attığı tweetlerle öfkesi burnunda gençlerin sinirlerini zıplatıp hakaret etmelerine neden olmaz ve böylece nice koçyiğitler, onun yüzünden mahkeme kapılarında sürünmez.
*
sayın başbakanım...
eğer gökçeke twitterı yasaklarsanız...
bana da bir iyilik yapmış olacaksınız.
ben de buna cevap yetiştirmek için uğraşmak yerine işime daha fazla konsantre olacağım, aileme daha fazla zaman ayıracağım, daha fazla kitap okuyacağım.
bu arada malayani bir işten de uzak durmuş olacağım.
*
sayın başbakanım...
melih gökçek, en son yaptığı açıklamada başbakanım ne derse bizim için emirdir. emir demiri keser. o emreder, ben yaparım dedi.
hazır elde böyle bir açıklama varken...
lütfen emredin.
ve şunun demirini kesin.
*
hadi sayın başbakanım.
vatan sizden hizmet bekler."
son sarelle olayından sonra ahmet hana'a gına gelmiş demek ki.
adam ankarayı parsel parsel, sarelleyi kaşık kaşık yedi.
duygusal anlamda unutmak diye bir şey yoktur, sadece alışmak vardır. severek ayrılmak zorunda kaldığınız bir insanı unutamazsınız, sadece onsuz yaşamaya alışırsınız. ya da ölen babanızı unutamazsınız sadece babasız yaşamaya alışırsınız.
ortadoğu'nun kangölüne dönüp, uluslararası güçlerin çıkarlarının kürtlerle ilk defa uyuştuğu bu zamanlarda kürtlere silah bırakın demek en hafif tabiriyle hödüklüktür.
ben şimdi sana şu dala durmuş tomurcuğun erik olduğunu söylesem yalan mı söylemiş olacağım ? hayır ! sadece gerçeği bir mevsim erken söylemiş olacağım.
esas olan şu aslında zihin mi bedenden önce çökmeli beden mi zihinden önce çökmeli ?
zihnin bedenden önce çökmesi daha makul geliyor bana. her şeyi algılayan bir yatalak olmak hiç bir şeyi algılamayan diri vücutlu bir insan olmak daha az çok acı verir çünkü.
zihin bedenden önce çökmelidir. aksi takdirde yaşanılanlar zihni de çöktürecektir.
insanların söylediği kadar kutsal olmasa da yaşamak ve yaşam hakkı güzel.
ama bana sorarsanız eceliyle ölen insanlar yaşam arsızıdırlar ve doymak bilmezler. doğanın sonu yok. güzelliklerin de. yaşadıkça daha çok yaşamak, gördükçe daha çok görmek istersiniz. tıpkı kazandıkça daha çok kazanmak istediğiniz gibi. bu sebeptendir ki kazanmanın sonunun olmadığını anlayan ultra zengin insanlar ellerindeki her şeyi sattıp "ferrarisini satan bilge" olma yolunda ilerliyorlar ve ekonomik intiharlarını gerçekleştiriyorlar.
bana kalırsa ömür de böyle olmalıdır. insanlar ömürleri konusunda kanaatkar olup. sınıra gelince sonu kendileri hazırlamalıdırlar.
mevcut durumdan bir özet çıkarırsak demirtaş'ın ikinci tura çıkması şimdilik mümkün görünmüyor. ben bir demirtaş destekçisi olarak ikinci turdaki oyumu şöyle kullanacağım ;
ihsanoğlu ve erdoğan'ın isimlerinin yanına demirtaş'ın ismini yazıp eveti basacağım üstüne.
eski özel harekatçı ayhan çarkın tarafından ortaya atılan iddia. daha önce de gündeme gelmişti bu konu. ( bu arada mektupla değil zarfla ilgilenecek olan develer için dip not. - mı eki karakter sınırından dolayı bitişik yazıldı)
--spoiler--
şehit tabutunda uyuşturucu taşıyanlar mı vatansever!
bölücü, vatan haini, eşkıya ve benzeri söylemlerle halkların birbirine kırdırtıldığını ifade eden çarkın, kendi halkına dışkı yediren ve onların acılarını artıran, dillerini yasaklayan, faili meçhuller ile işkenceler ve daha bir sürü pislik ile bizleri baş başa bırakan ve ayrıca kendi askerlimizi kendi mayınları ile öldürten, şehitlerimizin tabutlarında uyuşturucu kaçıran her istediğini yapan haklar arasında kin ve nefret duygularının devamı için bir sürü akla hayale gelemeyen pisliklerle bizleri baş başa bırakan gece gündüz yalan söyleyen, kendi ulusumuzun şanlı bayrağını, kendi provokasyonları ile yaktırıp da halklarımızı karşı karşıya getirip kan döktüren zihniyetin türkiye cumhuriyetinin kuruluş felsefesi ile alakası yoktur. adalet huzurunda bu kirli yüzler aydınlanmalıdır dedi.
--spoiler--
medya'nın ve devlet aklının dayattıklrıyla yaşayan türk insanının iyi okuması gereken satırlar var bu haberde. biz 30 senedir söylüyoruz dinleyen yok, bir de içinizden biri olan ayhan çarkın' dan duyun.
--spoiler--
Toplantıya katılan sanatçı ve ünlü isimler arasında Orhan Gencebay, Zerrin Özer, Şahan Gökbakar, Hande Yener, Mustafa Sandal, Kutsi, Berksan, ismail YK, izzet Yıldızhan, Hidayet Türkoğlu, Rıdvan Dilmen, Hande Yener, Tanju Çolak, Şafak Sezer de yer alıyor.
--spoiler--
(öncelikle belirteyim ihsanoğlunu aday olarak doğru bulmuyorum, esas fikirlerini bildiğim için sempatik de gelmiyor. ama bu aralar konjonktür gereği esip gürlüyor. ve arada doğru şeyler de söylüyor)
elinde bir ekmekle bana yanaştığını gördüm sayın adayın. ekmeği verdi ve beyaz bir sis bulutunun içinde kayboldu.
--spoiler--
Kendisinin de yurtdışında doğduğunu belirterek, "Anadilini anasütü gibi gördüğünü" belirten ihsanoğlu, "Kürt meselesi bizim en hassas, mühim meselemizdir. Barış elbette barış. Savaşa elbette hayır. Ve barışla bu işi halletme yollarını bulmamız lazım. Bu barışı sağlamak için bizim çok önemli tecrübelerimiz var" dedi.
"Biz her şeyi sopayla halletmeye çalışmış bir mirastan geliyoruz maalesef" diyerek Kürt sorunu konusunda devletin önceki uygulamalarını da eleştiren ihsanoğlu, 'ateşkesin devamını' istedi. ihsanoğlu barış sürecinde, halk oylamasıyla seçilecek cumhurbaşkanının bir elinde anayasa bir elinde halktan aldığı güçle hükümete destek verebileceğini söyledi. Çatı adayının bu açıklamaları kendisini destekleyen iki büyük partiden CHP 'nin konuya yaklaşımına uygun. Ancak barış sürecine başlangıcından bu yana sert eleştiriler yönelten MHP 'nin ekseni ile ters düşmüş oldu
--spoiler--
mhp'lilerin bu fikirlerle uzaktan yakından alakası olmadığını biliyoruz. ama şöyle bir şey de var mhp ve chp gibi partiler tabanlarını öküz yerine koymaktan hoşlanırlar. onlara seçim hakkı tanımadan adayı işaret ederler ve oy isterler. ve seçmen de paşa paşa gider basar oyunu.
ekmeleddin ihsanoğlunu bu ılımlı ve barış sever açıklamasından dolayı öncelikle tebrik ediyorum sonrasında ise mhp'li arkadaşlara bir çağrı yapıyorum:
eğer ihsanoğlu'na oy verebiliyorsanız demirtaş'a da oy verebilirsiniz zira demirtaş da bunlardan farklı bir şey söylemiyor.
eyyy monşer ! bu halkı ekmeğe muhtaç edenleri biz iyi biliriz. benim vatandaşım 13 yıllık iktidarımız boyunca ekmek sıkıntısı görmedi çok şükür. ekmeğin karneyle verildiği dönemleri cehape liler iyi bilir...