Ankara Devlet Tiyatrolarının en sıkıcı oyunlarından birisi. Sadece adı için izlemeye gidilen ama hayal kırıklığına uğranan oyun. Komik olmaya çalıştığı yerlerde bile bırakın gülmeyi tebessüm dahi ettirememiş monologlar silsilesi...
duruşu ve bakış açısı güzel yazar. her gün siyasi mizah yazı yazması zor olduğundan artık yazılarında zorlama komiklikleri sıkça görmekteyiz. Belki biraz daha siyasi az mizahi olsa hem inandırıcılığı artacak hem de zorlama esprileri azalacak olan yazardır.
Robert Louis Stevensonun yazdığı bir macera romanıdır. Ayrı bir kitap olarak 1883 senesinde çıkan bu yapıt, daha önce 1881-1882 yıllarında bir çocuk dergisinde diziler halinde yayınlanmıştır.
Tüm romanların belki de en çok işlenenidir. Tropikal adalar, hazine haritaları ile tek gözü kör ve bantlı, bir eli kancalı, omuzunda papağanı ile belleğimizde canlandırdığımız korsan kavramları üzerinde Define Adasının büyük etkisi olmuştur.
Sorgularken umutsuzluğa da sürükleten bertrand russell denemeleri.
Umutsuzluğa sürekleyen alıntı ise şöyledir:
"Eğer savaşlar ortadan kalkar ve üretim bilimsel
olarak düzenlenirse, herkesin rahatça
yaşaması için günde dört saatlik çalışmanın
yeterli olması olasıdır. Bu süre kadar çalışıp
boş zamanın keyfini çıkarmak mı, yoksa daha
çok çalışıp lüks şeylerin keyfini çıkarmak mı
sorusu tartışmaya açıktır. Galiba bazıları birini,
bazıları da diğerini seçecektir. Pek çok kişiboş saatlerini, kuşkusuz, dansederek, futbolseyrederek, ya da sinemaya giderek geçirecektir.
Çocuklar için endişeye gerek yoktur; devlet
onlara bakar. Hastalık çok seyrek görülecek;
gençleştirme yoluyla yaşlılık ölümden kısa bir
süre öncesine kadar ertelenebilecektir. Dünya
bir hedonist (hazcı) cenneti olacak; ve de
hemen herkes bu yaşamı dayanılmaz ölçüde can
sıkıcı bulacaktır.
Böyle bir dünyada yıkıcı dürtülerin karşı
konulmaz olabileceğinden korkulur. R.L. Stevenson'un
intihar Kulübü burada yaşama geçebilir;
sanatsal cinayetlerle uğraşan gizli dernekler
de kurulabilir. Geçmişte yaşam tehlikeli olduğu
için ciddiye alınmış, ciddi olduğu için de
ilginç olmuştur. Eğer insan doğası değişmezse,
tehlike olmayınca hayatın tadı kalmayacak ve
biraz heyecan bulmak umuduyla insanlar her
türlü aşağılık kötülüklere başvuracaklardır."
Robert Louis Stevenson tarafından yazılan kitaptır. Konusu ise şöyledir: Viktorya Dönemi Londra'sında Bohemya Prensi Florizel, sıra dışı bir kulübün toplantısına katılır, Gaz lambalarının aydınlattığı bir malikânede bayattan sıkılmış, ancak kendi yaşamlarına son verecek kadar cesur olmayan gençler her akşam toplanarak aralarından bir katil, bir de maktul seçerler; oynayacakları, bir tür kumardır. intihar Kulübü'nün içyüzünü öğrendikçe dehşete düşen Prens Florizel ile sadık hizmetkârı Albay Geraldine, farklı bir amaçla bu kumara katılmaya karar verirler.
erbabı kızlar oynarsa, erkeklerin batak olacağı durumdur. söz konusu erbab kızların strip poker oynaması durumunda bir çok erkek masayı donsuz terk eder.
istanbul'da bulunan In-yer-face akımı oyunlarını Türkiye'de ilk kez sahneleyen özel tiyatrodur. bu sezon (2009) shoping and fucking isimli oyunu sergileyecekler.
in-yer-face theatre. Genç oyun yazarlarının yarattığı bir akım olan in-yer-face, seyircinin oyuna katılmasını ve seyirciyi sahnedeki müstehcen veya şok edici unsurlarla etkilemeyi amaçlar. Bu akım şu an istanbulda tiyatro dot tarafından kullanılmaktadır.
Virginia Woolf'un yazdığı iyi romanlardan birisidir. Mrs. Dalloway bir kadının yalnızca bir gün boyunca yaşadıklarını anlatır. Filmini izlemeden okunması çok daha iyi olacaktır.
Güney Amerika'nın kuzeydoğu kıyısında, Fransa'ya bağlı denizaşırı ildir. Fransanın sömürgeceilik yıllarından kalan bir üs gibi düşünülebilir. Uzay üsçülüğü dışında madencilik, ormancılık ve balıkçılık gibi gelişmemiş ülke işleri ile uğraşılır.
dünyanın en eski ve en büyük uzay fırlatma üssüdür. Sovyet yönetimi üsse güvenlik nedeniyle yanıltıcı olarak 320 km uzaktaki Baykonur'un adını vermiştir.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Kazakistan cumhuriyeti sınırları içinde kalan Baykonur Uzay Üssü , Rusya Federasyonu tarafından yıllık 115 milyon dolar kira ile 2050 yılına kadar kiralanmıştır.
Pier Paolo Pasolini'nin yönettiği film. Senaryosunu da yine Pasolini, Dacia Maraini ile birlikte yazmıştır. ilk gösterimi 20 Mayıs 1974'te Cannes Film Festivali'nde yapılan film Altın Palmiye ödülüne aday gösterilmiş ancak 'Jüri Büyük Ödülü'nü kazanmıştı.[7] Festivalde sansürsüz olan 155 dakikalık versiyonu gösterilmiştir.Filmin özgün adı Binbir Gecenin Çiçeği anlamına gelmektedir. Film, Orta Çağ'da kaleme alınmış Binbir Gece Masalları adlı Orta Doğu kökenli ünlü edebi eserin oldukça serbest bir uyarlamasıdır. Bu masallar dizesinin ingilizce konuşulan ülkelerdeki karşılığı Arabian Nights (Arabistan Geceleri) olduğu için de film ABD'de bu adla gösterilmiştir.
Marquis de Sade'nin yazdığı en sıra dışı eseri olan Les 120 journées de Sodome ou l'école du libertinage adlı kitabından uyarlanmış pasolini filmi. Film gösterime girmeden kısa bir süre önce yönetmeni Pasolini öldürülmüştü.