ikimiz de yakalandık aşka.
ikimiz de mağlup ve ikimiz de galip..
Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen.
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden, bir bilsen..
Yok olunuz: Lütfen Sayın Hiç, hayatımdan bütün varlığınızı artık alıp gidiniz..
Can kırıklarından, kesik yırtık içinde ruhum.. Onlara da tek bir şey diyeceğim var:
insan olarak geldiniz bu dünyaya, insan olarak yaşayın, çünkü “Hayat kısa, kuşlar uçuyor”..
Her daim kendin ol, sen seni anlayana mucizesin..
Ben seni bahara aldanmış erik ağacı kadar utangaç da severim, haberin olsun..
Sana veda edemiyorum ama kavuşacak gibi de değiliz. Neden bu ezberi bozmuyorsun?
Uzun süredir bu kadar yoklamıyordu, bu kadar yanmıyordu canım. Alıştım sanırım diyordum ama yine aynıymış durumum. Buna da çözüm bulmuştum aslında. Ağlayınca geçiyordu bu his, boşaltıyordum içimdeki duyguları bu şekilde. Fakat bu sefer ağlayamıyorum da.
Kayalıklardan yuvarlandım da ne zaman yere çarpacağım onu merak ediyorum şu an. Bir an önce kalkmam gerek ayağa, bir an önce toparlanmam gerek...
Deveci armudunu çok seven yazardir. Hayati tassaga vurup gülüp geçtiğini sanıp aslinda o sert kabuğun altındaki hassas noktasini korudugunu sanan birisidir. Birisi o noktaya ulaştığı an darmadağın olacak.
Ahmet Kaya'nın sesiyle hayat bulan şarkısıdır. Benim icin milat belirlediğim kişi ile ettigim ilk dansın muzigiydi. Ayrıca ikimizin müziği olarak belirlemiştik. Ondan bana yadigâr şeylerden birisi de bu şarkı kalmıştır.
Kocasıyla Gaziantep'e taşınmıştı. Deprem sırasında ve sonrasında nasıl acaba? Psikolojisi ne durumda merak ediyorum. Sadece iyiyiz diye story attığını görmüştüm.
Gece olmuş 5 ve aklimdakinin beni öldürmemesine hala izin veremedim. Hayır tam ölemiyorum da sadece can çekişip duruyorum. Acı vermesinden başka bi işe yaradığı yok. Insan 'l&m' gibi keyifli bir diziyi izlerken bile hatırlamaz ya.
Videodaki ismail'i gördüm bi an yerimde. Onsuz geçen hee günün sene gibi gecmesi geldi aklima ama büyümem gerekiyordu ve arayamadim. Özledim ama bu hisle baş etmeyi de öğrendim zamanla. Arada yoklamasi ve içimdekileri kusmam dışında sorun kalmadi gibi ya. Zamanla unutursun demislerdi ama şimdi farkettim unutulmuyor ama sadece alışıyorsun bu acıyla mücadele etmeye. Mucadele etmeye devam.
Icimin bir yanı hep buruk. Hep eksik sanki. Naparsam yapiyim olmuyo dolduramiyorum. Onla ilgili her şeyi unutmaya başladım. Gözlerini, sesini, bana seslenisini... Kisacasi onla ilgili her şey siliniyo aklimdan birer birer ama içimde yaşattığım bir türlü gitmiyo. Unutursun zamanla diyolar ama bu bende neden bir işe yaramiyo acaba? Behzat ç'de unutmak için un ufak etmek gerek demişti. Gerçekten un ufak olmaya başladı ama unutulmyuyo. Hayır düşününce birbirimiz için uygun olmadigimizi da gorebiliyorum ama nedense yine de söz geçiremiyorum bir türlü. Her şey bu lanet siteye takılmaya baslamamla olmuştu. O gitti ben bu siteye girmeyi bıraktım belki döner diye ama o dönmedi ben de bekleme cesaretini kendimde bulamadim. Vardır bunda da bir hayır diyip kendimi avutuyorum ama nasıl bi hayır olduğunu hayatta hicbir şeyi bu kadar çok merak etmediğim kadar çok merak ediyorum. Umuyorum kader bizi bi daha hiç bir zaman yanyana getirmez. Bi daha onu görmeye cesaretim yok çünkü. Umarim çok mutlu olur ve umarım yüzünde hiç keder belirtisi oluşmaz. Bana hep bencilsin derdi. Artık bencilliği bir kenara bıraktım. Umarim okumaz bu yazımı. Hala numarami silmemis. Ara ara hikayelerini görüyorum. Sanirim ben de sırf ismimi görsün diye hikaye atıyorum. Kendimi aslında onun için atmadığım konusunda ikna etsem de mantıklı düşündüğümde aslında sebebini gorebiliyorum. Neyse ne diyebilirim ki Allah bahtını güzel eylesin. Umarim çok mutlu olur.
Bayramda alıp başımı gidecem uzaklara. Sanirim bu kalabaliktan uzaklaşmak bana iyi gelecektir. Rota trabzona kadar Karadeniz turu simdilik. Bakalım ne gösterecek kader...
Ömrümün en güzel yıllarını alıp götüren şehirdir. Bir gençlik ulusta, Kurtuluş parkinda, gazi mahallesi, bahcelievler sabancı yurdu önünde heba olmuştur. Ama hiç pişman değilim bunları yaşamaktan. Keske yine o güzel günlere geri donebilsem...
Bir süre sonra bu mecranin boş olduğunu, - akli varsa- bu mecradan çok fazla zarar görmeden ayrılacak olan erkeklerdir. Benden çok şey götürdü zamaninda sizden götürmesin.
Hatırla...
kaybettiğin her şey gibi, yabancı bi korkak belki
öyle hatırla...
Sarılıp kendine sıkıca,
Bu hayat benim değil de
Beni biraz da böyle hatırla...
Bu hayatta yaşayacak hic bir sebep bulamiyodum. Artık bir sebebim olmuş farkında olmadan. Kiz çocuğunun olması başka bi hismiş bunu anladım bu hayattan. Annelerin hiç yaşayamayacağı için aslında üzülmesi gereken bi duygu bu. Bu ikili arasindaki iliskinin babanin gözünden nasıl göründüğünü hiçbir zaman anlayamacaklar.
Aslı Güngör - Son öpücük sarkisini dinleyerek geçmişten geleceğe yolculuk yapıyordur. Şöyle arkama dönüp bakıyorum da çok yorulmuşum be, çok yipratmis hayat
Yakında 1 bitcoin 2 bitcoin olarak değil de 1 BTC'nin 100.000.000'da biri olan satoshi olarak isimlendirirseniz şaşırmayın. Topu topu piyasada 21 milyon btc var.
Emeklerken vazgeçtim büyümekten, ayağa kalkmaktan
Ne de olsa düşecektim, ne de olsa kanayan dizlerimi annemden başkası ömpmeyecekti
Büyüsem düşecektim
"Düşe kalka öğreneceksin." diyecekti babam
Hem büyürsem sana aşık olacaktım
Sen beni tanıyana kadar sevecektin
Tanıyınca vazgeçecektin
Bir de gözden düşecektim
Nasılsa düşe kalka
Belki de beni unutana kadar sevecetkin
Ya da unutacak kadar sevecektin…
Meyhaneci Necmettin Ağabey rakıyı tazlerken
"Bu son, kapatıyoruz." diyecekti
Düştüğüm yolda tökezlerken düşecektim, düşe kalka
Tenimden ellerini, ellerimden tenini kurtarmaya çalışacaktın
Kendimi sevmek sana, seni sevmek çocuklara haksızlık olacaktı
Büyük adam olmayacaktım ben
Olsa olsa büyük bir çocuk olacaktım..