gunler once silinmeyi kendisi isteyerek sozlugu terk etmis yazar, ben. bazi kisilerin hakkinda, "ulan o herif pkk yandasiydi yonetim sildi, oh iyi oldu" gibi gercek disi dusunceler mevcuttu, lakin ben ucurulmadim, kendi istegimle yazarligi biraktim. aslinda neden biraktigimi su bakinzida aciklamistim, (bkz: #6458244)
tabi keske nick altina, altima, yazsaymisim da abuk subuk yorumlarla muhattap olmasaymisim, yonetimden izin alarak sirf bu entryi girmek icin yazarligim tekrar aktif oldu. birakma nedenim tamamen sol frame e gelmesi engellenmiş başlıklar uygulamasina karsi oldugum icindir. daha onceden niye karsi cikmadin diyenlere, acikcasi bu sansurun yazarlari gercekten ciddi derecede kisitladigindan haberim yoktu, bunun cok yanlis bir uyguluma oldugunu dusunerek burda daha fazla kalamayacagimi fark ettim.
(bkz: #6439862) no'lu bakinizda da neden bahsettigim yorumlari hak etmedigimi anlattim.
uye oldugumdan beri burda eglenceli vakit gecirdim diyebilirim, yaklasik 1.5 senedir yurt disinda oldugum icin, uludag sozluk benim icin bir nevi turkiye'den haber alma araciydi. kisacasi gulduk eglendik, veya ben guldum bazilari kizdi.
bana ayrilan entrynin sonuna geldik, bana bu entryi yazma hakki verdikleri icin yonetime tekrar tesekkurler, umarim ilerde acilan tum basliklar sansure takilmadan sol frame'e ozgurce gelebilir ve bu yanlis uygulama degisir. en azindan siz geride kalan yazarlar, bu konunun ne kadar onemli bir sorun oldugunu yonetime hatirlatirsiniz. ah iste ah hep bunun eksikligini cekiyorum, son paragrafin son cumlesine soyle guzel bir seyler karalayacaktim, olmadi bir sairden, filozoftan alinti falan yapacaktim, aklima saglam bir seyler gelmedi, neyse boyle bitsin, bu arada hala yaziyormusum iyi mi, aa bitti.
sol frame e gelmesi engellenmiş başlıklari ile uludag sozluk yazarlarina hakaret eden olusum. onceden de kiziyor ama pek sallamiyordum, artik daha fazla bu sacmaliga dayanamayacagima karar verdim, ve yonetimden hesabimin silinmesini istedim. onemli olan benim sozlugu birakmam degil, neden biraktigim. umarim gelecekte bu uygulama degisir ve bu sacma sansur ortadan kalkar. bu son cumlede, ayrilirken, oscar wilde'dan altinti yapacaktim ama pek uygun bir sey bulamadim, neyse boyle kalsin. bir de su var, yasimi cok merak eden oldu, yil itibariyle 24 yasindayim.
(bkz: #146003)
1)biz bu maaslarla nasil seviselim de hafizamizi kaybedelim - memurcu
2)bu da bir sey mi? ben her sevismemden sonra gecici hafiza kaybina ugruyorum - ceydaa22
3)ya o yasta sevissen ne olur sevismesen ne olur, yas olmus 59 - dogukan
4)ceyda gel benle sevis aklini basindan alirim, hafiza falan kalmaz irispi - misafir
5)kadin kesin numara yapiyordur olur mu oyle sey haha - muslumist
6)ceyda msn varsa gorusmek isterim, facebook da olur - bh17y
sozlugun yozlasmasinda buyuk bir etkisi vardir. her nesilden yazar baslik acarken veya entry girerken hata yapar, onemli olan yazari kibarca uyarip gereginin yapilmasini saglamaktir. yoksa baslik altina abuk subuk bakinizlar vermek, hem formata hem de racona aykiridir.
ha baktin yanlisi yapan senden daha genc bir nesil, iste o zaman is degisir usta. ne oyle kibarca uyarma falan. formati delsen de bos bakiniz vererek itin gotune sokmalisin onu, ogrensin yaptigi hatayi deyyus.
cocugun es cinsel duygular kazanmasina farkinda olmadan on ayak olmus bilincsiz insandir. bullusten kasit, penis çeşitlerinde anlatildigi gibi, kucuk cocuk pipisidir. dusunun ki boyle bir dedeye sahip cocuk, bullusu hakkinda neler dusunmesin. bullusunun yenilebilir bir sey oldugunu dusunen bu cocuk, ilerde baska bulluslere yonelez mi? burdan dedelere soyluyorum, birakiniz torunlarinizi boyle sevmeyi! yoksa o bulluslerden bi cacik olmaz!
ozne degisse de tepkilerin degismedigini gosteren bir siir.
sukru erbas'tan gelsin:
--spoiler--
"suç duyurusunda bulunuldu; ama sonuç çıkmadı. imzasız küfür mektupları aldım. söyleşilerde üzerime yürüyenler oldu. bir yerlere heykelimi dikmek isteyenler çıktı. bir saat şiirin derdini anlattıktan sonra, "gerçekten köylüleri öldürmek istiyor musunuz?" diyen zeki(!) gazeteciler çıktı.
sanırım dünyada ilk kez bir cumhurbaşkanı bir şiire uzun uzun yanıt verdi. ne yazık ki gerisinde köylü-kentli ayrımına yol açar kaygısı ya da paranoyası vardı. keşke şiirin içinden bir ilgi olsaydı sayın demirel o yanıttan kısa bir süre sonra, bir protokol karşılaşmasında, köylülere dokunmamamı, sanatımı başka alanlarda icra etmemi de öğütledi! şiirin başarısını görüyor musun?!.."
--spoiler-- *
bir sureyya bengu lunlam siiri. yazim tarihi tam olarak bilinmiyor.
kurtleri nicin oldurmeliyiz ?
çünkü cunku onlar yavas adamlardir.
surekli degisen global dunyada
betonarme plaza duvarlari gibi kati
subat ayindaki gokcek havuzu kadar susuz
oyle is olsun diye yasarlar
dusuk aykulu, kaba ve cakaldirlar
olur olmadik yerlerde yalan soylerler
cep de mangir olsa da
surekli yolsuzum ayagi cekerler
surekli hukumeti elestirir ve ana avrat duz giderler
etraflarindaki olup biteni
biraz olsun guzelce oturup izlemezler
dusunmezler
ve agalarinin topraklarini surerek
feodal duzeni buyutmeye calisirlar
kurtleri nicin oldurmeliyiz ?
cunku onlar avratlarini doverler
seslerin tonu kalindir
disarda irkciliga ugradikca, evde patlarlar
interaktif sozlukleri okumaz ve adil olmayan duzene
ancak konu kendileri olursa karsi cikarlar
yardim etmek icin illa para talep ederler
her yerde ucuz belediye hamami olsa da
pis giyinip ve her zaman
kirli sakalla gezerler
cocuklarinin gelecegini dusunmezler
evlerinde internet, digiturk ve mp3 oynatici yoktur
agiz ve dis sagligina gereken onemi vermezler
ve coraplarini ancak yatarken cikarirlar
kurtleri nicin oldurmeliyiz ?
cunku onlar oylanmamasi gereken bir partiye oy verirler
kendi insanlariyla alay edip
tuhaf bir sekilde cogunluga inanirlar
devlet dedin mi akillarina sosyal devlet gelmez
devletten ocu gibi korkarlar
askerde komutana dayilanacak kadar delidirler
ama bir devlet memuru karsisinda urkek
ezildikce ezilirler
enflasyon deyince tufe tefe falan bilmezler
oniki ay boyunca gokyuzunden yagmur beklerler
ahirette gotlerine girmesin diye dindadirdirlar
ama kadin topuklarindan
memeleri hayal edecek kadar cakaldirlar
parayi kaldirdiktan sonra yilda en az bir kez
sehre inerler
kurtleri nicin oldurmeliyiz ?
cunku onlar olur olmadik yerde kavga ederler
komsu ziyaretini ancak
dugun ve cenaze sirasinda yaparlar
pop muzik sevmezler, tsm dinlemezler
duygularini belli etmekten korkarlar
ancak icki masasinda sakirlar
bir milenyumdur yurekleri
bir su borusu genisligi kadar kalmistir
tokatlanma korkusu icinde
surekli birbirlerini tokatlarlar
beraber hareket etmeleri gerekirse
karilarini arkalarina takip yururler
ve bir delikanlilik isareti olarak
onlara herkesin icinde bagrirlar
kurtleri nicin oldurmeliyiz ?
cunku onlar metroda ayaklarini kalorifere koyarlar
ve agizlari kokar
metro icinde bagirarak
bilimum hisim akrabadan dert yanarlar
fakir olduklari halinde, sukrederek
tanriya olan minnetlerini sunarlar
ve sanki aldirmiyormuscasina
ankara'daki milletvekili akrabalarindan bahsederler
sushi barda yemek yemeyi bilecek kadar kibardirlar
ama disari cikinda sesli bir sekilde hunkurerek
yollara tukururler
ve sonra sehirden yasamanin avantajlarindan bahsederler
kurtleri nicin oldurmeliyiz ?
cunku onlar kafayi vurdu mu uyurlar
yildizlara bakarak hayal kurmak varken
tv de erman ile sansal'i izlerler
yagmur yagip cicekler acsa
ve yaz gelince karpuzlar olsa sevinirler
hayal guclerinden bir cacik olmaz ve yeniliklere
-bu onlarin hayatini degistirecek bir sey de olsa-
pek itibar etmezler
dunya uygarligina armagan ettikleri bir sey yoktur
varsa yoksa para pul hesabi yaparlar
ve ulkenin gelecegi
kocaman ellerinin altindadir
ve sarp bir yamactaki kurumus dal gibi dururlar
ruzgarin yalayarak gectigi vadinin onunde
buyuk ihtimal muhasebe dunyasinin generali gibi, bol apoletli, her turlu yasal acigi bilen, mukelleflerinin en yuksek vergi dilimlerinde olmalarina ragmen, onlara cok az bir mebla odettiren, vergi kurumunun korkulu ruyasi kisidir.
bir zamanlarin yaran bulvar gazetesi manseti. yatak uzerinde boylu boyunca uzanmis bir abla, baldirlarini gostererek sereserpe yatiyor. altta kucuk yazilarla, "piyasada yuzlerce selulitli manken varken, sureyya korkusuzca objektiflere iste boyle poz veriyor" yaziyor. ve en altta tiriskadan bir roportaj. roportajin en can alici kisminda, sureyya'nin her gun sut banyosu yaparak selulite cozum buldugu var. buradan anliyoruz ki aslinda bulvar caktirmadan biimsel tespitlere de yer veriyor.
carsi'nin fb'ye ispanyolca beste yapip hediye etmesidir. gerci takimda su an icin ispanyolca konusan yok galiba, portekizce yapsalar daha cok etkili olur, korkak tavuk ortega gibi.