klasik müziğin batı aristokrasisini, medeniyetini, bilimini ortaya çıkaran kültürün ürünü olduğu doğrudur. bu kültüre karşı olmayan biri için sorun değildir.
aynı kültür felsefe ve bilimi yaratmıştır. camilerin bir kısmı tiyatro, klasik müziğin verildiği mekanlar olsa bu bile türk halkını çok değiştirir.
ya da cami sayısının 10'da 4'ü kadar kütüphane, müzemiz ve bu bilinci yaratan eğitim sistemimiz ve ailelerimiz olsa...
klasik müzik insan hakları bilinci, demokrasi kültürü, felsefik bir düşünsel temel vb. birçok şeyi verir. işte türkiye şu anki haliyle bunlardan tamamen uzak... bu zaten başımızdaki kara bulutların sebebinin allah değil; biz olduğumuzu açıkça ifade gösteriyor.
utanılacak değil; gurur duyulacak bir şeydir. bilinçli olarak yapıldıktan sonra, bu müziği dinlemek.
modernizmi de temsil eder... modern felsefe, modern tarih, modern tıp, modern bilim, modern düşünce vb. her şeyi.
şahsen benim için klasik müzik deyince kuru gürültüden çok ilkbahar, sonbahar, kış, yaz, kadın, cennet, cehennem, veba vb. görüntüler zihnimde canlanır.
veya dans eden yıldızlar, güneşler...
eğer bir müziğin kültüründen haberiniz yoksa o müzik kuru gürültüden ibarettir sizin için. zaten kültür zamanla edinilen bir şey. bir anda gökten inen bir şey değil.
ve dileyen arabesk, dileyen pop, dileyen rock, dileyen pop dinler...
arabada klasik, pop ya da türkü çok güzel gider. kendi kültürümüze ait birçok güzel klasik tarzda müzik de var sonuçta, türkülerin daha akla hitap eder hali...
ama evde klasik müzik "aliyyül ala " dır. akla hitap ettiği doğrudur, ama daha çok akıl üzerinden duygulara şekil veriyor... zihninizde resim çiziyor...
ve klasik müzik melodilere dans ettirir, resim çizer... anlayanlar için kuru gürültü değil; evrende insanın var oluşunu temsil eden yegane şeylerden biridir. canlılıktır, hayattır.
bir insan iyi olduğu için iyi, kötü olduğu için kötü insan olur. her insanın duygularında, içgüdülerinde vardır bu iyilik ya da kötülük.
kimse dini sebeplerden dolayı kötülük yapmaz, dini sebepler için iyilik yapmaz. kendisini tatmin etmek, vicdanını bireysel olarak iyi hissetmek için, mutlu olmak için iyilik yapar. ya da egosunu tatmin etmek için dinin sürekli en kötü yanlarına saplanır, sırf ilgi ve dikkat toplamak için.
din sadece bahanedir iyi ya da kötü müslüman için.
sorun müslümanların çok cahil, geri kalmış, gelişememiş olmasıdır. ve bu da devlette başlar. özgürlükler olmadan ekonomi gelişmez, ekonomi gelişmeden insanlar seküler ya da modern olamaz... ve aydınlanma hareketi türkiye'de daha yeni başladı. batı'da bitmiş tartışmalar üzerinden bizim ülkemizde dini kullanarak tv'ye çıkıp para kazanan insanlar var. biz bile bu kadar gerideyiz, yasaklar ülkesiyiz de zaten...
insana kendi yaşamı içinden bir insan olarak bakarsak çok üstün bir şey zannedebiliriz. aslında doğadaki diğer hayvan türlerinden pek de farkı olmayan bir türdür.
doğanın milyonlarca yıl içinde evrimsel birikimle var ettiği karmaşık canlı türlerini ve canlılığa elverişli doğayı bir anda yok edebiliyor, bu yok edici yanıyla ancak aptallar övünür. yaratmak zordur, ama yok etmek kolaydır.
"hayvan adama dikkat et, çünkü o şeytanın rehinesi. tanrının yarattıklarının arasında, avlanmak, şehvet veya açgözlülük yüzünden öldürür. kardeşinin toprağını almak için öldürür. çoğalmasına izin vermeyin çünkü hem kendi hem sizin evinizi çöle çevirecektir. ondan uzak durun.
onu kendi ormanına geri götürün. çünkü o ölümün öncüsüdür."
cahil, mağara kaçkını dinci bir ailede yetişip dinci olan, farklı görüşten olan insanlara karşı saldırgan olan ilkel, çağ dışı yobazlar ve insanların dini inançlarına küfredip sürekli dikkat çekmeye çalışan ateistlerdir.
ikisi de dinle kafayı sıyırmış, dinle kafayı bozmuş insanlardır.