kayseride bulunan güzide bir markettir efendim.sahibesi acayip bi' hatun.aceleyle pek işi yok saatlerce bekleyebilirsiniz ona göre boş vaktinizde gidin bak benden söylemesi.bi' de aniden dükkana kitler sizi falan korkmayın annem bilin ki cuma vakti kapalıdır.aslında kapalı da değildir ya neyse.saatler süren esaretin ardından "tamam mı gidiyo muyuz" diye heyecan yaptıktan sonra gayet cool bi' şekilde "yok daha bekleyeceksiniz" gibi kesin ve net bi' cevap alabilirsiniz.
o değil de ben hep giderim ki artık zor bulunur böylesi!
alarmı kaça kursam?
6''ya kurdum ya kesin kalkamam bir de yarım saat sonraya kuraym.
yarın yağmur yağar mı acaba?
çizmelerimi giysem çok mu sıcak olur ki?
ilk ders gitmesem yerime imza atsalar nolur ki?
neyse (bkz: uyuyom ben yaa!)
"ah le le le yar" gibi güzide bir parçayı dilime dolayan şahsiyet.
seviyorum bu hatunu yaa ilginç bi' havası var."bir içim su" güzelliği yok ama bence daha etkileyici bişeyler var.insanı saran cinsten.
mmm... zeka mı acaba ?
beklenene...
herkesin bi' hayali vardır gelecekteki o " mükemmel"e dair.bense diyorum ki mükemmel falan olma canım,seni sevmeye cesaretim olsun.
sadece "sevgili" olma benim için.öyle bir hal al ki "ben"de her gün biraz daha "sen" olayım yavaş yavaş.
değiştirmeye çalışmayalım birbirmizi.ben sana "neden beni hiç aramadın?" demeyim mesela.çünkü bileyim ki "aramadıysa vardır sebebi".sen de "neden beni o kızdan kıskandın hiç anlamadım" deme bana.sen de anla ki "vardır bi' bildiği".
yanında kendimi güvende hissetmeliyim.öyle bir güven ki içim senin "huzur"unla dolsun...
beraberken bir "üçüncü"ye ihtiyaç duymayalım.hani derler ya "biz bize yetelim"...
her koşulda yanımda olacağını bilmeliyim.dünyanın en büyük aptallığını da yapsam yine sana gelebileyim.
yargılamadan dinle beni."neden"lerle başlayan sorular sorma bana.çünkü nedenini en iyi "sen" biliyor ol...
her zaman net ol bana karşı.seninle ilgili "acaba"lara yer verme "kalbim"de...
ve en önemlisi "sen" yine "kendin" ol benim yanımda...maskelerden arınmış,en saf halinle gel bana...
az önce facebookta güzel bi' şekilde anlatılan olay.
Ucuzluktaki super cantayi almak icin Mango'ya girdiniz.
Sadece bir tane kalmis, o... da kasanin (kale) hemen yaninda.
Ama bu cantanin tek taliplisi siz degilsiniz!
çantayi gözune kestiren diger bir musteri (rakip oyuncu) de sizin hemen yaninizda bitiveriyor.
Ikiniz de durumun farkindasiniz ve hizla kasaya (kaleye) yoneliyorsunuz.
Tam o esnada; biraz önce bluz aldiginiz Zara'da ödemeyi yaptiktan hemen sonra calan cebinizi cevaplamak icin cuzdaninizi cantaniza koymadan arkadasiniza verdiginizi ve onda unuttugunuzu fark ediyorsunuz.
Bir yandan kasaya dogru kosarken diger yandan da elinizi havaya kaldirarak arkanizda kalan arkadasinizdan cuzdani (topu) istiyorsunuz.
öyle bir durumdasiniz ki, rakibinizin gerisinde kalirsaniz kasaya daha uzak kalacaginiz icin avantajinizi kaybedeceksiniz ama eger arkaya gecmezsiniz arkadasinizdan uzak kaliyorsunuz ve arkadasiniz da o kalabalikta size cuzdaninizi firlatamiyor, hersey bir an meselesi.
Bu durumda yapmaniz gereken rakibinizin arkasina gecip cuzdani (topu) almaniz ve cuzdani ele gecirdikten sonra rakibinizi gecmeye calismaniz.
Iste ofsayt bu.
Top sana atildigi anda kaleye rakibinden daha yakin olamazsin.*
dostluk...yıllarca özlemini duyduğum güven duygusu..evet dostluğun bende çağrıştırdığı ilk kelime "güven" olmuştur her zaman.neden bilmiyorum içimdeki sürekli olarak her insanda bir güzellik bulma arayışı.belki de yeniden kırılıp örselenmekten korkmamdandır bu kaçış..bazen dönüp soruyorum kendime "hata nerdeydi diye ?" ama ne söylesem ne desem sonuç hep aynı yere çıkıyor maalesef: hakettiğinden fazla değer verip çok sevmek...
sonra soruyorum "peki suç mu bu ?" ya da şöyle söylemeliyim dostluk zaten karşındakini dünyanın en mükemmel insanıymış gibi görüp ona göre davranmak değil miydi?yanlış anlamayın hatalarını görmezden gelmek demiyorum ,öyle bir sevmek ki onu hiçbir şekilde değiştirmeye çalışmadan herşeyiyle kabul edip sevebilme yüceliğini gösterebilmek ..
bazen kendimi böylesine bir insan sevgisine sahip olduğum için çok özel hissediyorum bazen de çok aptal...bu iki kavram arasındaki geçişse ne yazıkki başka bir insana bağlı çoğu zaman.hani derler ya "ben ne gerekiyorsa yaptım elimden gelen buydu" işte ne yazıkki o sınırıda aştığımı farkediyorum artık...peki değer mi?bugüne kadar hiçbir faydasını göremedim evet ama bu durumu değiştirmek de kolay olmuyor maalesef..
dostluk....çaresizliğine çare olan , her şekilde yanında olup sonuna kadar varlığını hissedebildiğin ,bazen kardeştende öte görebildiğin,tökezleyip her düştüğünde sana uzanan ilk el,seni yargılamadan dinleyip rahatlatan ve "her ne olursa olsun ,ne yaparsan yap her zaman yanındayım bunu bil "diyebilen o kocaman yürek...
ama her ne olursa olsun insanları sevmekten vazgeçmemeli bence...çünkü sevgi kişiye özeldir ve bunu bir başkasının hoyratça hareketleri değiştirebiliyorsa zaten yürekten sevmemişsiniz demektir.evet çok zor "dostum" diyebilmek, birine o denli güvenebilmek ama her ne olursa olsun aramaya değer...
güçlü,hırslı,açıksözlü(hatta bunu abartıp hicivin sınırlarını zorlayabilir),dost canlısı,lider...vb özelliklerini duymaya alıştığımız kadın.
bense şunu belirtmek isterim ki bu burcun kadınlarına mantıklı bir sebep gösteripte yaptıramayacağınız şey yoktur(yine de bir yere kadar diyelim).onun için herşeyin mantıklı bir açıklaması vardır ve de olmalıdır.yani ona bunu yapmanı istemiyorum dediğiniz zaman lütfen akabinde çünküyle devam eden güzel bir de gerekçeniz olsun ki aranız bozulmasın.
ayrıca koç burcu kadını her nedense kendine hemcinsleri arasından dost bulmakta oldukça zorluk çeker.oysa diğerlerine nazaran kıskançlık huyları yoktur ve sizi yoran tipler değildirler.ama damarına bastığınız anda en azılı düşmanınızla tanışma vakti gelmiş demektir.amaçlarına ulaşmak için yapmayacakları şey yoktur.tabi hiçbir zaman insani değerlerinden ödün vermezler bunları yaparken.ama siz siz olun bu kadınlarla dost olmaya nefretini kazanmamaya çalışın.merhametleri oldukça fazladır onları bir bebek severken birine yardım ederken görmeniz çok doğaldır yani.
karşı cinsten beklediği şey ise kendisine değer verilmesi ve bunu hissettirmesi.ayrıca koç burcu kadını ister ki sevgiliyse de arkadaşsa da herkesin kendine ait bir alanı olsun ve kimse birbirinin özgürlüğünü kısıtlamasın.ruh hali çok dengesiz olmamakla beraber öyle anları vardır ki kimseyi görmek istemez ve yalnızlığa sığınır.işte bu zamanlarda üstlerine gitmemeyi başarırsanız ve çok soru sormazsanız emin olunki herşey normale dönünce gereken özrü dileyip gönlünüzü almayı başaracaktır.
koç burcu kadını eğlenmeyi sever.sosyal ortamlarda bulunmayı tercih eder ama bunun yanında ara sıra da olsa ev kuşu moduna dönmek ister.en yakın arkadaşları genellikle erkekler olup bundan dolayı çevresinden eleştiri alsa da pek de önemsemez.çünkü o her zamanki gibi ne yaptığını biliyordur ve kimsenin dediği umrunda değildir.kendilerine sonsuz güvenirler.isteyipte yapamayacakları şey yoktur.kimilerine göre kendini beğenmişlik ya da kibir gibi görünse de aslında bu iki duyguyla da uzaktan yakından alakaları bulunmamaktadır.zamanla içlerine girip daha iyi tanındığında çok geçmeden anlaşılır zaten.
hiçbir konuda sivrilmekten korkmazlar.bir köşeye sinip her şeye kafa sallamak onlara göre değildir.herkesin kendisine ait bir yaşam görüşü ve her konuda bir fikri olmalıdır.çevresinde de her dediğini onaylayan durmadan "bencede" diyen insanlar görmek istemezler.birileri karşı çıksın hatta gerekirse tartışma ortamı doğsun ama herkes kendi fikrini savunsun isterler.
tahammül edemedikleri en büyük şey ise yalandır.çünkü her ne olursa olsun bunun geçerli bir açıklaması yoktur.bu durum onları çok kırar ve kalbi kırılan bir koç kadını için hiçbir zaman geri dönüş yoktur.yani deli gibi tutundukları gururları onların herşeyidir ve hayatlarındaki herşeyden de önde gelir.
en kötü özellikleri ise bencil olmalarıdır.genelde "ben"le başlayan cümleler kurarlar ama bu bencillik bazı durumlarda yerini fedakarlığa bırakabilir.aşık olduğunda,çok değer verdiği bir dosta sahip olduğunda ve ailesine karşı her zaman oldukça yardımsever ve ılımlıdır.
uzun lafın kısası koç burcu kadını da her kadın kadar biraz karmaşık olmakla beraber güzel insani niteliklere sahip olan ama bunun yanında hepsinden farklı yönlerini de ortaya koyan keyifli insanlardır.
anlatmaya kelimelerin çaresiz kalacağı çok özel bi' insandır.hani "bu devirde böyleleri kalmış mı ya?" cinsinden.onunla tanışalı neredeyse 6 yıl oluyor fakat dostluğunu keşfedeli yaklaşık 3 yıl...gözüm kapalı güvenebileceğim nadir insanlardan..uzakta da olsa uzun süredir konuşamamış da olsak yeri de sevgisi de hiç değişmez bende.zor günlerimin en yakın tanığı ve en büyük destekçisi...her daim iyi ki var dedirtmiştir bana ve dilerim ki hep de varolur hayatımda.yaşam destek ünitesi bitanecik kankişim...
mantıklı kızdır.yok önce o arasın yok çok meraklı görünmeyim ayaklarına yatıp sinsilik yapmaz hiç değilse. içinden geldiği gibi davranmıştır çok da iyi etmiştir. kaçan kovalanır da nereye kadar arkadaş eman öff.
gördüğüm kadarıyla zordur ve beyhude bir çadadır ki asıl ben kadınlara ofsaytı anlatmak konusuna değil de kadınların ofsaytı anlamaktaki ısrarına takılıyorum. madem anlamıyosun kasma annem kendini karşı tarafı da germeye gerek yok dimi ama? hadi git bi' çay koy sen *
benim için en büyük neden kendisine olan ilginin farkına vardıktan sonra triplere girmesi. beni seven şu kadar kız var da ben pas vermiyorumlar, aşık olamıyorumlar, herkes bana hasta halleri falan öff çok itici. işte o saatten sonra onu ve o büyük egosunu başbaşa bırakmak gerekir bence.
-boya küpüne batmış gibi makyaj yapmaları.
-yürümeyi beceremediği topuklu ayakkabıları giymedeki ısrarları.
-bir mekanda hep beraber yiyip içtikten sonra sanki birşey yememiş edasıyla ortamdan sıvışma çabaları.
-çocuk gibi konuşarak çekici olacağına dair inançları.
-her an trip atmaya meyilli olmaları.
-kaçan kovalanır felsefesine inanıp her olaya " aa hayııır o arasın öncee","önce o belli etsin sevgisini emin olayım sonra","ben hatalıyım ama o özür dilemeli ben kadınım o alttan alsın" gibi tepkiler vermeleri. azizim bulunmaz hint kumaşı değiliz anlayın artık şunu.
-hemcinslerine karşı yapmacık sevgi gösterileri.
-kendisinden daha güzel olan hemcinsini ortamda küçük düşürme çabaları.
-her fırsatta birbirlerinin arkalarından konuşmaları.
-esmer tene sahip olanların sarı saçtaki ısrarı(yapmayın annem iğrenç oluyo).
-kendi karakterinin olmaması ve herşeye sen bilirsin diye cevap vermesi.ayy ne sinir bir durumdur sırf erkekte değil kimsede katlanamıyorum buna.
-her kızı çantada keklik görüp ona göre havalara girmesi.bak genç arkadaşım özelden genele gitmeye kalkıyosun ama büyük hata. biri öyle diye hepsinin de öyle olmasını bekleme emi yavrum.
-her gün ısrarla jöle kutusunu kafalarına boca edip bir de üstüne o halde insan içine çıkmaları. halbuki birçoğuna kısa saç çok daha yakışmaktadır ama gel de bunu onlara anlat.
-herkesle samimi olma çabası. sosyallik iyidir hoştur da fazlası itici olur. hele ki sen erkeksin azcık resmi, mesafeli ol ki sana ulaşması zor olsun. aksi takdirde değerin olmaz kızların yanında benden söylemesi.
-bir önceki maddeyi açıklamak zorunda hissettim kendimi.bu resmiyeti abartıp ağır abi modunda takılanlar da var evet. onlar da hiç çekilmez. benim kastettiğim şey kendini kasmadan çok da cıvımadan insanlarla iletişim kurmak.zor değil gerçekten.
-bakımsız olmak. sadace erkekte değil kızlarda da hoş olmayan bir durum. hayatınızın hiçbir döneminde kendinizden vazgeçmeyin lütfen. hiçbir sebep günlerdir yıkanmayan yağlı saçlar ve fırça yüzü görmemiş dişlerle sokağa çıkmanızı haklı çıkarmaz. temiz olun, özenli giyinin abartmasanız da olur.
-ve aslında en çok itici olan şey özel hayatınızı olur olmaz yerlerde ve olur olmaz kişilerle paylaşmanız. bize ne senin kız arkadaşınla aranda geçenlerden arkadaşım.ne kadar çirkin bi' durumdur iki gün önce sevgili olduğun kişi hakkında bugün burda atıp tutman.hem anlattıkça emin ol sen onu değil kendini küçültüyosn. bunların hepsi sana eksi olarak dönecektir bilesin.
dizi izlememeye karar vermişken beni bu kararımdan döndüren yapım.oyuncu kadrosu gerçekten çok güzel ama o osman yok mu işte asıl ona hayranım ya.o nasıl bi' oyunculuktur tanrım.küçücük boyuyla şu an ekranda başrollerde oyuncuyum edalarıyla dolaşan birçok abi ve ablalarına on basar cidden.kaliteli bi' diziye benziyor şimdilik severek izliyoruz efendim.