Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil.
Aslında epey basit olacak ama. "Seni çok, çok seviyorum. iyi geceler sevgilim." mesajına cevaben "Yarim. Seni çok seviyorum. iyi geceler iyi uykular güzelim."dir. Bilmiyorum, güzelim ve yarim diyor oluşunu hep çok sevmişimdir.
Ben yine ağır ablalık yapacağım anladığım kadarı ile. Çünkü okudum, okuduğum şeylerin büyük kısmı çöp. Bakın aslında yargılamak değil yapacağım şey. Ama sen bi ülkede bir şeylerin üzerini ayıp, günah, haram diye örtmeye çalışırsan; bu zihinlerde merak uyandırıyor, ki insansınız, insanız. Bu tamam. Ama güzel arkadaşım, değerli insan evladı, bak. Rus denince aklınıza gelen şeyin bir üçlemeden ibaret oluşu, sen daha sokakta dar pantolon giymiş dahi olsa bakışlarınla sömürdüğün bor madenlerinin hakkını ödeyemeyecek oluşun.. Zihniyet sapık ilerliyor galiba. ilerliyor?
Eğer felsefe okuyanınız varsa bilen bilir, şu tarz bir görüş vardır ki doğumumuzdan öncesinde metafiziki açıdan ne yaşamış olduğumuzu umursamazken neden ölümümüzden sonrasını dert edinelim ki. Yani. Yani, kurtulup boka düşüp tekrar mı kurtulmuş olacağız. Salın yahu.
Entryları okurken inanamadığım olay. Bir kadın olarak diye başlayan cümlelerin içerisinde "vıdı vıdı" tarzı hoş olmayan kelime gruplarının bulunması.. Arkadaşlar bilemiyorum ama "bir kadın olarak" çevremde "vıdı vıdı" yapan kadın yok. Her "insan" gibi konuşma ihtiyacı duyduğunda konuşan, derdini anlatan, dert dinleyen kadınlar var. Erkek kadın olarak bakmazsak başlığa, insan yanında bir insan ister. Yani bunu cinsiyetçiliğe dökmenin lüzumu mu var? Güzel vakit geçirip sevebileceği, anlaşabileceği, her konuda "aaa evet haklısın ya" cümlesini kurmayan, kendi düşünceleri olan, güven veren bir birey ister herkes diye düşünüyorum.
Sevgilisini vücuttan ibaret görmeyen erkektir. Kendisi o sıcakta şortla gezebilirken kız arkadaşına gereksiz gerilim yaşatmak istemez, anlayışlıdır. Kadına saygısı vardır. Ufku "memeeeeee popooooo" ile sınırlı değildir.
Az önce okumayı bitirdiğim kitap. Onur Gökşen'i araştırmadım. Kitap elime bir kitapçı arkadaşımın tavsiyesiyle geçti. Oturdum. Dört saat boyunca elimden bırakmadım. Sanırım bırakamadım.
Kitabın başlangıcında eğer feministseniz,gerçi sadece kadın olmanız yeterli, çok rahatsız olacaksınız. Ben sinirlendim. Ama bir kitaptaki düşüncelere kızıp elimden bırakmışlığım olmadı hiç. Bu yüzden devam ettim okumaya. Bir yerden sonra dedim ki bu ne? Nereye gidiyor? Ama inanın son dört bölüm olması gerek, son dört bölümde tepki veremedim. Kitap bitti ve otuz saniye boyunca sayfaya baktım. Kitap okumanın şiddetle tavsiyesi saçma olabilir ancak, okuyun okutturun.
Bi mekanda, metroda veya yer tam olarak fark etmeden sosyal mecradan takip eden insanların olması tuhaf. Belki babam mafya. Belki ben sorunlu bi insanım. Trivia crack ten bile konuşmaya çalışanlarımız var arkadaşlar yapmayın.
Bazı şeylerin zorunluluk haline gelmesi, bazı şeylerin değerini yitirmesi. Akşam nereye gidelim cümlesinin yerini bir yerden sonra kuru pilav yanına salata da yapsana cümlesine bırakması. Aranızdaki küçük şakaların, değerli sandığınız şeylerin aynı insanla olmanıza rağmen son bulduğunu gözlerinizle görmek. Taparcasına sevdiğiniz insanın sizin için, bilemiyorum bunları düşünmek üzücüymüş yazınca fark ettim.. Taparcasına sevdiğiniz insanın gözlerinizin önünde önce alışkanlık sonrasında mecburiyete dönüşmesi. Sanırım.
Neden mutlu olamıyoruz. Mutlu olamayan insanları tek bi katagoride yargılayamayız sanırım. Şöyle ki kimisi insanların ölümünden bıkmış usanmış, endişeleri olduğu için mutlu değil. Kimisi gözünden sakındığı çocuğunu ikinci sınıfa kadar büyütmüş, gözden sakınılan çocuğa okulda görevlinin tacizde bulunulduğu öğrenilmiş. E haliyle mutlu değil. Kimisi bilmem kaçıncı "sevgilisiyle" küs, mutlu olamıyor. Kimisi annesini,babasını, kardeşini kaybetti. Mutlu olamıyor. Kimisinin doğasında uzun süre bir şeylerin yolunda gitmesi yok mesela. Adam tam bir yerden tutunuyor diğer taraftan çöküyor, kalkıyor tekrar düşüyor... Demem o ki, biz mutlu olamıyor değiliz; biz mutluluğun ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz için mutlu olamadığımızı düşünüyoruz. Belki mutluyuz. Ama kavramın tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz bu yüzden de mutlu olamıyorum diyoruz. Biraz paradoks biraz ütopya yani.
Bu felsefede dahi sık sorulan bir soru tipi. Hep vereceğim bir cevap olacak, bu konuda kendimi değiştireceğimi zannetmiyorum. insanı insan olarak görmeliyiz diye düşünüyorum, suriyeli,türk,yunan,bulgar,zenci, beyaz diye değil. Ortada zor durumda ve aç bir insan,bir çocuk var. O insanlara yardım etmeyenlerin suçu değil de o aç çocuğun pide çalması mı suçudur bu. Ayriyeten çocuk dövmrk ne demek.
17 yaşındasın. Aşık ol. Bi şeyleri yapmaktan korkma. Cesur ol. Kendini sürekli geliştirmeye devam et, sürekli kitap oku. Yanında sonsuza kadar insanlar olacak, bu insanların özel olanlarının elini sımsıkı tut. Kardeşine zaman ayır, onu hep öp. Onun sendeki yerini biliyorsun. Babanla çatış, kavga da et, kendinden asla ödün verme. Anneni her zaman aşkla devam et. Acı çekmekten korkma. Gülmeyi asla ihmal etme. Bi şeyleri kaybedeceksin, ölümlere şahit olacaksın. KORK-MA! Sen herkesin tanıdığı en güçlü kızdın, hala herkesin tanıdığı en güçlü kızsın. Abart, bağır, çağır, sev, sevil, her duyguyu yaşa. içindeki seni korumaya devam et. Güçlüsün, bu gücü seviyorsun. Onu koru. Kendinden ödün verme. Elinde sürekli bir kitap tutmaya devam et, insanların saçmalık olarak değerlendirdiği her şeyi araştırmaya devam, bunlar seni sen yapacak, inan bana. Aşkla yapacağın mesleğe karar verdin. Onu bırakma. Ankara hukukta okuyacaksın. Ona sarıl. Kendin ol. Her zaman için kendi isteklerin doğrultusunda hareket et. Senin dünyandaki en mühim şey sensin. Bunu unutma.
hiçbir kadın yanında hayat enerjisini sömüren sürekli somurtan odun kaba bir erkek istemez. Bunu abartıp sürekli ona buna güken erkek de sevmez. Oturaklı olun yeri geldiğinde de zekanızı gösterin, nesi zor?
sinirlenmeyecektim ve bu salak saçması başlıktan çıkacaktım. Yapamadım. Ya siz kim köpeksiniz de bu denli böyle yapan kız patlaktır şunu giyen patlaktır küfür eder bilmem ne diyebiliyorsunuz. Kendi götünü kaşımaktan eli pislik bağlamış orangutan tipli (orangutanlardan çok özür diliyorum) andavallar burada gelip ona buna ön yargıyla yaklaşabiliyor, ben çok gülüyorum. Siz ki bi kızın ayakkabısının kenarından görünen ayak bileğine titreyen siz ki sözlükte nolur ayak fotoğrafı atın nolur meme atın diye nefes unutmayı unutan varoş tipler. Sizin ön yargı yapmaya hakkınız mı var? Sizin düşünmeye bile hakkınız yok. Olmayan beyniniz yerine olmayan çükünüzü koymaya çalışmasaymışsınız keşke. Allahın belaları.