danıstay saldırısını gerçekleştirmiş bir örgüt olan ergenekona, üstelik danıstay saldırısında bir hakim şehit edilmesine karışmış ergenekon terör örgütü kapsamında gözaltına alınan kişiler için üzülen ve destek ziyaretinde bulunan bir anayasa mahkemesi başkanvekili eşi.
kimin tarafından yapıldıgı belli olmayan sırlı hadise. ölen insanlara otopsi yapılmaması, neden öldükleri tespit edilmemesi, o an milletvekili olan ve hakkında çıkan bir takım söylentiler üzerine incelenmek üzere silahı talep edilen kişinin silahını denize atmış olması ile sırlarının katmerlendigi hadise.
akabinde pkk tarafından gerçekleştirilmiş ve açıkca sivas ın intikamı oldugu söylenmiş ve 33 vatandasımızın katledildigi başbaglar katliamının yapılması, (sivas ın intikamını pkk nın alması ayrıca ergenekon bir dumur detayı), chp gibi işi türkiye cumhuriyetinin meclisinde anamuhalfet partisi olan bir partinin basbagları hiç agzına alıp zikretmemesi, sokaktan toplandıgı medyaya yansıyan halktan kişilerin cezalandırılması, sırlara sır eklemiştir.
devlet içine çöreklenmiş rejimi yıkmak için örgütlendigi ve dışarıdan destekli oldugu anlaşılan ergenekon terör örgütünün üzerine canını ortaya koyarak inanılmaz bir basarı ile giden savcıya destek olması beklenen ana muhalefet chp nin genelk sekreteri mustafa özyürek, sürekli uykulu açıklamaları ile meshur zat uykusu epey kaçmış olmalı, canı da epey sıkılmış olmalı ki, savcıya hakaret edip, eşkiya diyor.
chp grup başkan vekili mustafa özyüregin yüregine ateş düşmüş olmalı ki nedediginden habersiz, futursuz ca terör zanlılarına destek veriyor ve savcıya galiz suçlamalarda bulunuyor.
ana muhalefet partisi, bu ülke de hukuk yokmuş gibi, siyasi iktidara bu hukuk sistemi kapatma davası açmamış gibi, iktidarı suçlayıcı, zan altında bırakıcı açıklamaları ile şaşırtıyor. terör oluşumu/ darbe girişimi belgelenmiş kişilerin tutuklanması, bir çok partinin asıl kimligini ortaya koymuş bulunmaktadır, şöyle ki, CHP Grup Başkanvekili Mustafa özyürek NTV ekranında "Operasyon görevde olan komutanlara sıçraya bilir mi?" şeklindeki soruya verdiği "ismet inönü nün dediği gibi eşkıyanın ne yapacağı belli olmaz" cevabı, tutuklananlar degil de savcı ya, eşkiya diyor açıkca, mhp lilerin tutumları ayrı bir dram, onlarda aynı chp agzı ile hükümeti suçluyor, savcıyı suçluyor, medya tüm gün ve gece canlı yayınlarda, savcı ve hükümet aleyhine neredeyse küfür etmeye varan usluplarla yapılan yayıunlşar tam bir dumur detayı, cumhuriyet gazetesi yazarlarının ve çizerlerinin açıkca, öldürmekle ve defterleri dürmekle tehdit etmesi aysı bir hezeyan kumkuması.
tarihi ve sır dolu hadise. orda ölenlerin, yanarak mı, dumandan mı boguldugu yoksa iddia edildigi gibi silahla vurularak mı öldürüldügü belli olmayan ve chp nin da sürekli kasıdıgı hadise.
baykal bugün kü grup konusmasın da buyuruyor ki, intikamının peşine düşülmedi, peki köprü dizisinin de başlangıctaki ilk bölümün de işlenen başbaglar katliamının ve orada öldürülen 33 köylü kimin neden yaptıgı bir katliamdı, basbaglar köyü bu ülke de degil mide chp lilerin dilinden asla basbagları duymayız, ayrıca sivasın intikamını pkk ya kim havale etmiştir de, sivas katliamına misillemeyi pkk yapmıştır.
not: sahi orda ölen yurttaşlara neden otopsi yapılmamış, silahla öldürülenler oldugu için mi acaba.
cumhuriyet demek ergenekon terör örgütü demek, gibi bir hastalıklı zihniyetin, kendi aklı fikri sürekli darbe yapmakta ve rejimi yıkmakta olan terör örgütü ergenekonun üğyelerine ait oldugu anlaşılan bir hezeyan.
hukukun bir gün herkese gerekeceginin en anlamlı gününü yasıyoruz.gecen hafta erbakan a şöyle baykal a böyle hukuk skandalını okudugunda yuh demeyen zavallıların, bugün yerli ve milli türk insanının hukuk adına sevincine gölge düşürmeye çalışanların olodugu bugün, savcı çıkmış ve bilgim dahilinde demiştir. trabzon da, antalyada da eş zamanlı operasyonlar yapılmakta, bataklıgın sivri sinekleri tek tek ele gecmektedirler.
içeri alınan kişilerin kimliklerine baktıgımız zaman, ulusalcıyım, yok atatürkçüyüm, yok cumhuriyetciyim diye diye darbecilik yapan, atatürk ün kurdugu ülkede, rejimi degiştirme girişiminde bulunan makam mevki sahibi insanların, bulundukları makamlara ve onlara bu makamı saglayan devletlerine ihanet içinde, rejimi degiştirmeye yönelik bir oluşumun, ergenekon terör örgütünün parcası olduklarını ve bu örgütün de çökmekte oldugunu ve bunu saglayan kişinin de, bir savcı olması onur verici, hem ülke adına hem de son 1 yıl içinde en az 5 kere bizzat kendi elemanları tarafından kanatılmış/ kanırtılmış hukuk sistemi açısından.
can dündar ın da hiç ilgisi yokmuş, bugün balbay içeri tıkılınca can dündar ın kimligi de ortaya çıktı. mit ci bir babanın oglu imiş ve asla ergenekonla alakası yokmuş.
aslında hiç bir zaman tarafsız kalmamış bir kanal ın, tarafını ilamıdır, hukuka hakaretidir.
kişisel fikrim, güneş her geçen gün biraz daha fazla aydınlatıyor ülkemi, gün her yeni gün daha bir aydınlık, kanallarından gerilim ve hakaretin, krizin aktıgı insanların hayatlarında yasadıkları gizli gerçeklerin ve karanlık ilişkilerin bir bir ortaya döküldügü, ismi parlatılan insanların aslında sırf ideolojik olarak ve kullanılabilir oldukları için parlatıldıgının göstergesi hadiseler yasıyor ülkem.
hele şöle de necati, ülke de darbe süreci yasanıyor, hep darbeciler haklı, rejim degiştiriliyor, anayasa ilga ediliyor, anayasa mahkemesi tebrik etmek için sıraya giriyor, 12 eylülde yasanmış hadisedir, kapatılmayan tek kurum anayasa mahkemesidir, komiklik türkiye şartlarına hastır, anayasası olmayan anayasa mahkemesi açıktır ve darbe yönetiminden yarimiz bize yetmiyor diye talepte bulunmuş, darbe yönetimide kapatılmıs bir sendikanın binasını onlara tahsis etmiştir.
ergenekon savcısı gibi vatansever ve gözünü budaktan esirgemeyen savcıların varlıgını bilmek, milli takımın final oynamasından bile büyük bir mutluluk.
ismi derin çetelerle anılan savcıların, mafyaya köpeklik ettigi ortaya çıkan devlet görevlilerinin ismini medyada okudukca, bu nasıl olabilir, hukuksuzluk nasıl kollektif hal alır, medyaya yansıyan olaylar nasıl resmi ellerle kapatılabilir bütün bunlar nasıl olabilir diye insanı büyük bir çöküşe götürüyordu, duygu dünyası olarak.
bir savcı çıktı; ey türk milleti, siz yerinizde saglam durun, ben varım dedi, etrafına bakmadı,digerleri geri çekilirse ben ortada kalırım demedi, daha önce ortada bırakılan sacit karasu ve ferhat sarıkaya savcıların varlıgı, bir takım güçlerin dedigi / sandıgı gibi diger savcıları ürkütmedi, tam da umdugum gibi onları kamçıladı, sonuc her ne olursa olsun, isterse tüm bu isimler serbest kalsın artık şu bir gerçek ki, türk milleti savcısı eliyle dokunulmaz olanlara dokundu, iş bitti.
bundan sonraki aşama bunların yargılanması, eger ondan da sonuc çıkmassa bir sonraki savcı daha ileriye götürebilir işi, dokunulmayana dokunuldu artık.
şaşkınlıgı ondan cumhuriyet gazetesinin, hoş görmek lazım, gazetesine bomba atılıyor, o bomba atanlar 1 hafta sonra danıstay katliamına imza atıyorlar ve cumhuriyet gazetesi bombaları arastırtmıyor ki baglantı ortaya çıkmasın, adam bir ulusalcı oldugu halde, basörtüsü eylemcisi diyebiliyorlar, üstelik danıstay da şehit edilmiş hakimin arkadasları oldugu halde hedef saptırıyorlar, tüm bunları görmezden gelemeyecek kadar gururlu insanımız da varmıs be, helal olsun onlara, selam olsun onlara.
muhalif olanların degil, ulusalcı ve darbeci olanların gözaltına alınması ve tüm bu ortak tepki veren insanların aslında ortak bir merkezden yönlendirildigi duygusu veren aynılıkları.
Sabah gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya ile yaptığı telefon görüşmesinde Sarıkaya'nın 'günaydın' sözüne, 'Günümüz aydınlık değil' şeklinde cevap vererek ekran başındakileri şaşırttı. Ekranın deneyimli spikerleri bile haberde yorum yapmakta zorlanırken, böyle bir haberde açık açık duyduğu üzüntüyü ve tepkiyi yansıtmaktan çekinmeyen Canbaş büyük bir canlı yayın gafına imza attı.
menderes gibi degil, mendereste serbest fırka gibi geldi aslında, ama okadar ortalıgın amına koydu ki serbest fırka baktılar ortalıgın amına kondu kendi göçtlerinden korktular, kendi kendilerine partilerini fesh ettiler, menderes onlar gibi geldi, ortalıgın amına yine koyulmustu ama, onlar kendilerini fesh etmediler, sonu allah rahmet eylesin şehit edilerek indirildiler, sonra özal geldi oda ortalıgın amına koydu,sonra onu da zehirleyerek şehit ettiler, cumhurbaşkanı şaibeli bir şekilde ölmüş türkiye cumhuriyeti, cumhurbaşkanına otopsi bile yapmadan defnetti, dikkatinizi çekerim bir kan tahlili imkanı bile vermediler. sonra akp geldi o da ortalıgın amına koydu, ama sanmasın derin faşistler, bunlarıda götürebilecekler, serbest fırka gibi, demokrat parti gibi, anap gibi,bunlar el altından faşist güçlerin amına koydu önce, tetikçilerini yakaladı, sonra görünürde ergenekon davası başladı, medyatik uzantıları da toplumda sivriltilmiş ünvanlı devletten geçinen ama devlete hainlik edenlerin işini de yargı bitirecek.ergenekon davasına sızlananlara bakarmısınız kimler, nasıl ortak tepki verebiliyorlar, bir kişi göz altına gidiyor, ona bagırıp çagıranlar bir sonraki gözaltı operasyonunda içeri alınıyor, hepsi göbekten baglı, pislik o kadar derin ve o kadar çöetrefil ki iddianamenin ucu bir türlü baglanamıyor anlaşılan, allah o savcıya güç kuvvet versin.
amerikalı ise, idol ü oprah, türk ise idolü seda sayan olan, genelde de, hiç bir şey okumayıp, medya tarafından yönlendirilen medyada gördügünü var, göçrmedigini yok sayan, şarkıcılara sanatcı deyip onlardan sanki aile üyeleri imişcesine bahseden insanımsı varlıklardır.
bir insan düşünün, yazıyı tamamını okumuyor, şöle bi bakıyor içinde atatürk ün ismi geciyorsa yazıda, bakıyor kendi fikrinde de degil yazar kişi, basıyor kalayı, ne demiş ne anlatmış degeri yok.
faşizm hakkında fikrim şudur, faşizm aydınlıgı öldürüyor.
ne o başörtülü kızın söyledigi cümlede, ne de benim girdigim entry de, atatürk le alakalı en ufak bir eleştiri ve ingilizler gelip otursaydı türü alçaklık yok. yapılan eleştiri tamamen atatürk ismini kullanarak yapılan zulümdür. ayrıca eminim ki o çanakkalede dedesi olanlar, bu tartışmada hangi tarafta saf tutanların dedeleridir, torununa bakınca bellidir bugün. orda şehit olan dedenin torunu herhalde bugün namusunu iki paralık edip nikahsız düşüsen ve oturdugu yerden atatürk pazarlayan ve kendi türk komsusuna sırf müslüman oldugu için bu ülkede yasamamasını söyleyen bir adamın dedesi, ülkesi, şerefi ve haysiyeti ugruna savasagına benim aklım ermez yigidim. ğeşinden gittikleri adam, koltukta oturdugu 7 yılın ilk 2 senesinde çanakkale ye dair hiç bir şekilde beyanat yayımlamamış bir kişidir, ulusalcılıgın aklına çanakkale yi kutlamak düştükten sonra eh işte babından yayaınlamaya başlamış hiç oraya gitmemiştir.
osmanlı yıkıldıgında da aynı hadise gerçekleşmiştir. osmanlının en büyük sembollerinden birisi maalesef şuan da bir müzedir. ayasofya fetih ile el konulmamıştır, ayasofya cennet mekan ulu hakan fatih sultan mehmet tarafından parası bizzat ödenerek satın alınmış ve camiye çevirilmiştir. ve fatih halka vakfetmiştir ayasofya yı. vakıf eserlerin mal sahibi allahtır, allahın mal varlıgını kimse onun dilegi dışında müdahalede bulunamaz, bulunmamalı. ayasofya, türk milletini beklemektedir, mahzundur.
başörtüsünün bir gerçek problemmiş gibi türk toplumunu meşgul etmesinin nedeni chp dir. chp nin yerli olmamasıdır. chp marjinalleşme sürecinde sona dogru yaslanmaktadır, akp kapatılıp seçime gidildigi taktirde chp % 5 ler seviyesine inecek, bir sonraki seçimde ise hakettigi yere marjinal işçi partisi konumuna düşecektir.
not: türkiye de sol ve sag parti yoktur, tamamen ittihatcı partiler vardır, görüntüde sag sol gözükürler ama, işçi partisinin mhp den , mhp nin chp den, onun dyp den, onunda anaptan )özal sonrası anap) farkı yoktur, hiçbirisi islamı sevmez, takiyyecidirler ve islamın sulandırılmasındn tarafa olmuıslardır hep, oy alması devri bitince demirel in chp li sülü olmasının ortaya çıkması gibi. demirel bu ülkeye kaç darbeye mal oldu düşünen chp lilere düşünmeleri için ödev veriyorum, hepiniz mi devletten beslenmelisinin, çetin altanın tabiri ile.
kendi tarihi içindeki konuları bile bilimsel olarak tartışmaktan aciz faşist toplulugun, içinde atatürk ün ismi gecince hemen saldırması durumudur. travma yaratmasa neden devrim denilsin, taha akyol un güzel cümlesi ile. faşizm entellektüelligi öldürüyor, ama baskı yaptıgı kesimde de inanılmaz bir aydınlanmaya sebeb oluyor, türk tipi faşizmin sonu bundan yakın.
en eşit cumhuriyetin halkının partisidir kendileri, refah partisinin 760 cuval faturası inecelenme zahmetine katlanmayan anayasa mahkemesi, kanaltürk skandalı oryaya çıktıktan sonra kesilen faturaları kabul etmiş üstelik parası ödenmiş olan belgeselin çekilmesi gibi bir girişim bile ortada yokken, uyduruk gerekçeleri kabul etmiştir. sebebi nedir bu tutumun, çünkü chp en eşit cumhuriyetin halkının partisidir.
ortada algılanacak bir laikligin olmamasından dolayı, bazı faşist beyinlerin, laiklik adı altında, gelin trt agzı ile konuşalım sözde laiklik le ilgili, türkiyede bazı uygulamaların yapılması ve her ne hikmetse bu tip uygulamaların hemen ardından da darbe planlarının ortaya bir pislik yıgını şeklinde dökülmesi hadisesi.
yoksa batıya gittiginiz zaman laikligin ne oldugunu yasarsınız, müslüman başını örter okuluna gider, hrıstıyan kilisesine gider mini etek giyen mini etek giyer kendini parkta düzdürmek isteyen de istedigini yapar, laik ortamda digerine höt deme diye bi hak devlette bile yoktur.
sözleri yanlış anlaşılmış, art niyetle saga sola çekilmiş bir tesettürlü bayanın sözleridir. 28 subat kumkuması fatih altaylının darbe ortamına hizmetidir, kızın kast ettigi gerçek şudur ki, ingilizler gelseydi de bundan kötü olmayacaktık, bakın müslüman ülkede müslüman oldugum için polisten dayak yiyip, çocugumu düşürüyorum.
son dönem türkiyesinde bir darbe planlanıp planmadıgını anlayabildiginiz turnusol kagıdı resmi gazetecilerden en önemlilerinden bir tanesidir.
onun yazılarına bakarsınız, dün hoş sempatik davrandıgı bir müslümana bugün programına çıkartıp atatürk ü seviyormusundemeye başlıyorsa anlayın ki darbe kokusu sinmiş, bu kişide gardını almıştır. basarılı olması mümkün mü? asla..
