sözlükte bu bakteriler varken yapılmaması gerekendir.* dini duyguları kabarır,alınırlar.sizi dinsizlikle suçlarlar,bakarsınız vay be ben neymişim tarzında. entarileri eksilendiği zamanda bunu sizin yaptığınızı düşünürler.*yazıktır.
sitelerine isim bulma konusunda sıkıntı çekilen yeni yerleşim birimlerinde meydana gelen sorundur.bunların düşündürenleri de mevcuttur.
bidaha sitesi *
insanın duyduğunda tüylerini diken diken eden,yer yüzünde ne kadar iğrenç insanların olabildiğini gösteren ancak çevrede her geçen gün artmakta olan olaylardır.
bir tanesini anlatmak gerekirse;
yer:denizli *
15-16 yaşlarındaki bir kız , bir gece vakti minibüste yalnız başınadır.minibüs şöförü birlikteişbirliği yaptığı yardakçılara haber verir ve kızı bayıltır.kızı bayılttıktan sonra kıza defalarca tecavüz edilir ve kız ölü bir şekilde çuvala konur ve asıl bu işleri planlayan adamın yanına götürülür.adam çuvaldan kızı çıkardığında onun yeğeni olduğunu farkeder ve orada sinir krizi geçirir.
olası facebook profilleri görüldükten sonra şüpheye düşülmeden söylenecek ifade sloganda ufak bir değişiklikle olur bu iş .evlenmeyen kalmasın yerine facelenmeyen kalmasın
çoğunlukla umumi tuvaletlerde karşılaşabileceğiniz picasso'nun bile çizemeyeceği büyük sanat eserleridir.sifondan bihaber yurdum insanının günde tamam abartmayalım hemen hemen haftada bir karşılaşabileceği görüntüdür.
uykusuz dergisinin yeni açtığı köşedir.örnek verelim;
angur:dıgıdık dağı nda yaşayan ana tanrıça.tüm hayatın ve bazı problemlerin kaynağı olduğu bilnir.şahane deniz kıyısı varken niye dağda oturduğu net olarak bilinmez.ay takvimine göre çifleşir.mastürbasyon hastası.çok tanrılı ilişkiye inanır.*bağbozumu olmaya görsün,coşar-çınlar!...
kaynak:uykusuz
ipek ongun kendi kitaplarını öve öve bitiremez.gulten dayioglu'nun kendini övmesine gerek kalmaz çünkü kitaplarını okuyan insanlar onu yeterince överler. ipek ongun kendini büyük bir devrimci olarak niteler. ipek ongun'a göre o türkiye deki ilk gençlik yazarıdır.ne zamandır yazarlık çocuklara saçmasapan öğütler vermekten ve onların beynini saçmasapan batı özentisi düşüncelerle doldurmaktan ibaret olduysa...gulten dayioglu ise kendine niteleme gereği bile görmez çünkü kendini övmenin ona hiç birşey kazandırmayacağının farkındadır ayrıca ona çevresinden aldığı övgüler yeter zaten. ipek ongun okurlarına hiç bir katkı sağlamaz.hatta onların psikolojilerini bile bozabilir.kitaplarının hitap ettiği ergen kızlar ergen kizlarin msn nicklerinden de anlayacağımız üzere oldukça hassas bir dönemden geçmektedirler. onların hayal dünyasını abuk-subuk fikirlerle ve aşk maceralarıyla köreltmekten başka bir işe yaramayan kitapları onlara pek yarar sağlamaz.gulten dayioglu ise sadece gençlere değil. 7'den 70'e herkese hitap edebilecek bir anlatıma sahiptir.bundan dolayıdır ki pek çok okur kitlesi tarafından sürekli takip edilmektedir.gulten dayioglu ise ipek ongun'un aksine gençlikle ilgili konuları daha sade ve dikkat çekici bir anlatımla açıklar ve kitaplarında ipek ongun gibi sürekli gençlerin hayal gücünü köreltmekten çok onların hayal dünyalarını genişletir.
oldukça kullanışlı telefon.azcık da saykoluk vardır bu telefonda.örnek vermek gerekirse çağrı geldiği zaman telefonun kapağını açmadan telefonun üzerinde 0,3-0,7 cm aralık bırakarak elinizi ileri-geri hareket ettirmenizle gelen çağrı sessize alınır.
korupark sinemalarında kolaylıkla bulabileceğiniz,mısırı görür görmez ayı*gibi atlamamanızı önereceğim mikrodalgadan çıktığında oldukça sıcak olan fakat daha sonra soğuyan tadı şahane mısır.
starbuck's favori mekanlarıdır.zaten starbuck's a gitme amaçları da muhtemelen piyasa yapmaktır ya da erkek kesmektir.ya topuklu giyerler ya da converse.bunun dışında farklı ayakkabı giyenlere pek rastlamamışımdır.*.altlarında muhtemelen diesel kot ya da şalvarımsı şeylerden vardır.üstlerinde ise dar ve vücut hatlarını belli eden bodyler ya da üstlerinde kendi basit dünyalarından belirli kesitler ima etmeye yarayan ingilizce yazılı(belki de anlamını bilmedikleri)tişörtler bulunur.aksesuar kısmına değinmiyorum bile...
tiki maceraları için:
(bkz: şu çılgın tikiler)
ilkokul öğretmenlerinin 5 yıl boyunca ağızlarından düşürmedikleri ve bunu bağlı olarak da sözcük dağarcıklarını da belli ettikleri repliklerdir.örnek vermek gerekirse:
-benim asabımı bozma
-arka taraf,ne gülüşüyorsunız söyleyin de biz de gülelim
şeklinde olan klişe laflardır.
tabii bu sığ öğretmenler dışında gayet üretken öğretmenler de vardır.onlara bir sözümüz yok.
çoğunlukla pek hijyenik olmayan,site sakinlerinin işediği, ruhsal durumlarına göre barzo kesimlerin çaldığı şarkıların etrafında danseden insan topluluğunun bulunduğu sabah 9dan itibaren havuza girerek uykunuzun içine eden insan topluluğunu bulunduran tehlikeli ortam.
edit:tabii bunların zıttı da vardır.
(bkz: ben bunu gördüm)