tuvaletimizin küçük musluğu bugün işlevini yitirdi bunun üzerine gidip nalburdan aynı işlevi yerine getirecek bir musluk aldım.
Her şey bunun üzerine gelişti çünkü eski musluğu söküp yenisini takma işlemi için gereken bir alet vardı; pense.
yolda elbet bir yerlerden bulurum yeaa diye diye eve geldim. önce 2 yıldır ev ihtiyacımızın %70 ini karşıladığımız markete girdim penseleri varsa 15 dakikalığına ödünç verebilirler mi diye sordum. aslında kasiyer abiyi severim iyi adamdır ama pense yok dedi pek de ilgilenmedi açıkçası. darıldım biraz. en azından yalandan da olsa bir yerlere bakabilirdi. neyse suyumu da aldım apartmana girdim. elimde hala önemli bir seçenek vardı. bizim sitenin ya da bloğun görevlisi. aslına bakılırsa bu adama bu yıla kadar hiç işim düşmemişti aidatlarımızı her kapımıza geldiğinde ödemiş 2 yıldır apartman adına hiç sorun çıkarmamıştık. geçen evin dondurulmuş internetini anında açamayan superonline yüzünden internetsiz kalmıştım ve bu görevli abiye binanın interneti için şifreyi verebilir mi diye sordum. ( 2 yıldır burda kendi internetimizi kullanıyoruz apartmana ait internet biz geldiğimizde ücretsizdi yine de sorunsuz bir internet için kendimiz bağlatmıştık )
meğer 2 yılda internet paralı olmuş aylık 10 lira neyse. kapısına gittim rahatsız ediyorum ama bizim musluğu değiştirmek için pense lazımda verirseniz hemen işimi halledip getireyim dedim. cevap ilgisiz bir şekilde "yok" oldu. peki dedim daireme çıktım. son çare komşular kalmıştı ama açıkçası pek ümitli değildim. sorduklarımda yoktu ve biraz ümitli olduğum emekli amca ve teyze de evlerinde yokturlar.
özet: sonuç olarak musluk değişimi için ihtiyacım olan bir pense ve 2 yıldır yaşadığım yerdeki sözde esnaf ve sözde apartman görevlisi bana yardımcı olmak istemedi. aranızda görükle de olan ve pensesi olan varsa iletişime geçebilir mi musluğu değiştirip hemen getireceğim pensenizi söz.
not : bu arada boşuna dememişler köylüye ve çocuğa yüz vermeyeceksin diye . 2 yıl boyunca sitenin içine etsem çıkarmadığım sorun kalmasa büyük ihtimal bu görevli hemen çıkarır verirdi penseyi. ama yok efendiyiz sessiziz diye yok . öyle olsun be ...
sözleri gerçekten durduk yere insanı değişik ruh hallerine sokabilecek türden.
i only wanted to have fun
learning to fly…
learning to run…
i let my heart decide the way
when i was young…
deep down i must have always known
that is would be inevitable
to earn my stripes i’d have to pay!
and bear my soul
i know i’m not the only one
who regrets the things they’ve done
sometimes i just feel it’s only me
who never became who they thought they’d be
i wish i could live a little more
look up to the sky, not just the floor
i feel like my life is flashing by
and all i can do is watch and cry
i miss the air, i miss my friends
i miss my mother; i miss it when
life was a party to be thrown
but that was a million years ago
when i walk around all of the streets
where i grew up and found my feet
they can’t look me in the eye
ıt’s like they’re scared of me
i try to think of things to say
like a joke or a memory
but they don’t recognize me now
in the light of day…
i know i’m not the only one
who regrets the things they’ve done
sometimes i just feel it’s only me
who never became who they thought they’d be
i wish i could live a little more
look up to the sky, not just the floor
i feel like my life is flashing by
and all i can do is watch and cry
i miss the air, i miss my friends
i miss my mother, i miss it when
life was a party to be thrown
but that was a million years ago
öğrenci kısmının evde olduğu vakit boyunca ayaklarına giydiği terlik çeşididir.
genelde tabanları siyah, sert plastik olur. geri kalanı koyu renk, ne olduğu belli olmayan ama sıcak tutan maddelerden oluşur. tabanlarının altı siyah olsa da giderek toz tabakasının oluşturduğu grimsi renk terlikle bütünleşir. bu terlikler evin içinde istisnalar dışında çıkarılmaz. kullanımları öğrencilik dönemi bitene kadardır ve bugüne kadar sahibini yarı yolda bırakmış bir öğrenci evi terliği bulunmamaktadır.
yukarıyı boşverin de bu kelime bir tek benim mi çok hoşuma gidiyor. türkçe deki en güzel sesli,hüzünlü,melodik kelimedir bana göre. "keşke"den çok daha samimi ve daha anlamlı bence. oldurulamayan bir şeyin ardından olaydı demek güzeldir ne kadar acı olsa da.
jose saramago'nun kendinden yaşça küçük eşine tanıştıktan sonra atmış olduğu mektubun içinde geçen bir cümle.
işe yarar mı bilmiyorum ama büyük ihtimalle yarın bu cümleyi bir kıza söyleyeceğim.
merak edenler için jose saramago'nun dilinden;
--spoiler--
Kendisini on beş dakikamı çalmak isteyen bir okur olarak tanıtıp beni Lizbona çağırdığında kabul ettim. Öğleden sonra saat 4te buluştuk. O 36, ben 63 yaşındaydım. Deli gibi konuştuk ve romanlarımın geçtiği yerlerde dolaştık. Gitti ama içimde bir yere dokunmuştu. Kısa süre sonra ona bir mektup yazdım: Hayat koşulların elveriyorsa görüşmek isterim. Bu, evli olup olmadığını sorma şekliydi. Her şey böyle alevlendi.
--spoiler--
radwanska çok iyi oynuyor gerçekten. tabi karşısında sürekli hata yapan bir rakip olunca biraz agresif defans yapınca ( maçı izleyenler bilir nasıl bir şey olduğunu ) her şey yolunda gidiyor.