hiç anlamadığım olaydır. çevremde sürekli gözlemlediğim bir durumdur. ya abazalıktan kurtulmak için evlenirsin yada evleneceğin kadınla seks hayatın olmayacaksa evlenme, bu kadar basit.
doların artmaması için bir sebep yok. doları merkezden bastırarak bu seviyelerde tutuyorlar. dolar kuru neredeyse bir yıl öncesiyle aynı seviye iken her şeyin fiyatının iki üç katı neden artıyor peki? baskı var sadece. yoksa reel kur çok yukarılarda bunu görmemek için aptal olmak lazım, o da bizim ülkede çok.
Bursasporlu olsam da, kesinlikle fenerbahçeyi destekleyeceğim maçtır. bizim dingiller yenemedi, bari siz gömün şu kekoları. yalnız dikkat edin aralara öşekçiler girmesin.
hiçbir bok olmazdı. adamlar ne olursa olsun muhalefet olma derdinde. eğer başta olsalardı; çok değerli kürt kardeşlerine destek olurken, Türkmenlerin öldürülmesine ses çıkarmazlardı. rus müttefikleriyle birlikte türkmeneli'nin kaybedilmesine göz yumarlardı. aslında bakarsanız akp'nin de yaptığı pek farklı değil.
yazık. çünkü bu ülkede adalet diye bir şey yoktur. suçu işleyen paşalar gibi içeride yattığı sürece de hiçbir şey değişmez. böyle suçların cezası idamdır, kimse insan hakları deyip hümanistlik taslamasın.
bekareti bende olan çaylaktır. nicki ile ileride yazar olacağından emin hissettirmiştir. hoş gelmiştir, keşke boş gelmese bi kilo baklava fena olmazdı.
sürekli iphone kullanıcısıyımdır. gel gelelim şu 6s'e bir türlü alışamadım. bundan önce 5s'im vardı zaten devamlı s kullanırım çünkü hatasız oluyor. ama benim telefonda mı sıkıntı vardır nedir çözemedim hep hata veriyor, kamera geç açılıyor vb. sanki 5s daha iyiydi buna göre gibime geliyor.
öncelikle şunu belirteyim vatanımı, milletimi seven bir vatandaşım. türkçüyüm. "şuna bak hem ırkçı hem ne diyor" vb. tarzı laf yapacaklar önce bi çenesini kapasın dinlesin.
ben ne için şehit olacağım?
ben ne için gazi olacağım?
bundan 4-5 yıl öncesine kadar askere gitmeye can atan ben şimdi neden böyle düşünür oldum. tabi hükumetimiz şehitlik ve gazilik kavramlarında değişiklik yaptıktan sonra boşu boşuna ölünmemeli diye düşündüm. kimse şu anda şehit yada gazi olan kardeşlerimiz, abillerimiz için boşuna öldüler dedim sanmasın, fakat öyle bir durumdayız ki her gün şehit haberi. artık o kadar olağan bir şeymiş gibi karşılamaya başladık ki, 10 ve üzeri şehit olmadığı sürece kimsenin umurunda değil. bu benim içinde geçerli, senin içinde geçerli, onun içinde geçerli. kimse inkar etmesin bunu. şehit olmak aslında bakarsanız daha iyi bir yönden, belki de bu yüzden artık bizlere olağanmış gibi karşılamamızı öğrettiler. gazi olmakta tamamen bir dert. eğer ki ufak tefek bir yaralanma değilse, sen orda boşu boşuna bu devleti korumaya gittin demektir. çünkü bu hükumet sana gazi demiyor, (bkz: vazife malulü) oldun diyor. peki ne demek oluyor, "bu senin işindi, biz bundan sonra ki yaşamında sana yardımcı olacağız." diyorlar. ama sana tamamen bakmıyor. madem ki ben gazi olduğumda pardon vazife malulü olduğumda bu devlet bana tamamen bakmayacaksa boşu boşuna orada gidip sakat kalmış olacağım. neye değecek? ömür boyunca sakat olmamı yanayım yada devleti korumak için mücadele verirken sakat kaldığın için devletin senden para talep etmesine mi?
bizim milletimiz ne zamandan beri bu hale geldi?
bizim milletimiz neden olanlara ses çıkarmaz oldu?
nasıl bu hale geldik?
kimse kusura bakmasın, sistem bu şekilde gitmeye devam ettiği takdirde gitmeyi düşünmüyorum.
vay efendim bedelli askerlik yapılıyor diye yaygara kopardılar, bu durumda adamlar haksız mıdır?
daha fazla bir şey söylemeye gerek yok, siz düşünün karar verin.
kimseye acınmaması gerekir. herkes iyi bir mevki sahibi olsa, çöpçülüğü kim yapacak? bu ülkede ne kadar mühendise, doktora, öğretmene ihtiyaç varsa; o kadarda çöpçüye, işçiye, ameleye ihtiyaç vardır. bu demek değildir eğitim vermeye gerek yok. eğitim her insana verilmelidir, çöpçüsünden doktoruna kadar her insan genel kültürlü, topluma saygılı ve görgülü olmalıdır. en basitinden bugün türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim kadrosunu bilmeyen birçok insan mevcut. bu yüzden sadece öğrenim kişinin kendi tercihidir.
bir miligram zeka olmayan beyinlerin ortaya attığı saçmalıktır. müziğin "m" harfinin çizgisinden dahi anlayamayan kişiliklerin böyle yorum yapması sinir bozucudur. kişilerin bildikleri konularda konuşmaları gerekir, gözlemlere göre her konu hakkında konuşan kişiler zaten hiçbir şey bilmemektedir.
cehape, mehape diyen zihniyete göre doğru yapan zihniyettir. partinin baş harflerinin kısaltmasıyla akepe olmaktadır. fakat kimse çıkıp akape dememektedir. bu yüzden öncelikle bu akepe zihniyetini sorgulamak gerekilir.
edit: Türkçede "h" harfi "ha" olarak okunmaz. doğru okunuşu "he"dir. ve bu yanlışı türkiye cumhuriyeti'nin hükümet partisi yapmaktadır.