beitar jerusalem
1184 (öncelikli)
beşinci nesil yazar 3 takipçi 85.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    françois georgeon

    1.
  1. fransız yazar, araştırmacı, türkolog ve siyaset bilimci.

    kemalizm ile ilgili olarak yaptığı araştırmaları sonucunda, kemalizm'in 3. dünya ülkeleri (gelişmekte olan ülkeler) için geçerli bir demokratikleşme hareketi olduğunu düşünmektedir. ahmet taner kışlalı'nın kitaplarında sık sık refere etmekte olduğu kişiydi.
    0 ...
  2. parabenimallahimulan

    1.
  3. 8. nesil hoş gelmiş yazar.

    imla kuralları ve sözlük formatına biraz dikkat etmesini önerecektim ama siktir ettim. nasılsa öğrenecek zamanla.
    4 ...
  4. çifte standart rahatsızlığı

    1.
  5. herhangi bir durumda, birbirine göre üstünlüğü bulunmayan, yani hiyerarşiden uzak ortamlarda iki farklı kişi için iki farklı kuralın uygulanması sorunudur.

    özellikle hayatımın son yıllarında, tüm obsesif tutumlarımdan, manik depresif ve benzeri pek çok psikoz denemelerinden uzak durdum. hayata genel olarak soğukkanlı yaklaşabiliyorum, herhangi bir şeyi çok fazla büyütecek karakterde bir yapım yok.

    şuanda da gayet sakinim. hatta öyle ki, mouse'umu yavaşça yere bıraktım ve şu resme bakıyorum;

    http://incicaps.com/images/128235-1282942948.jpg

    neyse konumuza dönelim. şimdi öncelikle merak ettiğim bir kaç şey var, yaklaşık 6 aydır, sözlüğe çok nadiren giriyordum, onda da genelde eski arkadaşlarımla bir şeyler konuşup çıkıyordum, bir nevi chat olayına döndürmüştüm. sözlük kasıyor msn'e geçelim diyememişim onlara. (olm kız arkadaşım var benim o yüzden temkinli yazıyorum. hiç der miyim ben sözlük kasıyo felan.)

    geçen cuma günü, incisözlük'te ibretlik hikaye kalmadı, transformice'da oda boşaldı falan derken işsiz kaldım. ben de girdim uludağ'a biraz sağa sola bakayım dedim. neyse, çok zorlandım bi süre adapte olmakta, çünkü troll olmakla olamamak arasında kalmış bir güruh insan acaip acaip işlerle uğraşıyor, troll olmadığını sanan bir kaç adam "entel" kelimesini iyi bir şey sanarak kendisini "elit ve entel" ilan ediyor, cool adam ve hicbiseyebosunaiclenmeyenadam 'ı özlediğimi hissettim o an, o derece. sonra bir başlık gördüm girdim falan, bir moderatör arkadaş bir espri yapmış, işin o kısmını da kaçırmışım ben en son buralardayken öyle bir moderatör de yoktu. neyse beni ilgilendiren bir şey değil bu, işini yapacaksa, ihtiyaç varsa yüz bin tane mod alsınlar umrumda değil. o espriyi gördüm, yaşamın amacını sorguladım... espri şudur;

    http://www.uludagsozluk.com/e/10203199/

    daha dikkatli bakayım derken, tanım olmadığını gördüm. önce güldüm, sonra bastım eksiyi, sonra da bastım gammaz butonuna. abandım gammaz butonuna, kökledim gammaz butonuna. bir de ne göreyim, entry daha evvel gammazlanmış. dokunmadım. 24 saat kadar sonra girdim baktım, entry aynen duruyor, bi de ben gammazlıyım dedim, baktım eski gammazlanmış uyarısı da durmuyor, yani sistemi bilmiyorum ama, sanırım yetkili görevini yürüten arkadaşlar entryi salık vermişler. ben yine abandım, gammazladım. 2 gün sonra geldim, hâlâ duruyor. bu arada ne zaman bilmiyorum ama zall efendiye mesaj attım, arkadaşlar düzeldi desin diye bekledim, rüyalarıma girdi. ama yok zall o dillere destan güzelim türkçe'si ile cevap verme yoluna gitmedi arkadaşlar, demedi bana arkadaşlar düzeldi diye.

    şimdi burada bir ara not girelim, sözlüğe girilirken bana deselerdi ki sözlük formatı içinde aynen; modlar falan istediği gibi entry girebilir, onlara karışanı sikeriz. eyvallah derdim, ben üye olduysam bu şartı kabul etmişimdir derdim, otururdum. ama şimdi bakıyorum böyle bir kural yok görünürde, ben bu siteye 3 yıl kadar bir süredir, 2000'e yakın entrymle bir şekilde emek vermişim, zira hepimiz farkındayızdır ki bizim tıklamalarımız, bizim yazdığımız entrylerin google'dan bulunması vb istatistikî bilgiler dahilinde sözlük reklam alma ve para kazanma yolunda level atlıyor veyahut level düşüyor. şimdi başlı başına bir server bu işi yapmak adına tutuluyor yıllardır da açık kalıyorsa, bu işten para kazanıldığını da öngörmek mantık dahilinde düşünülebilecek en basit şey olsa gerek. velhasıl ben bu sisteme bu şekilde para kazandıracak şekilde emek harcıyorsam, site düzenleyicisi olan mod arkadaşlar da bana rahatsızlık durumlarımda ve sözlüğün düzenlenmesi konusunda emek vermek zorundalar. yok eğer yapmayacaklarsa çıkıp söylesinler, hepimiz ipimizle kuşağımız sikimizle taşağımız gezelim.

    işte bu ahval ve şerait içinde ben eğer kurallarda belirtilmemiş bir "çifte standart" ile karşı karşıyaysam silinmek istediğimi dün gece bdv'den bildirdim. ne bir cevap geldi, ne de account'um silindi.

    yani kısacası ben kendimi bazı insanların egoları için ikinci sınıfa düşürtecek derecede karaktersiz görmüyorum, ve basit bir şekilde bu entry ya silinir ya da bana cevap verilir ve account'um tüm entrylerimle birlikte silinir. bunda bir beyis yoktur.

    işin komik kısmı bu kadar çok mod var nasıl bir şikayet 24 saat boyunca cevap almaz. uzun yazdım, özet geçtim yine cevap yok. affedersin ama sokarım yapacağınız işe.

    özet geç piç diyen gönlü incici arkadaşlar için: abi entry var bi tane mod yazmış, silmiyolar amına koyim, silmiyosan beni sil diyorum, beni de silmiyolar, cevap da vermiyorlar, ben de sokuyorum yapacakları işe. thnx.
    5 ...
  6. atatürk şiirlerinin hep ilkokul seviyesinde olması

    1.
  7. edit: türkiye'de ilkokul düzeyi okullarda okutulan atatürk şiirlerinin ilkokul seviyesinde olmasıdır.

    siz de anlayabilesiniz diye öyle yaptık.
    47 ...
  8. louie psihoyos

    1.
  9. the cove isimli "yunuslu belgesel"'in yönetmeni.
    0 ...
  10. zırdavat

    1.
  11. hırdavat'ın yanlış yazılmış hali.

    subjektif tanıma gelince, benim bulduğum yeni kelime. ama yeni bulmadım.
    aha (bkz: otobüs popülaritesi/#5201780) bu entrymde bulmuşum, kimse de çıkıp aga sen naptın dememiş. o zaman türk dil dünyasına armağanım olsun. hırdavat anlamında ama hırdavatımsı olmayan şeyler için kullanılsın bundan böyle.
    0 ...
  12. opta

    1.
  13. twitter'da ilginç istatistikler paylaşan bir oluşum. kendine has anlatım metodu bir süre sonra bilinç altınıza işler ve ders notlarını da o şekilde tutmaya başlarsınız. şartlı refleks. *

    http://twitter.com/OptaJoe/following
    0 ...
  14. her israil saldırısı sonrası hitler popülarizmi

    1.
  15. türkiye cumhuryeti devleti sınırlarında çok iş yapan popülarizmdir. über yetenekli, zeka seviyesi atlayacak level bırakmamış bir takım insanlarımız, israil'in yaptığı saldırılar sonrası üzerlerine giydikleri hümanizm gömleği ile 6 milyon masum insanı öldürmüş, dünya savaşı boyunca 20 milyondan fazla insanın ölümüne sebebiyet vermiş bir adamın sözlerini ve ideolojisini benimser hale gelmektedir.

    hitler'in yaptıklarını tasvip etmek, bu insanların üzerlerine giymiş oldukları hümanizm gömleklerine kezzap dökerken, bu hiç mi farkedilmez?

    (#8230036) numaralı entrym'de, herhangi bir insan gibi, insan öldürmek üzerine düzenlenmiş saldırıyı kınadım, bunu bana yaptıran ne geçmişim, ne bağlı olduğum, kendimi bağlı hissettiğim topluluktur. insanların öldürülmesinden ötürü gerçekten rahatsızlık duyuyorsanız hitler'i tasvip edemezsiniz, eğer ediyorsanız, işte esas sizin gibiler israil'deki daimi savaşı, daimi kılan rahatsız topluluklarsınız. insanlar israil'in yaptığı vahşetlerden ötürü, hitler'i örnek göstermeye ve övmeye devam ettikçe, bu saldırıları yapabilmek için israil kendisinde güç bulacaktır.

    o kadar zavallı insanlar oluyorsunuz ki hitler'i tasvip ederken, bu konuda başka entry girmeyeceğimi belirtmeme rağmen sabahın şu saatinde dayanamıyorum. iğrençten de ötesiniz. hayvanlığın daniskası dahi olsa bir ideolojiyi, önce bir kitaba sığdırıp, sonra bir söze indirgediniz ve hitler sizin için ilah oldu. hayatta bu kadar sığ ve cahil bir düşünce ile 2 kez karşılaşabilirsiniz, ilkini anaokulunda yaşamışsınızdır.

    anlamanız için tekrarlıyorum; adolf hitler, 2. dünya savaşının çıkmasına sebebiyet verip avrupa'nın yarısını "işgal" etmiş, kendi vatandaşları olan ve tamamen silahsız olan yahudi, çingene ve bir takım diğer azınlıkları toplatmış, işgal ettiği ve kontrol altına aldığı bölgelerdeki yahudilerin almanya'ya teslimini istemiş, netice itibari ile 6 milyon masum insanı, mermi kullanarak israf etmemeyi bile düşünerek, vahşice öldürmüş, insanlıktan nasibini almamış, faşist bir diktatördür. yaptıkları almanya'nın bifiil işgal edilmesine sebep olmuş, pek çok alman, haberleri bile olmadan, atalarının yaptığı bir yanlıştan ötürü, saatlerce çalışıp, fidye ödemek zorunda kalmıştır. yaklaşık 100 milyon kişinin hayatına doğrudan kötü şekilde etki eden bir adamın söylemiş olduğu bir kıçı kırık söz, sizleri faşistlikten öteye hiç bir zaman götürmeyecektir.

    bugün israil'in yaptıklarını, bir sinir harbi sırasında yahudilere mal etmeniz her ne kadar anlayışla karşılanabilir olsa da, hitler tarafından katledilmiş 6 milyon masum insan, ahirette de yakanızda olacaktır eğer inanıyorsanız. onların dinlerinin, size göre lanetlenmiş bir kavme ait olması, inanın yenilen bu kul hakkı neticesinde hiç önemli olmayacak.

    şimdi eğer hitler'in ağzıyla konuşmaya devam edecekseniz, üzerinizdeki hümanist gömleğini çıkarıp bir kenara koyun. onun sizin üzerinde kirlenmesine daha fazla göz yumabileceğimi sanmıyorum.
    30 ...
  16. erasmuslu arkadaşını kapıp taksime çıkan öğrenci

    1.
  17. ecnebi memleketten yurdumuza erasmus adı altında kültür kaynaşması için gelmiş olan gavur öğrenci ile hemen muhabbet kurup onu taksime götüren öğrencidir. son yapılan araştırmalara göre her 10 öğrenciden 7'si bunu yapmakta 2'si bunu yapan arkadaşına eşlik etmekte 1'i ise ingilizcesi olmadığı için dışarıdan izlemek ile yetinmektedir.

    gavur joseph'i yanına alan türk öğrenci, taksimde binlerce insanın aktığı istiklal caddesindeki akıma kapılır ve akış yönüne doğru arkadaşı ile yürümeye başlar. içinde bulunduğu durum onu bir nevi kültür elçisi gibi hissettirdiğinden, bugüne kadar öğrendiği tüm ingilizce kelimeleri bir cümle içinde kullanabilmek gibi insan üstü bir aktivite içerisinde yol boyunca hiç de umrunda olmamasına rağmen, joseph'ine mekanlar ile ilgili bilgi verir. bu tip konuşmaları yaparken yanından geçen insanları süzen öğrenci, "nasıl da ingilizce konuşuyorum ama" şeklinde bir ifadeye sahiptir. siçueyşın, du yu get it, akçıli, kucyu pilis kelimeleri ve kelime grupları bu arkadaşımızın en çok kullandığı ifadelerdendir bu süreç içerisinde. taksim bu tür bir aktivite için özel olarak seçilmiştir. ve normalde pek konuşkan olmasa da bu arkadaşımız, tüm mekanlarda yüksek sesle ingilizce konuşmaya devam eder, joseph'i de konuşmaya zorlar.

    bu tip insanları görmek için iyi bir çocuk olmanıza da gerek yoktur. taksim'e çıktığınızda herhangi bir yere odaklanmayıp, çevre ile alakadar olmanız bunlardan en az 10 yazı ile on tane görmeniz için yeterli olacaktır.

    dayanamadım ben de yaptım.

    bu sene okulumda bulunan erasmuslu insanlardan hiçbirisi ile henüz iletişime geçmemiş olduğumdan bunu yapacak gavur arkadaşım yoktu. ben de aldım moonlight sonata'yı fırladım taksime.

    moonlight'a dedim ki ingilizce bilmene gerek yok, kafa salla, i see de yeter bana ve o da öyle yaptı. yol boyunca, girdiğimiz her mekanda ingilizce konuşup, mekanlar ve insanları hakkında bilgi verdim. tüm taksim, istiklal, beyoğlu ve nevizade'ye ingilizce bildiğimi göstermenin huzuru ile gece yatağıma huzurlu bir şekilde girebildim. o kadar üniversite okudum erasmuslu arkadaşını yanına alıp taksime çıkmamış dedirtmem arkadaş kendime.

    do you get it?

    aranızda ingilizce bilip de bunu yapabilmek için erasmuslu arkadaşı olmayanlar benle iletişime geçip makul fiyatlara erasmuslu veya erasmuslu gibi gözüken arkadaşlar edinebilir, gönül rahatlığıyla taksim'de ingilizce bildiklerini sergileyebilirler.

    ilerleyen yıllarda taksimde bir dev ekran satın alıp, erasmuslu arkadaşları ile conversation yapan arkadaşların belli ücretler karşılığında videolarını yayınlamayı düşünüyorum. bu işi de ticarete dökebiliriz bence. lars von trier'in de söylediği gibi(o söylememiş de olabilir), her şeyin filmi yapılabilir bence. bence öyle değil tabi bence her şeyin ticareti yapılabilir.
    2 ...
  18. uludağ sözlük te açılan saçma başlıklar

    1.
  19. bir nevi görüş belirten başlıklardır. (tanım yaparken başlık ifadesi kullanmıyorum burada, yani kullanıyorum ama başlığa ithafen değil zira tanımlamamız gereken şey başlık bu konuda yanlış anlamasın gammaz arkadaşlar)
    yani şurada bilemiyorum 2 sene mi oldu biraz daha mı fazla oldu ya da 1 sene mi oldu öyle bir şeyler oldu bulunalı. pc başında oturmasam da uludağsözlük paso açıktır bende, arada girer içlerine girmesem de başlıklara göz gezdirir, son durumlardan haberdar olurum. burada saçma şeyler dönebiliyor, küfürler, hakaretler olabiliyor, yanlış anlaşılmalar, dikkatsizlikler...

    gerçek hayat gibi bir nevi. hiç bir hata yapmadığınız halde bir trafik kazasının içinde bulunmadınız mı ?

    dünyayı kurtaran adamın oğlu rolüne bürünmenin hiçbir anlamı yok. başlık yanlış geldiyse moderatöre bildirirsin, o da seni muhtemelen gammaz yapar, gönül rahatlığıyla yüzlerce başlık ve entrydeki yanlışı düzeltmek üzere çalışmaya başlarsın. ya da başlık kurallar dahilinde ama canını mı sıkıyor, başlığı sol frame'den kaldırırsın. yani sanki her kuşu siktik de bir leylek kaldı gibi nedir bu telaş anlamıyorum?

    belli dönemler içinde sürekli moderasyona yükleniliyor, birileri uludağ'ın amına koyim diyor falan. ne lan bu? neyin peşindesiniz oğlum? *
    sözlük lan alt tarafı. gir oku yaz çık işte. tartışmalara falan gir arada içi ferahlıyor insanın.

    mesela şu gammazlık olayının da %80'ine kılım ben. ben yazmışım orada 1500 tane kelime, gelmiş bana bir tane hata bulmuş hiçbir bitişik yazılır bilmem ne. bağlaç olan de'nin da'nın ayrı yazılması gerekliliği onun okunması sırasındaki vurguyu da değiştirebileceğinden yanlış anlaşılmalara sebep olabilir ve bunun değiştirilmesi gerekebilir ama sanki formal yazı yazıyormuşuz gibi bu ne amına koyim? oldu olacak paragraf da yapalım hatta entrylerimize modlar not versinler, sınıf aman sözlük birincisine simit meyve suyu alalım sonra?

    hayat sana güzel ama asıl soru gönül razı mı yarım ekmek arasına lan? işte tüm mesele bu. yorulmayın bunlara fazla. yazın geçin, okuyun geçin. he yok ben çok gönüllüyüm, gerçek hayatta da zaten uluslararası af örgütü, greenpeace falan ne bulduysam girdim diyorsanız, o zaman önce frmtr'yi kurtarın zira zaman zaman yararlı bir bilgi bulup okuyacak dahi olsam kusuyorum, ağlıyorum, duşa giriyorum giden günlerim oldu şarkısını söylüyorum.
    3 ...
  20. lionel messi yar yar

    1.
  21. haberin var mı yar yar adlı şarkının bir çeşit coverı.

    http://www.facebook.com/v...deo.php?v=104509339592532

    adresinden ulaşılabilen videoda geçen türküdür ayrıca.

    zubizaretta yar yar kısmıyla yarmaktadır.
    1 ...
  22. tophane de nargile ile zehirleniyoruz zirvesi

    1.
  23. zirvebox'ta güzide yerini almış eşsiz zirve. kendisi 8 mayıs 2010 tarihinde bendeniz ve 146taksim1 tarafından organize edilecek olup, moonlight sonata'nın da katkılarıyla şenlenecektir.

    ayrıntıları zirvebox'ta yer alan zirve için, mekana direkt gidemeyecekler veya direkt gitmek istemeyenler için, anadolu yakasında saat 14'te, detayları özel mesaj ile gönderilecek olan bir buluşma noktasında tarafımdan bir toplaşma sağlanacak ve mekana beraber gidilecektir, aynı şey eş zamanlı olarak avrupa yakasında 146taksim1 tarafından da yapılacak olup, mekana toplu giriş başarıyla sağlanmış olacaktır.

    bu yüzden katılmak isteyen ve mekana yanlız gitmek istemeyen yazarlarımız katılacakları güzergaha göre bana veya 146taksim1'e özel mesaj yolu ile ulaşırlarsa mesud olacağız.

    zirvemiz sırasında, tuğra cafe'nin çeşitli ve lezzetli nargilelerini fokurdatırken, közde türk kahvesi gibi türk mutfağının ve ağız tadının değişilmez lezzetlerini tadacak, ondan bundan sohbet edeceğiz. belki iyi yazarlar olursak, tabu bile oynayabiliriz. evet böyle bir zirve işte mırın kırın etmeyin gelin.
    17 ...
  24. amazonist

    1.
  25. oysh

    1.
  26. 7. nesil yazar. hoşgeldin diyoruz.

    ps: diyoruz diyen kaç kişiyiz? 2 milyon oluyoruz sözlük sevdası için, ilk hedef 20bin herkes 2 dakikasını ayırıp amcasının, dayısını çağırsın.
    0 ...
  27. mark benford

    ?.
  28. eda ben ve seda

    1.
  29. facebook'da sağ bölgede reklam olarak çıkan ifade.

    son derece zayıf ve inandırıcılıktan çok uzaktır. profil resmi olarak kullanılan iri göğüslerini elleriyle kapatmış iki kızın her hangi bir erotik kaynaktan araklandığı aşikar olmakla birlikte, eda ve seda isimlerinin bu tip ortamlarda yan yana gelmesi kafadan sallama algoritması içinde çok yaygındır. eda ve seda'nın arasına "ben" ifadesini sıkıştırmak sizi kurtaramaz.

    an itibari ile 303 fanları varmış. hayırlı olsun diyoruz.
    1 ...
  30. paper gangsta

    1.
  31. lady gaga şarkısı. albümdeki en iyi şarkılardan birisi.

    (bkz: sözlerini de yazayım tam olsun)

    midnight rush with a pen in my hand
    dinkin linking singin script with a fan
    remembering me before we began
    sometimes i felt so deaf in the jam
    but the ones who loved me told me to stop
    like homegirl cant get jitter for drop-
    a superwoman chick you know that i am
    some shit dont fly by me in a man

    cuz i do not accept any less than someone
    just as real as fabulous
    dont want no paper gangsta
    wont sign away my life to
    someone whos got the flavor
    but dont have no follow through-
    dont want no paper gangsta
    wont sign no monkey papers
    i dont do funny business
    not interested in fakers
    dont want no paper gangsta
    oh ohhhh
    dont want no paper gangsta
    oh ohhhh
    dont want no paper gangsta

    cuz something so shiny to start
    want me to sign there on your range rover heart
    ive heard it before yeah the dinners were nice
    till you diamond words melted into some ice
    you should have been around to the beat of my song
    mr. california paper gansta raw
    looking for love not an empty page
    full of stuff that means nothing but you pimp a lady
    cuz i do not accept any less than someone just as real as fabulous
    1 ...
  32. 3 mart 2010 romanya israil maçı

    ?.
  33. romanya'da oynanan özel maç. şu sıralar 73. dakikası oynanmakla birlikte, 45. dakikada beneyoun'un attığı golle israel 0-1 önde sürdürmektedir.
    0 ...
  34. en dumur kopya anıları

    1.
  35. kopya çekmeye çalışma durumu esnasında yaşanan dumur eden detaylarda gizli anılardır.

    bir türlü başarılı şekilde kopya çekemeyen şahsımın başına gerek lisede gerek üniversitede sık sık gelmiş ve gelmekte olan olaylardır da bunlar ayrıca.

    gerilere gidelim, lise yıllarına evvela; (zamanda yolculuk gibi)

    bundan 3 yıl evvel lise 2'deyiz o zamanlar. sınavın yapıldığı karma salonda toplandık. sınav matematik sınavı. 5-6 arkadaşımı çok stratejik noktalara yerleştirdim, öyle ki birbirlerimizin kağıtlarını görebilecek, yazdığımız kopya kağıtlarını birbirimize rahatlıkla atabilecektik. hatta hocanın şüphelenip birimizi kaldırması durumunu bile düşünerek bu 6 kişinin tam ortasında kalan alanı boş bıraktım. eğer oraya iyi biri gelirse kopya trafiğinin akşını sağlayacak yine işimize gelecekti, kimse gelmezse o boş hava sahasını kopya kağıtlarının uçuşu için kullanmış olacaktık. velhasıl hiç tanımadığım, gayet gerizekalı bir kız gelip oraya oturana kadar her şey çok yolundaydı. oturunca hemen kendisine ne yapması gerektiğin anlatıp, bunun sonucunda kendisinin de çok karlı çıkacağını anlattık. gel gelelim, "ben kopya çekemem kiii" demekten başka bir şey yapmıyor, başka bir sıraya geçmesini söylediğimizde mal mal gülüyordu. adeta bir öğretmen tarafından casus olarak aramıza yollanmıştı. derken sınav başladı, sağ ön çaprazımda oturan matematik manyağı arkadaş, ilk 3 sorunun cevabını yazarak gerekli merciilere dağıttı. ben bu 6 lı grubun sol arka çaprazındaydım. bu manyak kız ise tam ortada. ortanın ortası. strateji gereği kağıtlar bir süre sonra kendisinde toplandı ve artık o kağıtların bana gelmesi gerekiyordu. ısrarla kağıtları istiyor, sadece arkaya doğru fırlatmasını söylüyordum. o ise, kağıtları açıp bakmaya bile korkuyordu. neyse sınavın kazığını hissetmeye başlamış olacak ki bir süre sonra kağıtları açıp yazmaya başladı. büyük yaz da göreyim diye bağırıyordum. dur atıcam şimdi dedi. beklemeye başladım. birazdan bir anda dolacak olan kağıdımı hayal edip, bu konuda şüphe çekmemek için her soruya salak salak 2x2=4 yazıyor, cos90=0 diye de ekliyordum.

    kız kağıtlarla işini tamamladıktan sonra avucunun içinde zaten küçük olan kağıtları mikroskop ile algılanabilecek düzeye kadar getirdikten sonra bana doğru fırtlattı. lakin bu bir çeşit, disk atma ne bileyim mızrak atma gibi bir fırlatmaydı. küçülünce sertleşen kağıt, fırlatmanın da etkili olması sebebiyle en arkada bulunan benim yanımdaki metal kolon dandiriğine çarptı.(neden metaldir orası hala bilmem) ve doğal olarak sessiz sınıf içinde tınnnn diye bir ses yankılandı. 2 gözetmen birden gözlerini dört açıp sağı solu kolaçan etmeye başladılar akabinde. ayağımın biraz ötesine düşen kağıdı alabilmek veyahut en azından gizlemek amacıya, biraz bacağımı uzatarak ayağımın altına aldım. ortalık yatıştığında kağıdı çaktırmadan alabilmek adına, basmış olduğum kağıdı kendime çekecektim ki parkeler her şeyin sonunu hazırladı. cızzzzttt.

    bir gözetmenin ne olduğunu anlamaması için gerizekalı olması gerekirdi. tek sorun kimin ayağnın altında kağıt olduğuydu.

    --

    yine lise yıllarında, listening dersinde, listening lab'da yanımda oturan belalı sıra arkadaşım ile listening sınavına giriyorduk. herkesin sağı solu camlı, önünde düğmeler ve kağıt, kulağında kulaklıklar...

    duyduğumuz dandirik şeylere göre önümüzdeki kağıtta bulunan sorulara cevaplar veriyoruz. yine gayet sessiz bir ortam. kulaklıktan ötürü kendisini duyamayan arkadaşımın benden kopya isteme şekliyle sonun başlangını skip edip sonun sonuna geliyorduk.

    yüksek sesle; " adaş jane'in babası kimdi lan? "
    3 ...
  36. zenci ile yapılan halı saha maçı

    1.
  37. gerilimi yüksek mücadele dolu, seyir zevki gayet iyi olan halı saha maçıdır.

    uzun zaman olmuştu halı sahada 7 ye 7 maç yapmayalı. şimdi bizim okulun nüfusu zaten azdır, yurtta kalan nüfus daha da azdır, e ben sosyal merkez gibi okulun popüler mekanlarında da takılmadığımdan çok kişiyi tanımam. çok kişiyi tanırım esasında da bu tanıdıklarım da maç yapacak adamlar değildir nedense. çok canımı futbol çekerse, 4 kişi 2 ye 2 boş kale, koca sahada 2 saat oynarız. gol yağmuru mu dersin, birbiri ardına gelen estetik hareketler, yerdeki topa kafayla gol atmalar vs.

    neyse efendim, uzun süredir 2 ye 2 maçlarımızı bile gerçekleştirmezken, bu gün ani bir kararlar top oynamaya karar verip, şansın da yardımıyla 7 ye 7 bir halı saha maçı hazırladık okulda. karşı takımın kim olduğunu tam olarak bilemiyordum. giyinip, sahaya gittim. topu alıp ısınma hareketlerine başladım, bileklerimin ince olduğuna kendimi inandırmak istercesine, değişik bilek hareketleri yapıp, kendimi beğeniyordum. derken millet toplandı. ama o da neydi karşı takımda nijerya'dan ülkemize ve okuluma okuyup adam olmaya gelmiş bir zenci vardı.

    o anda takımımı yanıma topladım, bu maçın artık milli maç statüsünde olduğunu, agbetu'ya şut şansı tanımamamız gerektiğini, herkesin canla başla mücadele etmesi gerektiğini söyledim. çok hırslanmıştım. bir zenci, beyazların yaşadığı bir ülkede, beyazlardan kurulu bir takıma gol atamamalıydı.

    derken maç başladı, sosyal bir sigara içicisi olmama ve 5-6 aydır maç yapmamış biri olmama rağmen, 90. dakikada atılan sabri sarıoğluvari deparlarla, bir sol çapraza bir sağ çapraza koşmaya başladım. amacım o sıralar defansta görev alan agbetu'yu yormaktı. bir ara maç heyecanı, ırkçı duygularımın önüne geçti, kendime geldiğimde agbetu bizim ceza sahası yayı üzerinden topu direğe nişanlıyordu. hemen deparla defansa döndüm ve agbetu'ya adam markajı yapmaya başladım. o sırada kendimi kaybetmişim. kendime geldiğimde arkadaşım formamdan çekiyor, kalecinin elindeki topa müdahele edemezsin efe diyordu. agbetu'nun kaleye geçme sırası çoktan gelmiş de geçiyordu o sıralar.

    agbetu'nun kalede olduğu dakikaları iyi değerlendirmeli ve bu zenciye golümü atmalıydım. zira öyle de oldu, defansın arkasına atılan topa, tek vuruş yaparak agbetu'nun sağından topu filelerle buluşturdum. maçı izleyen yoktu, bu golle durum 4-3 olmuştu ama bizim takımda da buna sevinen yoktu, kimse benim faşizan duygularla yaşadığım sevince ortak olmuyordu, o çoşkuyla halısahadan çıkıp yandaki tenis kortunda bir tur attım. çok yorulunca geri döndüm. maçın ilerleyen dakikalarında, sırf kondüsyondan oluşan bir rakip takım oyuncusunun sayısız golüne tanık olduk, maçın bitimine 5 dakika kala tam 5 kere gol atan kazanır dedim. 4 kere onlar attılar. ama son golü filelere acımasızca gönderdikten sonra topu elime alıp, bitti, kazandık dedim. yorgunluktan ölen takım arkadaşlarım ve rakip oyuncular bunu siklemeden, giyinip gitmek için hazırlanmaya başladılar.

    zaferlerle dolu milli tarihimize bir katkı da benim tarafımdan gelmiş olması, türk futbolunu şerefli mağlubiyetlerden, tarifsiz zaferlere getirmem, beni ziyadesiyle mutlu etmişti. maçın ardından agbetu'nun elini sıkıp, senin sorunun siyah kıçının kafandan büyük olması ahbab dedim. gel sana wendy's de bir hamburger ısmarlayayım da zenci olduğunu bir süre unut diye de ekledim. arkadaşlar türkiye'de wendy's olmadığını hatırlatınca bir süre üzüldüm.

    türk halısahalarında yeni bir zafer daha zencilere karşı kazanılmıştı ve agbetu antrenman olarak yaptığı kaplan avına artık rahatça dönebilirdi...

    not: olay hayal ürünü olmasa da içerik hayal ürünüdür. siyahi arkadaşın adı da tabii agbetu değildir. ama bana göre onların hepsi agbetu'dur.

    edit: yazım hatası yapmışım aga onları düzelltim. kusura bakma. kib. sçs. byes.
    3 ...
  38. alum

    1.
  39. youth hostel

    1.
  40. ne idüğü belli olmayan, öğrencilere ucuz konaklama sağlayan oteller.

    interrail ve interfly cıların uğrak yeri.
    0 ...
  41. 7digital

    1.
  42. birleşik krallık merkezli, kolayca albüm satın alınabilen online müzik pazarı.

    http://www.7digital.com
    0 ...
  43. türkiye israil ilişkileri

    1.
  44. son günlerde bir şarkı ile çok güzel açıklanabilecek ilişkilerdir.

    bir şey eksik o da enerji
    yok ki aramızda sinerji
    tutmayınca tutmuyor işte
    seninki yaptı bana alerji.
    2 ...
  45. tavuklar çiçek açmış ellerinde poğaça

    1.
  46. tavuklar çiçek açmış ellerinde poğaça
    madem yüzme bilmiyorsun
    niye çıktın ağaca?
    ben annemi çok seviyorum, yaşasın 23 nisan.

    şeklinde olan anonim şiir. şarkı yapsalar bunu sabah akşam dinlerim.
    17 ...
  47. baset

    ?.
  48. realtor

    ?.
  49. ing. emlakçı.

    daha çok amerikan ingilizcesi'ndendir.
    1 ...
  50. uçakla giderken başı dışarı çıkarıp dil sarkıtmak

    1.
  51. 10bin feetde yapıp, -48 santigrad derecede, dilin donmasına sebebiyet vermek bu işin farzlarındandır.
    1 ...
  52. esti ginsburg

    1.
  53. israel vatandaşı süpermodel.bar refaeli'nin aksine askere gitmeyi kabul etmesiyle son dönemde ülkesinde oldukça takdir toplamıştır.

    http://en.wikipedia.org/w...,_taken_by_michal_bar.jpg
    0 ...
  54. izzetüikbal

    ?.
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük