nesli kelaynak kuşları gibi birer birer tükenen ama zaten masaldan ibaret anka kuşu gibi kendini küllerinden yaratan insan türü. evet biliyorum konuyu hep kuşlarla örüntülendirerek ele aldım ama zaten günümüz şartlarında bu tür insanlara kuş beyinli dendiği su götürmez bir gerçek değil mi?
kendilerini hem etçil hem de otçul, vahşi ama birokadar da uysal canlılar sınıfına koyabiliriz. erkekleri daha tehlikesizdir ama dişi olanlarından sakınmakta fayda vardır. dişiler erkekle yek vücut olurken erkeğin dübürüne iştah kabartabilir. kutuyu kurcalatmak istemeyen arkadaşlar uzak durunuz, bizden söylemesi tercih sizin.
arkadaşım siz neyin kafasındasınız iki liraya at eti bile alamazsın. o yediğiniz şey bilimum hayvanların iç organlarının baharat ve soya kıymasıyla yoğurulması sonucu elde edilen karışımdan başka bişey değil. ama yenmesinde herhangibir sakınca yoktur zira pişerken 75 derecenin üzerine çıktığı için bünyesindeki bakterilerden kurtulmuş olur.
bu genelde yaşı kemale ermiş, kuşu ancak sidik zoruyla öttürenlerin işidir. amca gece yatmadan bolca sıvı tüketir ve tuvalete gitmez; sabah uyandığında küçük amca da erekte bişekilde uyanır. yengemiz de bu durumdan payına düşeni yer. ne diyelim afiyet olsun...
itiraf ediyorum evet evet itiraf ediyorum kendimi çok seviyorum. yanlış anlama sakın kendimi beğenmek babında değil de beni benden başka ben kadar seven bulamamak babında. anladın sen ne demek istediğimi di mi?
kimine yelek kimine kelek ama çoğunluğa kocaman bir kazık nasip eden kavram. yanlış hatırlamıyor isem "felek sen ne çabuk harcadın beni" diye de bir şarkısı olsa gerek.
şehirler arası otagara gidip şehirden ayrılan ilk otobüse bir bilet almak. bu , kahrolası hatıralarla dolu şehre veda etmek . tabi bunu yapmak için şu an en ihtiyaç duyduğum şey cesaret bende yok sözlük. tut ellerimden sözlük çok yalnızım anla beni....