kariyerimin zirvesinde bir bölümünü şereflendirdiğim, sayemde yakaladığı ivmeyle de zirvelerde kendine yer edinmiş dizi. ben kantin sahnesinde oynamadan önce yayından kalkması bile gündemdeydi. ama gelin görün ki ipleri elime alıp diziyi yukarılara taşıdım.
son donemde gayet net anladim ki alaturka klozetin yaninda saraydir ve alaturka wcsi olmayan evde yasanmaz. bu klozeti icad eden nasil bir ibneyse artik sabah ereksiyonu derdi falan yokmus. insan ne yapacagini sasiriyor. cocuk degil ki ninni soyleyince uyusun. her sabah yarim saat odun Gibi sertesmis yarragin inmesini bekle, bi sekilde indikten sonra saga sola degmesin diye binbir caba harca, saglikli bir erkek icin cekilecek dert degil valla. mecbur kalmadikca alaturka tuvaleti olmayan evde yasanmaz.
hafta sonları evime kavuşmama vesile olan yüzyılın ulaşım aracı. hostesler de özenle seçilmiş. neredeyse hepsi bir içim su. ortam güzel. her şey harikulade. emeği geçenlerden allah razı olsun.
kurduğu dört başı mahmur cumhuriyetin coşkusu ve yaşanılan çocukça mutluluğun dışavurumunu yansıtır. ayrı bir karizması vardır. dayısının çiftliğinde karga kovalarkenki sevimli hallerine benzer. 29 ekim'e yaklaştığımız şu günlerde yayınlamayı uygun gördüm.
nasıl ki geçen yıl her sene olduğu gibi cemaate soruları peşkeş çekilen pmyo sınavı iptal edildi ve olayın iç yüzü soruşturulmadan sonrasında tekrarlanan sınava binlerde kopyacı girdiyse, iptal edilen kpss ye de aynı prosedür uygulanacaktır...
kopyacılar artık nasıl vicdan sahibiyseler, * kendilerine yetecek kadar eğitim bilimleri sorusu çalmışlar. gk-gy ye dokunmamışlar. vay arkadaş yaa, helal olsun, bu devirde böyle insanlar kaldı mı? duygulanmamak elde değil.