Sanki dünyanın bütün bilgisine hakim olman gerekiyomuş gibi davranılan dandirik durum. Bi şeyide denk geliş o an anlayan birinin, eğer yakınındaysanız olaki anlamamışsanız onun dekodersiz anlatımına maruz kalırsınız, tadını çıkarır çünkü ona muhtaç olduğunuz kudret maalesef beyinciğinde saklıdır. Olayı bi karıştırır ki; sanki Mimar Sinan yeniden bi Süleymaniye Camii inşasına başlamış, planınıda seninle paylaşıyo! Aa bide anlatır gizem katarak, dolandırarak, sonra da bu kadar basit işte, anladın mı diye bitirir: seninde arkadaştan bişi öğrenme dönemini mühürler. En cinnet getiren lafı: bu kadar işte, anladın mı salak demeye çalışmasıdır. Derin nefes alıp 'harbi o kadar mı ya?' ne eşşeğim yahu(!) dedirten dalgaya sörf yaptıran, yaşanılmaması gereken tecrübedir.
sabah akşam erkeklerle atışan asıl büyük düşmanı hemcinsi olan şaşırtıcı dişi kişisi. bide bi entrikalıdır dünyaları, soyunuz osmanlıya mı dayanıyo, belli oluyo dedirten canlı türü. ekolojik dengede yerleri hala nerdedir anlamış değilim? en üstte mi yoksa en üstünde bi üstünde mi? kesin olan üst olduğu çünkü; her hareketi lafı zirveden inmeyen, zirveyi parsellemiş cins. dişi hayvanlarda durum nasıl acaba ya?
oluşan sessizlikte havadaki oksijen sanki gözle görülür, böyle durumlarda kesinlikle o boşluğun geçmesini beklemekten başka çare yoktur. sessizce beklersen ne ala. yoookk ben illaki durumu kurtarıcam riskini almak istiyosan bilki hafızalara süründürücü insan olarak kazınma ihtimalinde vardır.
soğan doğrama esnasında musluğu açık tutup akan suya bakarsan da gözler yaşarmıyomuş. hımmmm.... yani ben öyle duydum, su faturan kabarık gelince zaten içsel bi çatışmayla gözlerin yaşaracak ama; olsun günlük bilgi, anı kurtarır.
ciddi ciddi can sıkar geyikleri, harbiden araştıran, okuyan, kültür mantarı insanların önünü tıkarlar, özellikle kendi diline kolay, başkasının diline zor kelimelerden bi potpori yapar cümle içinde yerli yersiz kullanır amaç:vay bee hem okumuş, görmüş hemde nasıl konuşuyo ne çok şey biliyo...dedirtmektir amaç istediklerinede ulaşırlar!kütüphane faresi, tozlu arkadaş ise kitap kurdu olduğunu yeri geldiğinde belli ettiği zamanda dahi gördüğü muamele: entel dantel konuşma' dan ibarettir. lütfen, elimizdeki kevgirle elediğimiz hayat kıııntılarının hangisi kaliteli kısmına dikkat edelim. ortalık, yılbaşında bile görmeye alışmadığımız geyiklerden geçilmiyo.
ütrkçe sözlük, deyimler ve atasözleri sözlüğü, bide imla klavuzunun, ortaokula girişte vize sayıldığı yıllarda nerde azizim, öyle istediğinin tillahını arayacaksın, bide sana uyarıda bulunup alternatifler sunup yönlendiricek bi merci olacak, görsellerden konuyla ilgili dünyanın öbür ucundaki resimleri bile görüceksin; bizim zamanımızda nerdeeee, sırf içindeki resimler lazım olur seneye yapıştırılıcak bişi çıkar diye, tavan arası eski kitapla doluydu, arşiv misali. okumak zordu vesselam. şimdiki çocuklar peehh peehhh... geyiğine girmiyorum, ama öğüdümü veriyorum kıskanç bir geçmiş genci diyor ki: sanal alem yalan alem.
kan bağı yoksa gerçek sevginin kendine yer bulamadığı, boşuna uğraşmaması gereken durum. sevecenliğin türlü maskaralığı da yapılsa adı bellidir, el eldir örneği. isimsizlerin hazin rolü. figüranın adı yok...
dünden bugüne, dünya üzerinde farklı bir insan cinsine henüz rastlanmadığı kabak gibi ortada iken ve insan neslinin devamını bu iki cinsin sürdürmesi doğrultusunda gereksiz bunalıma sürüklenen kadın türü örneği. kocasının ağaç kovuğundan türediğini düşünür, kendi çektiklerini başka kıza yapar; üstelik hemcinsine acı vermekten adı koyulmaz haz duyar. üniversitede tezi sunulası kişidir. (oğlun sevişirken iyiydi ama bide bu açıdan bak). düz mantık hayat kurtarır.
çocukluktan kalma bir duygu mudur bilemem? nedense gündüz ışık yakılmasından hiç hazzetmedim! akşamın kasvetini erkenden yaşamak gibidir. çünkü akşam çocuk için; anası babası televizyonda ota boka gülerken, elektrikli sobanın cimri sıcaklığında ödev yetiştirme çabasıdır! ödevler biter, televizyon keyfi başlar ki o anda yatak saati gelmiştir! o yüzden gündüz iyidir, en ufak gün ışığına karşı yakılan ampul, çağın buluşu olmaktan çıkar. gereksiz küfürlere maruz kalabilir. yakılmasın ya, istemiyorum ben. içimdeki çocukla muhatap oluyorum sonra başlıyor bir çatışma hayret bir şey!
bir başka deyişle: gazı alındıktan sonra rahatlayan velet tipi. doyumsuzdur, arsızdır, bedava yemeğin kıymetini bilmez, akıllanmaz, iflah olmaz insan türü.
kadından kent kurulsa felsefesi de ' gülmeden ölmek yok' olsa herhalde kent muhtarı açık ara farkla bu zeka küpü hanım kişisi olurdu dediğim, kaleminden kahkaha fırlatan yazar.
kötü bir manzaradır zira; görünen sadece çatal değil, kayalık arasına sıkışmış yaban çalıları göze iştah vermez(sonuçta münasip yerlerde gül bitmediğini hepimiz bilmekteyiz).