Yıl 2003. internet cafede oyun oynayan abileri izlerken gözüm ilişiyor ve vay be diyorum bu nasıl bir şey böyle diyerek ben de ileriki günlerde annemden para alabildiğim ilk anda internet cafeye koşarak oynayanların da yardımıyla açıyorum bir hesap ve ben de oynamaya başlıyorum. öncesinde de mahalledeki çocuklar tarafından pek kabul edilmiş birisi değildim. arkadaşım yoktu. genelde evde kitap okuyan zararsız bir çocuktum.
çocukluğumu daha az zarar almamı sağlayarak atlattıran kafamı meşgul eden oyundur. he ne oldu sonrasında mahalledeki diğer arkadaşlarda başladı bu oyuna sohbet muhabbet bir şekilde arkadaşlığımız oldu bir şekilde.
Şimdi ise geçen akşam internette dolaşırken bi an denk geldim ulan dedim bir kere daha yükleyeyim bakalım neler olmuş neler bitmiş diye ama ne eski şifreleri hatırlıyorum ne başka bir şey. her şeyi sıfırdan açtım oyunu indirdim açtım bir warrior oynamaya başladım edana da ama bu kadar mahvedilemezdi bir oyun. saçma sapan görev itemi mantığı her tarafta koxp kurmuş oyuncular bunlara rağmen daha da kolaylaştırılmış level atlama dinamiği.
lisede aşırı oynamaya başlamamın ilk zamanlarında olmama rağmen 45 leveli birkaç günde zorla alıyorken bir günde 60 level olmak neyin nesi yahu. zaten luferson da bomboştu. olanlar da koxp kurmuş elinde shardlarla ok atıyorlar. artık herkes pk amaçlı oynadığı için artık cılkı çıkmış ne oyunda party kültürü kalmış ne başka bir şey. benim gibi bir amatör bile ilk gününde 60 level oluyorsa siz düşünün.
NTT game'in premium ve n point olaylarına girmek bile istemiyorum midem bulanıyor. ticket göndermek için para vermek neyin nesi ey kapitalist arkadaşlar. biz size kazanmayın demiyoruz adam gibi yapın kazanın istediğiniz kadar. ayıptır.
not: hesabıma aktivasyon mailini inatla göndermedikleri ve bunun için ticket atmak istememle bunun paralı olduğunu öğrenip oyunu silmem bir oldu.
Benim bu. hatta yeni çakmak alırken de ilk işim altında doldurma sübabı var mı yok mu onu kontrol etmek. eskiler de evde duruyor bir kutuda. hangisi gözüme güzel görünürse onu kullanıyorum gün içinde.
George Orwell'in 1984'ünü öneriyorum ki yarattıkları Türkiye'yi görebilsinler. Big Brother mevcut ama daha çok Winston Smith'e ihtiyacımız var açıkçası.
kendimi bildim bileli bursada yaşıyorum ve geçen yazdan önce ne üniversitenin iç kesimlerine ne de görükleye adımımı atmamış, tıp fakültesi hastanesinden ilerisini bilmezdim. üniversite kazanıp balıkesire gittim ve çöl gibi bir kampüste kafam kadar sivrisineklerle 4 sene nasıl ders gördüğümü bir ben bir de tecrübe eden arkadaşlar bilir.
Şimdi tekrar okula başlamam vesilesiyle uludağ üniversitesinin iç taraflarını gördükçe ulan ne güzel okul yapmışlar diyorum kendi kendime. her yer ağaçlık yeşillik. bilmiyorum diğer okullar nasıldır daha önce kendi okuduğum okulun dışında bir kampüs falan görmedim cahilim bu konuda ama uludağ'da çevre işleri çok güzel yapılmış gibi. detaylara çok dikkat edemedim onu da okurken göreceğiz artık.
ilk üniversitenin yarattığı hüsranın ardından, kayıt sildirmenin bile başlı başına bir eziyet haline getirildiği eski okulumdan sonra çok alakalı bir öğrenci işleri ofisiyle karşılaşıp beni çok şaşırtan bölüm. Eski okulumun öğrenci işleriyle yaptığım hararetli telefon konuşmasına kulak misafiri olup bütün kayıt ve muafiyet işlemlerimde bana bizzat yan yana yardım eden bir yetkilisi vardır. eğer özgür bey burayı okuyorsa ona selamlar ve teşekkürler.