beni aşktan soğutan bir şey varsa o da budur efendiler. bir insan aşık oldum diye ona buna sataşma hakkını kendisinde nasıl bulur lan? nasıl bir beyin, nasıl bir zihin, o zihnin içinde nasıl bir faaliyet vardır anlamam. öyle bir faaliyet ki aşık olduğu insan da dahil olmak üzre herkese, her şeye bir kuvvet (fizikte F diyorlar buna) uygulamak zorunda hisseder kendini. bununla övünür filan. kafası duvarlara sürtülesi, kıvılcımlara boğulası insanın içine düştüğü bataktır bu vesselam.
dingildir afedersin. şarkıyı dinleyip dinleyip efkarlanır, sözlerinden kendine uygun anlamlar çıkarır, içer filan. uzak durulasıdır. kafa vurulasıdır. kafası dolaba sokulasıdır.
efendim, malum olduğu üzre bu ağzında sigarayla iş yapan adamların karizması vardır. kim ne derse desin. canlandır bi kere gözünde: ağzının kenarında sigara hafif yan yatmış; ağız kıpırdadıkça sigara aşağı yukarı salınım yapıyor; ağızdan, burundan belli frekanslarla duman tütüyor. farz edelim bu adam televizyon tamir ediyor. karizmatik değil mi? benim erkek olduğum halde içim gidiyo.
değil diyosan senle işim yok, gerisini okumana gerek yok.
şimdi efendim, karizmatiktir bu adam. o haliyle, o ağzındaki sigarayla deney bile yapıyor olsa, dantel bile işliyor olsa karizmatiktir.
işte sözlük yazarları, bu adamı biraz önce gözünüzde canlandırdığım şekilde yatağa koyun. ne kadar karizmatik değil mi? öyle öyle.
efendim, en uyuz olduğum olaylardan biri de bu insanlardaki beyaz bir sayfa açma merakıdır. duyduğumda kıllarım diken diken olur. lan bir istek bu kadar mı itici, bu kadar mı yapmacık, bu kadar mı saftirikçe olur? beyaz bi sayfa açmak ne lan? defter mi senin hayatın angut? üstelik bu adamların hayatlarına beyaz bir sayfa açmak diyerek kastettikleri o saçma sapan amaca ulaşabilmeleri çok nadir görülen hadiselerdir. kolay mı lan? her boku ye, sonra temiz bir sayfa aç. oldu olacak ortasından bir dalga kopar da onu da arkadaşına veriver. armut.
işte böyledir efendim. hayata beyaz sayfa açmak için gerekenler çok çok çok uzun bir listedir. listenin en başında da beyaz bir sayfa bulunur.
doğal olmayan kızdır. her şeyi baştan programlamaya çalışır, bu da onun hareketlerine yapışmış bir yapmacıklık olarak kendini gösterir.
bu tür kızlar için her şeyin de bir sırası vardır. mesela önce el tutulur. bunun için bir iki buluşma yeterli gibi. sonra saça dokunulur, sonra yanaktan öpülür, sonra dudağın kenaarından. yirmi sekizinci buluşmada öpücüklere karşılık verir, sonrasında memelerine ve kıçına dokundurur filan işte. devamı erotik. o konulara başka yazarlar bakıyo. iş bölümü.
eğer elektronik eşya evlada aitse şurda (bkz: #4147289) bahsi geçen çaresizliğin bir benzerini hissettirir evlada. hatta bir benzeri değil, aynısını hissettirir.
göz zevkini bozan bir ayrıntı. tıklıyosun üstten geliyo, tıklıyosun alttan yukarı doğru kayboluyo, tıklıyosun soldan geliyo, bi tıklıyosun üstten aşağı görünüyo filan. götü ayrı oynuyo başı ayrı oynuyo. noluyo lan?
kemalistlerin kanımca tek ve en büyük başarısı. yani nasıl oluyor henüz anlamış değilim ama oturdukları yerden bir iki nutuk atıvererek ilerlemeci olabiliyor bu insanlar. ortada tüm dünyanın ayakta alkışladığı herhangi bir başarı yok, onu geçtim gözle görülür bir başarıları yok (buraya cevap olarak atatürk'ün vatanı kurtarmasını veren her yüz kişiden birini sürpriz hediyeler bekliyor), olmamış, olmuyor ama nasıl oluyorsa bu adamlar yıllardır ilerlemeci. imreniyorum lan.
hatta bazısı "atatürk" diyor ve yetiyor. bizi gidi gerici, yobaz, köşe kafalı atatürk düşmanları, fetoşçu, amerikancı, liboş dürzüler hiç anlayamıyor.
19 yıllık öğrenim hayatımda bir kez olsun başaramadığım olay. ya başlangıcıyla sonu birbirini tutmuyor, ya kenarlarında yamulmalar oluyor, bi şekilde bi sorun çıkıyor işte. bir keresinde tam başlangıcıyla bitişini tutturabilmiştim, yamukluk filan da yoktu ama lanet olsun ki o paranın kenarları da tırtıklıydı. yine kusursuz bir daire sayılmaz.
işte, neslimizin en büyük sorunlarından biri de budur kanımca. benim gibi milyonlar bunun dile getirilmesini bekliyordu eminim.
sözlüğe geldiğinden beri aklıma takıldı bu adamlar. tutayım çenemi, rezil etmeyim kendimi elaleme dedim ama yok kardeşim. mümkün değil.
şimdi aga, benim author'la kıyaslanamayacak kadar ufak, mütevazı bir seks hayatım var. hal böyleyken eski sevgililerimden birinin "ben hamileyim" yalanlarıyla, abileriyle filan, bir diğerinin de yeni sevgilisiyle hala başım dertte lan. sanmayın ki cahil köylü kızlarıylan beraber oluyorum. hayır. kesinlikle. üniversite öğrencisi, asker kızı filan. kriterlerim var lan.
bu author şimdi o kadar kezban (bak kezban diyorum) düdüklüyor. arkadaş nasıl oluyor da kızların abilerine hiç bulaşmadan bunları başarabiliyor? hayır bi tane bile mi fire vermez? nerde yaşıyor olm bu adam? bunca kızın hepsiyle nasıl iyi bir şekilde ayrılabiliyor ki bu adama zarar vermek istemiyorlar lan? fantezilerini anlatacağına bu konulardaki tecrübelerini paylaşsın bizle. bunlara ihtiyacımız var bizim. fantezileri dergilerden de okuruz amk.
anasından babasından utanmayan, ar damarı çatlamış kızdır. ahlaksızın önde gidenidir. hayır, tamam madem yapacaksın şu boku git başka bi yerde yap di mi? erkek arkadaşının evine git, ormana git, misafirhaneye git, otele git, tuvalete git... insan ebeveynine bu kadar da saygısız olmaz ki canım.
bildiğimiz üzre ekmek almak evdeki gerilimin artmasına zemin hazırlayan şeyler arasında ilk başlarda gelir. (bkz: #6197434) bu sebepledir ki ekmek almaya gidecek kişiyi kura yöntemiyle ya da bir yarışmayla belirlemek gerekebilir. işte a dostlar, söz konusu yöntemlerden biri de ekmek almaya gidecek kişiyi satrançla belirlemektir. hem zihin açar. iyidir iyi.
eve misafir olan arkadaş daha kapıda ayakkabılarını çıkarırken salona kadar gelen ayak kokusundan kim olduğunu anlamaktır. fazla gelişmiş bir burun gerekebilir.
- kemalistler kendilerine gelen her eleştiride atatürk'ün arkasına sığınıyorlar.
+ seni gidi atatürk düşmanı, fetoşçu, vatan haini.
- al işte.
+ ne al işte? ne? atatürk olmasaydı senin adın abraham olurdu yavşak. pis cemaatçi.
- olm ben atatürk'e bişey demedim ki.
+ bilirim çok seversiniz zaten atatürk'ü. (burda çoğul konuşmanın başlamasına dikkat ediniz) sizin gibiler yüzünden din de kirleniyor. milletin dine saldırmasına önayak oluyosunuz.
- ...
+ mustafa kemal 1881 de selanikte doğdu tamam mı? babası ali rıza efendi, annesi zübeyde hanımdır... bu vatanı o kurtardı be hey dürzüler! nankör pisliker. terbiyesiz mistikler. dinci gerici yobazlar....
ne zamandır bu ilk buluşma başlıklarından (detay ara ya yazınca kamyonla yığılıyo) bi tane de ben yapmak istiyordum, nihayet o güne erişebildim.
efendim, bu eylem buluşacağı erkeğe pek güvenmeyen bir kızın yaptığı olabilir. belki de ilk buluşmada kızın gözünü korkutup olası tekliflerinin kabul edilirliğini artırmak için erkeğin yaptığı da olabilir.
erkekler için bir tür zorunluluk gibi. yanı boş olan erkekler varsa o otobüste, gidip güzel bağyanın yanına oturmak yadırganabiliyor. yasayla sabit değil bu tabi ki lakin çiğnemek de göt istiyor. istemiyordur belki de. belki de ben kafamda kurmuşumdur, bilemiyorum lakin gözlemlerim beni haksız çıkarmıyor.
karşı tribündeki taraftarların, sıra onlara geldiğinde caanım tezahüratınızı, atışmanızı sikip atması durumudur. insanın sövesi gelir ama onlar da aynı takımın taraftarıdır. içten içe edersiniz küfrü bu sebepten.
yıllarca bu işin kalın kalın kitaplarını okumuş, binlece hasta görmüş doktorun bilgisine güvenemeyen ibiştir. ulan allahın armudu! sen o kafe senin bu kafe benim gezerken, duvar diplerinde sigara tüttürürken o adam ilaç ezberliyodu. angut!
ben doktorların yerinde olsam bu adamları tespit edip kara listeye alırım. bi daha ilaç milaç yazmam bu adamlara. gitsinler kendileri beğensinler eczaneden dürzüler. iyilikten anlamaz bunlar zaten.
takip edici yazarı bir şoktan alıp diğerine sokandır. ne kadar berbat bir durumdur anlatabilmem için önce futbol sözlükte yorumculuğunun ne kadar berbat bir şey olduğundan bahsetmem gerekir lakin bunu anlatacak enerjiyi kendimde bulamıyorum. her şeyi anlatabilirim, bir bunu anlatamam gibi geliyor.
beklentilerin sıfıra inmesidir aynı zamanda. eski entirileri bile okuyası gelmez insanın.