Atiye ile hüsrana uğrayan bünyeme iyi gelmiş dizi.
Spoiler olasılığı yüksek açıklamalara giriş yapıyorum.
-Bir Yeşilçam aşığı olarak “Cahit berkay” film müziklerini nasıl özlediğimi fark ettim. 4. Bölüm başlangıç müziğini duyduğum an ki mutluluğumu anlatamam.
-NŞA’da hemen dikkat çeken ve delilercesine reklamı yapılan film/dizilere bakmamaya özen gösterirken, izlemeye başladığım ilk dakikadan itibaren hemen ona buna haber eyledim.
-E tabi iyi yorumlar yanında kötü yorumlarda var.
Ama hiç izlemeden sırf şu “türban meselesi” için hemen bok atmak nedir arkadaş?
.....Neden tesettürlüler saf, cahil gösterilmişmiş de doktor ve eğitimli biri olarak gösterilmemiş????
-Bi şu Kürt kompleksinden çektik bir de türbandan.
Arkadaşım artık türbanlılar her yerdeler. Spikerler, yorumcular, doktorlar, öğretmenler, mühendisler artık her yerdeler.
-O zaman şöyle düşünelim. Bu dizide neden başı açık olan herkes “yurt dışı özentisi” , dini imanı olmayan, kibirli, hoşgörüsüz gösterilmiş?
-Ya da Sinan’a bakınca, bekar ve tek yaşayan erkekler zengin de olsa; sevgisiz, mutsuz, tek amacı geceyi bir kadınla geçirmek olan züppe tipler öyle mi?
En yakın zamanda “Deprem” filmini bilmem kaçıncı kez tekrar izlemem gerek *
*bu arada en sevdiğim karakterler Yasin ve Ali Sadi hoca.
Keşke her hoca senin gibi olsa be hocam.
gülperi dizisinde taşkınhanca konuşan yer yer dediklerinden hiçbir şey anlaşılmayan oyuncu.
Peki aslında (bkz: )tom hardy olduğuna ne diyeceksiniz? https://galeri.uludagsozluk.com/r/1751494/+
afyonda yapılan çalıştay sonucunda kongre yapılacağını ancak aday olmayacağını açıklamış iyi parti genel başkanıdır. bazı hakkımı helal etmiyorum, yok oyum haram olsun, yok yarı yolda kaldık gibi yorumlar okudum. bana göre yaptığı yine mangal yüreklilik. kim istifa etme cüretini gösterdi bu güne kadar? tekrar söylüyorum kendisi siyasette şu ana kadar ki adamlık kelimesine uygun tek kişidir. bir de neden istifa ettiğini ne boklar döndüğünü anlatırsa allaaaaaaaahhh. (mariye kafani mariye beynini iç iç kudur kudur kudur)
en delikanlı dediğim ama dünden beri ortada görünmüyor.
hala inanmak istemediklerim var, bari seçim görevlisi öldürüldü onunla ilgili bir iki satır bir şey diyeydin be .......
patlamak üzereyim. sosyal medyada ordan oraya koşuşturuyorum. derken oy kullanırken bunları unutma diye yazılanları gördüm ve aklıma o gün geldi. içim ezildi.
(bkz: 5 eylül 2012 afyonkarahisar da patlama)
o gün ne oldu?
dakikalardır “iyi partiye ikinci turda sağlayacağı teşekkür ediyorum demektir” cümlesini anlamaya çalışıyorum.
bu enteresan başlığa tanım yapma gereği hissetmektense varlığım türk varlığına armağan olsun.
edit: tam selahattin demirtaşın üzerine çizelim onlar da verir yani.
ingilizce-türkçe çevirisi gibi ne bok anlatıyor belli değil.
yıllar önce nimet çubukçu, ömer çelik gibi rahatsız bakanlarla boğuşurken ne olurdu sanki milli eğitim bakanımız olsaydı, dediğim şuanki cumhurbaşkanı adayımız.
hazır cevaplılığı, kıvrak zekası ve espri kabiliyeti ile gerçekten gönülleri feth ediyor.
ancak; yıllardır kavgacı, bağıran, sürekli ayar verir şekilde konuşan birinden şahsen o kadar bıktım ki gıpgıp gülen meral akşener bana daha cazip geliyor. kadın eli gelsin lütfeeeeen
birilerinin canını fena sıkan parti.
hemen üstte yazan entrynin güzelliğine gel, fetö uzantısı agagshjajskalalal
beyin olduğu halde düşünememeyi nasıl becerir insanlar kesinlikle anlayamıyorum.
sürekli “nolur ya, noluuuur” diye melememe sebep olan gelmiş geçmiş en delikanlı şahsiyet.
bugün parkta deyzelerle siyaset meydanı yaparken, potansiyel akp seçmeni gibi duran bir abla geldi yanımıza. gözleri kısık bir şekilde bizi uzun bir süre dinledi. sonra dedi ki; “bu üstündeki kıyafeti sürekli giyer misin? heh işte sıkıldık. üstümüzdeki kıyafeti değiştirme vakti geldi”
deyzelerin hasıııı
savunmaya çalışanlar tarafından birkaç kelimeye sıkıştırılan partidir.
yol yapmak.
türban serbestliği.
duble yol yapımı.
başörtülü bacım.
yapılan yollar.
bacımın başörtüsü serbestliği.
hayret! yazdıkça açıldım o kadar şey yapılmış, nasıl birkaç kelimeye sıkıştırılır inanılır gibi değil :|
kadın olmanın ayaklar altına alındığı bu ülkede bir kadının nasıl yürekli olduğunu gösteren müthiş oluşum. az önce hasan Tahsin ilk kurşun anıtı önünde bir akşam üstü klibiyle beni benden etti. https://youtu.be/9WlQUvTq4SQ
umut ne güzel şey...
evet, uzun bir yazı olabilir. uyarayım. videonun tamamını izlemedim. sinir sistemlerim harap, kaldırmıyor. sadece tahminle ne sıçacaksın diyenlere alttaki entryi işaret ederim. buyurun...
sene 2011. doğu anadoluda öğretmenim. okulda 2 öğretmeniz. içten içe çıkacak sıkıntıyı zaten biliyoruz .ama manyak derecede eminiz kendimizden, taviz vermeyeceğiz.derken o gün geldi. kapıda askerimizi, komutanımızı da gördük dedik tamam mis.sıkıntı olmaz.yavaş yavaş oy kullanılmaya başlanıldı.bir iki yaşlı olupta getirilmeyenler oldu.kibarca kimlikle birlikte kişinin de gelmesi gerekiyor dedik ki zaten 4 senedir oradayız tanıyoruz hepsi zıpçık gibi. bayanlardan gelmeyenler oldu. “e ben kullanırım hoce birşey olmaaaaz” diyenleri de püskürttük.
zaman sonra asıl bizi gerecek olan konu gündeme gelmeye başladı. çünkü nüfuzun neredeyse yarısı istanbulda çalışıyor ve yaşıyor. kimlikleri! köyde ama kendileri yok. sabah erken saatlerde muhtar amca dediğimiz ve çok sevdiğimiz kişi bunları da kullanalım dedi. konuştuk, anlattık, olmayacağını söyledik.daha sonra malum partinin il meclis üyesi geldi baskısını sürdürdü. izin vermedik. saat 12-13 civarı muhtara bir telefon geldi. ama ortam iyiden iyiye gerilmeye başlamıştı zaten. çoğu köy sandıklarının açılmış! bizim sandığımızın hala açılmamasından dolayı da muhtara baskı yapıyorlardı. derken bir anda bir karmaşa oldu. zarf alan içeri girmeye başladı.hemen dışarı çıkıp komutana olanları anlattık ve komutan bana “hocam burada kalıcı olan sizsiniz, biz birazdan gideceğiz. inatlaşmayın” dedi. sonrası malum..........
kazanmak icin herşey mübah diyenlerin kazandığı seçimleri gördü bu gözler.
bu yüzden sandık bizim namusumuz...
arkadaş ortamında güzelmiş bu film diye söylenildiğini duyunca, nasıl ya Özcan Deniz filmi mi güzel? pırt deyip bi Google yaptım.
veeee tabii ki yine yine yeniden evim sensin” filminde olduğu gibi bu nadide film de yine çaaaaalıntı. (bkz: )the hidden face
filmle ilgili tek merak ettiğim şey acaba Özcan Deniz siyah atletle poz kesmiş mi?! :|
tanım: film
o kendi kendini linç etmiş zaten. sıvamış da üstelik bi temiz ahahahha.
aklıma geldikçe ölüyorum gülmekten.
güzel olmasın. seksi olmasın. eda güzel aslında ve benim karım. eda çirkin demedim ki. ben diğerlerinden bahsediyorum. benim olmayanlar daş ahahahahhaha
yardımcı doçent. hal ve tavrından, konuşma tarzından anlaşılıyor zaten ne karaktere sahip olduğu ancak caner taslaman neden ağzına güzelce laf sokamadı anlamadım. yani öyle (bkz: adnan ziyagil) gibi göz devirmelerden, tamam-peki demeden anlamıyor işte bunlar. sesini yükselteceksin, azcık üstü kapalı hakaret edeceksin zaten anlamaz.
hayır bir de twitter bakıyorum bunu savunan bacılarımız var. be gerzek beyin adam bayan sunucu var diye programa çıkmamış offf ......................
bazı insanlar vardır. gülümser hatta çılgıncasına kahkaha atar ama gözlerinde o içtenliği göremezsin.saydam bir cam gibidir sanki de yansıtamaz kahkahayı.
bazıları da o'nun gibidir. daha cümleye başlamadan kalbinin sıcaklığını tüm hücrelerinden yansıtır karşıya. aklına geldiğinde kendi kendine gülümser sonra lanet edersin single çıkarıp bu yaza damga vuracak anlamsız sözlerin geçtiği iri memeli şarkıcılara ya da sinan akkılçıklara...
bir kaç dakika önce okuduğum yazıyla bir nebzede olsa rahatladım. şöyle yazmış biri twitter'da; geç tanıdığım için çok üzgünüm.
harun abim bugün geldin aklıma ansızın "gir kanıma" şarkındaki müthiş dansınla gülümsettin beni ; ardından "yine korkular, yine acılar, yine aaaaah" dedin de sızlattın burnumu... yattığın yer nur olsun abim. hoşçakal...
az önce finali izledim.sonunda ağzımı hafif yana çarpıtıp güldüm. (T-bag reis selam ederim)
ancaaaaaakk;
--spoiler--
göz dövmesinde sıkıntı yok muydu? her zaman el içinde gösterilirken nasıl bir anda elin üstünde belirdi.kafayı yicem. tamam 5. sezonda birçok mantık hatası vardı ama ama aaamamamam.....
--spoiler--
-milliyetçi hareket partisi ''lideri''.
-''milliyetçiliğin ayaklar altında olduğunu'' söyleyenlerin yandaşı.
-her fırsatta oyunun ''evet'' olduğunu söyleyerek akp'nin bir numaralı kurtarıcısı.
-tarihe kara harflerle yazılacak siyasetçi.
.
.
.
-yok hükmünde kişilik.
beş yıl aradan sonra derkenar adlı albümü ile piyasaya hızlı giriş yapmıştır. özellikle neşet ertaş hayranı bendeniz gibilerin yakın markajdan takip ettiği enfes sestir.albüm de dikkat çeken alt yapı ve soundlardaki yok lan ben nerden bileyim o kadar müzik bilgim yok. salt dinleyiciyim.
(bkz: )bir dem sürelim
döner döner dinlerim.
2008-2012 yılları arasında bitliste çalıştım,öğretmen olarak. ilk sene sonunda memlekete geldiğimde kafe önünde harıl harıl çalışan motor sesini helikoptere benzetip şoka girdiğimi hatırlıyorum. arkadaşlarımın ise haralaharaja diye höykürmelerini.yemek,bulaşık işini aydınlıkta yapıp karanlıkta mutfağa gitmeye korktuğumuz zamanlar vardı bir de.4 ay susuz kalmak, sürekli giden günlerce gelmeyen elektrikler. o günlerde gördüm bu yazıyı okumadım, okuyamadım. bugün bitirdim. benimkilere "çekmek" mi denir? dedim, utandım.madde olarak biten hayatlar, manen süregelen travmalar.
yok o zamanlar gece görüş varmış, yok sazan avlamakmiş falan filan.
ben hiçbirşey yaşamamışken ; sıçtığım metropol insanları dağ terimini, coğrafi güzellik ya da temiz hava diye betimlerken,
yaşamadığım onca şeye rağmen bakamam göğsümü gere gere o heybetli dağlara,
yaşamadığım onca şeye rağmen korkarım hatırlamaktan...
tanım yapalım adettendir. bitirilen, bir çok şey hatırlatan anı.
bu yıl ki izlemekten zevk duyduğum pembe dizi. süper bişey.
melis denen karakterin amacının ne olduğunu bilmiyorum.
ohh yeah ımmmh var eser west.
mehtap var boğazında sargı bezi unutulmuş.
emre; feci itici.
ceyda; voleybolcuymuş pırrrrrt.
.
.
.
.
falan filan.
1 kasım seçimlerinden sonra koy götüne rahvan gitsin durumundayım. işsizlik oranı, eğitim seviyesi, adalet,hak,hukuk, bla bla bla. zırnık umurumda değil. işim var. maaşım da iyi. tek derdim nur salağının az entrika yaratması....
geleneklerine bağlı biri olarak beğenmediğim oluşum.
hiiiiç beğenmedim.
eski kafalıyım belkide ne bileyim ımmmh.
(bir tane takipçim varmış o da silik iyi mi? hayır ne gerek var,merak mı ediyoruz sanki)
bugün itibarı ile 4. sezonunu bitirdiğim, özellikle 8-9 ve 10. bölümlerinden sonra nefesimi burnumdan almamaya başladığım dizidir.
şuan spoiler içerir demeden daha izlememiş olanlara ''ohooo noluyo biliyon mu?'' deyip her şeyi anlatasım var.
bir alper tunga dörtlüğü ile bitirmek isterim...
**
robb stark öldi mu?
kış tepesi ıssız kaldi mu?
khaleesi cersei yedi mu?
imdu yürek yırtilur.
**
yukarda saçın kendini korumak için oluşan durum gibi bişey yazılmış. neyden koruyormuş kendini acaba?? ben bu yağ yüzünden üniversite hayatımı; bigudili, permalı, fönlü, dalgalı hatunlar arasında şapkalı bitirdim be. tarz sananlar oldu (sağolun canlar) ama uyananlar pek hoş karşılamadılar,dışlandım.
şuan sırf çok yağlandığı ve uğraşamadığım için kısacık kestirdim.asfghjklş
tanım mı ?: baş belasıdır.