kliplerinde, genel olarak sadece amy lee gösterildiği için, amy lee'yi evanescence sanan insandır.
aslında hayvandır. evanescence diye isim olur mu hiç lan?
-aa sen evanescence'ya çok benziyorsun.
+komple mi abi?
edit: ulan amma kötülediniz. iki saat önce girmiştim bi sürü şukela almıştı. imla hatasından silindi. tekrar yazdım bide şimdi bak. zamanın derinliklerine gömüldü. saate göre farklı insanlar giriyo sanırım.
(bkz: hmm peki eksi oy butonu çok uzağa gitmiş olamaz)
lise yıllarında 19 mayıs kutlamaları için zorunlu olarak stadlara çıkartılan insan görüşüdür.
sözde bizim bayramımızken yıllarca stadlara -lise kızları vardır burda bi geçelim babuş. mantığıyla giren, 19 mayıs ın anlamını bile bilmeyen insanlara gösteriler yapıp durduk. şimdi de aynısını kardeşlerimiz yapıp duruyor.
o acıyı bi çeken bilir. bir ay önceden başlar çalışmalar. o güneşin altında günlerce kavruluruz. e be kardeşim hani bizm bayramımızdı? madem bi tören yapılacak niye bunu biz yapıyoruz. neden bu işkence gençliğe?
first'ün yeni bir ürünü. insanda serinlik duygusu uyandırılmaya çalışılmış reklam. arka fondan; buz gibiiiii diye bağıran adam beni bitirmiştir. veresim geldi adama o derece seksi söylüyor.
her sigara yaktığında bi serinlik, bi karnı doyurma beklentisi içine giren zihniyet için geçerli istektir. susadıkça yakılır. acıktıkça yakılır. yakıldıkça daha da yakılır. *
nedendir bilmem, sadece türklere özgümüdür onu da bilmem ama ilkokul yıllarımdan aklımda kalan unutulmaz replik. kavga için her şey hazırdır ama kavga bi türlü başlamaz, başlayamaz. neden? çünkü çoçuğun gözünde gözlük var. önce çıkar lan gözlüğü repliğini yapıştırır. sanki kalkan var aq. gözlük varken el kaldırmaz. arkadaşım, madem içinde okadar insan sevgisi var niye kavga ediyosun? yok madem adamın azına sıçmaya kakar vermişsin, kaşından gözünden mühim mi bu gözlük? diğer çoçukta, inat mı inat sırf karşısındakinin dediğini yapmamak için çıkarmaz gözlüğü. o arada zaten 5 dakka olan tenefüs biter. betevon ın 9. senfonisi eşliğinde sınıflarına geçerler.
16 mayıs 1919 günü atatürk'ün, bandırma vapuruyla samsuna doğru yola çıktığı gün olan 16 mayısta, samsun limanları akp tarafından özelleştirildi. açık sözlülüğün bukadarı denilen durum.
an itibari ile sokaklarda, arabalarda, marketlerde, orda burda son ses çalan ağrı dağın eteğinde şarkısıyla bunalım geçirmekteyiz. sözlük aracılığı ile buradan, kaan ertem e seslenmek istiyorum. zıçan adam ı göreve çağırıyoruz. şu güvercinin üstüne bi sıç be g,tüne kurban olduğum...
digitürk ün, abartıp recep tayyip erdoğan la konuşması halinde çıkabilecek diyaloglardır.
d:oo baba hoşgeldin ya nerelerdesin?
t:sus fişini çektirme bana.
d:gerginiz bugun! bi neşelendiriyim istermisin seni?
t:bırak neşeyi digi gerçekçi olalım. sen öv beni biraz öv...
d:övüyüm baba sen iste ya.
t:yok digi yok vazgeçtim abart sen beni abart.
d:hemen 7. kanalda başlıyım o halde.
t:yok lan yok pohpohla sen beni en iyisi, yere göğe sığdırma.
d:..!
önce neden böyle çakma bi başlık açtım onu bi anlatıyım. *
arkadaş, her hafta bi gazete de bi haber: şu kanser yapıyomuş, bun kanseri önlüyomuş, bu kanser riskini arttırıyomuş. kanserden korunmak için şunları yapabilirmişiz felan, ulusal gazete masturbasyonları yani...
hayır o değil de şimdi şöyle bi şey var:
lan o yazılanları toplasan, hem kanser yapıp, hem kanserden koruyan onlarca şey var.
bi gün bi haber; bak armut kanser yapıyomuş aman dikkat! sonra başka bi haber: bilmem hangi araştırma merkezinde yapılan araştırmalara göre; armut kanser riskini azaltıyomuş. armut yiyin sayın okuyucalırımız. onu yiyin bunu yemeyin sayın okuyucularımız. en son da klima kanser yapıyomuş haberi okudum bi yerde yuh dedim... o yüzden de böyle bi başlık açma gereği hissettim. be hey dürzüler! madem bi şey yazıcaksınız önce bi daha önce yazdıklarınıza bakın ne diyim...
şimdi tanım: eşşeğin zikindeki epitel doku insana temas etmesiyle: zik üstündeki parazit bakteriler, insana geçip üst deri üzerinden vucuda girerek kanser riskini 1'de 1500 arttırıyomuş, bu durum tam temas halinde üçe beşe katlanıyomuş. *
hatta bununla kalmayıp ebenizi zikiyomuş. şimdi diceniz; ebemi nereden buluyomuş? hacı bu temas halinde dna daki kromozomlar, kodon halinde eşşeğin zikindeki dna lar tarafından kodlanıp, beyine iletiliyomuş. sonra da parasempatik sinirler yardımıyla ebenezi buluyomuş. gördüğü yerde de artık kodon modon allah ne verdiyse gari...
mağaralarda yaşayıp avlanmak için yaratılmışken zamanla, gökdelenlerin tepesinde oturup, saat takıp, aşık olmaya proglalamlanmış varlıklar, özgürlük adına bi şeyler yapıp duruyorlar. biz özgürmüşüz öyle diyolar. özgürlük diye bi şey varmış...
kadın olsun, erkek olsun eşit haklara sahiplermiş. istediği şeyleri yapabiliyolarmış. istediği kişiyle sevişip istediği şeyi giyebiliyomuş mesela...
sabah bi alarm sesiyle uyanıp, en cix takımını kravatını çekip, birilerinin altında çalışmaya giden varlık aynı anda özgür sanıyomuş kendini.
inanmış buna...
birilerinin koyduğu eğitim sistemine ömrünün yarısını verip, arkasından kazanacağı meslek için yırtınan varlık, çalışmaya başladığında özgürlüğünü kazanacağını sanıyomuş.
olmayan kavramları savunanlar birbirleriyle fikir tartışmasına girip karşısındaki varlığın düşüncelerini yargılayarak gerici, allahsız felan diyebiliyomuş. ikisi de aynı anda özgür sanıyolarmış kendilerini. öyle ki, bunun tartışması bile yapılabiliyomuş. kitapları, şarkıları, şiirleri bile varmış...
bi yandan, küreselleşme gibi kavramlara karşı çıktığını söyleyen varlıklar, bi yandan herşeyini bırakıp mağarasına çekilmeye korkuyomuş. birilerinin ürettiği enerjiyi, arabaları, kıyafetleri almadan yaşanabileceğinden haberi yokmuş.
herşeyi yapmak isterken hiçbir şey yapamaz hale geldiğinden bihabermiş.
ama helal olsun özgürmüş... televizyonu varmış sansürlü özgürce izliyebildiği, innerteni varmış mahkeme kararıyla kapatılabilen özgürce girebildiği ...
sonra pasaportu varmış bitane renkli renkli yapraklı, fotoğraflı felan... istediği yere gidebiliyomuş özgürce dolaşabiliyomuş.
kızı varmış bunun oğlu varmış özgürce büyüttüğü. kızına her istediği şeyi giydiremiyomuş. kendi istediğinden felan değil çevresi ne dermiş etraf ne dermiş? buymuş neden. sonra bi gece vakti kızını dışarı yollmaya çekiniyomuş, insanlar varmış sapık, insanlar varmış acınası... onlar el kol sallaya sallaya dolaşabilirken kız tırsıymuş bunlardan. özgür olsada gidemiyomuş istediği saatte istediği yere. oğlu varmış dedikya ona da istediği kılıkta dolaşmasına izin veremiyomuş yine aynı sebeepten. bi yandan özgürmüş tabii, özgürmüşüz...
sonra bi gün, meydana çıkıyomuş özgürlük adına bi şeyleri savunucaklarmış. özgürlükya işte inanmışya buna, birilerine dertlerini anlatmaya çıkıyolarmış. sonra yasal sopalarla, yasal mermiler yemişler. yasal dayaklar yiyip, yasal zindanlar da tutulmuşlar. özgürlük dedimya bi gün özgürlüklerine kavuşacağına inanmış. oradan çıkınca işte; yine özgürüm demiş... yasal sınırlar içinde, yasal işler yapıp, yasal programlar izleyip, yasal kıyafetleriyle ölmüş bi gün...
nereye gideceğini bilmeden bi başka yola çıkmış. ruhu bedeninden ayrılmış. yüksekmişte yükselmiş...
okyanusun ortasında bi heykel görmüş. hep televizyonlardan, resimlerden bildiği özgürlüğünün anıtı sandığı o heykeli. bakakalmış...
özgürlük sandığı şey bi heykelmiş, sadace bi heykelden ibaretmiş. o zaman anlamış; ruhu semaya yükselirken son bi kez insanlara bakmış kendini görmüş. daha sevişmek istediği onca insan, öpüp sarılmak istediği onca arkadaş, yaşanmamış yaşatılmamış onca anları ve hayelleri... hepsini bedeniyle toprağa gömmüşler.
özgürlük oradaymış hala bi heykelden ibaret, şimdi ayaklarının altında sikk gibi orada öylece duruyomuş...
okulunu bitirince, heroes yaratacağını sanan insanla girilen diyaloglardır.
-abi beş yetalelik kromozom versene bana guanini bol olsun.
+dalga geçmeyin ya...
-yok yok sen bi krosing over yapsana bize şöyle bi buçuk ekmekli.
+olm testesteronunuzu alırım bak yapmayın.
-tamam kızma y,raam.
+yok kızmadımda...
-ozaman bi çay dök içelim hade.
+heh tamam koyuyorum şimdi.
-resesif olsun benimki. *
+...
-kızma hacı kır zincirlerini, dna babında diyorum yanii... *
haklı olarak, konserde sevgiliyi tacizlerden korumak istiyen insanın üstlendiği misyondur.
evet dün gece bunu farkettim ben. arkadaş, herkes sapıtmış diye düşündüm önce, herkes birbirinin arkasına geçmiş yiyişiyomuş dedim. sonra bu görüşümü biraz paylaşınca, anladımki durum öyle değilmiş. amaç farklıymış sevgisinden yapıyolarmış bunu anladım. malum abazan toplulumuz, konsere müzik dinlemeye gelmeyen insanlarla dolu. tamam da arkadaşım herşey buraya kadar olsa normal, bi diyeceğimiz yok da biraz daha araştırma yapınca anladıkki; o sarmaş dolaş kıza sarılan, ellerini boynuna dolayanların hepsi sevgili değilmiş arkadaşmış, normal arkadaş yani... sarılıp kollama görevi hissetmiş arkadaş, ritm felan tutturmaya çalışıyo bide erkek olan, kız olan da alkol almış ardaşlık ediyolar birbirlerine. şimdi sırf abazan olduğu için abazan olan adam mı daha abazan, yoksa içten içe arkadaşına taciz eden insan mı daha abazan? ha pardon onlar enteldi unutmuşum...
hayattan sıkılan yazarın bunalım halidir. geçmişe duyulan özlemin tavan yaptığı an ortaya çıkabilir. -ahh nerde o eski müzikler, diyip müzik yapmaya uğraşır. * açar bi manowar, dinler scorpions dinler, kendinden geçer. sonra kendinden sıkılır. okulundan zaten sıkılmıştır. muhtemel sözlükle vakit geçirmeye çalışır bu insan. sol frame den de öğğhkk olmuştur, böğhkk olmuştur, eşşeğin ziki olmuştur. can sıkıntısıdır. dertlidir, tasalıdır, kaygılıdır...
doğal hayatinin msn olduğuna okadar şartlanmışlardir ki, herhangi başka bi işleri çıktiğinda kişisel ileti birakarak bildirme durumu hisseden, genelde 12-18 yaş arası insanların oluşturduğu guruptur.
dışarda= aslinda içeridedir o anda muhtemelen porno izlemektedir. meşgul= masturbasyon yapıyor. hemen dönecek= e tabii işemek gerek. telefonda= bolkonda gizli gizli sigara içiyor. öğle yemeğinde= ortalıkta bişe bıraktim mı lan diye düşünüyor.
sanıyorum ki cinselliğin en kötü anı bittiği andır. iki dakka önce üstünde tepindiğiniz insanın, sizin aslında masumca sevdiğiniz kız arkadaşınız, eşiniz, olduğunu yeniden anladığınız an ortaya çıkabilecek davranış biçimidir. iki tarafta birden yabancılaşır. aslında çok da abuk bi hareket değil.. ne denilebilir ki zaten, -ehehee nası siktim ama lan da denmez ki anasını satıyım. -yok ben bacak arana yumulup fikir telakkisin de bulunduk biraz mı dicen ne dicen? saçma sapan şeylerden bahsedilecek pek tabii ki. bir de bu işin verdiği bi dinginlikten geliyo olsa gerek bu aptallık. *
