genellikle şöyle olur bir yabancı müzik dinliyosunuzdur hoşunuza gitmiştir önermek istersiniz;
-bir şarkı var çok hoşuma gitti dinler misin?
+ tabiki ne demek ben müzikleri çok severim geniş bir müzik repertuarım vardır.
..şarkıyı açarsınız
+ ay bumuydu bende bişey dinleteceksin sandım.
-hee.. peki sen kimi dinlersin?
+bak mesela demet akalının son şarkısını dinlemelisin çok hoş yada murat boz.
- ....
+ noldu
-...
bişey söyleyemezsin dumur olup kalırsın işte adama nerden başlayıp anlatmaya çalışacaksın ki..
sallayınız efendim bu yüzden.
insanın uğrunda çabalayıp ve etrafa bu sinyalleri verip fakat gerçekten olamayacağı hissine kapılmaktır. ama fazla kafaya takmaya gerek yok insan elindekilerle mutlu olmayı bilmeli sevdiğiyle beraberse yükseklere hedef atıf ilişkiyi zehirlemeninde alemi yok. ne demişler 'az şeye sahip olan değil çok şey isteyipte ulaşamayan insandır fakir insan' cümleyi tam hatırlamamakla birlikte ana fikir olarak buydu.
odanın penceresinin açıp havalandırmayacağın bir maddenin olduğu saçma sapan bir uygulamadır, oturup kendi masanda sırf onlar yemek yiyecek diye ders çalışamamktır. beşi birlenip film izlemek istiyosa senin o gürültüyü çekmek zorunda oluşundur bir öneminin olmayışıdır o maddeler karşı çıktığında ise onlarca evrensel ahlak ilkesi olarak öne sürebilecekleri tarzda odaya sonradan geleni dışlama politikasından başka bişey değildir. bu tipler özellikle vize final zamanı odanın içine nerdeyse edecek yatkınlıkta inek tiplerin başıdır.
şehir ordu, ordunun dereleri.. darbeyle alakası yok hocam yanlış anladınız. memleketi ordu olan bir vatandaşın kendini elit hissetmek için kıçından uydurduğu birşey işte.
tısss tehlikeli insandır. heran çıkarı uğruna satabilir ama tatlı dilli ikna kabiliyeti yüksektir bu yüzden tısslayana kadar anlayamazsınız ne yılan olduğunu. başını ezmek lazım
görgüsüzün önde gideni bayrak sallayanıdır kendi ordudan gelmiştir diğer iç kesimden gelen arkadaşlarının hepsine ben sizden üstünüm imajı yaratmaya çalışan sevgilisine bana leptop almazsan senden ayrılırım diyebilen son derece medeni bir insandır. yaptığı her alışverişi millete çarşı pazar dinlemeden poşetten çıkarıp gösteren dedimya sözüm ona medeni tiptir. kriz sebebidir. bu tip insanların kırmızı bültenle aranmasın aga.
odanın düzeni için üşenmeden askeriye gibi kurallar hazırlayıp altına 6 kişiye imza attırn ve odada evrensel ahlak ilkesine göre yaşamak şartı koyduran arkadaştır. gerçekten sinir bozucudur çünkü bu insanlar kişilikleriyle kendilerini ortaya koyamazlar ve bu tür kural yasaların arkasına sığınırak söz sahibi olmak isterler.
tüm kızlarla kafayı bozup erkekliğine artı özellikler yükleneceğini düşünen şahıstır. bugün oldu hala bunlar konuşuluyo. be ademm işin yokmu da bakarsın oraya ayrıksa ayrık sanane denilesi kişidir.
freuda göre saplantılı bir hayat geçirmiş olma ihtimali yüksektir ve bu güdülerinin doyurulması gerektiği apaçıktır. gerçektende kızlar gitsinde şişmeler gelsin sana da toplumdan soyutla kendini insan içine çıkıp etrafa zarar verme denilesi kişidir.
çok güzel bir silahtır. özellikle sürekli birşey anlatmaya çalıştığınız fakat elinizin boş kaldığı durumdaki insanlara itanyla yapınız çıldırışı göreceksiniz.
kafasının içinde kırk tilki dolaşıp birininde kuyruğu birine değmediğine göre zeki demekten başka bi çare yok ama keşke o zekasını ülkemizin refahı için kullansa..
kemalistlerin din düşmanı olduğunu düşünmektir fetullahçı olmak. kemalistlikle fetullah gül arasında o ince bağı kurabilmektir fetullahçı olmak. zira bunun ayrımında olunamadığı için sinirciklerinizin yıpranmaması için fazla muhatap olunmaması gereken bir tür akımdır diyebiliriz. bu arada fetoşun kitabını kurandan çok okuyan bir nesildir bunlar ya lütfen ama ayrımına varın artık denilesi kişilerdir.
henüz yollu olmayan kızlarla tanışma fırsatına hiç nail olamamış yollu yolluyu çeker hesabından bir tür ilişki yaşayan, veren kız arayan bu sebepten ötürü de dünyayı sadece onlardan ibaret sanıp üniversiteleri kerhaneye benzeten varlıktır. üniversite eğitim kurumudur yetişkinler vardır isteyende istediğini yaparda bu başlığa bakıldığında ozaman üniversite okuyan erkeklerin yüzde 80'i de pezevenktir diyesi geliyor insanın. bakınız hiç oldumu şimdi? sürekli kızlarla uğraşan bu mantığıda anlamıyorum gerçekten madem öyle yatma kardeşim zorlamı yaap dedi sanki hatun. şöyle olası bir durumu da göz ardı etmemek gerekir çevresindeki arkadaşlarına birçok veren kız vardır kendinin yüzüne bakılacak hali yoktur kimse vermemiştir o da hıncını genelleme yaparak (kendi kardeşinin, bacısının, akrabasınında birgün üniversite okuyacağını düşünemeyerek) çıkartmıştır. ama ona sorsanız kardeşi en önde namusludur ayrı dava. bu tüden düşüncelere sahip olan arkadaşlarının duygularına da tercüman olmuştur. yazık felan filan.. şaka türü insanlardır uzak durulması gerekir gözü dönmüş olma ihtimali vardır.her hatunun alnında 'verici' yazdığını bile görüyor olabilir şaşırmam. aman dikkat çok zor durumda kalırsa başka cinslere dahi yönelebilir aman, aman yani aman..
finallere 12 saat kala ders başı yapıp öğrenme aşkıyla tutuşan gencin üst üste kahveleri tüketirken birden havanın aydınlandığını görmesi derken sabah ezanı ve işte o renk; sıçtığın mavisi. bu rengi gören insanlar gerçekten sıçışa 5 kala hissini yaşarlar ve bu renge karşı olumsuz bir tutum sergilemeye başlarlar. tabi üniversitenin bitmesiyle bu renge karşı olan tutum başlarda biraz direnç gösterecektir fakat zamanla sönmeye başlayacaktır ama yeni sınav durumlar(kpss) gibi faktörler varsa sınavabir gün kala bu his tekrar kendiliğinden geri gelebilir bu yüzden geceleri ders çalışmaya kalmamanız tavsiye edilir bu sıçmık rengi görmemek için..
bir replik:
-axel, axel, axel.
-leo, leo, leo.
çok hoş bir film yeni izleyecek olanlara tavsiyem kesinlikle orjinal dilde izlesinler değilse keyfi kaçıyor filmin.
o sinema işini gerçekten bilen bir yönetmendir. ben yönetmen değilim ama onun filmlerini izledikten sonra çoğunun yönetmen olmadığını anladım. izlediğimde filmin ne olduğunu ordaki duyguyu insan nasıl yaşarmış bu üstad sayesinde anladım. sağlığı iyi durumda değilmiş bu yüzden çok korkuyorum onun gibi başyapıt verebilen insanlar çok az yetişiyor. bide insan onun filmini izleyince gerçek dünya bu işte diyebiliyor ve paylar çıkartabiliyor kendine çoğu filmdekiler gibi sürekli zengin hayat lüx hayat oh ne ala armut piş ağzıma düş felsefesinde yapılıpta film bitiminde insan elindekilere bakıp mutsuz mutsuz bunalıma girmiyor.. müziklerde yanlış hatırlamıyorsam tony gatlifin çok katkısı varmış ve o müzikler insanın ruhunu titretiyor adeta.
artık doyum noktasına ulaşmış olup başta zevk alınan fakat sandelyede oturmaktan tepsi göt olma durmunda masayı terkedeceğini belirtmek için kullanılan cümledir. tabi illa ki masa başı olmak zorunda değildir ayakta da olunabilir o sırada sürekli yapılan eylem..
ne güzel mübarek bir sınavdır ki onun sayesinde memur bile olunabiliyor sebat ile çalışıp gerekirse hangi bölümü okuduğunuzu unutup canınızı dişinize katıp resim öğretmeniyseniz hele birde gerçekten yeteneğinizi ölçecek olan bu sınavda nihayet başarı sağlayıp öğretmenliğe başlattıran sınfta ders vermeye başladığınızda da
öğrenci;
-öğretmenim kafasını çizemiyorum yardım eder misiniz?
- hayır çocuğum burda amaç kendi çizim becerilerini geliştirmen benim çizmem doğru olmaz.
tarzında bir savunma yaparak akşam eve gittiğinizde çizim çalışarak öğrencilerinin karşısında çizimi unuttuğunuzu çaktırmama çabalarının bütünüdür kurban olduğum kpss
bazı durumlarda gerçekten insana birileri tarafından şaka yapılıyormuş gibi sürekli üst üste yaşanmak istenmeyecek olay örüntülerinin nasılda bu kadar örüntülü halde geldiğine şaşırırken plansız bir eylem olamayacağını düşündüğünüz ama bir yandanda 'hadi ordan kim senle bu kadar uğraşıp zaman harcamak istesin' gibisinden bir cümle kurarken yavaş yavaş kendi talihsizliğinizden kaynaklanan bir durum olduğunu tamda anladığınız sırada kurduğumuz cevap almak için sorulmamış sorudur.
yeni olduğumu sürekli hatırlamama sebep olan, yeni olmayanlarla kıyaslama eğilimi içerisine girdiğimde ise hiçbir zaman kendimi eski hissetmeyecekmişim yada ondan bile mahrum bırakılacakmış gibi bir duygu seli yaşattıran derin bir psikolojik etki bırakan sözlük terimi.