yunan heykeli gibi bir abimizdir kendisi yalan yok Allah güzel yaratmış, para da var, pul da var, baba zaten sanatçı, kerem alışık misali yetenek sıfır olsa da babanın çevre, ananın nezaketi derken sinemaya da ucundan yamanmış bir de sibel can gibi türkiyenin zamanında en ateşli, en titrek hatunuyla evlenmek falan filan falan filan bir şekilde yıllar önce tanımı yapılıp türk medya literatürüne geçen 'medya maymunu' tabirini hak et, adın sanatçı olsun vasfında bir adam hakan ural.
mevzu o değil de son günlerde çıkan şu kızıyla öpüşen adam mevzusu bütün bu yeteneksizlik ve medya maymunluğu illetinden daha bir tedavisi mümkün olmayan bir hastalık taşıdığını gösterdi bana hakan uralın. ne yalan söyliyeyim bu dejenerasyona üzüldüm. acaba alt dudaktan da kaptı mı, dil de attı mı falan gibi türlü nevi kepaze geyiğe sebebiyet verecek bir fotoğrafı savunmaya çalışması da cabası. ne hale geldik ya rabbim demeden edemiyor insan? bunun bir sevgi göstergesi olduğunu söyleyenler de var... Allah aşkına bu kepazeliği savunanlar bir anlığına gözlerini kapatıp düşünsün, empati yapsın.
yani özetle; hakan ural bu medeniyetten bir adı kalmış onu da değiştirse görsek bile tanıyamayacağımız bir adamdır...
laf atma fiiliyatına başvurabilen fillere kızların verdiği 'terbiyesiz' cevabı sanki o hayvanatların terbiye mufhumundan haberleri varmış gibi gereksiz bir dayanağa dayanır ki bu durum da filler tarafından 'garının da ojuna gitti' nidalarıyla karşılanır.
her eve lazım, evladiyelik, zor günler için seri üretim ve bulunduktan sonra yedekte bırakılası, önemli bir hatun tipidir. arkadaşlarınızın yenge derken bıyık altından t...k geçtiği gözlemlenebilmektedir.
garip bir şekilde iğne olunacağı zaman doktorun çıplak poponuzun önünde yaptığı şırıngaya ilaç çekme artistik patinajıyla benzerlik gösteren bir nevi aceleye gelmiş ön hazırlık telaşlamacası.
borç yiğidin kamçısıdır sözünü yalanlayan ve aslında her yiğidin bizzat kamçısı olan sinsi, içten pazarlıklı organizmadır.
(ancak teoride cinayet sebebi olsa da pratikte bazen işe yarmaktadır )
evin ananın bol bol da vitaaaaminli hazır çorbalarıyla beslenmekten kafaları doğal güzeliğine kavuşmuş veya doğuştan evrene bir mangal odunu olarak gelmiş bir takım kötek düşkünü, ıslak havluyla dövülesi insanlardır...
daha sonra yok minik kuşu seslendiren falanca dizide ağaymış, yok hakan abi aslında ablaymış falan gibi haberlerle kendini hatılatan, temcit pilavı özelliği taşıyan oyunculara sahip ve oldukça gelecek vaad etmiş kaliteli bir kadrodan çıkan, doksanlı yılların başında çocukları 0-6 yaş komasına sokan bu muhteşem TRT programıyla büyüyen çocuklar olarak topluma turuncu renkli, devasa tavuğumsu bir hayvanatın baktığı gözden bakmaya çalışan bir nesle susam sokağı nesli denir. bu neslin her bireyinin hayatında en az bir kaç defa rüyasında kırpık tarafından kovalanmışlığı da vardır...