yok öyle sevmek, yok böyle sevmek... sevmek te sevmek. aşık olmak, yanıp tutuşmak, iyi sevmek, güzel sevmek, uğruna herşeyi yapabilmek, sevdiğine dünyaları hediye etmek, onunla muazzam bi şekilde mutlu olmak, ona kalbini vermek, onunlayken cenneteymiş gibi olmak.... falanlar filanlar boş arkadaşlar boş. bunların hepsinin sonucunda hüzün, gözyaşı, acı, depresyon vb. şeyler var. kimse için kendinden ödün vermeyeceksin. kimse için ölüp, bitmeyeceksin. hiç ayrılmayacak gibi bağlanmayacaksın.
en önemlisi ise; hiç kimseyi allah'tan çok sevmeyeceksin, onu severken allah'ı unutmayacaksın.
benim bi kız arkadaşım vardı, hemen hemen 2 yıl gibi bi ilişkimiz oldu. ayrıldık ve ayrıldıktan sonra baya zor ruh halleri yaşadım. sonra bir gün düşündüm ki ben bu kızı allah'tan çok sevmiştim. onunla günahlar işledim; günah olduğunu bile bile, allah'ın bizi gördüğünü bile bile. günahtı ama olsundu çünkü o tüm bu cezalara değerdi. ama hata yapmışım. allah'tan çok sevmişim. o yüzden allah beni ondan ayırdı. i̇yi ki de ayrılmışız çok büyük farkındalık yaşadım.
ha kıza ne mi oldu? ben ayrıldıktan sonra allaha yaklaştım, o ise allah'tan uzaklaştı ateizme yöneldi.
ha gene severdim, uğruna herşeyi yapardım (allah'ı unutmadan) ama kendime ve inancıma uygun bi şekilde severdim. unutmayın; en çok allah'ı sevin sonra kendinizi sevin. en önemli ve degerli siz olun.
tek başına vakit geçirmek zordur ama bunu fırsat haline getirebilmek ve verimli vakit geçirebilmek gerçekten muazzamdır. özellikle belli bir olgunluğa eriştikten sonra hayatını paylaştığın biri de olsa tek başına vakit geçirmenin keyfi ayrıdır. insana, kendi kendine yetebildiğini hissettirir. ancak tek başına geçirilen bu vakti evlenmek, çocuk sahibi olmak veya aradığınız arkadaşı bulmak için bir bekleme süresi olarak görüyorsanız, ömrünüzün o değerli yıllarını boşa harcıyorsunuz demektir. aslında bu; tek başına var olabilmektir. tek başınıza var olabiliyorsanız hayattan zevk alabiliyorsunuzdur. bu bir başarıdır.