hatırlatmayın o iğrenç zamanları,vatan hainlerini,gavurları. o tomanın suyunu bile haketmiyorlar aslında. ama evde görüntülüleri izlerken polislerimiz için havadan vurun leşleri uçsun diye tempo tutardık. bir daha da yapmaya totoları yemez.
çaylak olduğu için yazarlara sesini duyurmaya çalışan yazardır, neden çaylak olduğunu kendiside bilmez, bir nevi günah keçisi. kendisi kız değil dava adamıdır.
insanların nasıl yaşayabileceklerini ve geleceklerini tayin edebilme hakkı var. bu özgürlüktür.dizi ve filmlerde izlemekten en nefret ettiğin şey nedir diye sorsalar, birinci sırada bu gelir. ekstra şirret kötü kadın karakterlerin bile tecavüze uğradığını görmek istemem. ağzını burnunu kırasıya dövseler daha iyi. ki şiddete karşıyım.
işte tecavüz böyle bişey arkadaşlar. yani ağzınızın burnunuzun kırılasıya kadar dövülmesini tercih ettirebilecek bişi. bunun dizi ve filmlerde romantizm unsuru olarak sunulmasına karşıyım çünkü bu ağzına sıçtığımın orospuya gidenin evlatlarının dizilerde gösterdiği şey; zorla öpülen, zorla sevişilen kadınların, onlara tecavüz eden herifle sonunda mutlu bir evliliğe sahip olduğu. bu arada azönceki cümleyi kurarken sözlük tarihimde sanırım ilk kez noktalı virgül kullandım. nasıl hırslandıysam demek...
tecavüze uğrayan bi insan, kendisine tecavüz edeni sevemez. cosplay falan yapmıyorlarsa, sado-mazo fanteziler içersinde değillerse tabi. sonuçta tercih meselesi. ama gerçekten tecavüze uğrayan bir insan, tecavüzcüsünü sevemez. ve bakın insan dedim, kadını erkeği ayırmadım. sonuçta erkekler de tecavüze uğruyor. çoğunlukla yine erkekler tarafından. bir kadının bir erkeğe tecavüz etmesi, insanın köpeği ısırması gibi bişey.
hayatınızda aşağılanmanın farklı boyutları olur. ancak kişiyi kendi bedeninden bile tiksindirecek kadar iğrenç bir olayın romantize edilmesi, bunun hiç travma yaratmadan hayatına devam edebildiklerini göstermeleri falan çok saçma. adam tecavüz ediyor mesela, aynı evdeler. sonra aynı şekilde yaşamaya devam ediyorlar hatta birileri geliyor sarılıyor falan. olm bikere tecavüze uğrayan insan, kadını erkeği kim olursa olsun kendisine dokunulduğunda irkilir lan. erkeklere dokunamaz bile, çıldıracak gibi olur, nefesi kesilir. öyle kolay kolay kimseye sarılmaz. banyoda saatler geçirir, kendini keselerken derisini yüzer falan. bunları sinemaya yansıtsalar tabi "abartıyo orospu" denilir ama gerçek bu. tecavüze uğrayıp da sonradan o aynı kişi ile düzgün bir seks hayatı yaşayabilmiş bir tane insan tanımıyorum. yok öyle bir dünya çünkü. ve evet, sevgilisi/kocası tarafından tecavüze uğrayan ve bunu rapor edemeyen çünkü "haketmiştir orospu" lafını duyduğunda çıldırıp katil olmak istemeyen kadınlar var. erkekler bunu nasıl atlatıyor bilmem, ancak bir kadının tecavüz psikolojisini atlatıp tekrar normal şekilde birine dokunabilmesi, kendisi ile barışabilmesi, seks yapabilmesi, aşık olup sevebilmesi biraz zaman alıyor. dolayısıyla dizilerde/filmlerde sevgilisi/kocası tarafından tecavüze uğrayıp finalde evlenip çocuk sahibi olup sonsuza dek mutlu yaşadılar klişesine söverken çenem ağrıyor artık lan. yok öyle bi dünya çünkü. dayak yiyenler bile bi derece barışır, affedip sever adamı ama tecavüze uğrayan asla. na buraya yazıyorum.
sabahın bi vakti kulampara senaristlere iyi sövdüm. sıçılmış pastırmalar sizi yaa...
en son 20. yüz yıl da görülen nesildir. belki merhum olanı bile vardır. varsa allah selametini versin,toprakları bol olsun,mekanları cennet olsun. sabah sabah anmak istedim...
insanları sigara içmemeye teşvik etmek, sigaranın zararlarını kuran-ı kerim gibi ezbere bilmek, sigara kokusundan tiksinmektir. inşallah bende bir gün sigara düşmanı olabilirim.