basucumdamuzik
246 (ilaç gibi)
on birinci nesil yazar 12 takipçi 143.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    türkiye şartlarında en iyi araba

    6.
  1. Aklı olan mitsubshi asx alır.
    Bu kadar ucuz ama bu kadar donanımlı, yakıt cimrisi ve bakım gerektirmeyen bir araba yok daha türkiyede.
    1 ...
  2. 1 milyon dolara bülent ersoy ile sevişir misin

    6.
  3. miraç kandilinde mastürbasyon yapan ahlaksız

    3.
  4. Günah olmayan eylemdir. Günah olduğuna dair bir ayet varmı?
    2 ...
  5. google görsellerde nick aratılınca çıkan ilk resim

    73.
  6. depresyon

    656.
  7. Depresyon kadınlarda şöyle ilerler;

    Bunalım... Bunaalım... Bunu alım... Bunu alayım... Bunu da alayım... Bunu al bunu... Al bunu da... Bunu da bunu da...

    Erkeklerde şöyle ilerler;

    Bunalım... Bunalımdan çıkayım... Bununla çıkayım... Bununla da çıkayım... Hepsiyle çıkayım...
    3 ...
  8. gecenin şiiri

    6137.
  9. kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
    kaç kilo çekerdi yalnızlık
    kaç kere ezildim altında
    yaz yağmurlarının

    belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
    her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
    hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

    kim sevmezdi çiçekleri filan
    ”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi

    bunu palyaço söyledi,
    palyaço söyledi ben yazdım
    yazdım, yazmasam ağlayacaktım

    herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
    sırf bu yüzden mi ağladım
    alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

    biraz birazdım her şeyden
    dün biraz sinirlenmiştim mesela
    yarın bir kadını seveceğim biraz
    biraz biraz kör oldum bügünlerde

    ama rakı kadehlerini boşaltmayın
    eksilmesin hiçbir şey
    hiçbir şeyden dahi olsa
    kalsın biraz

    ii.

    umursamıyorum yılgınlığımı filan
    çünkü sessizce yaşanmalı her şey
    bir devrim sesszce olmalı mesela
    ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

    bir palyaço neden yalan söylesin ki
    ben palyaço olsaydım söylemezdim
    marangoz olsaydım da söylemezdim
    ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

    hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
    kaç kilo çeker ki bir palyaço
    hem neden yüzüme vuruyorsunuz
    bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

    gocunmam ki ben, ben gocunmam
    bir palyaço ne kara gocunmazsa
    o kadar, o kadar gocunmam işte

    rakı doldurun! eksilmesin

    iii.

    bitmedi, yazacağım daha
    yazmazsam ağlayacağım çünkü
    alçakça olacak biraz

    hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
    her sokakta biraz daha eksilirdik
    bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
    bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
    ”duyamadım”, derdim, “tekrar et!”
    sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
    sokaklar daha bir puslu
    palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
    ve ben daha bir alçak olurdum
    ağlardım biraz

    hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
    hatta kuyruğuma basma diyorum
    acıyor, tırmalarım,-
    diyorum

    kahrol, kahrol!
    diyorum
    2 ...
  10. bir kadına aşırı değer vermek

    69.
  11. kan kardeşim hilmiyle vakti zamanında ankaradaki dost kitapevinde bir tablo görmüştük; çarşafları buruşmuş bir yatak ve üzerinde bir keman..
    bunun anlamını biliyormusun dedi hilmi..
    hayır dedim..
    dediki : burda dağınık bir yatakta bir kadın olmalıydı aslında keman yerine..ve bir keman kadın gibidir. dokunacağın doğru yeri bilirsen sana muhteşem sesler çıkartır..

    doğru noktaya dokunursanız ve doğru yaklaşırsanız bütün kadınlar aslında peri kızıdır..o yüzden aşırı değeri doğru noktalara dokunarak verin pişman olmazsınız..:)
    2 ...
  12. bir düğünde olabilecek en kötü şey

    66.
  13. Trabzonlu bir gelin alıp " geminin düşmesi".
    4 ...
  14. bir yudum kitap

    2.
  15. http://www.biryudumkitap.com/

    Son zamanlarda beni en çok gülümseten bişey bu site..

    Sayfayı tıklıyosun ve siteye sadece mail adresinle üye olunca her sabah 8 de mailine güzel bir sözle günaydın mesajı ve okumak için her gün farklı bir kitaptan 5 dakikanı alacak kısa bir bölümü yolluyorlar..

    Geçenlerde bi sabah yolladığı:

    '' okumak, insana yüreğini anımsatır. cahit zarifoğlu şöyle der: "bir kalbiniz vardır, onu hatırlayınız." biz de her sabah bir ufak hatırlatma yapmak üzere, bir yudum kitap demeye devam ediyoruz sevgili okur. var olun. '

    her sabah günaydın mesajı yollayan sevgili gibi.sabah saatlerinde telefona bir mail geliyor acıp bakıyorsun; daha önce okuduğun, okumayı planladığın ya da öncesinde varlığından haberdar olmadığın bir kitaptan bir alıntı..

    bu sayede hem güzel bir günaydın temennisi alıyor hem henüz tanışmadığın kitapları tanımanı ya da okuyup unuttuğun kitapları yeniden anımsamanı sağlıyor. velhasılıkelam güzel bir uygulama.

    Bence fikir olarak gerçekten harika. ben de dahil birçok insan her sabah "of yine mi iş" derken bir yandan da "acaba bu sabah ne paylaşmışlar" diye motive olabiliyor bir nebze de olsa.

    Kimle paylaşsam bu siteyi diye düşündüm. Sözlükte ergen başlıklarına kurban olacak olsada buraya ekledim..
    0 ...
  16. anın görüntüsü

    5476.
  17. mutlu olmak için

    87.
  18. gerçekten aşık olduğunuz birisinin varlığı yeterlidir.
    1 ...
  19. sayıların rengi

    1.
  20. Neye göre kime göre bu tespit. isviçreli bilim adamları test etmişmi mesela?
    Ya 7 sadece gri değil fazladan 50 tonu daha varsa??
    3 ...
  21. uzun yol şarkıları tavsiye edin

    2.
  22. insanı uzun yoldada,kısa yoldada,gece ve gündüzdede aşık eder bu şarkı;

    https://vimeo.com/156954256
    2 ...
  23. yani olmuyor

    15.
  24. mecburi kabulleniş, isyan ediş cümlesidir kimi zaman.

    *

    ve sonra karşına biri çıkıyor. ya o seni buluyor ya da senin yolun onun önüne çıkıyor. insanlara küskün haline, gözlerindeki karanlığa, ruhunun yaralarına, hayata isyanına ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen yalnızlığına bakıp sana acıyor. "ben de sen gibiyim." diyor. "yalnızım ama yalnızlık bazen güzel değil." diyor. sana bir sürü şey anlatıyor. o anlattıkça "harbi lan." diyorsun, çünkü gayet de iyi konuşuyor. belki duymak istediklerini söylüyor belki de içinde bir yerler artık ikna olmak, sözlerine kanmak istiyor. alışıyorsun. sevmeye başlıyorsun. her şeye isyan ederken, "hepinizin canı cehenneme!" derken, "ulan varmış beni de anlayacak bir insan evladı." diyorsun. bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorsun. davranışlarını mesela. "o ne der ki?" diyorsun ister istemez. "o" aşağı, "o" yukarı oluyor bir zaman sonra. düşüncelerin oluyor. yetmiyor, hayallerin oluyor; o da yetmiyor, kalp atışın oluyor. hani taşa dönmüş kalbin, onun sıcacık sözleriyle eriyiveriyor. bak, bu da yetmiyor; ruhuna işliyor, damla damla kanına sızıyor, tüm benliğine yayılıyor. sahipleniyorsun, umutlanıyorsun, manyak gibi kıskanıyorsun, benimsiyorsun. "beraberiz, bozulmayacak." diyorsun. en önemlisi de, inanıyorsun, güveniyorsun. hayata dört elle sarılmak için bir hevesin, bir nedenin oluyor sonunda. yıllar yılı beklediğin işaretin "o" olduğunu sanıyorsun. evet, evet... sanıyorsun... ve aldanıyorsun...

    tam da her şeyi iki kişilik düşünmeye başlamışken, bir şey oluyor. hayat suratına öyle bir sille indiriyor ki, adeta "lan uçma, uyan, gerçek mi sandın!" deyip dalga geçer gibi. yıldızının hiç sönmeyeceğini düşündüğün kişiye bir haller oluyor. "olmuyor." diyor. "yani olmuyor." ne olmuyor lan, ne olmuyor? nasıl olmuyor? sonra bulutlar güneşinin önüne geçiyor, hava durumun parçalı umutluya dönüyor.hani umutların var ya, kırılıp kırılıp yüreğine batmaya başlıyor. yüreğin oluk oluk kanıyor, açılan yaraları kızgın demirlerle dağlanıyor. kalbin o kadar geriliyor ki aşkından, sevginden, acından, kederinden; geriliyor, geriliyor, en ince yerlerinden çatlıyor. paramparça oluyor. inancın yerle bir oluyor, güvenin ise bir kez daha ama bu sefer tam da temellerinden sarsılıyor. onun hayatına girmesiyle kapı dışarı ettiğin yalnızlık sinsi sinsi gülerek, ense tüylerinde soğuk bir ürpertiyle buz gibi varlığını tekrar kalbine aşılıyor.

    o ise... evet, o ise... sen tüm bunları yaşarken, umurunda bile olmadan hayatına devam ediyor. yalnız başına lokmalar boğazına dizilirken o yiyor, içiyor. kurduğun hayallerin gözlerinden ılık ılık dökülürken o arkadaşlarıyla beraber muhabbetin dibine vurup gülüyor, eğleniyor. kalbin hala onun ismini anmaya çalışırken, o seni değil düşünmek, aklının kıyısına bile getirmiyor. odaya sinen kokusunu içine çekmeye korka korka giriyorsun odana. tek nefeste doldurursun ciğerlerine hepsini elinde olsa, ama ufak ufak nefes alıyorsun. "bugün kokusunu duydum, özlemimi dizginledim, yarına da kalsın." diyorsun. aklını kaybetmek üzere olduğunu anlamıyorsun bile. başa çıkmak istemiyorsun seni delirten, sana işkence eden hayali bile güzel çünkü. gülüyorsun, onu anıyorsun. seviniyorsun, onu anıyorsun. üzülüyorsun, onu anıyorsun. ağlıyorsun, onu anıyorsun. zırlıyorsun, onu anıyorsun. annesinden dayak yiyen çocuğun yine anne diyerek ağlaması gibi. ihtiyaç duyuyorsun; sesine, sıcağına, kelimelerine, öpüşüne, ellerini saçlarına daldırıp usul usul gezdirmesine, sevişine, bakışına, hatta sadece nefes alışına...

    yani olmuyor.

    küfrediyorsun hayata. isyan ediyorsun bağıra çağıra. bir köşeye pusuyorsun. bir bardak alıp, tuzla buz edip, kırık parçaları teninde gezdiriyorsun. canının acısı, içinin acısının yanında hissedilmiyor bile. neşteri alıp eline artık onu sevmemek için kalbini oymak, hayalini görmemek için gözlerini çıkarmak, hatıralarını silmek için beynini deşmek istiyorsun. tenini, dokunduğu her yerini cayır cayır yakmak istiyorsun. izlerini taşıdığın her şeyini yok etmek istiyorsun.

    yani olmuyor, olmuyor!

    ne yaparsan yap, acın zerre kadar bile dinmiyor. o seni unutup çoktan hayata döndü halbuki. bunu bilmek bile canını yakıyor. sana vaatler veren o insan, artık başka başka planlar kuruyor. yani olmuyor, hiçbir şey düşündüğün gibi olmuyor. yani olmuyor; umutların, hayallerin asla gerçekleşmiyor.

    yani olmuyor öyle, hiç de toz pembe şeyler olmuyor:

    bir gün birisi elinde bir yıldızla yalnız dünya girip, hayatını piç edip, siktir olup gidiyor!

    işte aynen böyle oluyor.
    2 ...
  25. geç kalmak

    49.
  26. "geç kalmış insanlarız biz. sevdiklerimizi hep bizden önce sevmişler. bizden önce kırmışlar yüreklerini, bizden önce üzmüşler. sevdiklerimiz hep bizden önce hayata küsmüşler. bizden önce kırılmış umutları, bizden önce bırakmışlar hayata tutunmayı. bize hep, bizden önceki hataları telafi etmek kalmış. payımıza bunlar düşmüş. hep uğraşmak, uğraşıp uğraşıp bir yere varamamak, bizden öncekilerin acısını çekmek, bilmediğimiz sebeplerden dolayı yapmadığımız hataların bedelini ödemek... yıldırmasa da bunlar bizi, yıpratmış be usta. yozlaşmışız, yoldan çıkmışız, umutlarımızı kırmışız teker teker. attığımız adımlar hep önceden atılmış. dinlediğimiz şarkılar, birilerine yakıştırdığımız satırlar hep daha önceden söylenmiş. sevdiklerimizin hayatını, hep bizden önce birileri mahvetmiş. hislerimizin aynısı hep birileri tarafından daha önce hissedilmiş. onlarla yaşanmış aşk dolu dizgin, onlarla kırılmış kalpler, onlarla başlamış isyan...

    hep geç kalmışız biz. belki bir şarkı, belki bir aşk, belki bir hayat, belki de bir ömür boyu..."
    2 ...
  27. anın görüntüsü

    5372.
  28. film isimlerini paralel ile değiştirmek

    189.
  29. çocuk yapmak için mantıklı sayılabilecek sebepler

    24.
  30. %50 ye işimiz kalırsa bu ülke batacak.. çoğalmak lazım
    1 ...
  31. yazarların küfür etmek istedikleri

    8.
  32. Ergence içi boş ve alay etmek için dinsel ve cinsel içerikli başlıklar açan herkese!!
    1 ...
  33. uyandığınızda ilk yaptığınız şey

    15.
  34. Gözlerimi açmak..başka ne yapılabilirki ilk ??
    0 ...
  35. dinciliğin sapıklığa götürmesi

    3.
  36. Bi önerme varsa örnekle ispat gerekir. Kuranın hangi harfi sapıklığa götürür? Örnek ver bizde inanalım.
    Şayet örnek verilemiyorsa lütfen özür dilensin!
    2 ...
  37. uludağ sözlük

    16727.
  38. Ekşi sözlüktede yazarım. Ama iki sözlük arasında uçurum var. Sanırım her önüne gelen ergeni yazar diye alınca açılan başlıklar saçma sapan. içindeki bilgide dişinin kovuğuna sığmıyor. Forum sitesinden öteyede geçemeyecek sanırım. Yöneticinin acilen bit kaç bin yazarı uçurması ve konu başlıklarına bi sınır koyması şart.
    4 ...
  39. kuran ve sorgulamak

    3.
  40. sabahattin ali

    703.
  41. "her şeyi,
    her şeyi,
    bilhassa ruhumu,
    hiç bulunmayacak yerlere saklamalı..."
    5 ...
  42. depresyonda olan insana tavsiyeler

    504.
  43. inanmayın kim ne yazarsa; bunun herhangi bir yöntemi yoktur.

    varsa da siz zaten asla çıkmayacağınıza deli gibi inandığınız için saçma gelir. varsa şansınız çıkmayın aylarca yatağınızdan, yıkanmayın. görüşmeyin kimseyle, içmeyin ilaçlarınızı. elbet bir gün gelecek, keseceksiniz tırnaklarınızı, tarayacaksınız saçlarınızı. depresyondan çıkmaya çalışıp çıkamadıkça daha da yıpranmayın. elbet bir gün hazır hissedeceksiniz kendinizi, doğacak güneş..
    0 ...
  44. can alıcı şiir dizeleri

    1329.
  45. "üşüyor musun ?
    üzülme bee !
    gel yanıma..
    o kadar yaktın ki canımı;
    ısınırsın. üşümezsin bir daha."
    0 ...
  46. tanrının kitap gönderemeyeceğinin kanıtı

    3.
  47. Anayasaya uyuyorsunuzda kaç kez anayasayı altını çizerek okudunuz?

    Yada trafik kanun ve yönetmeliğine harfiyen uyup saygı gösterip o kanun maddelerine inanıyorsunuzda kaç kez elinize alıp okudunuz?

    Hiç okumadım ben trafik kanunu diyerek kırmızı ışıkta geçtinizmi?

    Meali yazdırmayanların suçu bu. Aslolan okumak haklısın ama saf ve temiz bilgiye ulaşmak bugün bile çok zor.

    Bildiğiyle iman etmeleri iyi bişey. Suçluyu bulalım mağdurları değil..
    8 ...
  48. anın görüntüsü

    5320.
  49. insana huzur veren şeyler

    3.
  50. Ansızın mesaj kutunuza düşen bir şiirdir huzur..:

    " sevgilim, bir günün ortası şimdi
    taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
    ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
    uzat bana uzat ellerini
    izinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
    istanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
    güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor

    ben seni düşünüyorum seni
    hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
    kalbim diyorum kalbim
    daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
    aşkı anılar besliyor düşler kadar
    bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
    sevgi eskidikçe sevgi.

    günümüz ekmeğimiz, türkümüz
    çoluğumuz çocuğumuz
    binalar yan yana yükselip gidiyor
    vapurların ağzı köpük içinde
    uzaklarda ne kapılar açılıyor
    trenin biri bir istasyona varıyor
    oradan çıkıyor biri.

    " her şey biliyor her şey
    sen biliyor musun bakalım
    seni nice sevdiğimi?
    üstüne titrediğimi?

    geldiğimi?
    gittiğimi

    hadi! "
    0 ...
  51. türk halkının cahil olması

    40.
  52. kitap okumamak. hatta daha da ileri gidersek "okumamak". yoksa sevmişim eğitim sistemini. çocuğuna ailesi "merak etmeyi" öğretmiyorsa okul öğretebilse kaç yazar ki?
    1 ...
  53. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük