Cumhurbaşkanlığı insan kaynakları ofisi tarafından, yükseköğretim kurumlarının istihdamla ilgili performansını ortaya koymak ve üniversite tercihi yapacak adayların bölümler hakkında nitelikli bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanan web sitesidir.
yüksektir,hem de sanıldığından daha fazla yüksektir. bazen sadece çalışmanız veya zeki olmanız yetmez, o yüzdendir ki şanslı insan hem okul hayatında hem iş hayatında hem de aşk hayatında başarılı olmaya daha yakın insandır.
Gelecekte buraların çok değerleneceğine inanan kimseler için akıllı yatırımdır ve fakat sozlugu satin alip ne yapilacagi soru işaretidir. Her kosesine reklam, her basliga sponsor aranip parayi cikarma hayalleri kurdurur.
Muhtemel ilan soyle olabilir:
Universitelerin ilgili bolumlerinden mezun
Iyi derecede ingilizce konuşabilen
klavyesine ve diline hakim
askerlikle ilişkisi ya da celiskisi olmayan
takim arkadaslari aramaktayız.
Siyaset, bilim, kultur, sanat ve spor acisindan batili ülkelere gore Turkiye'nin daha gelişmiş olduğu alanlardir. Var midir, bilinmez ama yok diye de kestirilip atilmamalidir.
Sol gazetesinde (http://haber.sol.org.tr/s...de-kadikoyde-haberi-80901 ) gordugum ve sasirmadigim haber, yine bir grup hayalperest memleketi kurtarıyor. Ne mutlu bize yilda bir kac kere bu yürekli hayalperestler tarafından yeniden kuruluyoruz. Kapitalist para babalarinin bayrami zehir olmuştur simdi eyvah isçiler basimiza geçecek malimizdan mülkümüzden olucaz diyorlardir, e ne diyelim umut fakirin ekmeğidir.
Hurriyetin haberine(http://www.hurriyet.com.tr/gundem/24905374.asp ) gore çoktan yola cikmis 1.5 milyon kişidir. Kalan 11.5 milyon kişiyi merakta bırakmadan dönmeleri beklenmektedir. Neticede, daha yaşanacak cok metrobus ziplemeleri, trafikte kudurmacalar ve yollarda gecen travma oykuleri vardir.
üniversite okuyan ya da okumuş yazarların, bu süreç boyunca uğradıkları bütün değişimlerdir, kimisi iyi yöndedir kimisi olmasada olurdur ama nihayetinde hepsi bu sürecin getirisidir.
en akıllı seçimi yapmıştır, yoksa 8 bin tl maaş,e bi de emeklilikte 6 bin lira üstüne bir çok ayrıcalık,velhasıl doktor,mühendis ya da öğretmen olmak isteyen çocuktan çok daha rahat kafası olacak çocuktur.
Geleceğin işşizlerini yetiştiren bir başka bölümdür. Kaynak da, Cumhurbaşkanlığı insan kaynakları ofisi, istihdam oranı %32 ile 70 meslek arasında 68. olmuş. (bkz: uni-veri). Dünyada da belli başlı ülkeler haricinde tanınır bir meslek değildir. Şansınız yaver giderse akademisyen olma ihtimali vardır, ya da sanayide biyologların istihdam alanlarında çalışabilirsiniz ama burda da rekabet fazladır. Siz yine de biyomühendislik alanında bir şeyler yapmak istiyorsanız tıp fakültesine gidip üzerine bu alanda yüksek lisans yapın, hem daha geniş alanda bilgi sahibi olursunuz hem de iş imkanı olarak seçeneğiniz fazla olur.
diş hekimliğinde de tıpta olduğu gibi uzmanlık alanları oluşturmak üzere tasarlanmış ama danıştayın, bu dus bilimsel değil diye geri tepmesinden duvara duslamış şimdilik sadece zihinlerde olan projedir.
Aslında bir başka değil her zamanki gibi trafik ve çile devam ve fakat cumartesi sabahtan taksimde polis töreni, kadıköyde miting, akşam beşiktaş maçı, pazar günüde bisiklet yarışı e bir de ygs, yollar kapalı, insanlar her zmanki gibi gezmeye meraklı, sonuç trafikte cinnet, ve tabii toplu cinayete teşvik...
avrupa'ya ayak basabilmek için yaşadığı onca çileden sonra, konsoloslukta ilham perisine rastlayıp, şair olan türk insanının kaleminden çıkabilecek bir dizedir efenim, yalan da değildir hani.
şöyleki habere göre: [null http://www.hurriyet.com.t...unya/14288629.asp?gid=373 ] işi gücü olmayan ve bir tarafını kamuya açmanın ferahlamak olduğunu zanneden, çevreye ve ahlaki değerlere verdiği zararları düşünmeyip bir de pişkin pişkin bunu bir eylem sanan mahlukatlar guruhunun, nerden nasıl geldiği halen araştırılan dünyamızın, nereye ve nasıl gittiğini çok manalı bir şekilde göstermiş oldukları hadisedir.
şöyleki liseden beri önce, yahu bugün okula gitmesem serzenişleri ve akabinde bu tembelliğin zuhur etmesiyle, hayır şimdi böyle internet kafede takılıyorum ama sene sonu bir yerlerimde acı hissedicem sanki hissiyatıyla üniversitede bile peşimi bırakmamış olan , yeter ulen dediğim duygusal durumdur.
öncelikle anadil olmadığı için aktör ve aktrislerin vurgu,tonlama gibi enstantanelerini kaçırmak, dublaj tekniği nedeniyle orjinal dilde söylenilen lafların birebir türkçeye çevrilememesi ve tabii ki orjinal dilin filme kattığı havadan yoksun olmak bu zararlar arasında sayılabilir.