Tamamıyla kurgu mu gerçek mi emin değilim aklıma takılan bir yer olsa da tamamıyla uydurma olmadığına eminim. Bence bu kadar hisli bir şekilde yaşamayan anlatamaz.
Aklıma takılan ise erdinç isimli askerin çok sevdiği kaçırmak istediği bir kız vardı. Kızın ismi ilk olarak "fahriye" daha sonra gece asteğmenlerle yaptığı muhabbet sırasında "suna" olarak geçiyor. Düşündürücü...
keşke sen gibi çelik gibi kaya gibi sağlam sinirlerim olsa. keşke sen gibi güçlü ve dik durabilsem. keşke sen gibi her şeye rağmen hayatı, yaşamayı bu kadar sevebilsem.
içinden para değerinde kartlar çıkan cipsler.
çıkan paralarla 7 cips üst üste aldıktan sonra hacı bakkalın beni kandırıp çıkan parayla gazoz aldırması sonucu serinin bozulması. hüzünlendim yine bak.
“Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.”
hepsini teker teker hem linkleri hem de ekran görüntüleri ile birlikte online olarak ihbar ettiğim yavşaklardır. sizi de aynısını yapmaya davet ediyorum. madem elimizden bir şey gelmiyor bari bütün gün kafamızı kaldırmadığımız internet bir işe yarasın.
aralık 2012 de kıyamet kopacak yaygarası çıktı. kıyamet kopmadı ama bir sürü felaket oldu. neye olmaz dediysek oldu. biz her şeye sustuk. hem dünya daha kötü bir hal aldı hem de benim hayatım. hiç olmadığım kadar çıkmazda hissediyorum kendimi ve yiğitliğe bok sürdürmemek için kimselere söyleyemiyorum.
Ne kağıt yeter ne kalem
Mesut sanmam için kendimi
Bunların hepsi, hepsi fasafiso
Ne takayım, ne tekneyim
Öyle bir yerde olmalıyım
Öyle bir yerde olmalıyım ki
Ne ışık, ne sis, ne buğu gibi
insan gibi....
her boş anında önce evdekileri kollayarak akvaryumdaki balıkları taciz etmesi, akvaryumun içine pati atması, kesmeyince suyuna dil atması. tüm bunları yaparken de bir yandan ona bakan var mı diye etrafa dikizlemesi.
bana özel olarak da beni uyutup yatağıma sızması. gecenin bir yarısı uyandırıp ağzımın içine girecek vaziyette gözlerini dikmesi. uzar gider. zaten bizimkisi kedi değil böyle puşt gibin ibne gibin bir şey.
seni özledim. yazın bütün o bunaltıcı günlerimi renklendirmeni özledim. ansızın kulağımın dibinde patlattığın içten kahkahalarını özledim. sabrını özledim, bana özel olan sabrını. gecenin bir saati arayıp uykundan uyandırdığım zaman hem sövüp hem mutlu olmalarını özledim. kahrolsun mesafeler, kilometreler.
herkes görükle kampüsünü övüyor, çok büyükmüş de bilmem ne. kusura bakmayın ama bok gibi kampüstür. düzenleme sıfır olduktan sonra istersen rusya'nın topraklarına kampüs kur.
otur sıfır.
kim çaldıysa ağırlığı altımda ezilir diye umduğum olay.
nefret ediyorum bu ülkenin yobaz sürüsünden. hayvanın heykeline bile tahammül yokken kendilerine saygı bekliyoruz. al monta et bir tarafına.