Aslanım Drogba'nın başlığından buraya geliyorum... Baba'nızı elimizden aldılar... Bu bayrağı düşürmemek sizin elinizde sen mangal yürekli korkusuz ve kahpeliklerin nasıl geldiğini bilen bir adamsın. Bugün itibariyle Didier'i baban biliyorsun ve bu savaşta onun yanında oluyorsun. Sende bu cesaret var! Bu gemiyi güvenli limanlara götüreceksiniz. Allah yardımcınız olsun!!!
Bak aslanım bu ailenin artık babasıda,direğide sensin... Birileri geldi ve kişisel çıkarları için Babanızı elinizden aldı. Artık sen varsın takım arkadaşlarını namerde muhtaç etmeyeceksin, onları çakaldan meydanı boş bulduğunu zanneden fırsatçılardan koruyacak olan sensin... Babanda emin ol böyle olsun isterdi... Bu takım sana Babandan emanettir Didier! Gözün gibi bak cengaver kardeşin melo'da bu konuda en büyük yardımcındır... onada gereken uyarıları az sonra yapacağım... Dik olacaksınız birlik olacaksınız Baba'nın istediği gibi bu gemiyi namerde yedirmeden güvenli limana götüreceksiniz...
Bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, herşeyin var. binlerce kişi calışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, muhteşem ekibi, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin öz taraftarına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. Anlamıyor musun beyim, Taraftar Fatih Terim'i seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi Ünal bey! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben ,Bertuğ usta! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne Hocama ne Hasanı'ma ne de Ümitime hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimizi parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık aileme! dokunma hocama! dokunma ekibime! dokunma bu güzel aileye! eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Bertuğ usta , hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam bile!"
Fatih Hocanın prensibidir Başında hocası olan bir takımla kesinlikle görüşmez;
Peki hocam sana soruyorum Sen bir takımın hocasıyken başka takımla görüşmen etikmi?
Hagi'den bu yana Oyun içinde, saha dışında Güven duygusu veren bir futbolcu izlememiştim.
Yaşım gereği 2000 yıllarında 13-14 yaşlarında bir velet olduğumdan bugünkü gibi net hatırlamıyorum
Ama Didier Drogba'yı çok net görebiliyorum izleyebiliyorum. Sadece Ülke içinde değil ülke dışında
yaptığı sansasyonu duyulan saygıyı görebiliyorum... Ve böylesine efsane bir futbolcunun Galatasaray
Forması giymesinden duyduğum tarifsiz mutluluğu anlatamıyorum... Bana göre Futbolun Jordan'ı dır Didier Drogba...
Saha içinde yaydığı enerji,ışık gol atsın atmasın sahadaki varlığı zaten takımı hep bir adım önde gösteriyor...
Yaşına göre Profosyonelliğinide eklersek gerçekten tarifi imkansız bir mutluluk doğuyor insanın içine...
Bu taraftar 1,5 senede seni çok sevdi Drogba yıllar Sonra bile emin olabilirsin ki Tribünlerde Efsane Drogba Pankartını görebilirsin..
Drogbası Olmak duygusunu bizlere yaşattığın için bile unutulmaz olacaksın koca yürekli Adam...
Günlerdir bir ses soluk haber yok senden
Olsun ben umudu kesmeyeceğim..
Kör olası dargınlığı unutup birgün,
Döneceksin biliyorum bekleyeceğim..
Bir dilek tuttum gönlümün dalına astım,
Ortasından adın geçen bir şarkı yazdım.
Divaneyim bütün dünya duysun ne çıkar,
Nefes almak gibi sana ihtiyacım var..
Bu sefer kafamı kuma sokmayacağım,
Önemli değilmiş gibi yapmayacağım,
Bekliyorum bir kapı, bir telefon sesi
Küçücük bir umut, bir yaşam belirtisi.
Ah sevgilim sen hala anlamadınmı,
Dünyanin koskoca bir yalan olduğunu.
Senelerce sandıgın bir ömrün aslında
Soluğu kesen bir tek an olduğunu..
Kaçırdığın kaç vapurda ben vardım belki,
Herkes caydı sözünden bir tek ben durdum belki.
Yanacaksa canım kaçmayacağım,
Pervaneysem ateşten korkmayacağım..
Bu sefer kafamı kuma sokmayacağım,
Önemli degilmiş gibi yapmayacağım
Bekliyorum bir kapı, bir telefon sesi
Küçücük bir umut, bir yaşam belirtisi..