lefter'e veda töreninde stadımızda kameralara takılan galatasaray taraftarıdır. gurur duyduğum, gerçeklerin, dostluğun böyle anlarda ortaya çıktığını gösteren tablodur. biz ne olursa olsun galatasaray ile ezeli rakip ebedi dost olarak kalacağız. unutulmaması gereken tek şey;
ne fenerbahçesiz bir galatasaray ne de galatasaraysız bir fenerbahçe düşünülebilir.
arıların çiçek çiçek gezip özenle seçtiği polenlerden ürettiği gıdanın hayvansal mı yoksa bitkisel bir ürün mü olduğu problemidir.
bence hayvansaldır. sonuç itibariyle arıdan çıkıyor olay. eğer bitkiselse bir mantık hatası vardır. çünkü inek de otla beslenmesine karşın eti de sütü de hayvansal gıda kategorisindedir.
ben süleyman. annem, babam yok. çocuğum da yok. zaten bizde öyle bir olay yok. bölünerek çoğalıyoruz biz. birken iki oluyoruz. i̇kisi de ben oluyor bir nevi. sayı artınca hala "ben" olmama rağmen, fani dünya edebiyatında "biz" adını alıyoruz. bizim dünyamızda pek edebiyat da yok.
uzun süredir bölünemiyorken, beyaz önlüklülerden sizin hakkınızda çok şey öğrendim ve bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.
şu an size bir petri tabağından yazıyorum. hayır bilgisiz değiliz, nerede olduğumuzun bilincindeyiz; bizim de çeşitli olaylarımız var. sizin gibi okullarımız, sıralarımız olmayabilir ama kapı gibi proteinlerimiz var. onlar sayesinde bilgi alıp, gönderiyor, haberleşiyoruz. sizin de kapı gibi proteinleriniz var, onlar sayesinde sizi siz yapan hücreleriniz haberleşiyor ama sizin olayınız farklı. belki kulağımız yok, ama bizim de ruhumuz var evelallah. hem gördürüyor, hem bildiriyor, hem yazdırıyor.
bizler birçok işi birden yapabiliriz. mesela ben, size yazarken bir yandan da etraftan çeşitli besinleri sömürüyorum. hayat kolay değil. mücadelemiz büyük. yaşayamayacağımız ortamlara maruz kaldığımızda canla başla hayata tutunmaya çalışıyoruz. o beyaz önlüklüler bizi bazen sıcacık ortama koyuyorlar, şaftımız kayıyor. ne zar kalıyor, ne deri. kontrol edemiyoruz tabii giriş çıkışları. sonra hop buz gibi soğuk. hadi girişleri kapayalım diyoruz ama ya içimize girenler?
bir bakıyoruz bizim olmayan bilgi zinciri. şimdi okusan bir dert, okumasan bir dert. makineleri onunla meşgul etmeyelim kendi işimize bakalım desek, bakteriyiz sonuçta merak ediyoruz yeni bir şey girmiş. e hayaller de durmuyor. bir bakmışın çok hücreliliğe geçiş yapmışız, işler azalmış, paylaşım artmış. daha az hayatla mücadele ediyoruz. ekmeği kendimiz üretip kendimiz yiyoruz; suyu kendimiz üretip kendimiz içiyoruz. yani sonuçta hiçbir şey kendi ürettiğin gibi olmuyor. tamam dışarıdan seçerek alıyoruz besini de ama bilmiyorsun sonuçta hangi koşullarda yapılmış; temiz midir, pis midir, üreteni kimdir...
neyse sanırım bölünmek üzereyim. şu ara şartlar bayağı iyiydi. görüşmek üzere, başka süleymanlarla inşallah.
öptüm.
subayından albayına, paşasından generaline , genelkurmay başkanına kadar vatan uğruna canla başla mücadele eden herkes tutuklanıyor. bu da terörle mücadelede önemli bir gelişme olsa gerek..
insanı başlı başına huzursuz eden, gözüne uyku sokmayan, gelince de gitmesini bilmeyen, tüm düzenini alt üst eden, yine de geçme umuduyla tam gaz yola devam edilen dönemdir.
finalleri olan tüm yazarlara ve okuyuculara başarılar dilerim. gazamız mübarek olsun.
lanet olası bir uygulamadır. anlaşılan 5 yıl geçmesine rağmen hiçbir gelişme görülmemiştir. hala anket dalgasıyla uğraştırılır ve öğrencilerin anketi okuyarak cevaplandırdıklarını düşünürler.