malum partinin fanları (her koşulda ne olursa olsun oy atan fanatik tipler) da çok iyi biliyor ama işlerine gelmiyor. hatalarını kabul edememe gibi bir çaresi ve ilacı olmayan hastalıkları var.
1925 yılında Atatürk’ün talimatıyla havacılık sanayisini kurmak; askerî, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak hedefiyle açılan ve yetiştirdiği binlerce pilotla Türkiye’de havacılığın gelişmesinde büyük rol oynayan Türk Hava Kurumu, AKP iktidarında çok zor günler yaşıyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), prim alacaklarını tahsil edemediği Türk Hava Kurumu ve THK Üniversitesi’ne haciz kararı aldırdı ve tüm hesaplarına bloke koydurdu. Karar, THK Genel Merkezi çalışanlarının temmuz ayı maaşları ödendikten birkaç saat sonra uygulandı.
zamanında fetö'nün ayaklarının dibinde oturanlar, şimdi chp'lilere iftira atıyorlar... dillerine iftira öyle yapışmış ki atarken artık utanmıyorlar, çünkü arsızlıklarını duymayan bilmeyen kalmadı dünyada. dünyanın öbür ucunda bile bunlarla dalga geçiyorlar. swh. iftiracı olduklarını bildiğimizden çokta şey etmiyoruz.
aksi savunma yapmak yerine iddiaları cevaplamak yerine yapabildikleri tek şey iddiaları silmek ve yok etmek. anlaşılıyor ki; aksini ispat etmedikleri sürece tüm iddiaları kabul etmiş sayılıyorlar. dün açık olan başlığı silip ortadan kaybetmişler. bir bataklık yuvası olduklarını herkese göstermiş oldular. oradaki bataklıkta olanlara acıdım, resmen rezilliğin için yazarcılık oynuyorlar.
biri; sürekli grev yaparak görevlerini aksatır, nerede yıkmalık, bozmalık durum varsa birden orada türeyi verir, insanlara iftira atar (rütbeli şanlı türk askerine attıkları saldırma iftirası).
biri ise; sürekli görevinin başında canla başla insanlara sağlık kazandırmak için uğraşır, canını dişine katar. koronavirüs zamanın onlarcası insanları iyileştirmek için canlarından oldu. işte onlara ve onlarından yolundan gidenlere büyük saygı duyuyorum.
rusya'nın aldığı topraklarda rus vatandaşlığı verme süreciyle, asimilasyon yapması... putin'in gerçekten bir lider olduğunu gösteriyor. adam aldığı toprakları tamamen rusya ile özdeşleştirip, rusyalaştırıyor.
rusya'nın ukraynalıların rus vatandaşlığı almasını kolaylaştırması.
ingiliz istihbaratı, "rusya, ukrayna devletinin meşrutiyeni baltamalaya, ukrayna'nın işgal altındaki bölgeleri üzerindeki yönetimini ve idari kontrolünü pekiştirmeye devam ediyor. bu, ukraynalıların rus vatandaşlığı almasını kolaylaştıran bir kararnameyi de içeriyor" ifadelerini kullandı.
ukrayna topraklarının doğusunda rus birliklerine karşı direnişini sürdüren ukrayna ordusu, ülkenin güneyinden karşı bir saldırıya imza attı.
ukrayna ordusu, ülkenin güneyindeki herson bölgesinde rus güçlerine karşı saldırı başlattı.
açıklamada nova kakhovka şehrinde bir silah deposu da vurulduğu belirtilmiş.
zelenski, rus güçlerinin ukrayna topraklarında asla güvende olmadıklarını yineledi ve putin'in yenilgiyi kabul etmeye korktuğunu da ekledi. (ahahaha putin yenilmiş de falan. adam gxtünden element uyduracak yakında swh).
zelenski aynı zamanda artık putin'in ve rus güçlerinin ukrayna topraklarında ne yaptıklarına dair stratejik güçleri, karakterleri ve anlayışları yok diyerek devam etmiş.
zelesnki, savaşın başladığından bu yana 40 binden fazla rus askerinin öldüğünü iddia ediyor ama hiçbir istatistiksel veri sunamıyor ve dediği rakamları doğrulamıyor. (adam resmen aklınca psikolojik baskı kurmaya çalışıyor. ah be komedyen, bu kadar korktuğunu belli etme swh).
adını vermeyeceğim ama bildiğiniz bir sözlüğün, bataklık yuvasına dönüşmesi durumu.
(şuan için iddia ama kimse iddiaları reddetmiyor aksine yazılanları silerek ve yazanları uçurarak üstünü kapatmaya çalışıyorlar, çamur balçık misali. güneş balçıkla sıvanmaz, iddialar doğruysa zaten gün yüzüne çıkar).
yakında ortalık karışacak, yakından takip edin. sözlük içinden yakından takip edenler de var.
söz konusu olay:
bir yazar iddialarını uzunca yazmış, yenilir yutulur cinsten iddialar değil, eğer gerçekse bir sözlüğün bataklık yuvasına dönüşerek insanları nasıl bataklığın için soktuğu netleşecek.
sözlük içinde olayları yakından takip eden yazarlar var. açıklama gelmezse olayların kolluk kuvvetlerine ulaşması an meselesi. bu konuda hazırda bekleyen onlarca yazar var.
söz konusu iddialar:
sözlükte: özel mesajlar da eskortlar (bunlara dair yapılan binlerce dolarlık harcama), metler, eroinler, seks, uyuşturucu, şantaj ve sahte dekontla dolandırıcılık gibi onlarca tiksindirici durumlar havada uçuşuyor.
ilk yazarlarından bir yazar, açıklama yapmazlarsa, ben açıklama yapacağım diyerek iddiaların cevaplanmasını bekliyor.
normal sözlük internet sitesinin sürekli çökmesi durumu.
bildiğiniz sözlükte gezerken site bir anda çöküyor ve beyaz bir sayfada "wrong ..." diye başlayan büyük harflerle yazılmış kırmızı bir yazı sizi karşılıyor. swh.
akbank internet bankacılığının çok işlevsiz ve kullanışsız olma rezaleti. sırf sistemi insanları uğraştırmak ve mağdur etmek için yapmışlar. sistemin daha 5 saniye önce kendi verdiği şifreye süresi dolmuş şifre demesi ve işlem yapmaması, bunun bir hata olduğunu düşünüp tekrar ettiğinde aynı hatayı vermesi ve sistemin kilitlenerek telefon bankacılığı ve şubeye yönlendirmesi. nereden bu bankayla iş yaptık, keşke hiç bulaşmasaydım.
her sene boyunca durmadan slavlarca genel olarak muğla, antalya, istanbul çevresine yapılan istiladır. durduramıyoruz da. böyle turist istilasına can kurban.
pandeminin yeniden başlaması için ellerini semaya açan kızlardır ama nafile... e pandemi ile birlikte turist sayısında azalma olunca kendilerini değere bindirmişlerdi ve nimetten saymaya başlamışlardı... ki tanrının sopası yok, pardemi puff olup bitiverdi. şimdi taksim, bebek, kadıköy, beşiktaş gibi yerler cıvıl cıvıl, renkli, güzel, alımlı ve cennetten düşmecesine turist kızlarla kaynıyor. durum böyle olunca erkekler, türk kızlarının yüzüne bakmayı bırakıverdiler. pandemi dönemiyle değere binmişlerdi, o kadar türk erkeği triplerini çekti ama devran değişti... turist hatunlar yine akın akın gelmeye başladı. pamuk prenses misali saat 12'yi geldiğinde kendini güzel zanneden kızlar, bal kabağına dönüştü. orkların devri bitti. elflerin başladı. erkekler olarak pandeminin bitişini kutluyoruz.
fena ayar vermişler. eskisi gibi kaba güçle hiçbir şeyin elde edilemeyeceğini, zekanın daha üstün olduğunu göstermişler. zeka yerine kaba güç kullanabilenlerin gıkı çıkmıyor.
bu zaman için belki israf değil ama gelecekte israf olduğu bir gerçek. sonuçta kağıdın üzerinde değerle alışveriş yapıyoruz. paraların ülkeler açısından birbirlerinin birimleriyle kıyaslamazsak, bir ülkede o ülkenin kendisi parasının değeri 1 birimse 1 birime eşittir. her neyse.
bir ayakkabının değeri 100 birimse 100 birim yazan kağıt ya da madeni bir parça veriyoruz. tabi bu da bazı kaynakların tükenmesine neden oluyor. daha farklı alanlarda kullanabiliriz.
cüzdanımızda onlarca kağıt taşıma yerine tamamen dijital sisteme (var olan ama yaygın olmayan kredi kartı, sanal para vb.) dijital bir dünya yaratıp her şey de alışverişimizi dijital cüzdanlarımızla yapsak, mesela bunun için tek bir sisteme dayalı küresel para cüzdanı oluşturulsa ve dünyanın her yerinde geçse, hangi ülke sınırları içindeysek değersel birimi de ona göre tek tip dijital cüzdanımızdan çıksa. (para karttan, kredi karttan bahsetmiyorum.) merkezi olmayan tek tip dijital cüzdan, olası savaş sırasında kimse o kartları bloke edemeyecek, donduramayacak, kilitleyemeyecek vs ama olduğu ülkede ya da gideceği ülkede cüzdana tahsil edilmiş kimlik numarası bloke edilebilecek. tabi önemli şahsiyetlerde içinde ayrı güvenlik önlemleri vs. temelde fikrim bu, gerisi de devletlerin sistemi oluşturması ve güvenlik kriterlerini oluşturmasıdır.
tabi bu fikir, cüzdanının kabarıklığıyla övünen ucuz zenginleri üzebilir. swh.
benim. yıllardır webtekno izlerken çağdaş'ın sürekli samsung'a zamzung diye tiye alması kafamda yer etti.
samsung'dan önceden sevmezdim s serisinin s8'den önce modelleri gözüme kötü geliyordu. bu yüzden lg fanatiği bir akıllı telefon kullancısı olmuştum. uzun bir süre lg v10 kullandım (zamanının harika telefonuydu, askeri metal çerçeve vs.), sonra lg g5'e geçmiştim yanlış bilmiyorsam dünyanın ilk üretilmiş modüler aksesuarlı telefonu (içine gömmeli değiştirebilir batarya, harici ses kartı arapatı (bang olufsen ses kartı), harici powerbanklı batarya ve fotoğraf deklanşör aparatı vs) tabi bu kağıt üstünde ve görünürde harika bir detaydı ama kimse bu kadar parça ıvır zıvırıyla uğraşmak istemediğinden istendiği başarıyı elde edemedi, günümüzde bile insanlar, şarj kablosuyla zor uğraşıyor, o aparatlar olsa bir yerlerde ya unutur ya kaybederdi.
lg'nin v10'dan ve lg g5'den sonra patlaması, sürekli ekran yanıkları sorunu artması ve rakiplerinin aksine düşük donanımla (özellikle işlemci tarafında) çıkardığı son telefonlar tüketiciye kendinden uzak tuttu. tabi lg durur mu son bir garip telefon daha çıkarttı, tabi o da tutmadı, yana dönen kızaklı telefon modeli. millet telefonun ekstra aparatlarına ve sağa sola dönmesine değil, işlevine bakıyor elci efendi! sen bundan kaybetti.
her neyse, yukarıda da bahsettiğim gibi s8 modelini görünce samsung bu işi yapmış, tasarımda çağ atlamış dedim. hemen s8 aldım. o bozuldu peşinden note 10 aldım. o da bozuldu. sırada s21 ultra veya s22 ultra var.
bekle beni s21 ultra ya da s22 ultra.
konuyu da bağlayalım samsung'a zamzung demek güzel ve tatlı geldiği için webtekno'dan kalma bir alışkanlık.
tabi lütfi ve çağdaş gidince daha hiç izlemedim, bitirdiler webtekno'yu.
ve lg v50 thinq 5g, lg'nin katlanabilir ekranlı telefon üretememesi ya da üretmemesi sonucu yine harici kılıfa monteli ekran olarak v50 thinq'eye bağlanarak ortaya çıkan modeli, birbirinden bağımsız iki ayrı ekranlı katlanabilir telefonu.
herkes dikkat etmiştir ki modern türbanlılarda genel olarak böyle bir durum söz konusudur. tabi ki kapalılığına bir şey demiyoruz ama bu kapanmak değil, aksine kapandığını sanarak açılmaktır.
bir de bu zihniyetin içindekiler ve temsilcileri "atatürkçü kızların genelde mini etek giymesi" diye atatürkçü kızlara laf atmaya çalışıyor. bu zihniyetin içindekiler önce kapanmanın ne olduğunu, nasıl kapanmak gerekiyor, kapanayım derken elbiselerle vücut hatlarını belli ederek açılmayı kapanmak sanmamalılar. hadi yallah arabia.
iktidara yakınlığıyla bilinen iki medya kuruluşunun birbirinden farklı tutumlarını gösteren durum:
biri sabah, diğeri ise yeni şafak.
sabah, türkiye'nin ilk başörtülü il başsavcısının mustafa kemal atatürk portreli fotoğrafını kırpmadan gösterirken, yeni şafak hem mustafa kemal atatürk portreli fotoğrafı kırpmış hem de görüntü kalitesini düşürmüş.
devamı: doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
ulular ulusu ulu önder mustafa kemal atatürk'ün uydurma saçmalıklara inanmadığını ve buna karşı dünyaya bilimle baktığını gösteren çok değerli sözüdür.
2017-2019 anket araştırmalarında sadece 2 yılda ateist ve deist oranında %7 artış yaşanmış.
vatandaşa sorulan soru şu:
"kendinizi dini anlayış bakımından nasıl tanımlarsınız?"
cevaplar şöyle:
%89.5: "allah'ın varlığına ve birliğine inanıyorum"
%4.5: "bir yaratıcı olduğunu düşünüyorum ama dinlere inanmıyorum"
%2.7: "bir yaratıcı olup olmadığından emin değilim"
%1.7: "bir yaratıcı olduğunu düşünmüyorum"
%1.7: "cevap yok"
türkiye, nüfusunun %89.5'i "müslüman", %4.5'i "deist", %2.7'si "tanrı'nın varlığından şüphe eden", %1.7'si "ateist" bir ülke.
türkiye, daha önce gerçekten %99'u müslüman olan bir ülke miydi?
evet aşağı yukarı öyleydi.
ne kadar zaman önce öyleydik?
sadece iki yıl öncesine kadar.
sadece iki yılda deist ve ateist oranı %7 puan arttı.
optimar şirketi buna benzer son araştırmayı 2017 yılında yapmış.
o gün bu soru iki aşamalı sorulmuş.
"kendinizi herhangi bir dine mensup hissediyor musunuz?"
cevap:
%96.1: "evet"
%1.7: "hayır"
%2.2: "cevap yok"
bunun üzerine şu ikinci soru sorulmuş:
"sakıncası yoksa kendinizi hangi dine ait hissediyorsunuz söyleyebilir misiniz?"
cevap: %99.9: "müslüman"
inanç araştırmaları cevap almanın çok kolay, ama gerçek cevabı almanın zor olduğu araştırmalardır.
o nedenle çapraz sorularla desteklenmesi gerekir.
genel baskının ve muhafazakar mahalle baskısının yüksek olduğu toplumlarda, bir de iktidarda islami bir parti varsa, bu sorunun cevabını almak daha da zordur.
bu dramatik değişim %7 puanın da çok üzerinde olabilir.
türkiye dinden neden uzaklaşıyor?
bu sonuç, "dindar" ve "kindar nesil" tezinin, "belagat şehveti" üslubunun ve "nefret söyleminin" çöküşünü ilan ediyor.
