çok fazla tahrik olan bir erkek erken boşalabilir, bu gayet normal arkadaşlar. zaten erkeğin elinde olan bir şey olsaydı seks süresince ay sonu gelecek faturalarını, dünya barışı adına ortadoğuda ne gibi projelere imza atılır diye düşünmezdik. erken boşalmalarda sperm daha kaliteli olur bilmem bilir misiniz. (yazar burada sperm yutan kadınlara sesleniyor)
actually the problem is... ikinciye dönmemek. zira erken boşalmalarda istek tamamen giderilmiş olmaz. ikinciye dönmemek için hiçbir sebep yok.
çok nadir erken boşalan biri olarak söyleyeceklerim bu kadar. erken boşalmayı erkeğin suçuymuş gibi gösterip hiç boşalamayan kadınların yine suçu erkekte araması ise manidar.
madem dünya yuvarlak, dünyanın diğer ucundaki japonya'ya neden dünyanın çevresini dolanarak gidiyoruz? aşağı doğru kazı yapıp tünel oluşturduğumuzda dünyanın diğer tarafından çıkmak varken böyle salak bir şekilde yolu uzatmak bana mantıksız geliyor.
dünyanın düz olduğunu kendimize itiraf etmek yerine havayolu gibi milyonlarca insanın rant sağladığı bir sektörü geçindirmek daha mantıklı tabi. kapitalist dünya düzeni böyle bir şey.
söylediğim bilimsel açıklamayı türkiye gibi üçüncü sınıf ortadoğu ülkelerinde anlayacağınızı sanmıyorum. zira siz kendinize dayatılana sorgusuz inananmaktan keyif alıyorsunuz.
geberin.
edit: arkadaşlar aranızda hâlâ anlamayanlar var sanıyorum. sadece bu iq'su düşük yaratıklar için size özel programla hazırladığım projeyi göstereceğim. umarım bu sefer anlarsınız. çok basit anlattım çünkü.
sadece türkiye gibi üçüncü sınıf ortadoğu ülkelerinde denk gelinebilecek tiplerden. silah zoruyla üzerinden tank geçirilerek, tazyikli toma suyuyla bertaraf edilmelidir.
15-16 yaşlarında ezan okunurken kendimi geri çekerken, şimdilerde tempoyu artırıyorum. nedendir bilmem ama yasaklar ve kuralların çiğnenmesi, toplumun genel yargılarına aykırı davranışlar her zaman ilgimi çekmiştir. sevişirken gelen pizzacı kadar beter değildir üstelik. erekte halde, terli terli ödeme yapmak da ayrı bir tat.
başarısız darbe girişiminden sonra içeri atıldığı söylentileri var. inanmayın arkadaşlar. baskılar beni yıldıramaz biliyorsunuz. üçüncü sınıf ortadoğu ülkesinde darbe girişiminde bulunacak kadar beyin yoksunu bir insan değilim. kendi kendini bitirebilecek potansiyeli var zaten bu ülkenin. bana ne.
inene ya da ikinciye dönene kadar devam edenleri sekste başka oluyor arkadaşlar. bu da size ufak tüyo olsun sevgili türk kadını. bu alışkanlığınızdan vazgeçmeyin.
sen önce iran üzerinden fantastik kurgular yapacağına kendi ülkene bak yazım hatası hobili ergen.
yargın ele geçirilmiş,
askerin tasfiye edilmiş,
devlet geleneği diye bir şey kalmamış,
ülke tek adamın taşşağının keyfine göre şekilleniyor,
medya tek adamın elinde,
kamu-özel çoğu kurum iktidar destekçisi olmak zorunda bırakılmış, olmayanlar ortadan kaldırılıyor bir şekilde,
hâlâ osmanlı yalayıcılığı yapıp insanların dinini sömüren insanların eline düşmüşsün,
ondan sonra vay efendim iran düşerse.
çocuğum siz neden kafanızda böyle fantastik ortadoğu oyunları oynuyorsunuz? ab'nin kapısında çingene gibi vize diye dileniyorsun, vaktiyle maddi manevi yardım ettiğin terör örgütleri yüzünden her gün asker, polis, sivil ölüyor; uluslararası olarak bir itibarın kalmamış ama sen hâlâ "iran düşerse" diyorsun.
iran öveceğinize sizi köpekleştirenleri yerin. azıcık adam olursunuz belki.
müslümanların "bir grup erkek" toplanıp camide bir şeyler yapmasının adı "cemaatle namaz kılmak" olurken, eşcinsellerin benzer örgütlenmeleri göttaş arama diye adlandırılması komik.
hayır gerçekten o kadar erkek toplanıp napıyorsunuz ben anlamıyorum. daha mı sevap oluyor öyle?
müslümanlık, cehalet sayesinde para kazandıran bir sektördür. toplumu ne kadar cahil bırakırsanız, o kadar iyi yönetirsiniz. cahil olan toplum düşünemez, sorgulayamaz, söylenene inanır, biat eder; kısacası hayatı başkaları için yaşar.
böyle cahil bırakılan toplumdan mantıklı eylemler beklemekse düşünebilenlerin en büyük saçmalıklarından.
insanlar dinsizleştirilmeden ortadoğudaki bu hayvanlık maalesef bitmeyecek. şahsen ben ileride çocuğum olduğunda herhangi bir dine mensup bir şekilde büyütmeyeceğim. siz de öyle yapın, dünya yavaş yavaş güzel bir yere dönebilir belki bu şekilde.
sol frame'de görünce profiline tıklayıp medya şeysine giriş yaptım. kendi fotoğraflarını koyuyor gördüğüm kadarıyla. memeleriyle çenesi arasında standartlardan uzun bir mesafe olduğunu görüyorum. memelerin sarktığını ya da çenenin çektiğini ima ediyor bu bana. çenenin çektiğini daha önce görmedim ama sarkmış memelere maruz kaldım maalesef.
türkiye gibi üçüncü sınıf ortadoğu ülkelerinde iş yapar tabi. damacananın bile iş yaptığı memleketten bahsediyoruz.
sekreterin "yönetici asistanı" olduğu memlekette normal olan şey.
ne kadar gelecekten umudunu yitirmiş, evlenecek koca bekleyen, vasıfsız, eğitimsiz, varoş kız varsa kreşte öğretmen oluyor. çocukları bunlara emanet ederek ne derece sağlıklı bir iş yapılıyor bilinmez.
dadılığın adını da "okul öncesi öğretmeni" koyuyorlar. yav he he. çok havalı oldu.
bu mantıkla tecavüz edilenleri de anlamak için tecavüz edilmek gerekiyor.
aynı şekilde o kesip biçtiğiniz kurban hayvanlarını anlamak için de gırtlağınızı bir ara kestirin. gerçi kafa kesmeyi zaten bizden öğrenecek değilsiniz, kestirmeyi öğrenmeniz lazım.
-benim hiçbir şeyimden tiksinme, tiksineni görmedim zaten ama sen yine de tiksinme. her şeyime, her yerime, her noktama hayran ol.
-düğüne gidermiş gibi makyaj yapma, makyajsız da dışarı çıkma. o suratına bir şekilde bakım yap, boyanı sür.
-başkasına yakışıyor diye aldığın elbise sana yakışmak zorunda değil. dolayısıyla olmamışsa giyme. olmuşsa zaten aynaya baktığında kendini iyi hissedersin.
-giydiğin sütyenin içinde memelerin kaybolmasın. aksine memen sütyeni zorlasın. blüzlerin üzerinde sütyen çukuru görmeye başladığımız bu mevsimde özellikle dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi. memenizin boyutuna göre sütyen giyin.
-sevişmeden bir gün önce kuaföre gidip boydan temizletmeyin kendinizi. yolunmuş tavukla sevişiyormuşuz hissi uyandırıyor. belli bir düzeniniz olsun, o düzende halledin temizliğinizi. ayrıca oranız buranız pasparlak olmak zorunda değil. insan kıllı varlıktır. kolunuzda belinizde kıl görmeyeyim yeter, gerisi önemli değil temiz olduktan sonra.
-bir insana seviştikten sonra bağlanıp aşık olma alışkanlığınızdan vazgeçin. sevişene kadar dünyanın en "klas" kadını rolünü oynarken seviştikten sonra evde kalmış 40 yaşındaki kadınlar gibi davranmaya başlamanız sizden soğumamız için en büyük sebeplerden.
-birisiyle sevişmeniz için aradan vakit geçmesi gerekmiyor. bir insanı canınız istiyorsa sevişin, "benim hakkımda ne düşünür, ilk buluşmadan verilir mi?" gibilerinden kendinizi frenlemeniz samimiyetinizi sorgulatıyor. beni teste tabi tutmayın. tiksiniyorum.
-biz erkekler birer "et" parçası olmaktan da gurur duyuyoruz. yani göbeğimdeki kılları, çenemdeki sakalı, omzumdaki kasları da seveceksin ve sevdiğini belli edeceksin. aksi halde kendimi kankamla sevişiyormuş gibi hissediyorum.
-herhangi bir sosyal medya hesabınızdan ne kadar entelektüel olduğunuzu rahatlıkla anlayabiliyorum. aynı şekilde tipik bir anadolu çomarı olduğunuz da rahatlıkla anlaşılıyor. en kötüsüyse kendisini bir yere ait göremeyip bir diğer kesime bürünmek isteyen kendini tanımlayamamış varoluşsal sorunlar yaşayan tipler. genel itibariyle psikolojik sorunlarınızın ve aşağılık kompleksinizin olduğunu düşünüyorum. yapmayın böyle.
-dudağınızın fotoğrafını değişik açılardan çekip yayınladığınızda sizden iyi sakso çekmenizi beklemem kadar doğal bir şey yok. reklamını yaptığınız dudakların potansiyeli hakkında fikriniz yoksa reklamını yapmayın. hayal kırıklığı yaşatıyorsunuz.
peşinden ahahaha şeklinde gülmesiyle dumur etmesi muhtemel olay.
onca türbanlı ve bekaretini kocasına saklayan 30'luk sofu türk kızlarının ne yapacağını merak ediyorum. düşünsene hepsi şakaymış. namaz, oruç, kurban, ay bölünmesi falan koca bir yalandan ibaretmiş. taşak geçmişler.
geçenlerde memesi küçük bir türk kadınından duyduğum söz. ilk buluşmada taksiye binip sevişmek için eve giderken birbirimizin fantezilerini, neleri sevip neleri sevmediğimizi soruyorduk. ona koltuk altımdaki kıllarımı pek kesmediğimi söyledim. özellikle karşı taraftan da memelerinin büyük olmasını ve koltuk altı kıllarını kesmemesini beklediğimi anlattım. o koltuk altı kılları konusunda benimle hemfikir olmasına rağmen memelerinin küçük olması hasebiyle böyle bir söz etti sanırım.
şaşırmadım tabii. türk kadını sonuçta. onda olmayan her şey değersiz bir kere. taksiye onu eve kadar bırakmasını söyleyip sağda indim. eve gidip eski fuckbuddylerimden birine mesaj attım, özellikle en büyük memeli olanı seçtim. o geceyi onunla geçirdim.
kendisini de telefondan silip engelledim. umarım bu utançla artık yaşayamaz.
devlet memurunun önlerine kağıt koyup imzalatmadan önce de bunu yapabileceklerinin farkında olanlardır belki de. hani beyin bedava. adam illa onay mı vermesi lazım? salakça bence. eheheh.
her toplum kendi eksik olduğu konulara odaklanıp, onları geliştirmelidir. eksikliklerini giderip üstüne her gün bir şeyler katmalıdır.
üçüncü sınıf bir ortadoğu ülkesi olarak siyasi anlamda başarıdan başarıya koşulduğu bir gerçek. spor, sağlık, ekonomi olarak da batının kıskanacağı düzeydeyiz.
zannedersem tek eksiğimiz seks. insanlar metrobüslerde, otobüslerde ve hatta çok afedersiniz teleferiklerde bile taciz ediyor birbirini. bence verin kurtulun. dünyada her şey seks için, unutmayın.
yüksek maaş -> lüks -> daha fazla dikkat çekmek -> daha fazla seks
kariyer -> iyi iş -> yüksek maaş -> daha fazla seks
iyi eğitim, iyi okul -> iyi bir iş -> çok para -> seks
görüldüğü gibi her kapı sekse çıkıyor.
peki tüm amaçların seks olduğu bir dünya düzeninde yaşarken seksin bu kadar ayıplanması neden?
hemen söyleyeyim, yine o toplumun dizginlenip kodamanlar tarafından daha rahat kontrol edilip yönetilebilmeleri, sömürülebilmeleri için uydurulan din saçmalığı yüzünden.
bunu algılayabildiğimiz anda ortadoğu ülkesi standartlarından kurtulma şansımız biraz var. aksi halde bir bok olmaz açıkçası.