insanları biz endüstrileşiyoruz kapitalistleşiyoruz adı altında şehirlere çağırdılar gel gel yaptılar. ama her şeyleri yalan ve zımbır zımbır palavra olduğu için bu şehirler en uyduruk depremlerde bile mahvoluyor. lan madem şehir yapmayı şehir yaşamını beceremiyorsunuz bu milyonlarca insanı niye şehirlere doldurdunuz niye onları buralara çağırdınız. şehir yaşamı birilerine muhtaç olmaktır sefilliktir insanlar aslında şehirde yaşadıkları için devlet onlara ekstra para ödemelidir insanları böyle şehirlere doldurup onları esir gibi bir işe bağlayıp edilgenleştirip sadece belli şeylere muhtaç edip her türlü kendi kendine yetme yollarını kapatıp sonra böyle facialara mahkum edemezsiniz . insanlar eskiden köylerinde kendi ürettikleri kadarıyla yaşayıp ayağını yorganına göre uzatıp hayatlarını sürdürebiliyorlardı. bu saçma şehir hayatları apartman denilen berbat yapılar ortaya çıkınca saçma sapan riskler ortaya çıktı lan bu binaların güvenliği becerilemiyorsa niye böyle binalar yapıyorsunuz niye az katlı binalardan buna döndünüz çünkü amaç barınma değil barınma ihtiyacının karşılanması değil bir tür titan zinciri gibi insanlara bina rantına kolay paraya alıştırıp burada çürüme oluşmasına yol açmak herkes çok katlı binalarla yok daire yok bilmemne köşe dönme peşinde bu şehirlerin bu hali bu sefilliğin tek sebebi budur. japonya gibi çok zengin ülkelerde sadece çok merkezi bir kaç şehirde çok katlı gökdelen gibi apartmanlar var onlarda tamamen çelikten bizdeki bu sakil berbat her şeyi betonla yapma sevdası yok ülkenin geri kalanı geniş alanlara yayılmış az katlı hafif malzemelerle yapılmış binalarla dolu.
insanları uygun olmayan kalabalık bir yere doldurup riskleri tek bir yere toplayıp çok yanlış bir yaşantı modeli kurulmuş. yaşam alanlarının şekli felsefesi değişmeli. barınma için ve barınma güvenliği için yapılacak yerleri rant için kötülük ve istismarla berbat ediyoruz bu kafadan bu toplum çıkması lazım. aç gözlülüğü bırakıp başka türlü emeği ile para kazanacağı bir yöne gitmeli siyasetinden yönetimine kadar şehirlerin inşaat rantıyla istismarı tamamen bitirilmelidir.
bir ülkede 7 sene kriz sürmez dünya tarihinde böyle bir şey yoktur. bu kriz bir takım sorunlardan ortaya çıktı ama düzeltmek için milim parmaklarını bile kıpırdatmıyorlar halkı yapay sorun ve gündemlerle oyalayıp milletin umudunu ve moralini kırıp bir sürü birikim sermaye servet birilerinden bir azınlığa akıyor türkiyedeki bu beton spekülasyonu da halkın hep patinaj yapmasına bir türlü birikim yapamamasına yol açıyor ev fiyatları çok pahalı ota boka maliyet uydurup ha bire bunları şişiriyorlar halk bunları alsa bile deprem, eskime, kötü imalat vs. sebeplerle hızla bunların değeri düşüyor birileri fahiş para kazanıp halk ha bire fakirleşiyor bunlara ne zaman uyanacağız.
peh peh peh ülkedeki riyakarlık seviyesi en yükseklerde kim var onu derecelendirmektedir. din , iman, dava kim böyle laflar ediyorsa servetine bakacaksın ve soracaksın peki senin bu dünyanın malı mülküyle ilgili iştahın ne olacak kala kala sana mı kaldı dinden bahsetmek riyakar onun bunun çocuğu deyip geçmek gerekmektedir.
apartmanda yaşamak saçma sapan gereksiz bir kalabalıkla devamlı içli dışlı olmayı gerektiren lüzumsuz tanışılmaması gereken insanlarla fazla içli dışlı olmaktır. dib dibe onların seslerini aptal ebleh çocuklarının, kendilerinin boktan gürültülerini kavgalarını sorunlarını duymak gereksizce bunlarla meşgul olmak demektir. en doğru insani yaşantı kötü bir köy evi bile olsa müstakil bahçeli ev yaşantısıdır. kendi kendime söz verdim hiç bir apartman dairesi yatırımı yapmayacağım elimde var olanı da bayağı oldu sattım sadece arsa yatırımı ve müstakil evim var ve onda yaşıyorum herkese de bu yaşantıyı tavsiye ediyorum. kendinizi apartman yaşantısından bir an önce kurtarın akıl ve ruh sağlığınız varoluş bütünlüğünüz için çok faydalı bir durumdur. saçma sapan boktan leş rantçıları ahmakça zengin etmeyin. hele ki yeni yapılan apartman dairelerini görüyorum arkadaş eş dost ziyaretine gittiğimde nasılda gaddarca paraları bunlara yatırmak zorunda kaldıklarını ve göt kadar sıkış tıkış şekilsiz oransız evlerde zavallı yaşantılar sürüldüğünü görüyorum ve o insanlara resmen acıyorum bir şey demesek de içimizden bunu hissediyoruz.
ota bok durmadan bahaneyle zam yapan hep ağlayan elemanlarına en az paraları verip hem çalıştırdığı elemanın hemde bütün milletin üzerine basa basa zengin olan bir kesim var. bu etrafta esnaf ticaret yapanlara bakın bir sürü evler, arsalar, arabalar kmyonetler aldılar çocukları yurt dışında ama sorsan hep ağlarlar. bakın ülkede servet nasıl artmış. ama birileri de aşırı fakirleşmiş.
yıllardır bu boklu yalanları, masalları millete arsızca utanmazca anlatıyorlar birileri de güya bunlardan hayır bekliyor rezilliğin berbatlığın bini bir para.
yeni türkiye yeni türkiye diyorlardı kazıyınca altından bu çıktı. türkiyede son 6-7 senedeki bütün büyüme bilmemne zırvaları tepedekilere yaradı halk durmadan fakirleşti işin kötüsün bu Tepedeki yüzde 7 hiç bir şeyin diyetini ödemedi bütün zararları hep halka ödettiler. artık halk çoluğunu çocuğunu besleyemiyor. resmen afrikadaki açlar seviyesine hizalanmaya başladık bu ülke böyle bir duruma gelmemeliydi. resmen halkı kandırıp tüm elindekini alıp birileri çok aşırı zenginleştirildi halkın kaynakları çatır çatır soyuldu.
türkiyedede huhuksuzluk keyfiyet gücü eline geçirenin kanunsuz hukuksuz her şeyi yapması kafasıyla gidiyoruz bunun sonu bizim de suriye gibi ufalanma yoluna girmiş bir güruh haline gelmemizdir. türkiye aklını başına alıp düzgün ileri medeniyetin icap ettiği şeyleri yapan bir ülke olmazsa hukuğu adaleti demokrasiyi düzgün işletmezse olacağı suriye olmaktır.
resmen garipliğin rezilliğin dik alasıdır. hem insanlar feci paralara borçlandırılıp bütün sokakları evleri aynı aynı evlerden yapmak nedir. koskoca Türkiye cumhuriyetinin hiç mi mimarları peyzaj mimarları vs. si yoktur. isteseler aynı m2 de yada belli aralık metrekarelerde 25-30 çeşit evler yapılır ve bunlardan birini müşteriye seçtirirler. böyle robot gibi hep aynı evler her şeyi ile aynı görüntüler çok sıkıcı ve mekanik saçma görünüyor böyle bir zihniyetin çözüm diye bu yapılanlardan bahsetmesi resmen insanları böcek yada eşya gibi görmek demektir bunu bile akıl edemiyorsanız ohoooo..
öylesine berbat bir ülke haline getirilmişizki en ücra en tinerci afrika yada güney amerika ülkeleri bile artık böyle anlaşmalar yapmıyorlar. türkiyede özellikle amerikan menşeli maden şirketleri çok büyük payı alıp götürürken ülkemize %4-5 oranında bir pay kalıyor yani sanki biz işgal edilmiş ve birileri tarafında adeta köleleştirilmiş ülkeler gibi insafsız bir anlaşmayla böyle bir hale getirilmişiz bunu kim niye nasıl yapmış millete ne zaman ne anlatmış bununla ilgili hiç bir şey belli değil. ukrayna ülkesi savaşta ülke bombalanmış mahvolmuş orada maden şirketleri %50 ile anlaşmayla maden çıkarıyor %50 develte kalmak zorunda amerikanın şu son anki durumu dahil yeni türkiye diyenler görün yeni türkiyenizi.
bu şımarlamalarına devam etsin yakında çin bunun müsait bir yerine müsat bir şeyi sokacak. arada bir okyanus var diye kendini dünyadan yalıtılmış uzayda yaşadığını sanan rezil soytarı durmadan böyle bir takım zavallı saçmalamalar yapan ahmak.
işin garibi bu riyakar yalancıların uyduruk masallarını dinleyen ahmaklar var insan buna üzülüyor bu ülkede ne kadar çok boş beleş uyduruk adam varmış onu da görmüş olduk.
katmerli rezilliktir. bunca yıldır bunca gürültü toz toprak kaldırıp yok tokiler mokiler ee türkiyede ev sahiplik oranları çok düşmüş ve avrupanın en sonuncusu haline gelmişsin. bu nasıl bir fecaattir. yıllardır toki de toki diye yapıp ettiğiniz türkiyeyi en az ev sahipliği oranına getirmek mi. eski yıllarda bu toki falan yoktu ama türkiye de orta ve alt kesimin bile bir ev sahipliği miktarı vardı bunlarda erimiş yok olmuş ama bakıyorsun dünyadaki en çirkin resim tablo bizde siyasetçisi aşırı zengin olan ülke bu nasıl bir iğrençlik nasıl bir leşliktir.
kendini bilir aklı başında bütün ülkelerde bu yağ gıda ürünlerinde yasaklanmış. bizim ülkemiz ki ay çiçek yağı başta olmak üzere bilimum bitkisel yağların hem üreticisi hem ihracatcısıyken neden böyle berbat yağlara izin veriliyor niye kendi ürettiğimi yağlara değil de bu ithal yağlar bu gıda ürünlerin bulaştırılıyor insan sağlığına zararlı olduğu bile bil bunlara kim nasıl göz yumuyor sağlık bakanlığı uyuyor mu soruyoruz bunlarla uğraşmayacaksa o koltukları niye işgal ediyorlar ve bu zatlar ne işe yararlar. avrupa da köpek kedi mamalarında bile yasaklanmış yağlar ve birtakım kimyasal maddeler bu ülkede her türlü gıdada gani gani çeşit çeşit serbest bu nasıl bir ülke bu başıboşluk nedir. bu ürünleri üreten firmalara bakıyoruz başındaki iş adamları milyar dolarlık patronlar olmuşlar şirketleri dev gibi büyümüş ama geçmişte yıllarca düzgün yağlarda üretim yapılıyorken bu yıllarda bu kalite düşüşünün hesabını vermeleri ve bir an önce düzgün üretime geçmeleri gerekmektedir.
en ucuz ev 5. 8 milyon 1+1 ev aranvutköyün bilmemneresinde buna bu fiyatı verecek hemde taksitlerle 7.5 milyon ödeyecek ahmak enayi eşşeği nasıl bulacaklar çok merak ediyoruz.