"zülfün görenlerin hep bahtı siyah olurmuş
tek zülfünü göreydim bahtım siyah olaydı." diyen şairin bu konuda ne düşündüğünü merak ettim şimdi. acaba "tek zülfünü göreydim kirli olaydı elim!" der miydi?
hadi diyelim "mal"ı kemalden aldınız; peki cahil nerden çıktı a dostlar? bence kemalist arkadaşlarımıza bu ithamda bulunmak biraz zordur; çünkü tanıdığım bütün kemalistler mutlaka bilgin ve aydın oldu.
oh ne ala memleket? sonsuzluk isterim, bu bana yeter. gerisi zaten gelir. keşke şu cennete ben de inansaydım ve eskisi gibi mutlu olsaydım. ulan bu olayın masal olduğunu anladığım günden beri (3 yıl etti) doğru düzgün uyuyamıyorum be!
beni de kısmen tarif eden söyemdir. neden "kısmen" dedim? çünkü din göndermeyen bir tanrı da çok işlevsiz olur; üstelik bu tanrı bir de kendisine iftira atan sözde elçilere müdahale etmeyecek kadar duyarsız. garip değil mi sizce de?
sözlük yazarlarının bir kısmının zaten 1 ay ömrü kalmış. gerçi daha az kalanlar da var; ama kimse bunun farkında değil. bu yazar, ben de olabilirim alimallah. ne kötü çaylak çaylak göçmek! bari çaylaklıktan kurtulsam yahu.
allah'ım ne olur 1 aya kadar canımı alma. şimdi aklıma geldi: sahi, niye verdiğini alıyorsun?
ikisini de severim. ikisi bir arada olunca da aklıma "nur üstüne nur" tabiri gelir. gerçi onların nuru, hasbi değil kesbidir; ama o da nur bu da nur sonuçta.