akp hükümetinin memleketin üniversitesi olmayan her şehrine açtığı tabela üniversiteleriyle birçok gencin hayatını karartması sonucunu doğuran durum. evet, 4 yıl boyunca bu insanlar işsiz sayısına dahil olmayacaklar, işsizlik oranları rayında gözükecek ama niteliksiz üniversitelerden niteliksiz birçok öğrenci mezun olacak ve hayatları kararacak. devlet büyükleri (!) de her üniversite mezunu iş bulacak diye birşey yok diye açıklamalar yapacak biz de sadece seyredeceğiz. giderek korkunç boyutlara varacak ara eleman eksikliği de cabası, sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa?
son yıllarda ciddi ciddi var olan bir olgudur. yalnızca türban taktığında daha güzel göründüğünü düşündüğü için örtünenlerin sayısı bir hayli fazla. ki bu durum göreceli olmakla birlikte kimi durumlarda başı açık hali pek dikkat çekmeyen bir kızın türban taktığında daha fazla ilgi çekmeye başladığı da söylenebilir, kimi durumlarda makyajın da bunda etkisi yadsınamaz. herkes dilediği gibi giyinsin tabii bize ne ama makyaja abanıp dar giyinip de yalnızca türban takıp da tesettürün gereğini yerine getirdiğinizi sanmayın, söylemeyin lütfen.
biri (video kaset), 2000'lerin ortasına kadar abd gibi bir ülkede liderliğini sürdürmüş kaliteli bir format iken diğeri ( vcd) yalnızca rusya, türkiye gibi ülkelerde yaygınlık kazanabilmiş bir çok ülkede adı sanı duyulmamış dandik bir formattır. ne hazindir ki ülkemizde 90'ların sonu itibariyle video kasetler yavaş yavaş ortadan kaybolmaya başladılar. video kaset oynatıcılarının fiyatlarının vcd oynatıcılara oranla daha yüksek olmasının da payı yüksekti bu durumda. günümüzde halen abd ve birçok avrupa ülkesinde özellikle kayıt amaçlı olarak video kasetler kullanılmakta, halen yaşamaktalar.
ülkemizde sayıca az olup amerika ve japonya gibi ülkelerde hala bol miktarda bulunan insan çeşididir. 80'li yıllarda sadece video için çekilmiş filmleri izlemenin keyfini yaşar. 25 yıl önce televizyondan kaydedilmiş yılbaşı programını seyreder mesela. 20 yıllık bir film kasedinin zerre kadar bozulmadığını ve hala izlenebildiğini farkeder ve hayranlıkla seyreder. bir de 10 yıllık vcd'yi bilgisayarına takar ve cd'nin çizikten okunmaz hale geldiğini görür ve bu adi teknolojinin itelendiği sayılı ülkelerden biri olmamıza hayıflanır. televizyonda önemli bir maç olduğunda video ile kaydeder. bilir ki hdd 2 yıl sonra belki ömrünü tamamlayacaktır ama o video kasedi 20 yıl sonra hala çalışmaya devam edecektir. neticede eskinin kıymetini bilen insandır. ne mutlu bana ve hala bu güruh içinde yer alan insanlara.
olaylar hız kazanarak devam eder ve doğuş holding şirketlerine olan halk tepkisi devam ederse uzun vadede mümkün olan durum. gün itibariyle %13 değer kaybetmiş durumda garanti bankasının hisseleri.
suriye arap ajansının türkçe sayfasında recep tayyip erdoğan yerine yazmayı tercih ettiği isimdir. beşar esad'ın beşar esed olmasına benzer bir durum gibi geliyor. http://sana.sy/tur/237/2013/05/14/482012.htm
futbol lügatımıza vhs-betamax kasetli videolar devrinde yerleşmiştir muhtemelen. teknik direktörler eşleştikleri takımın video kasetlerini izlerlermiş. (e tabii o zamanlar şimdiki gibi bir çok futbol ligi canlı yayınlanmıyor, internet yok vs.)şaşırtıcı olan ise hala kullanımını koruması "teknik direktör x kupadaki rakibi xyz takımının son maçlarının kasetlerini seyretti". şu şekilde olması muhtemeldir tabii ki yayınlanan maçı evdeki videosunda boş kasete kaydeder ve daha sonra da seyreder. pek tabii ki saygıyı da hakeder. bir de siyasetçilerin kasetleri mevzusu var o ayrı mesele. o bağlamda da kaset söylemi halen mevcudiyetini korumakta.
ancak bizim ülkemizde olabilecek olaylardan biridir. çin posta şirketini şikayetvarda şikayet edip sonuç alabileceğini düşünen üstün zekalı vatandaşlarımız var çok şükür (!). http://www.sikayetvar.com/firma/detay/china-post
mp3 çalarlı buzdolabı yapan vestel ya da artık ürettiği her alete android koyma (fotoğraf makinesi vb.) gibi bir hamlesi olan samsung'dan beklediğim atak. Ha bu saçma sapan aleti hiç bir şekilde satın almam o ayrı. mesele arap yağı bol bulunca meselesine dönmeye başladı iyice.
başlangıçta kısa bir süreliğine teknoloji esaretinden kurtulma ferahlığı hissi verecek olan lakin kısa bir süre sonra ne yaptım ben nasıl kontrol edeceğim maillerimi dışarıdayken dedirtecek olan eylem.
ülkemizde 3000 tl civarına satılan iphone 5'i satın alan bazı kişilerin içinde bulundukları saçma sapan durum. sadece pahalı olsun hava atayım diyen tipler ve teknolojiden zerre kadar anlamayan para babaları oldukça bu kısır döngü sürer gider. ithalatçı garantili bir ürüne 3000 tl vermek de psikolojik bir vaka olarak incelenmeli o da ayrı mesele.
bir döneme damgasını vurmuştur. yıllar sonra satın aldığım 10-12 senelik video oynatıcım ve bir süredir ıskartaya çıkarttığım tüplü televizyonun uyumu, verdiği haz gerçekten muazzam. günümüzden bir 15-20 sene öncesinde yaşıyorum sanki bir kaç gündür. bir de boş kaset alıp kayıt yapmam lazım boş kasetler piyasadan kalkmadan.
yakın bir gelecekte alacağım vhs videomla yapmayı planladığım eylem. çocukluğumda evin başköşesinde duran videonun bozuk olması içimde şimdiye kadar bir ukte olarak kalmasına yol açtı. 80'lere damgasını vuran eylemdir ayrıca.
ne akla hizmet akıllı telefon aldığını anlayamadığım insandır. hava atma amacıyla alanlar da bu grubun içindekilerin önemli bir yüzdesini oluşturur. yanlışlıkla internete bağlanırlarsa telefonla kısa bir sürede mevcut bakiye suyunu çekecektir. bu arada telefonla hava atma devri biteli çok oldu.
güzel yurdumuzda vuku bulan bir ilginç olay daha. imam osurursa mevzusunun bir başka versiyonu. bari tedaş lojmanında yapmayın kardeşim bu hırsızlığı. http://www.ntvmsnbc.com/id/24965770/
akp gaziantep milletvekili şamil tayyardır. sen hangi cüretle vatandaşını, vekili olduğun milleti kovabiliyorsun? kimin vekili olduğunu sizlerin takdirine bırakıyorum. http://twitter.com/samilt...status/241970961434431488
özellikle son zamanlarda küçük ilçelerin gelişmişlik düzeyi anlatılırken sıklıkla kullanılan söylem. bim bir nevi eşik olmuş durumda o ilçeler için. bu aynı zamanda oradaki küçük esnafın kan ağlamaya başladığının da habercisi.
bir çok çocuğun doyasıya atari oynayamamasına sebep olmuş olan yalandır, televizyonu ele geçirmek isteyen anne babaların favori yalanlarındandı vaktiyle.
bütçeniz 20 tl ile sınırlı ve bir oyun konsolu alma niyetindeyseniz gerçekleştirilmesi kuvvetle muhtemel olan eylem. hele ki bir 10 liranız daha varsa ve yolunuz eminönü-tahtakale civarlarından geçerse tanesi 2 liradan 5 adet de atari kaseti alabilirsiniz, yalnız önceden pazarlık şart.
bir kurum kendini daha ne kadar küçük düşürebilir bilinmez ama, bu konuda zirveyi zorlayan nişantaşı meslek yüksek okulunun bir icraatı. başlangıçta %50 indirim için 1 lira verip kupon almak gerekiyordu, şimdi ise kupon bedelsiz olarak satın alınabilmekte. son bir not: bu hayırsever yatırımcılarımız üniversiteye nişantaşı adını vermişler ama merkez kampüsleri bayrampaşada yerleştikten sonra haberi olacaklara şimdiden geçmiş olsun. http://www.sehirfirsati.c...R_CRM_1_0_0_212&a=671
le cola bundan kısa bir süre öncesine kadar ülkere bağlı della gıda şirketi tarafından üretilmekteydi ve cola turka ile benzer nispeten içilebilir bir lezzetteydi. le cola artık oğuz gıda tarafından üretilmekte ve maalesef eski tadını aratmakta. eski güzel günlerine dönmesini temenni etmekteyim.
cep telefonlarının yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı 90'lı yılların sonu 2000'li yılların başına tekabül eden dönem. star gazetesi motorola ve nokia marka telefonlar vermişti ve bayağı iyi bir satış ivmesi yakalamıştı. normal gazete fiyatının üzerinde bir bedel (1- 1,5 milyon tl eski parayla)ödemek gerekiyordu. bu süreç hanemize nokia 5110 gibi bir efsaneyi kazandırmıştır.
bursada yaşanmış olan olay. yine de haram para mutluluk getirir mi bilinmez. intihar etme gibi bir düşüncesi vardıysa talihli şahsın hayırlı bir gelişme olarak görülebilir. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20721674.asp