alınan telefonun yerli malı haftalarında getirilen malzemeler kadar iyi olmadığını düşündüğü içindir. bir de dünyasal teknolojik gerçekliği masaya koyduğunda içini kaplayan ah o yersizlik duygusu.
yiyen varsa gene de alsınlar:)
cinselliği daha iyi bildikleri değil de gözlüğün kadınları daha seksi ve daha dişi gösterdiği uludağ gibi ayan beyan ortadadır. kışları kayak sezonu da caabası.
vazgeçilmesi gerekendir. insan ötekinin arzusu ile kendini görmekten vazgeçerse özne olarak orataya çıkabilecektir. diğer türlüsü malumunuz olduğu üzre oraya buraya eklemlenmedir.
uludağ sözlük için büyük bir tehlike arz eden güruhtur. ne yerler ne içerler hangi evde hangi koşullarda yaşarlar pek bilinmez. az ayı ve çok ormandırlar. hep aynı kerhane muhabbetlerini pişirip pişirip iştahla birilerinin yemesini beklerler. ama kusura bakmayın yiyen yok. varsa da tepe tepe yiyişiniz.
sanırım bunların yaşı da pek bir ufak bu yüzden ilerde yazdıklarını okurlarsa çok pişman olacaklarına inanıyorum. ormanda odun olarak kalmayı tercih ederlerse yapacak bir şey yok.
bir düşünün heyy osmanlar ya bu açılan abuk sabuk başlıklar iki farklı cins arasında geçen bir konuşmanın neresinde olabilir?
ayrıca bir sürü nitelik arzeden insan bu başıbozuk topluluk yüzünden olan biteni maalesef tribünden seyretmektedir. dolayısı ile sözlük bunların açtığı başlıklarla dolmaktadır. bu da sözlüğün sonrası için pek de iyi olmayan bir durumdur.
herkesin aklında, hayalinde, gönlünde, cebinde yaşayan halk. harcadıkça çok daha güzel. malumunuz lidya halkına bir şey olmadı ama ne olduysa herkese bir şey oldu.
sözlükte sürgit dönen kerhane muhabbetine sıkılan bilmem kaçıncı kurşundur. umarım bu sefer kalbe isabet eder.
ben de sekizinci nesilim ve ne zaman sözlüğe girsem bu hepsi karaköy'den çıkma konu başlıkları inanın baygınlık geçirtiyor. ve haliyle karma nihilist oluyorsun.
tamam öyle muhabbet de olur ama her şeyi de bu minvalde döndürmenin bir değeri yok. hatta rezalet.
bu arada o delik o kadar da sandığınız gibi derin değil. o sebepten böyle kaybetmeyin kendinizi. ne içinde ne dışında. yapılabileceklere gelince sanırım bir bok yapılamaz.
o kadar çoklar ki
o kadar boklar ki
oysa ne hayati meselerimiz var, tarihin ne kadar da önemli bir dönemecindeyiz. dünya değişiyor, ortadoğu dönüşüyor, ülkede rejim değişiyor. çok iyi şeyler olacak mı emin değilim ama olacak kötü şeyler çok 'büyük kötü' olacak.
o sebepten lütfen 31 çekmeye sözlüğe başlık açarak başlamayınız.
ne olursa olsa olsun çok özlediğimiz cümlelerden, akıllardan, anlayışlardan birisidir ve bence çok da muteberdir. bu anlayış toplulukların bütün yapılarına işlense kesinlikle evren daha yaşanılır bir hale gelir. hatta sözlükte de bu kadar gereksiz konu başlığı bile açılmayabilir.
sevişemeyen ve sevişebileceğine dair hiçbir umut kırıntısı kalmamış insanın görebileceği rüyadır. toplum buna 'kamyon devirme' veya 'şeytan gülmesi' der.
mutsuzluğun başka türlü mutluluk olduğuna inanmış ve toplumu da buna ikna etmiş insandır. eminim çok da geçerli ve tutar gerekçeleri vardır. ama tabi ki de açılan çığırı da görmek isteriz....
hakan uzan efendi yeşim salkım hanıma 'ananın ammına beton dökerim baban bile sikemez' minvalinde bir şeyler demişti. ben çok tuttum ama yeşimciğime denilmez tabi. o da ayrı mesele.
mümkünse sizden çok uzak bir yerde diye cevaplanması gereken sorudan lakin kapitalizm oyun bozanları sevmez ama oyun kurucularını hep yükseltir. o zaman oynamaya devam gençler... ha uçmanın da alemi yok.
Kısa bir dönem yazmış olsada yeni şafaktaki yazılarından da anlaşılacağı gibi iyi cümle kurmanın ötesine geçemeyen ama gene de afili ve vicdanlı hergelenin tekidir. Yapı söküm akımı da sanki onun için doğmuştur diye içimden geçip atlas okyanusu na karışıyor.
Bir dönemler altından, dolardan daha karlı olan bir yatırım biçimiydi. Ama artık kim ne şekilde yaparsa yapsın dirhem bile etmez. Hele ki bu genel seçimlerden sonra her şeyin rengi çok başka değişecek.
bu söz konusu olduğunda çok sağlıklı görünen, spor yapan, kitap okuyan sinemaya giden dışarıdan bakıldığında ahhh ne kadar özenilesi bir tip diye iç geçirdiğimiz bir tomar insanın marazını masa üstüne koyan durumdur. tedavi edilsinler dediğinizi duyar gibiyim. ama yok bu hastalık daha çocuklar kainata arz-ı endam etmeden onlara enjekte edilmiş. anlayacağınız genetik. yani çok çaresiz bu ahali. çöp toplamayı sevmezler ama nedense şehir çöplüğünün azizleri gibi kelam ederler. ne diyelim zeki müren hepsini öpsün. biliyorum öptürmezler.
-işin gerçeği mi? öpülesi bir tarafları da yoktur.
keşke gerçek anlamda kan görseler. dokunmaya çalışsalar.
bir de nasıl bir medeniyet üstünde oturduklarını bilseler. kimin emeği, kimin alın teri. ve bu kadar hödük olmasalar. hal-i hazırda yaşadıkları kültürü orta asyada ataları tarafından yaşatılan kültür ile kıyaslasalar. türkiye nin ilk edebi başarısı... ilk sinema başarısı...türkçülük ideolojisi...cumhuriyet projesi ve daha bir sürü şeyin altındaki imzaların rengi ile ilgili rüyalar görseler. ahhh o rüyaların ortasında 'kabusss' deyip uyanmasalar.
-yok yok öyle düşünenlere olmasın haklarımız helal.
ben teoman ın dürüst olduğuna inanıyorum ama kadınlar konusunda hariç. böyle adamların ruhu çok dalgalıdır. anda sevişmeye hazır anda ölmeye hazırdır. dönmesi o yüzden isabet olmuş.
türkiye nin kontrolünde olan ve türkiye tarafından finanse edilen paramiliter güçlerin kullanılarak, kürtler in suriye deki kazanımlarını ortadan kaldırmak için vuku bulan durum. ama kürtler kesinlikle kazanımlarından vazgeçmeyecekler ve suriye de ikinci bir savaş cephesi açılırsa esad ın devrilmemesi hayaldi ama gerçek olur..
mehmet ali birand doğru söylüyor ve şimdi ki zemin uygun olmadığı için eksik söylüyor. savaş bitecek, pkk siyasallaşacak ve herkes bu ülkenin refahı ve huzuru için çalışacak. her şey tabi ki çok daha güzel olacak. ama gel de anlat sürekli küfür eden küfürden başka kaybedecek bir şeyi olmayan insan güruhuna.
aynaya baktığında aaa ne kadar şahaneyim demekten kendini alamayan ama aslında küçük müdahalelerle tuvalet deliği oldukları hemen anlaşılan, akılları çok kötü kokan aslında tamamen akıl taklitlerinden ibaret olan, yanında-yamacında-yakasında asla durulmaması gereken ve sürekli bok dengesi üstünde duran pek mukadder ırkçı kitleyi ortaya çıkaran entrydir. damarlarındaki asil kanda cabası. tanrı onları korusun!
-densizler, anneleriniz sizi komşunun oğlu gibi sevdiği için mi böyle saçmalıyorsunuz.