"Satranç hayat gibidir David, her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazıları sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. işler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek."
Muhabbet kuşu olduğunu düşünüyorum ben de. Ölen kuşumun aynısı neredeyse. Böyle ergen gruplarında "bakın ne kadar cesaretli ve korkusuzum, ayrıca asla iğrenmem, işte diğerlerinden farklıyım." Diye gösterip insanlara yaranmak için hastalıklı bir orospunun yaptığı eylemdir. Aileler çocuklarıyla ilgilenmiyor, doğa ve hayvan sevgisini aşılamıyor ve bunun sonucunda psikopat bireyler yetişiyor. Bu kızın gereken cezayı alması gerekiyor.
Henüz bu gece başladığım fakat ara vermeden izlediğim, özelikle çocuk oyuncularına ve atmosferine hayran kaldığım netflix dizisi. Sözlükte değeri bilinmese de dünya genelinde kesinlikle underrated değildir. Gizem ve gerilim hayranları izlemeli.
En kaliteli dizilerden biridir. Bitmesin diye ağır ağır izlemeye çalışıyorum fakat diziye başladığımdan beri fisher ailesinden biri gibi hissediyorum kendimi. Sanki tüm cenaze törenlerinde ben de vardım, sanki ölüm benim de yanı başımdaymış gibi.
Gata'da öğretim görevlisi olarak çalışırken dopamin hipotezini yıkıp agmatin hipotezini ortaya koymuş ve şizofreni hastalığına tedavi bulup patentini almıştır. Ergenekon ve balyoz soruşturmalarında adı geçmiş, askeri casusluk ve şantaj suçlarından dolayı hapse atılmıştır. Buna karşı açıklaması ise şöyledir: "Benimle hiç ilgisi olmayan bir yerde ele geçirilmiş bir bilgisayarda benim adıma bir dosya var ve o dosyada kimlik numaram yazıyor. Buna dayandırılarak ve ek hiçbir delil olmaksızın beni tutukladılar, inanamıyorum. Beni casuslukla şantajla suçluyorlar, bunu ne karşılığı ya da ne için yapacağım. Patenti bizde olan buluşun değeri milyar dolarların çok üzerinde, ne için şantaj yapayım, ne karşılığı casusluk yapayım?"
Patenti 25 milyar dolar değerinde olan bu çığır açacak buluşu sahipleneceğimize, tek amacı bilime ve ülkeye katkıda bulunmak olan değerli bilim insanlarımızı vatan haini diye hapse atan örgütler yıllarca üst makamlarda bulunup ülkeyi aşağı çekerken sessiz kaldık. Artık çoğunun foyası meydana çıktı. Bizim yapmamız gereken kendimizi geliştirip vatanımızı ve dünyamızı güzelleştirmek, çocuklarımızı buna göre yetiştirmek, baştaki insanları da bu amaca sahip olanlara göre seçmek.
umarım tayfun uzbay'a bu saatten sonra gereken değer verilir.
"fakat sonuçta düşüncelerin de, ne kadar herhangi bir özden yoksunmuş gibi görünürlerse görünsünler, bir destek noktasına ihtiyaçları vardır, aksi taktirde dönmeye ve anlamsız bir biçimde kendi etraflarında çember çizmeye başlarlar; onlar da hiçliğe dayanamazlar. insan bir şey bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. insan bekliyor, bekliyor, bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. insan tekrar tekrar bekliyordu. hiçbir şey olmuyordu. insan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. hiçbir şey olmuyordu. insan yalnız kalıyordu. yalnız. yalnız."
Bana göre kolları kıllı erkek kadar tiksindiricidir. Fakat ister kız ister erkek olsun, kişi nasıl iyi hissediyorsa vücuduna ona göre davranmalıdır. Bir anlık görüntü için sövmelere gerek yok. Onda olan sizde de var. Çok rahatsız oluyorsanız, eleştirinize kendinizden başlayabilirsiniz.
inançlı biri olmamama rağmen mantıklı bulduğum bir eylem oruç tutmak. Yahudilerdeki konuşmama orucu da mantıklı bence. Tüm gün "oruçluyum ben bana bulaşmayın, çok sinirliyim, kendime hakim olamıyorum, iftar olsa da yemek yesek, başka işlerle uğraşıp açlığımı, susuzluğumu unutayım" düşüncesi yerine mümkün olduğunca içinde bulunulan durumun zorluğunu düşünmeli insan. Orucun empati duygusunu geliştirdiğini düşünüyorum. Nasıl bazı filmler, şarkılar bizi çok etkiliyor ve bazı fikirlerimizi kökten değiştiriyorsa oruç tutmak da daha iyi bir insan olma yolunda güzel bir adım bence. Sahurda ve iftarda zengin sofrası kurup, günü yarı yatarak geçirip, yemek yemeye başladıktan on dakika sonra oruçlu halini unutmak hiçbir işe yaramaz. Eğer gerçekten kendi hayatında ve başkalarının hayatında bir şeyler değiştirmek istediği için oruç tutuyorsa kişi, takdir edilesidir, bu durumu küçümsemek ya da dalga geçmek doğru değil bana göre.
Bilime uzak sıradan insanların, çeşitli teorileri Stephen Hawking ve diğer bilim insanlarının yardımları ile interaktif bir şekilde kanıtlamaya çalışmaları ve bölümün ana fikrini bu eylemlerden çıkarmaya çalışmalarını ele alan, aslında her insanın bir deha gibi düşünebileceğini anlayacağınız, basit ve etkileyici anlatıma sahip ve Net Geo'da yayınlanan bir belgesel. imkanı olanın kaçırmamasını tavsiye ederim.
Verici ise vericidir ve bu kimsenin derdi olamaz. Başlıkta tarif edilen kız dövmeyi göğsüne 'isteyerek' yapmıştır. Üç entry üstteki yazarın dediği gibi biri ise, cinsel ilişkiye yine kendi 'isteği' ile girer. Bu entry'nin sahibi yazar aynı zamanda tecavüze meyillidir. Tecavüzü yapanların en klişe savunmalarından olan "açık giyinmeseydi, gece dışarıda olmasaydı, benimle bakışmasaydı" gibi cümlelere sığınan sığırlardan bir farkı yok. isterse kalçasına yaptırır dövmeyi, isterse yaptırdığı kişiye 'verir' fakat bunların hiçbiri ne seni ne beni ilgilendirir.
Kendisini pek sevmem ama etkileyici bir karakter. Ağzından çıkan her cümle özgüven ve ikna kabiliyeti ile harmanlanmış gibi. Kendinden çok emin, savunduğu fikirleri çok güzel açıklayan, yaşayan, yaşatan lider gibi lider.
Adebisi'yi öldürdükten sonra, yıllardır bastırdığı kişiliği çıkarmış oldu. 4. sezonun yarısından sonra bunu iliklerime kadar hissettim. Açıkçası ben Said'in bu halini daha çok beğeniyorum, olduğu gibi.. Fakat em city'de peygamber gibi davranması, kendini diğer müslümanlardan daha üstün görmesi beni kendinden soğutmuştur.
Oz tahmin edildiği gibi sadece bir hapishane dizisi değil; Oz, bir hapishane dizisinden daha fazlası... Suç dizilerinde yakalanan seri katillerin, azılı suçluların hapishanedeki hayatını Oz tum gerçekliğiyle anlatıyor. Oz'da çıkış gününü hesaplamak yerine, yeni güne uyanma planları yapar mahkûm. Oz'ın bir bölümü olan Em City'de çeteler vardır. Çeteler bir arada hareket ederler. Oz'da hayatta kalmak ve para kazanmak icin birlikte olurlar. Oz'da en iyi para kazanma yolu uyuşturucu satmaktır. Çünkü mahkûmların çoğu uyuşturucu bağımlısıdır. Uyuşturucuyu satan üstün gorülür çünkü neredeyse tüm mahkûmlar onun elindedir. Kiralık katiller ve en çok da ibneler bulunur. Hayatının çoğunu hapishanede geçirmek bir erkek için zordur ve mahkûm, hiç aklından çıkmayan cinsel açlığını diğer mahkûmlarla ilişkiye girerek yatıştırmaya çalışır. Bu dizide tüm pislikler bulunur ama bu dizi ne suç dizisi ne aksiyon dizisidir. Bu dizi dramı ele alır. Mahkûmların ve hapishane görevlilerin psikolojilerini cok guzel anlatır. Dört duvar arasinda geçer ama her bölüm onlarca olay olur. izleyici diziyi izlerken hiç sıkılmaz, neredeyse tüm karakterlerle bir bütün olur. Karakterlerin hapishaneden önceki hayatları, hapishanedeki hayatlari ve seneler içindeki değişimleri izlenmeye değerdir. Oz, mahkûmu değişime zorlar.
Yediden yetmişe her insana, içindeki çocuğu koruyup büyütmemesi için okutulması gereken bir kitaptır. Kitabı okuyan her insan Wendy'nin seçimini yargılar ama dönüp kendimize baktığımız zaman wendy'nin seçimini çok uzun süre önce yaptığımızı görürüz. Wendy büyümeyi seçmesine rağmen içindeki çocuğu ve Neverland'e olan inancını hiçbir zaman öldürmedi. Wendy gibi büyümeyi seçmiş olsak da, bu tür kitapları okuyup hayal gücümüzü ve heyecanımızı koruyabiliriz.
Peter pan adlı kitabın ana karakterlerinden biri. Darling ailesinin en büyük çocuğu, John ve Michael'ın ablası. Ailesi artık Wendy'nin büyümesi gerektiğini her seferinde söylerken; Wendy, çocuk olmaktan memnundur. Kendisi her fırsatta fantastik hikayeler anlatarak tüm aileyi, özellikle John ve Michael'ı mest eder. Bir gece Peter ile karşılaşır ve Peter'ın kontrolden çıkan gölgesini zapt ederek Peter'a yardımcı olur. Hikaye anlatma özelliği Peter'ın dikkatini çeker ve bu özellik, Neverland'e gitmesi için bir sebep olacaktır. John ve Michael'ı da yanında götüren Wendy, Neverland'de kayıp çocuklar'a Peter ile birlikte ebeveynlik yapar. Wendy; oldukça eğlenceli, anaç, korumacı bir yapıya sahiptir. Neverland'de bir süre kaldıktan sonra Londra'ya geri dönmeye, büyümeye karar verir. Peter'a her yıl bahar temizliğini yapacağına dair söz verir. Daha sonra kızı Jane ve torunu Margaret da Peter'ın yoldaşı olup Neverland'e gider. Büyümeyi seçmiş olsa da Neverland her zaman güzel bir anı ve hayallerinin gerçekleştiği güzel bir ülke olarak aklında ve kalbinde kalır.
