Haydi, Dünya'ya farklı başlıklardan, bizim başlığın altındaki salt kelimelerden ibaret olmadığımız bir başlıklardan bakalım..
Çoğumuzun başlığı kendisidir. insanın kendi dünyasındaki başlığı kendi olmayıp farklı bir varlık olan olmuş mudur peki?. Neden olmasın...Lakin farklı yerlerden bakmak için öncelikle bakmayı öğrenmek gerekir, doğru bakmayı. Son zamanlarda çoğumuzun beceremediği şeyi.(Bazen ben de dahil). Düşünün şimdi, herhangi bir insana baktığınız da ilk olarak aklınıza ne gelir? Siz de uyandırdığı hislerin bütünü mü, ya da sizin onun hakkında ne düşündüğünüz mü? Şayet benim aklıma ilk olarak hayatlar geliyor, hikayeler. Her gördüğüm insan da farklı hikayeler görüyorum lakin hepsini okuyacak vaktim ne yazık ki yok. O yüzden çoğunun kapağını açmadan rafa kaldırıyorum bazen. Bu da oldukça güzel olan hikayelerin çoğunu benim yerime başkalarının okuduğunun bir göstergesi haline geliyor. Öyle ya da böyle hepimiz hikayeler okuyor veya duyuyoruz. Peki siz nereden ve nasıl bakıyorsunuz ?
Oldukça mütevazi, biraz da utangaç; yazdıklarından ziyade kişiliği beni çok etkilemiş olan yazarımız..
'' O kadar çok konuşmuşum ki bir gün, kendimden utandım. Halbuki o kadar çok konuşmaya lüzum yok, yer yüzü zaten yeterince gürültülü.'' Biraz da kendimi bulduğum için midir bilmem fakat oldukça sevdiğim ve yazmaya devam etmesini istediğim bir kişilik. Umarım devam eder...