her geçen gün gerileyen sözlük. birkaç ay öncesinde bile böyle değildi. hatta 1 ay öncesiyle bile çok fark ediyor. troller her nesilde vardı, ama trollere prim varan bu kadar insan her nesilde yoktu. gördükçe şaşırdığım şeyler oluyor bu sözlükte. onlardan bahsetmek istiyorum;
anket başlıkları: aşır aşırı çok. insanlar tabi ki de kendilerinden bahsedebilirler, ama kullanığınız diş macunu da kimsenin umrunda değil kusura bakmayın. ben sürekli anket yapan insanları yazacak bir şeyi olmayan boş insanlar olarak görüyorum. ne bileyim bir espri yaparsın, ya da mesela bir şarkı ismi yazarsın onla ilgili yorum katarsın, insanlar merak eder falan olur o. iyi olur hatta. ama bunlar tek kelime yazıp çıkıyorlar. amaçlarını anlamak mümkün değil.
başlık açma aşkı: nesilcilik yapmak istemem ama en çok 11. nesilde görülen aşktır. daha dün gördüm sanırım. adamın 47 entrysi 44 başlığı var. açtıkları başlıklar da anket işte. bir halta yaramaz. o kadar zamandır sözlüklerdeyim bu başlık açma aşkını anlayabilmiş değilim. dersin sözlükte başlık yok. arayın biraz ya, elinize yapışmaz. keşke sınır getirilse atıyorum 100 entry girmeden başlık açılamasa falan.
nick altı : karşılıklı nickaltı girmece oyunu diyoruz biz buna. mesela atıyorum "ahmet" in nickaltı canlandı "mehmet" bir şey yazdı. iki dakka geçmeden "mehmet" in nickaltı canlanıyor ve ben kimin yazdığını biliyorum. ta taa "ahmet". o kadar itici görünüyor ki. karşılıklı yapıyorlar gibi.
bir de olmazsa olmaz nickaltı sayısıyla övünen işsizler var. bunu herkes biliyor; nickaltı çoksa ya troll ya da dişisinizdir. normal insan olup nickaltı çok olan da iyi yazıyordur gerçekten. ama erkekse işi zor elbette. kimse iyi yazıyorsun diye iltifatlar döşemez. çünkü ekmek yok orda.
kankacılık: bu var ya bu, olup olabilecek en üst seviyeye çıktı son zamanlarda. her başlıkta birbiriin nickini kullanmalar, kankasının nickiyle başlık açmalar, habire kankasının nickaltını canlandırmalar. birbirini seri artılamalar. mide bulandırıyor.
takip olayı : bu takip olayı da sözlüğü cılkından çıkardı maalesef. zall ne ettin sen ha! twitterımız bitti bir de sözlükte başladı. takibin amacını bilmiyor ki adamlar. ben eğer birini takip ediyorsam istediğim zaman onun entrylerine daha kolay ulaşayım diyedir. sizi bilmem ben bu amaçla kullanıyorum. millet kanka yapıp onlarla takipleşiyor. hayret bir şey gerçekten.
ha bak takip demişken şunu da es geçemeyiz. bazı akıllı geçinenler de önce bütün sözlüğü takibe alıyor, hem kendi nickini duyuruyor hem de takipçi sayısını artırıyor. belli bir sayıya ulaşınca da herkesi takipten çıkarıyorlar. ah be canlarım, nasıl bu kadar ezik bir nesil oldunuz siz. ordaki sayı çok olsa ne olur olmasa ne olur. okunmuyorsun işte bunu kabul et. egonu da al git burdan.
trollere verilen prim : troller bu sözlüğü canlı tutuyorlar. zall bunu elbette ister. önemli olan sizin onlara prim vermemeniz. bakın şu an sözlüğün gündeminde bir harun abinin nickaltı var. cumhurbaşkanlığı arefesinde bu ne kadar mantıklı? oraya yazdınız da ne geçti elinize? vermeyin prim iki güne gitmezlerse ben de neyim. troll dediğiniz tayfa ettiğiniz hakaretleri kendi kalitesine yoruyor. "aa bak ne kaliteli trollüm herkesi sinir ettim" diye düşünüyor.
oylama konusu : bu sözlük oy cimrisi insanlarla dolu. oy verince kotadan mı azalıyor, para mı kesiyorlar ben anlamıyorum. bir insan saçmalamadğı sürece ben ona oy veririm emek varsa. ha bu eksi olur ya da artı olur. baktım çok da bir fikir oluşmadı eh işte veririm. "bak ben seni okudum" anlamında.
oylamayıp oylanmayı beklemeyin.
çaylaklık: kesinlikle bir caydırıcılığı yok. türkiye deki hapishaneler gibi. sen al bütün pislikleri bir yere tık, sonra onlardan düzelmesini bekle. daha çok beklersin. çaylak olana misal 5 bilgi entrysi girme cezası verilse, mod da onu kontrol etmeden tekrar yazar yapmasa illa ki caydırıcı olur o adam için. çünkü bilgi yazmak ona bir eziyet. bir daha bunu yapmamak adına kuduruk entryler girmez.
cinsel seks başlıkları: evet yanlış okumadınız cinsel seks. buraya hiç girmiyorum, artık erkekleri bile rahatsız etmeye başlayacak kadar iğrençleşti muhabbetler.
ben bu sözlüğü seviyorum. herkesin ortak görüşü buranın samimi olduğu. evet samimi. ama şu sıralar fazla samimi. vıcık vıcık. bir de sözlük çok bozdu diyen ama aynı zamanda da sözlüğün içine eden tayfa var ki düşman başına. hiçbir şeye değilse bile kendinize saygınız olsun. bir yakınınız okusa yazdıklarınızı yüzünüze tükürür be. adam olun biraz.
edit: bütün bunlara rağmen iyi durmuşum bu zamana kadar. kaçın kurtulun.
çok yanlış anlaşılmış meseledir. msülüman fakir olmalı, hatta çapulcu kılığında gezmeli ki takva sahibi olduğu anlaşılsın gibi saçma bir mantık var. cidden büyük bir cehalet örneği.
müslümanın en önemli zenginliği gönlüdür. her şeyin sahibinin allah olduğunıu bilir. malı mülkü de allah için ister. ha derseniz ki "kardeşim kim bu devirde böyle düşünüyor?" hak vermeden geçemem. ama ben gerçek müminden bahsediyorum.
mümin sahip olduklarının allahın lütfuyla olduğunu bilir. bunun için şükreder. allah yolunca harcar. ayrıca allahın dilemesiyle elindekileri bir anda kaybedebileceğini bilir.
zenginlik diyince sadece maddiyat geliyor akla. allahın verdiği nimetler ne peki? trilyonlarınız olsa oksijen üretebilir misiniz, göz, ağız, burun üretebilir misiniz? asıl nimet bunlardır işte.
sıkıntı bile nimettir ya sabredene. allahın rızasına götürür insanı. hz eyüp ü hatırlayın. nasıl yaraları vardı da sabrettiği için allah eski sağlığına kavuşturdu onu.
asıl yanlış düşünce şu. müslüman denince illa üstü başı perişan, asla son model eşyası olmayan, iyi okullarda eğitim görmeyen biri akla geliyor. böyle bir düşünce yapısı hakim. müslüman elbette gösterişten uzaktır. ancak onun sahip olduğu yaşama laf etmek hadsizliktir.
müslüman kişi çalışır, emeğiyle para kazanır, kimsenin hakkını gasp etmez. allah yolunda helalinden kazanıyorsa, malının zekatını veriyorsa kime ne laf düşer?
kimse "neden lüks araca biniyorsun, sen müslümansın olmaz" diyemez.
sen nerden bileceksin, belki gece gündüz demeden çalışıp da kazandı o parayı.
bunu sorgulamaya kimsenin hakkı yoktur. zaten kendini bilen insan milletin yaşamını ağzına almaz, bununla uğraşmaz. kıskançlık değilse tabi asıl mesele.
insanları yargılama hakkı peygamberlere bile verilmemişken, sen aciz insan her şeyde hak görüyorsun kendine.
inancına göre yaşayan türbanlıdır. bekleyip sonraki asansöre biner. bu bu kadar büyütülecek bir mevzu değildir. erkekte özgüven eksikliği varsa ancak kendini tecavüzcü gibi hisseder. asansör mevzuunda bile bu kadar hassas olan bir kadın da size hakaret edercesine hareketler yapıp, ağzını yüzünü eğiltmez. yaptığınız sadece bağcıyı dövmeye çalışmak. evet bunu anlayabiliyoruz artık. tanıdık sizleri.
--spoiler--
sakın zinaya yaklaşmayın! çünkü o, çirkinliği meydanda olan bir hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur.
--spoiler--
harama götüren yolların kapatılması prensibiyle islam, günahlara götüren yolları en baştan kapatma yoluna gitmiştir. az önce zikredilen ayet de bu prensip ile değerlendirilmelidir.
--spoiler--
kim allaha ve ahiret gününe iman ediyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın; çünkü bu takdirde üçüncüleri şeytandır
--spoiler--
tam bir tehlike söz konusu olmasa da üçüncü bir şahsın bulunmadığı taksi, asansör gibi yerlerde, her şeye rağmen tedbirli olmak ve buralarda da kadın-erkek yalnız kalmayı tamamen zarurete bağlamak gerekir. evet, zaruret olmadıkça asansörde de takside de büroda da bir erkekle bir kadının baş başa kalması uygun değildir.
devenin burun yapısı. şimdi deve, burun ne alaka demeyin. anlatıcam.
develerin yaşadığı yüksek sıcaklıktaki bölgelerde nem oranı çok azdır. bu nedenle devenin soluduğu havadaki suyu kaybetmemsi gerekir.işte bu nedenle develerin burnu büyük, kıvrımlı ve süngerimsi bir dokuyla kaplıdır.
bu kıvrımlı ve süngerimsi yapıyla suyun %66 sını tutabilir. burnunun nemi emme özelliği sayesinde 40 dereceden fazla ısıyı 20 derece civarına düşürerek akciğerlerine elverişli hale getiriri.
başka bir özelliği de, çölde kum girmemesi için bizim gözlerimizi kapattığımız gibi burun deliklerini kapatabilmesidir.
--spoiler--
Bakmıyorlar mı o deveye, nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara, nasıl oturtulup kuruldu? Yere, nasıl yayılıp döşendi? Artık sen öğüt verip hatırlat. Sen, yalnızca öğüt verip hatırlatıcısın. (Gaşiye Suresi, 17-21)
--spoiler--
--spoiler--
yaratan hiç yaratmayan gibi midir? artık öğüt alıp düşünmez misiniz? (nahl, 17)
--spoiler--
hayattaki bütün başarısı islama saldırarak takdir toplamak olan yazar. şakşakçıları da hemen başlamışlar yalamaya. sizin adınıza ben utanıyorum.
neymiş akp ye atıfta bulunmuş, neymiş yine kapak yapmış? ooo hani arkadaşın alkışı?
böyle şeylere seviniyor işte bu güruh. insan gerçekten hayret ediyor.
bir de islam akp yle gelmedi. idrak etmeniz zor olacak ama yine söyliyim dedim. islam a laf atınca akp ye kapak yapmış olmuyorsunuz. bu sadece sizin acizliğinizi gösteriyor.
insan gibi yazı yazmak varken sürekli insanların değerleriyle uğraşmak.. yani bilmiyorum bana ilginç geliyor. yine de gerçeği bu dünyada bulmanızı isterim. çünkü dönüşü olmayacak gittiğinizde.
--spoiler--
ya islam da yükselir, ya inkarda çürürsün.
yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün.
--spoiler--
zina edip cayır cayır yanmaktansa helalini bekleyen insanlara yapılan yakıştırmadır. zavallı diyen de anlayacak gerçeği ama dönüşü olmayacak.
zina kadın-erkek ayrımı olmaksızın insana karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilmiştir.
zina böyle bir ilişkiden doğacak çocuğa karşı işlenmiş bir suçtur. her bireyin biyolojik anne-babasını bilmeye hakkı vardır.
kadın veya erkek zina yapanın cezası ölüm değildir. ceza olabilmesi için tanıklarının da olması ve mahkeme edilmesi gerekir. bunun için dayak cezası uygun görülmüştür.
--spoiler--
zina eden kadınla zina eden erkek..yüz vuruş vurun her birinin ciltlerine. allah a ve ahiret gününe inanıyorsanız allah ın dini konusunda bunlara acıma duygusu sizi yakalamasın. müminlerden bir grup da bunlarun cezalarına tanık olsun( nur- 102/24, 2)
--spoiler--
--spoiler--
iffetli kadınlara iftira atıp da 4tanık getiremeyenlere gelince, onlara hemen seksen vuruş vurun. ve onların tanıklıklarını ebediyen kabul etmeyin.(nur, 102/24, 4)
--spoiler--
cinsellik sadece eğlence değil, iki kişi arasında sonraki nesilleri oluşturacak ilişkidir. ticarete ve eğlenceye dökülemez. üstelik kadının güçsüz haliyle en çok zararı gördüğünü kimse inkar edemez.
sağlıklı ve mutlu bireylerden oluşan toplum için ailenin güçlenmesi gerekir. bunun için de cinsel ilişkiye sadece evlilik durumunda izin verilmiş.
