Seneler geçse yine anı biriktirilecek tek yerdir.Sevgili yazarlar buralar eskiden hep dutluktu(kültür).Artık daha az şaka yapılıyor sanırsam buralarda çünkü bütün şakalar 2012 yılında yapıldı.ismi lazım olmayan sözlük iki kere çaylak yaptı beni çünkü şakadan anlamayan kitleler var ama burası öyle değil.donup entrylere ve başlıklara bakınca hüzünlendim tek yer burası sanki babanın sana aldığı ilk doğum günü hediyesi kadar kutsal ve saklanası.burada ilk gittiğim ilk zirveyi daha dün gibi hatırlıyorum dostluklar,samimiyetsizlikten uzak olan kitle, kültür ve şakalar.hâlâ buralarda birazda olan yazarlar buranin kıymetini unutmasınlar insanlara kalabilecekleri bir şeyler vardır elbet.
Sözlük seviyoruz kendisini,salt kendinden ötürü.
Koskoca Ankara lan bura bir insan gelip demez mi;
Gel bira içelim kant ödev hakkında konuşup, lacan’ın kadınlar hakkında düşüncelerini masaya yatıralım. Yazıklar ötesi.
Gerçek sevginin olduğu yıllardır. Beğenilme arzusu yok samanlık libidoları vardı. Sohbet,muhabbet,futbol muhabbeti,güzel alkol masaları vardı. Dışarıda top oynamanın zevki, notların internetten değil de karnede görüldüğü zaman. Pdfler yoktu mum ışığında kitap okumalar vardı. En güzeli de dost vardı herkesin en büyük dostu telefonunda ki interneti oldu. Galiba gittikçe sona yaklaşıyor yalnız ölümlere mahkum bırakılıyoruz.
Ölümcül hastalık dar anlamda kendisinden sonra hiçbir şey bırakmadan ölüme giden bir hastalık demektir. Ve umutsuzluk budur.Umutsuzluğun özü yaşamın hiç birşey olamaması.
Ölümcül hastalık umutsuzluktur/Soren Kierkegaard
dört sene sonra sözlüğe girdim baktım ki kimse kalmamış. Çok uzun bir süre mi acaba? zibilyon tane mesaj gelmiş zirve davetleri gelmiş peh. söyle bana sözlük dört sene çok mu?
dediler ki o öldü şimdi yazsınlar yazar geri döndü!
Goethe, insanoğlunu doğum ile ölüm arasındaki süreyi isterse sonsuzlukla doldurabildiği için doğanın en ayrıcalıklı varlığı saymıştı. Rilke'nin sadece şiirlerini göz önünde bulundurmak bile, Goethe'nin bu saptamasının doğruluğunu kanıtlayabilir. Çünkü Rilke, şiirlerinde yaşamının sonuna kadar ölümlülük ile ölümsüzlüğü, şairin zamanla hesaplaşması ile kendine yönelik yakınmalarını ve daha pek çok şeyi aynı potada birleştirip müthiş bir evrensellik doruğuna taşıyabilmiş ender şairlerdendir. 'Şair' adlı şiirinde, zamana ve kendine seslenişini şöyle dile getirir.
Yok bir sevgilim, bir dört duvar,
ne de bir iklim, gönlümce.
Bütün kendimi adadıklarım, ömrümce,
ansızın zenginleşip beni harcamaktalar.
geceye bırakamadığım için kusura bakmazsınız artık.
1984 doğumlu bağımsız yönetmen. 24 yaşında türkiyenin en genç sanat yönetmeni olmuştur. kaotika adlı kısa filmi yurt içi ve yurt dışı birçok festivalde official selection ve finalist olmuştur. çukur mecmua adlı dergide yazarlık yapmaktadır. ayrıca sana kusarken isimli bir şiir kitabı var.
benim canım sevgilimdir. özenir de bezenir süsler de püsler bi de. kendisi de yemez hiç, ben yerim o izler falan. numuneliktir. avuç içlerinden öpülesidir.