10. nesil yazar,son modelleri * cikmadiysa gec kalmadan, hosgelmis diyelim. kendisine bir monark kelebegi bulmasini, onunla evlenmesini ve uzuun uzun da omurleri olmasini diliyorum.
ani yasamak? ucmak, kacmak, cosmak, sicmak, tuketmek, tukenmek, twitlemek, yemek, icmek... ardindan gelen bir saniye sonrasi; hepsi birer anidir. hatta ruya. biter, gider. henuz yeni yasaniyordu halbuki. simdi ne oldu? ne yaptim ben? hayati dolu dolu gecirdin ben anlamam... e ne sikim oldu? guzel bir ruya gormekten farki nedir, daha maliyetli olmasi mi? hepsi birer aniya donustu bile, bu cumleyi bitirmek gibi...
atatürk ' ün kemiklerini sızlatan doktorlara sahip hastanedir. (bkz: beni türk hekimlerine emanet ediniz).
yanlış tutumları, yanlış muayeneleri, bilgisizlikleri ve ilgisizlikleri nedeniyle sitelerinden şikayet ettim kendilerini; dönüş yapmadılar. sağlık bakanlığına şikayettim ettim; götüm götüm döndüler. umarım kendilerine çekidüzen verir, devletin hastanesinin mabedleri olmadığını farkeder, yanlış bir muayenenin bir hastanın yaşamını etkileyeceğini unutmaz, insanlara hizmetle yükümlü olduklarını bilir ve bu şanlı mesleği hak edecek bilgi, beceri ve hoşgörüye sahip olurlar. *
denizden çıktıktan bir müddet sonra, kuruyan mayonuzda meydana gelecek olan beyaz beyaz izlerdir.
marka takıntım yoktur ancak bu bambaşka birşey;
siyah bir adidas mayom var, takdir edersiniz ki yanlarında üç çizgisi var; beyaz. denizden çıkıp kuruyunca adidas oluyor abibas. *
* haftanın gammazlarına baktım; afedersiniz g.tünü topladığım çoğu insan başkalarının g.tünü topluyormuş. herkes kendi evinin önünü süpürse temizlik sorunu kalmazmış. *
grip olmuş kişinin devamsızlıktan kalmamak için hasta hasta derse gitmesi ile başlayan durumdur. kişinin dersle alakası yoktur zira sümüklerini silmekle meşguldür, arkadaşına "burnumda sümük var mı lan" sorusunu sık sık sormaktadır. ancak daha vahim olan durum henüz medana gelmiş değildir. ve işte o an, gıcık bir kaşıntı, ciğerin çıkarın lan beni buradan nidası, başlamıştır bile. kısık, kısa kısa, garip sesler çıkararak, hafif de su takviyesiyle bu öksürük başlangıcını atlatmayı başarabilen insan sayısı azdır ama çoğunluk için başlar vahim durum; ciğer söve söve içinizden çıkmak istiyordur, suratın ve gözün kırmızı hali ciğere eşlik etmektedir, baştaki sümüklü gözükmeme telaşı yerini, kusmama, nefes alma telaşına bırakmıştır, götünüz terlemiştir, tipiniz değişmiştir lan. dışarı çıkmak için işaret edeceksinizdir ama zaten öksürük sesinizden zor duyduğunuz hoca dersi bırakmış dışarıyı işaret ederek tüm sınıfla beraber size bakmaktadır. hocanın "hastaysan niye geldin be evladım" ifadesi sizi daha da fena eder. şimdi tüm bu organların savaşına beyniniz de katılımıştır binbir türlü küfür üretiyordur devamsızlığı şart koşup da bu bakışı atan hocaya, hiç işi yokmuşçasına. iyice yorulmuşsunuzdur. sınıfa geç girdiğinde bile ıkınıp sıkılan bu genç şimdi, dersi ortasında kesip, salya sümük dışarı çıkmış, sınıftan da duyulabilecek şekilde geberene kadar öksürüp, yüzü ıslak şekilde içeri dalmıştır.
* efendim bildiğiniz üzere hayvanlardan bir diğer farkımız da giyinmemiz, daldaşşak gezmememizdir. * pantolon diyince akla erkek geliyor değil mi? peki etek desem? aklınıza kadın geldi di mi, evet. herneyse kasamayacağım; pantolon kadınlar tarafından da giyilir aklınıza erkek gelmesin. ya da benim aklıma mı öyle geliyor. ya ben bu bakınızı, erkeklerin küpe takması 'nda kullanıldığını gördüm aynı şey manasında kullanmış arkadaş. falan filan. haydi bir başlık daha hayırlı olsun.
abazan bir insan için bir anlık umut kaynağıdır. kızın "canım" kelimesini herzaman kullandığını farkedinceye kadar sazanlık yapmadığı sürece kişi abazan kimliğini deşifre etmemiş olacaktır ki bu süreç abazan kişi için zordur.
aynı beş kişinin deveyi alaşağı etmek için de birleşeceğinin de göstergesidir. aynı beş kişi koç almaya kalkarsa, hayvan bu kalabalık karşısında zaten kendiliğinden yatacaktır. aynı beş kişi öğrenci okutacağız dese öğrencinin kurban olması olasıdır.