iyi bir okuldaysanız bir hafta önceden sınav muhabbeti başlar. çoğunluk it gibi çalışır. çünkü akıllıdırlar. bilirler çalışmazlarsa g.tlerinin büzüleceğini. benim gibi zeki arkadaşlar ise çalışmaz. çalışsam ben de yaparım lan diyip kendini tatmin eder.
neyse çalışılmaz vesselam. kişi sınav gecesi bakarım der geçer günler. derken sınav gecesi gelir. bi hasktr çekilir. çünkü deli gibi konu birikmiştir. neden başlancağına karar verilmez panik olunur, bir sigara yakılır. sonra sigara toy bünyede baş ağrısı yapar ve kişi gece kalkar çalışırım lan der, yatar. gece uyku modunda saat çalar, bir saat ileri kurulur yeniden. sonra bir saat daha.
haa sktr okula bile geç kalacan, şimdi sınava kadar hocalar izin verir sınıfta çalışır der kişi. halbuki kimse de izin vermez. kişi çüküyle başbaşa kalmıştır. bu sırada sınıfın inek ama sıfatı o kırmızı maymun g.tüne benzeyen kızına yavşamak gelir. neyse başarıyla yavşanır. artık herşey yolundadır kız kendi sınavını zaten sen adını yazana kadar bitirmektedir. hemen kendininkini yapıp seninkine de el atacaktır. plan güzeldir. heyecanla elinde sınav kağıtlarıyla amerikan filmlerinde gizli bilgileri kgb'ye sızdıran adam gibi gelecek olan hoca beklenir.
kısa süre sonra gelir meymenetsiz sıfatlı. sınıfa göz gezdirir. sen maymun g.tüne benzeyen kız arkaya geç. bashar yalnız otur der.
işte o an hayat biter. tenefüste iki sigara içip komaya girilir, kusulur.
genellikle doktorlar tarafından tercih edilen evlilik türüdür. yanlıştır. çünkü kişiler birbirini adam gibi tanımadan çocuk pırtlar. sonra ayrılırlar ve çocuk ortaya kalır.
kimilerinin çıkıp sana yapılsa iyi mi tarzı vikvikleme nedeni. ulan amma ikiyüzlüsünüz. g.t büzüğün sıkışana kadar gülerken kadına bir sorun yoktu. şimdi humanist olmuşun. sen de mi değişerek geliştin.
kibariye'nin annesi kendini ekranlara sunarak, kendine bakıp güldürmeyi kabul etmiştir. gerisi yalandır. şimdi görsem yine gülerim.
ilkokul efsanelerinden. bazen it gibi koşmaya neden olabildiği gibi, çoğunlukla deli gibi gülmeyi sağlar. endorfin krizine sokar.
yapılışı çok basittir. beden öğretmeninden aşırılan düdükle yavukluların gittiği park vb yerler basılır. çalıların arkasından düşük çalınır. eğer benim gibi gökdere'nin üstünde olup alttakilere taş atan şanslı kesimdenseniz küfür bile edebilirsiniz.
on yaşından büyüklerin denemesi tehlikeli ve yasaktır.
normalde yasaktır, girişteki zımbırtı öter. ama zenciler bu yasağı delmektedir. herifler adeta cehennem silahıyla etrafta fink atıp artizlik yapmaktadır. yok mu bunları durduracak bir çinli.
ilkokulun başları. bir ya da ikinci sınıf. sabah ya da öğren. giriş zilinin ardından müdür gözleriyle sorar, bugun andımızı kim okumak ister. az önce çığlık çığlığa top oynayan çocukların görültüsü bile bir anda kesilir, mutlak sessizlik olur. çünkü kimse bu lanet faaliyeti yapmak istememektedir. herkes birbirinin arkasına saklanır, müdürle göz göze gelmemek için çabalar. bu çabayı herhangi bir spor kolunda yapsalar kesin olimpiyat madalyası kazanırlar. bir kişiyse deli gibi parmağını sallamaktır bu sırada. neden böyle bir şey yaptığını ortaokula geldiğinde sorsanız açıklayamaz. ama o kadar isteklidir ki. sanki genç yaşta adı tarih kitaplarına geçecek bir buluş yapamadan kanser olduğunu öğrenen biri gibi, dünyayı kurtarıp ismini ölümsüz yapmaya çalışmaktadır. ama istediği adını ölümsüz yapmak değil, annesinin, öğretmeninin, kız arkadaşlarının kalbine yazmaktır. çocuktur, saftır.
koşa koşa merdivenleri çıkar ve tek eliyle kavrayamadığı mikrofonu fernando ribeiro gibi sıkıca tutmuştur. ve başlar. türküm, doğruyum, çalışkanım...
bir anda geçici hafıza kaybına uğramış gibi sesi kesilir. bir iki saniye sonra ise bahceden gelen gülme sesleri bu sessizliği bozar. annesini gururlandırmayı bir yana bırak, utandırmıştır. öğretmenleri onun salak olduğunu düşünmüştür. arkadaşları onunla bir daha konuşmayacaktır. işte böyle düşünür o suskun kaldığı iki saniye içinde. iki saat sürmesine rağmen bitmek bilmeyen matematik dersi gibi gelir bu iki saniye o başka.
neyse müdür elinden mikrofonu alır ve hayat biter. yine çocuk öyle düşünmüştür. gözleri dolar, ağlar. okulunu değiştirmeyi düşünür.
ama dedim ya çocuk işte. ertesi gün bu olayı kimse hatırlamaz bile.
evet işte bir çocuk hitap yeteneğini böyle kazanır. bu çocuk rte'dir. *