güneşin, ayın ve yıldızların secde ettiği nur alnını şehvetin çamuruna değdirmeyen Yusuf Peygambere selam olsun.
Allah ım; yorulmuş, daralmış, çaresiz tüm yüreklere inşirahı bahşet!
erciyes üniversitesi rektörüdür.1955 doğumludur, elazığlıdır kendileri.
kendisini gündemime almamın sebebi çok güzel bir benzetme ile ülkede çarpıklığı gözler önüne sermiştir. bir futbolcuya 25 milyon ödenen ülkede bilim 40-50 milyona kök hücre merkezi kurmanın zorluğundan bahsetmiş ve üzülerek erciyes üniversitesinden hayırseverler üniversitesi şeklinde bahsetmiştir.
ilginç benzetme dğeil arkadaşlar, yerinde bir benzetme olmuş.kendileri der ki;
"Kayseri'de geliştirdiğimiz aşıları üretilebilecek bir sanayi tesisi kurmaya kalktığımızda 40-50 milyon liraya ihtiyaç var. Galatasaray'ın en son transferi Sneijder'e 25 milyon Euro ödendi.
Türkiye, bir futbolcuya bu parayı verebiliyorsa, özel sektörüyle, devlet sektörüyle bunu yapmak zorunda. Yapamazsa büyük devlet olma davasından da vazgeçmek zorundadır.''
Sana büyük şehirlerden bahsedeceğim.
En büyük camiler orada kurulur,
En küçük mezarlar orada kazılır
En kara yazılar orda dizilir.
Yüksek minarelerde sela verilir,
Civar hanelerde zina edilir.
Büyük şehirlerde yalan söylenir,
Halbuki küçük köylerin mezarlığı bile yoktur.
Büyük şehirlere bağlanma Mehmedim...
Öyle bir şehre yerleş ki,
Küçük olsun fakat bizim olsun.
Sokaklarında tanımadık yüz,
Ensesine şamar atmayacağın kimse dolaşmasın.
Her ağacına elin,
Her karış toprağına terin değsin.
Ve kuytu evlerden birinde
Senden habersiz ölenler olmasın.
adını aldığı cephanelik ise rus işgali zamanlarında cephaneliğin saklandığı tarihi yapıdır. yıllarca çocukların saklambaç oynadığı bu mekan ihale edilmiş 2010 yılında da restorasyon çalışmaları bitirilerek bugünki güzel haline çevrilmiştir.
gidenler bilirler, dekorasyonu ayrı güzeldir buranın.. kamelyaları, kış bahçesi de aynı şekilde.. özel günlerde çeşitli etkinlikler için de kullanılır.. hatta en son moskova'nın şifresi temel filminin küçük bir kısmını dahi burda çekmişler..
internethaber.com da köşe yazısı yazan yazar. bir çok yazısını okudum beğendim de, şöyle bir yazı yazmış ki, adam daha ne desin birader dedim kendi kendime..
nazil olan âyetleri ve sûreleri özel olarak yazmakla vazifeli sahabelere verilen isimdir. bu kişiler efendimiz etrafında sürekli bulunurlardı.
Gelen âyet ve sûrenin nerede yer alacağı, Kur'an'ın neresine gireceği de bizzat Peygamberimize Cebrail (A.S.) vasıtasıyla bildiriliyor, o da vahiy kâtiplerine tarif ederek, gerekeni yaptırıyordu.
ömer faruk tekbilek'in istanbul temalı parçalarını topladığı albümü. şu an d&r word music kategorisinde çok satanlarda 1 numara. kral sponsoru olmuş bide. en favori eserleri cidden. son 3 çok favori olmasa da..
süleymaniye'nin ara sokaklarına gizlenmiş, pek sevdiğim mekan olan ağa kapısı'nda tattığım mayhoş şerbet. yaptığım araştırmalara göre meyvesi makedonyanın dağlarından mevsiminde toplanıyormuş* .çok doğal bir içecek, yanlışlıkla yakama damlattım, anında sildiğim halde çıkmadı. garson durumu anladı zaten hemen ıslak mendilleri yığdı önüme.
lezizdir, bekletmeden soğuk içiniz, güzelim boğaz manzarası eşliğinde..